İÜç yıl üst üste ekilmeyen topraklar başkasına verilirdi. Toprak kurallarına göre işletilirse babadan
b.Vakıf: Geliri ile toplumsal amaçlı kurumlar
yapılırdı. (Cami, şifahane, imarethane, kervansaray
v.b). Bu arazilerden vergi alınmaz, satılmaz,
devredilmezdi.
c.Ocaklık: Geliri kölelere ve tersane giderlerine
ayrılırdı.
e.Mukataa: Geliri doğrudan devlet hazinesine
giden topraklara verilen addır.
o cc
LÜ
a
tn o,
1
"5
UJ
Kapıkulu
Yardımcı
Eyalet
Ordusu
Kuvvetler
Askerleri
1
Tımarlı
Sipaihiler
Kapıkulu Piyadeleri
Kapıkulu Süvarileri
Akıncılar
I
Acemi Oğlanlar
Silahtarlar
1
Ooağı
I
|
Azaplar
Yeniçeri Ocağı
1
r
Sipahiler 1
1 Müsellemler
Cebeci
Sağ
1
Ocağı
Ulufeciler
Sakalar
Topçu Ocağı
1
Ulufeciler
1
Turnalar
Top Arabacıları Ocaaı
I
1 Sağ Garipler
I Deliler
Humbaracı
Sol
1
Ocağı
Garipler
Gönüllüler
Lağımcı
Ocağı
Osmanlılarda ilk ordu teşkilatı
Orhan Bey
Dönemi'nde kurulmuştur.
. Murat'tan
tibaren büyük
bir ordu teşkilat oluşturulmuştur.
Osmanlı Ordusu 3 bölüme ayrılırdı.
a. Kapıkulu ordusu
b. Eyalet ordusu
- c. Yardımcı kuvvetler
a) Kapıkulı
Ordusu
I. Murat tarafından kurulmuş, devşirme yöntemiyle oluşturulmuş ordudur. Padişaha bağlı hassa ordusudur. Maaşlı askerlerdir. Bunlar; ticaretle uğraşmazlar ve evlenmezlerdi.
Kapıkulu Piyadeleri (Yayalı)
Devletin temel askeri kuvvetini oluşturan Kapıkulu piyadeleri yedi ocaktan oluşurdu.
Acemi oğlanlar ocağı: Kapıkulu ordusuna ve Enderun'a kaynak sağlardı.
Yeniçeri ocağı: I. Murat zamanında kurulmuş, II. Mahmut zamanında kaldırılmıştır.
Top arabacıları: Top taşımak için arabalar yapan ve bunları kullanan ocaklardır.
34-
-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-
Topçu ocağı: Top dökmek, top mermisi yapmak ve savaşlarda bunları kullanmak için oluşturulmuştur.
Humbaracılar: Havan topu, mayın ve el bombası üreten, taşıyan ve kullanan ocaktır.
Lağımcılar: Tünel kazan, patlayıcı maddeler yerleştirerek kale surlarını yıkan teknik bir sınıftır.
Cebeciler: Silahları yapan, onaran ve cephaneleri temin eden ocaktır.
Kapıkulu Süvarileri (Atlılar)
Devletten ulufe alan atlı birliklerdir. I. Murat zamanında başlayan örgütlenmesi II. Murat zamanında tamamlanmıştır. Kapıkulu Süvarileri 6 bölükten oluşmuştur.
Silahtar: Padişahı koruyan birliklerin askeri güç ve ihtiyaçlarından sorumludur.
Sipahiler: Padişahı korurlardı.
Sol Ulufeciler: Hazineyi korurlardı.
Sağ Ulufeciler: Savaş ganimetlerini korurlardı.
Sağ Garjpler: Ordu ağırlıklarını korurlardı.
Sol Garipler: Öncü güçlerdir ve ordu ağırlıklarını korurlardı.
fîilgİNotu/ O >-
m
İU
Müslümanlar içinden seçilir ve bunlara "yörük" denilirdi.
Sakalar: Savaş sırasında askerin su ihtiyacını karşılayan birliklerdir.
ordunun
Turnalar: Savaş sırasında haberleşmesini sağlayan birliklerdir.
c) Yardımcı Kuvvetler
Bağlı beylik ve devletlerin göndermek zorunda oldukları askerlerdir.
Donanma: Osmanlı Devleti ilk kez, Karasioğulları'nın kendisine bağlanmasıyla donanmaya sahip oldu.
» İlk tersane Yıldırım Beyazıd zamanında kuruldu.
» Donanma komutanına "Kaptan-ı Derya", deniz erlerine "levent" denilirdi.
Kapıkulu askerleri üç ayda bir "ulüfe" denilen maaş alırlardı.
| Fatih'ten itibaren her taht değişikliğinde padişah I !.a..r£lf.' ndan kendi leri ne "cü I us" bahş işi dağı 1111 rd ı.|
Osmanlı ordusunun en kalabalık bölümüdür. Osmanlı devletinin büyümesi ve gelişmesinde önemli görevleri vardır.
Tımarlı sipahiler: Sancaklarda tımar adı verilen
dirlikleri tasarruf eden ve sefer zamanlarında
bağlı bulundukları sancakbeyinin komutası
altında savaşa katılan atlı kuvvetlerdir.
Akıncılar: Tamamen Türk ve Müslümanlardan
oluşurlardı. Sınırlarda oturur, orduya rehberlik
ederlerdi.
Azaplar: Bekar Türk gençlerinden oluşurdu.
Osmanlı ordusunun hafif, yaya askerlerini
oluşturmaktaydılar.
Müsellemler: Osmanlı ordusunun geri
hizmetlerinde kullanılırdı. Genellikle
-TARIH-
35
3- EKONOMİ
Osmanlı ekonomi anlayışı, devlet anlayışı ile yakından ilgilidir. Osmanlı devlet anlayışı, halkın mutlu ve refah içinde yaşatılmasıdır. Bu bakımdan ekonomik faaliyetlerin tümü reayanın sıkıntıya düşmeden bolluk içinde yaşamasını sağlayacak şekilde düzenlenmişti.
Osmanlı kültür ve ekonomik sistemi arz yönlüdür, yani insan almaktan önce verici olmalıdır. Ekonomisi büyük ölçüde tarıma dayanan Osmanlı Devleti, toprağın işlenmesi ve vergilendirilmesi konusunda çok titiz davranmıştır.
Mali Yapı
Osmanlılarda sağlam esaslar üzerine kurulmuş bir mali sistem vardı. Maliye teşkilatının başında sadrazama karşı sorumlu olan defterdar vardı. Osmanlı maliye teşkilatı içinde gelirlerin toplandığı ve masrafların yapıldığı çeşitli kalemler vardı. Bunların bir kısmı hazineye, bir kısmı defterdarlığa bağlıydı.
,li suçlara ait davalara bakan maliye mahkemesi vardı. Osmanlıda bugünkü anlamda bir bütçe olmamakla birlikte bir önceki yılın harcamaları rehber alınarak gelir gider bilançosu şeklinde kayıtlar tutmuşlardır. XVIII. yüzyılın sonuna kadar devlet gelirlerinin toplandığı ve masrafların yapıldığı iki tür hazine vardı;
Hazine-i amire,
Enderun hazinesi (yedek hazine).
Osmanlılar 19. yüzyıla kadar altın ve gümüş gibi değerli madenlerden yapılma paralar kullanmışlardır. İlk Osmanlı parası Osman Bey tarafından bastırılmıştır. İlk gümüş para Orhan Bey zamanında bastırılmıştır. Bu paraya "akçe" denilmiştir. İlk altın para Fatih zamanında bastırılmıştır. Bu paraya "sultani" denilirdi.
İlk kağıt para Sultan Abdülmecit döneminde basıldı. Hazine bonosu niteliğindeki bu paraya kaime denildi.
Resmi Ağnam: Koyun vergisi olarak bilinir. Koyun, keçi, deve, manda besleyenlerden hayvan sayısına göre alınan vergidir.
Resmi Çift: Tarım üreticisinin toprağının büyüklüğüne ve kendisinin evli bekar oluşuna göre alınan vergidir.
Resmi Çiftbozan: Toprağını boş bırakan ya da terk edenlerden alınan vergidir.
Resmi Avarız: Olağanüstü durumlarda padişahın emriyle alınan vergilerdir.
OilgiNolu'
Devletin başlıca gelirleri:
Müslümanlardan (öşür) ve Müslüman
olmayanlardan (haraç, cizye) alınan vergiler,
Savaşta alınan ganimetin beşte biri,
Gümrük, maden, orman, tuzla ve hayvan
vergisi,
Bağlıbeylik ye deyletlerin ödediği vergilerdjr.
Tarım
Osmanlı ekonomisinin en önemli sektörü tarımdır. 17. yüzyılın başlarına kadar Osmanlı devleti tarım ürünleri bakımından kendine yeten bir ülkeydi.
Ancak, zaman zaman karşılaşılan kuraklık, sel, isyanlar, göçler, ve tımar sisteminin bozulması üretim kayıplarına neden olmuştur. Özellikle hububat, bağ-bahçe ziraatı ön plandayken, 18. yüzyıldan itibaren Avrupa'da sanayinin gelişmesi doğrultusunda tütün, pamuk gibi sanayi bitkilerinin üretimi önem kazanmıştır. Ayrıca Avrupa'nın tarım ürünü ihtiyacı artınca Osmanlı Devleti'nde geçimlik düzeyde üretimden, pazar ekonomisinin ihtiyaçlarını karşılayacak bir üretim düzeyine gelinmiştir.
Hayvancılık
Hayvancılığın Osmanlı ekonomisine katkıları şunlardır:
a.Tarım alanında: Toprakları ekmek için öküz,
manda gibi hayvanlardan yararlanılıyordu.
d.Ulaşım alanında: At, katır, eşek gibi hayvanlar
taşıma ve ulaştırmada kullanılıyordu.
e.Maliye alanında: Hayvanlardan ve hayvansal
ürünlerden alınan vergiler devletin gelir kaynaklarını
oluşturuyordu.
Madencilik
Osmanlı Devleti'nde madenler iltizam olarak dağıtılırdı. Çıkartılan madenlerin çoğu ülke içinde işlenemediğinden dışarıya ihraç edilirdi.
Sanayi
Osmanlı Devletinde sanayi kesimi esnaf birlikleri (Lonca) halinde teşkilatlanmıştı. Esnafın üretimi elemeğine dayanıyordu. Bu mevcut sanayi öncesi üretim başlangıçta ülke ihtiyaçlarını karşılıyordu. Ankara'da sof, Bursa'da ipekçilik, Selanik'te çuhacılık, Bulgaristan'da aba, Kayseri, Manisa ve tokat'ta dericilik yaygındı. Âyrıca Osmanlı Devleti'nde savaş araç ve gereçlerini üretmek için fabrika ve imalathaneler de kurulmuştu. Bunlar:
Tersane (Gemi yapım yeri): İlk büyük Osmanlı tersanesi Yıldırım Bayezıd tarafından Gelibolu'da yapıldı. Daha sonraki dönemlerde İstanbul, Sinop, İzmit, Süveyş, Basra gibi sahillerde başka tersaneler de kurulmuştur.
Tophane: İstanbul'un fethinden önce Edirne ve Bursa'da, fetihten sonra da İstanbul'da top döküm tesisleri kurulmuştur.
Baruthane: İlk baruthane Gelibolu'da kurulmuştur. Ticaret
a. Anadolu'da ticaret yolları:
Sağ Kol: İstanbul'dan (Üsküdar) başlayan bu yol,
Konya, Adana üzerinden Halep'e uzanıyordu.
Orta Kohİstanbul'dan (Üsküdar) başlayan bu yol,
Diyarbakır'a buradan da Musul ve Bağdat'a kadar
uzanıyordu.
Sol Kol: İstanbul'dan (Üsküdar) başlayan bu yol,
Erzurum ve Kars'a uzanıyordu.
b. Rumeli'de ticaret yolları:
Sağ Kol: İstanbul'dan Bulgaristan, Eflak-Boğdan
ve Erdel'e uzanıyordu.
Orta Kol: İstanbul'dan Edirne, Belgrad üzerinden
Avrupa içlerine uzanıyordu.
Sol Kol: İstanbul'dan Edirne, Selanik üzerinden
Mora'ya uzanıyordu.
4-SOSYALVEDİNİHAYAT
Sosyal Hayat
Osmanlı Devletfnde toplum, sosyal hayatın sağlıklı işlemesi için iki gruba ayrılmıştır.