H. Hizmette Pavlus’un Yaklaşımı (6:3-10)
6:3 Pavlus, burada öğrettiği bildiriden hizmet konusundaki kendi davranışına geçer. Pavlus, kurtuluş bildirisini dinlememek için bahane bulmaya çalışanların daima var olduğunu ve bu bahaneyi vaizin yaşamında bir tutarsızlık olarak gördükleri takdirde işlerinin o kadar daha kolay olacağını anladı. Böy-lece Korintliler’e hizmetin kötülenmemesi için hiç kimsenin hiçbir konuda sürçmesine neden olmadığını anımsatır. Daha önce ifade ettiğimiz gibi bura-daki hizmet gösterişli bir kilise görevini değil, Mesih’e hizmeti belirtir. İnsanın bu hizmete atanması fikri yoktur. Hizmet, Mesih’te olan herkese aittir.
6:4 Elçinin 4-10 ayetlerinde göstermeye çalıştığı, ayıplanacak yönü olmayan hizmet şeklidir. Pavlus, daima Yüce Olan’ın bir hizmetkarı olduğunun farkında olarak çağrıldığı bu göreve layık bir tutumla davranmaya çalıştı. Denney bu bölümle ilgili olarak şu yorumu yapar:
Tartışılan konuları düşünürken Pavlus fışkıran derin sular gibidir; dar geçitlerdedir ve başlarken birbiriyle bağlantısız sözcükler kullanabilir; ancak sözlerini bitirmeden özgürlüğünü kazanır ve hiçbir engele takılmadan içinden geçenleri söy-ler.29
4 ve 5’inci ayetler Pavlus’un dayandığı bedensel acıları ve onun Rab’bin samimi ve sadık bir hizmetkarı olarak resmen tanınmasını betimler. Diğer iki ayet ise onun sergilemiş olduğu ruhsal faziletleriyle ilgilidir. Daha sonra 8’den 10’a kadar olan ayetlerde ruhsal hizmetindeki deneyimlerinden oluşan tezatlar listesini verir.
Olağanüstü dayanma, şüphesiz Pavlus’un bireyler, yerel topluluklar ve de kendisine karşı gösterdiği sabrın haricinde, diğer zorluklara karşı gösterdiği sabrı betimler.
Sıkıntı, onun Mesih’in adı uğruna çektiği işkenceleri ifade edebilir.
Güçlük, onun çektiği yiyecek, giyecek ve barınma sorununu belirtir.
Elemler, onun sık sık içinde bulunduğu hoş olmayan durumları kapsayabilir.
6:5 Pavlus Elçilerin İşleri 16:23’te belirtildiği gibi çok dayak yedi. Hapsedilmesi 2.Korintliler 11:23’te belirtilir ve karışıklıklar, müjdeyi yaymasının ardından gelen kargaşa ve insanları işaret etmektedir. (Diğer ulusların da Yahudiler gibi kurtulabileceği mesajı şiddetli tartışmalara neden oldu). Pavlus’un emekleri, çadır yapmasıyla birlikte diğer ağır işleri de kapsayabilir. Ancak yaptığı yolculuklardan söz etmez. Uykusuzluk onun Şeytan’ın oyunlarına ve düşmanlarının kendisine zarar vermek için gösterdikleri gayretlere karşı daima uyanık olması gerektiğini betimler. Buradaki açlık, büyük olasılıkla yoksulluktan kaynaklanan açlığı ifade eder.
6:6 Pavlus, görevini paklık, yani saflık ve kutsallıkla yürüttü. Asla ahlaksızlıkla suçlanamazdı.
Bu görev bilgiyle de yürütüldü; belki de bunun cehaletten kaynaklanan bir görev değil, tanrısal bilginin verdiği bir görev olduğu gerçeğini belirtir. Tanrısal gerçeğin büyüklüğü, Pavlus’un mektuplarında harika bir biçimde gösterilir.
Korintliler, onun sabrının kanıtına ihtiyaç duymazlar! Onların günah ve yetersizliklerine sabırla dayanması yeterli kanıtı zaten oluşturur! Pavlus’un iyiliği, onun bencillikten uzak bir biçimde kendisini başkaları için vermesinde, Tanrı-nın halkına karşı gösterdiği sevecen tutumunda ve anlayışlı davranışlarında görüldü.
Kutsal Ruh ifadesi şüphesiz, Pavlus’un yaptığı her şeyin Ruh’un gücü ve O’na itaatle yapıldığını belirtir.
İçten sevgi ise Elçi Pavlus’un yaşamında başkalarına karşı gösterdiği sevginin sahte veya ikiyüzlü değil, içten olduğunu belirtir. Bu, onun bütün eylemlerini belirler.
6:7 Gerçeğin ilanında sözü, Pavlus’un tüm hizmetinin gerçeğin ilanına bağlı bir biçimde başarıldığına işaret edebilir ya da bunun yaydığı mesajla yani gerçeğin ilanıyla tutarlı, dürüst bir hizmet olduğu anlamına gelebilir.
Tanrı’nın gücünde sözü ise şüphesiz elçinin işini kendi gücüyle değil, Tan-rı’nın sağladığı güce dayanarak yaptığını belirtir. Kimi bunun, elçinin yaptığı mucizelere bir kaynak oluşturabileceğini, çünkü onun bir elçi olduğunu ileri sürmüştür.
Doğruluğun silahları Efesliler 6:14-18’de tanımlanır. Dürüst, doğru ve tutarlı bir karakteri resmeder. Biri, “Bir kimse doğruluğun silahlarıyla kuşandığında, hiçbir şey ona zarar veremez” demiştir. Vicdanımız Tanrı ve insanların önünde temizse, Şeytan’ın yapabileceği pek bir şey olmaz.
Sağ ve sol ellerimiz ifadesinin anlamı konusunda şüpheler vardır. Olasılığı yüksek bir açıklama şöyledir: Eski savaşlarda kılıç sağ elle, kalkan da sol elle tutulurdu. Kılıç hücum savaşına, kalkan da savunmaya işaret ederdi. Bu durumda Pavlus burada iyi bir imanlı karakterinin, en iyi hücum ve savunma olduğunu söylüyor.
6:8 Pavlus, bu ayetle birlikte 9 ve 10’uncu ayetlerde, Rab İsa’nın hizmetinde bulunan büyük tezatlardan bazılarını betimler. Gerçek bir öğrenci, dağların zirvesini ve vadileri olduğu gibi, bu ikisi arasında kalan yerleri de yaşayıp deneyim kazanan öğrencidir. Bu, yücelik ve onursuzluk, zafer ve yenilgi, övgü ve eleştiri dolu bir yaşamdır. Tanrı’nın gerçek hizmetkarı kötü ünün ve iyi ünün hedefidir. Kimi gayretini ve cesaretini överken, kimi de bunu suçlar. Ona bir sahtekarmış gibi davranılsa da o dürüst bir kişidir. Asla bir sahtekâr değil, Yüce Tanrı’nın içten bir hizmetkarıdır.
6:9 Pavlus bir bakıma tanınmayan, takdir edilmeyen ve yanlış anlaşılan biri olmasına karşın Tanrı’nın ve imanlı kardeşlerin iyi tanıdığı biriydi.30 Gün be gün ölen, ama yine de yaşayan biriydi! Tehdit edilen, aranılan, izlenilen, acı çeken ve hapse atılan biri olmasına karşın özgürlüğünü, müjdeyi daha bir gayretle yayarak kazandı. Bu, “dövülüyorsak bile öldürülmüş değiliz” ifadesinde daha iyi vurgulanır. Buradaki dövülme, insanların elinden çektiği cezayla ilgilidir. Belki de birçok kez onun düzensiz yaşamına son vermiş olduklarını sandılar. Oysa duydukları, onun başka kentlerde Mesih’le ilgili kahramanlıklarıydı!
6:10 Hizmetle bağlantılı olarak kederi vardı, ama Pavlus her zaman seviniyordu. Müjdenin reddedilmesine, Tanrı’nın halkının başarısızlığına ve kendi yetersizliğine üzüldüğünü söylemek gereksizdir. Ama yine de Rab’bi ve Tanrı-nın vaatlerini düşündüğünde, her zaman başını dik tutacak ve sevinecek büyük bir neden vardı.
Pavlus, bu dünyanın malları açısından bakıldığında yoksul biriydi. Gayri menkullere ve zenginliğe sahip olduğunu okumayız. Buna rağmen, onun hizmeti sayesinde zenginleşmiş yaşamları bir düşünün! Hiçbir şeyi olmamasına karşın, bir anlamda her şeyi vardı ve önemli olan da buydu.
“Bu buhranlı cümlelerde,” der A.T.Robertson, “Pavlus hayal gücünü serbest bırakır ve bu da bir şimşek etkisi yaratır.”31
Dostları ilə paylaş: |