Göç Terimleri Sözlüğü 25 Durdurma (interception) Duruşma (hearing) Dönüş hakkı (right to return) Dublin II Tüzüğü (Dublin II Regulation) Bir Devletin gerekli belgeleri bulunmayan kişilerin
kara, hava veya deniz yoluyla ülkesine ulaşmalarını
engellemek, kesintiye uğratmak veya durdurmak
amacıyla ulusal sınırları dışında aldığı herhangi bir
tedbir.
Ayrıca bkz. ‘hedef ülke’. Bir davayla ilgili olarak mahkeme tarafından dinlenilme
veya kendi tarafını temsil etme fırsatı.
Dolaşım özgürlüğünün diğer bir unsurudur. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 13(2) Maddesine (1948) göre: “Herkes kendi ülkesine geri dönme hakkına
sahiptir”. Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme’nin 12(2) Maddesi (1966) uyarınca: “Hiç
kimse kendi ülkesine girme hakkından mahrum
bırakılamaz”. Ancak, Sözleşme’nin 3. Maddesi
birtakım kısıtlamalar getirmektedir: “yukarıda
belirtilen haklar [Madde 12(2)’de], ulusal güvenlik,
kamu düzeni, kamu sağlığı, kamu ahlakı veya
başkalarının hak ve özgürlüklerini korumak amacını
taşıyan ve mevcut Sözleşmede tanınan diğer haklarla
tutarlı olan, kanunen öngörülen kısıtlamalar dışında
herhangi bir kısıtlamaya tabi tutulamaz”.
Ayrıca bkz. ‘dolaşım özgürlüğü’, ‘insan hakları’, ‘geri dönüş’, ‘gönüllü geri dönüş’. Üçüncü ülke vatandaşı tarafından Üye Devletlerden
birine iltica başvurusu yapıldığında, başvuruyu
incelemekten hangi Avrupa Birliği Üye Devletinin
sorumlu olduğunu belirlemeye yönelik kriter ve
mekanizmaları öngören, Dublin Konvansiyonu’ndaki
(15 Haziran 1990’da imzalanan ve Avrupa
Topluluklarına Üye Devletlerden birine iltica başvurusu
yapıldığında, başvuruyu incelemekten sorumlu Üye
Devleti belirleyen konvansiyon) hükümlerin yerine
geçen ve “Dublin II” olarak anılan 343/2003 sayı ve
18 Şubat 2003 tarihli Avrupa Konseyi Tüzüğü (EC)
(OJ 2003 L 50/1). Dublin II Konvansiyonu uyarınca,
Üye Devletler, kendi topraklarında yapılan iltica
başvurusunu hangi Üye Devletin incelemesi gerektiğini
objektif ve hiyerarşik kriterlere göre değerlendirmek
zorundadır. Sistem, “iltica alışverişini” (sığınmacının
birkaç Devlet nezdinde iltica talebinde bulunması)
önlemek, aynı zamanda, iltica başvurusunun sadece
bir Üye Devlet tarafından işleme konmasını sağlamak
üzere tasarlanmıştır.
Ayrıca bkz. ‘(ülkesel) sığınma’, ‘sığınmacı’, ‘sığınma hakkı’, ‘mülteci’, ‘dolaşım halindeki mülteciler’, ‘Schengen Anlaşması’.