Sahih İlmihal



Yüklə 4,89 Mb.
səhifə85/99
tarix16.11.2017
ölçüsü4,89 Mb.
#31882
1   ...   81   82   83   84   85   86   87   88   ...   99

Nikahın Feshi


İbnu'l-Müseyyeb rahimehullah anlatıyor: "Hz. Ömer (radıyallahu anh) dedi ki: "Kim, kendisinde delilik veya cüzzam veya baras (alaten) bulunan biriyle evlenir ve temasta  da bulunursa, mehir tamamiyle kadının olur. Ancak bu, kadının velisi üzerinde erkeğe bir borç olur."2300

Yine İbnu'l-Müseyyeb anlatıyor: "Hz. Ömer (radıyallahu anh) buyurdular ki: "Bir kadın kocasını kaybeder, nerede olduğunu da bilemezse dört yıl bekler, sonra dört ay on gün oturur, sonra nikahı (başkasına) helal olur."2301

Yine İbnu'l-Müseyyeb, Aleyhissalâtu vesselâm'ın ashabından, Nadre İbnu'l-Ektem denen ensardan bir zattan  naklen kaydettiğine göre, demiştir ki:

"Ben bakire bildiğim bir kadınla evlendim, gerdeğe girince hamile olduğunu gördüm. (Durumu Rasulullah'a arzettiğim vakit) Aleyhissalâtu vesselâm:

"Fercinden istifaden sebebiyle mehir onundur, çocuk da sana köledir" buyurdu ve aramızı ayırdı. İlaveten: "Çocuğu doğurunca had uygulayın!" emretti." 2302

İbnu Abbas (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Bir Hıristiyan kadın, bir zımmînin nikahı  altında iken, kocasından bir müddet önce Müslüman olsa, artık kocasına haram olur."2303


Bazı edepler:


Ebu Vail radıyallahu anh’den;

جاء رجل (يقال له ابو حريز) إلى عبد الله فقال إني تزوجت امراة شابة بكرا و قد خشيت أن تكرهني فقال عبد الله إن الألفة من الله وإن الفرقة من الشيطان يكره ما أحل الله لها فإذا دخلت فمرها ان تصلي خلفك ركعتين ثم قل اللهم بارك لي في أهلي وبارك لها في اللهم ورزقها مني وارزقني منها اللهم اجمع بيننا كما جمعت وفرق بيننا إذا فرقت في خير

“İbni Mes’ud radıyallahu anh’ın yanına Ebu Hureyz dedikleri bir adam geldi ve dedi ki;

“Genç ve bakire bir kadınla evlendim. Ancak onun benden hoşlanmayacağından korkuyorum.” İbni Mes’ud R.A. dedi ki;

“Şüphesiz ülfet (sevgi) Allah Teala’dandır. Şeytan ise Allah’ın helal kıldığı şeyleri çirkin gösterir. Onun yanına girdiğinde, senin arkanda iki rekat namaz kılmasını emret ve sonra de ki;

“Allah’ım! Beni ehlime, ehlimi de bana bereketli kıl. Allah’ım! Hayırlı olduğu sürece bizi bir arada tut, ayrılmak her iki taraf için de hayırlı olduğu zaman bizi ayır.”

Böyle dedikten sonra onun yanına yaklaşıp alnından tut ve Allah’a bereket için dua et, Allah’tan onun hayrını iste ve şerrinden sığın.”2304

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki;

“Sizden biri eşiyle yalnız iken aralarında geçen şeyleri anlatır mı?” cemaat sustu. Sonra kadınlara döndü ve buyurdu ki;

“Sizden biri kocasıyla yalnız iken aralarında geçen şeyleri anlatıyor mu?” Bir kadın dedi ki;

“Evet Ey Allah’ın Rasulü! bunlar anlatıyorlar” bunun üzerine Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki;

“Böyle yapmayın! Şüphesiz bunun misali; bir şeytanın diğer şeytanla karşılaşınca yol kenarında ona saldırması ve insanların da onları seyretmeleri gibidir.”2305

Bir adam Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’e;

“Hanımım hayızlı iken bana helal olan nedir?” diye sordu, O da buyurdu ki;

“Onun beline izar bağla ve sonra üst tarafından faydalan.”2306

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki;

“Kim hayızlı eşiyle ilişki kurmuş ise Allah Azze ve Celle’den bağışlanma dilesin ve kefaret olarak bir veya yarım dinar sadaka versin.2307

Azil hakkında:


Ebu Said el Hudri radıyallahu anh’den; Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’e azil (meniyi dışarı akıtma) hakkında sorduk, buyurdu ki;

Öyle mi yapıyorsunuz? Size bunu tavsiye etmem. Zira Allah Teala bir canın yaratılmasını dilemişse, o gerçekleşir.”2308

Ebu Said el Hudri r.a.’den; birisi Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’e gelip; “Benim bir cariyem var ve ben onun hamile kalmasından korktuğum için azil yapıyorum. Ben erkeklerin istediğini istiyorum. Yahudiler ise onun küçük öldürme olduğunu söylüyorlar.” Dedi.

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki; “Yahudiler yalan söylemiş! Allah’ın yaratmak istediği bir şeye kimse mani olamaz.”2309



Bazı yasaklar

Humeyd Bin Abdurrahman Bin Avf’tan; Muaviye Bin Ebu Süfyan r.a. hacda minberde iken muhafızlardan birinin elinden bir peruk aldı ve dedi ki;

“Ey Medineliler! Alimleriniz nerede? Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in bu perukları yasakladığını işittim. Buyuruyordu ki;

“İsrailoğullarının kadınları bunlardan edindikleri zaman helak oldular.”2310

Malik Bin Amir radıyallahu anh’den; Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki;

“Saç ekleyene ve ekletene, kaş alana ve aldırana, diş düzeltene ve düzelttirene, dövme yapana ve yaptırana lanet olsun.”2311

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki; “Allah, kadınlardan erkeklere benzeyenlere ve erkeklerden kadınlara benzeyenlere, saç ekleyen ve ekleten kadınlara, dövme yapana ve yaptırana, diş düzelttirene, hulle (nikahı) yapana ve yaptırana lanet etsin.”2312

TESETTÜRÜN ŞARTLARI


1- Örtü bütün vücudu eller ve yüz dahil örtmelidir.

Cahiliye devrinde de kadınlar baş örtüsü kullanırlardı. Fakat yalnız enselerine bağlar veya arkalarına bırakırlar, yakaları önden açılır ve gerdanları olduğu gibi görünür ziynetleri ortaya çıkardı.2313

Günümüzde çağdaşlık diye niteledikleri bu giyim şekli Nur suresi 31. ayeti ile yasaklanmıştır. "Örtün de neyle ve nasıl örtünürsen örtün" diyen bazı zamane gafilleri ayetlere ve hadislere muhalefet etmektedirler.

2- Örtü; alttaki elbiseyi gösterecek kadar ince olmamalıdır.

"Kalın, tenin rengini belli etmeyen elbiseyle avret yerlerinin örtülmesi gereklidir. Tenin rengini gösteren ince şeyle vücudu örtmek caiz olmaz, tesettür de hasıl olmaz, namaz da olmaz."2314

"Hafsa radıyallahu anha ince bir başörtüsü ile Aişe radıyallahu anha’nın yanına girer. Aişe r.a. bu ince örtüyü parçalar ve kalın bir başörtüsü verir. Sonra der ki;

"Nur suresini bilmiyor musun? Başörtüsü teni ve saçı göstermeyen örtüdür."2315

3- Örtünün kendisi bir ziynet olmamalıdır.

Cazip renkli kumaşlar kullanılmamalıdır. Eğer üstten örtülecek örtünün kendisi ziynet sayılabilecek renk ve görünüşte olursa ona hicab denilemez.

Ahzab suresi 33. ayetinde mealen; "Vakarla evinizde oturun. Önceki Cahiliye kadınlarının kırıla döküle, süslerini göstererek (teberrüc) yürüyüşleri gibi yürümeyin." buyruluyor.

Ayette geçen teberrüc kelimesi; Zemahşeri'ye göre; "Genelde; gizlenmesi gereken şeyleri açmada çaba sarf etme, özelde ise; kadınların ziynetlerini ve güzelliklerini açıp yabancı erkeklere göstermesidir"2316

İmam Suyuti; "Kadının endamlı endamlı yürümesi, başörtüsünü bağlamadan başına atıp kadınların tabii ve yapay güzelliklerini ve çekiciliklerini uygun olmayan yerlerde sergilemeleri, süs ve eylemleriyle kendilerinden yararlanma hakkı olmayanların dikkatini ve ilgilerini çekmeleridir" der.2317

Alusi der ki; "Bana göre zamanımızda müreffeh kadınların evlerinden çıkarken üstlük olarak örtündükleri örtülerde yabancıya gösterilmemesi gereken ziynet kabilindendir. Çünkü bunlar rengarenk çekici giysilerdir.Sanıyorum erkeklerin karılarının bu şekilde çıkmalarına göz yummaları iman gayreti eksikliğinden kaynaklanıyor. Bütün bunlar Allah ve Rasulünün izin vermediği şeylerdir. "2318

Ebu Uzeynetus Sadefi r.a.'den; "Kadınların şerlisi (açılıp saçılarak) teberrüc yapanlardır. Onlar münafıktırlar. Bu yüzden kadınların cennete çok azı girer."2319

İbni Abbas r.a.'den; Rasulullah sallallahu aleyhi ve selem teberrüc yapan (açılıp saçılan) kadınlara lanet etti.2320

4- Örtü, vücud hatlarını belli edecek ve fitneye sebep olacak kadar dar olmamalıdır.

Zamanımızdaki mason mihraklı modacıların "tesettür modası" diye Müslümanlara yutturmaya çalıştıkları şeylere dikkat etmelidir. Vallahi onların yaptıklarının tesettür ile alakası yoktur! Tesettür vecibesini tahrif ediyorlar! Hadisi şerifte;

"İki sınıf insan vardır ki, onlar cehennem ehlidirler; Bunlardan biri ellerinde sığır kuyruğu gibi kamçılar olup insanları dövecekler. Diğeri; vücutlarını belli edecek elbise giyen, bu elbiselerle erkekleri meylettirmek için kırıtarak yürüyen, saçlarını deve hörgücü gibi başlarında toplayan kadınlardır ki; bunlar cennete giremeyecek ve çok uzak mesafelerden bile hissedilen cennetin kokusunu dahi duyamayacaklardır."2321

"Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem Mısır kumaşından dar bir elbiseyi kadınlara yasaklayınca;

"O altını gösteren ince (şeffaf) bir kumaş değildir ki" dediklerinde buyurdu ki;

"Bu kumaş vücudun hatlarını belirtecek darlıktadır"2322

El-A’la Bin Ziyad der ki; “Kadının elbisesine bakmaya devam etmek, kalpte şehvete sebep olur”2323)

5- Örtüye güzel koku sürülmemelidir.

Çünkü güzel koku erkekleri iğfal eder.Hadisi şerifte buyruldu ki; "Herhangi bir kadın koku sürünür de dışarı çıkarsa ve erkekler de bu kokuyu duyarsa o kadın zina etmiştir."2324

Bu hadis kadının süslü ve kokulu olarak çıkmasının, kocasının yanında çıkmış olsa dahi haram olduğunu gösteriyor. Nitekim İbni Dakik El Iyd diyor ki; "Süslü bir örtü içinde dışarı çıkan da koku sürünmüş gibidir. Çünkü bu da dikkati celp etmektedir. Hatta erkekleri tahrik eder."

Ebu Musa r.a. der ki; “Leş kokusu benim için yabancı kadının süründüğü kokuyu koklamamdan daha iyidir.”2325.

Meymune Binti Sad r.a.'dan merfuan; "Kendi ailesinden başkası için süslenen gururlu kadın kıyamet günü nursuz bir karanlıkta olacaktır."2326

6- Örtü erkek elbisesi veya kafir elbisesine benzememelidir.

Mesela pantolon her iki benzeme çeşidine de girer. "Rasulullah aleyhissalatu vesselam erkek elbisesi giyen ve erkekler benzemeye çalışan kadınlara ve kadın elbisesi giyen ve kadınlara benzemeye çalışan erkeklere lanet etti."2327

7- Evindeki ziynetlerini takınmış olarak dışarıda göstermemelidir.

Dışarı çıkarken çarşaf, koyu renk pardösü, eldiven gibi örtüler giyilerek eller, yüz, bilezikler, yüzük gibi takılar örtülmelidir. Ahzab suresi 59. ayeti bunu gerekli kılar. Hadisi şerifte buyrulur ki;

"Herhangi bir kadın evinin dışında dış elbisesini (çarşafını) çıkarırsa Allah Azze ve Celle onun üzerinden hıfzu himayesini kaldırır."2328

8- Şöhret ve gösteriş elbisesinden sakınmalıdır.

Bu erkek için dahi geçerlidir. Hadisi şerifte;"Kim dünyada şöhret için elbise giyerse Allah ona kıyamet gününde zillet elbisesi giydirir."2329 Buyrulmuştur. Diğer bir hadiste de; "Sade giyinmek imandandır."2330 Buyrulur.

İbni Ömer ve İbni Mes'ud r.a.'dan rivayet edilen hadiste buyrulur ki; "Kadın örtülmesi gereken bir avrettir. Dışarı çıktığında şeytan bakışları ona çevirtir."2331 Buradaki "avret" lafzı mutlak olup kadının sesini de kapsar.2332

Ebu Hüreyre radıyallahu anh; “Kadın tırnağına kadar avrettir” demiştir.2333

Kadının yabancı erkeklere şarkı, türkü söylemesinde yasak olduğuna dair delil olmadığını söyleyen cahillere karşı bu hadis delil olduğu gibi aşağıdaki şu hadis de delildir;

"Namazda yanılan imamı uyarmak için; erkekler tesbih eder, kadınlar ise el çırpar."2334

Abdülkadir Geylani Kuddise sırruh der ki; "Namaz için böyle olunca, şiir, gazel,insan tabiatını coşturmak için aşık maşuk hallerini anlatan, sevginin inceliklerini dile getiren kötü nefsi olanları dinlemeye çeken benzetmeler, dinleyeni heyecanlandıran ve kendisini harama koşturan şeyleri dinlemek nasıl caiz olur?. Hiç kimse için bunları dinlemek caiz değildir.2335"

Ümmü Atiye r.a.'dan; "Musibet üzerine çığlık atmamak, ancak mahremimiz olan erkeklerle konuşmak, mahremimiz olmayanlarla konuşmamak üzere Rasulullah sallallahu aleyhi ve selem bizden söz aldı.."2336

Buraya kadar kadınların yabancı erkeklere nazik konuşmasının, şarkı söylemesinin caiz olmadığı anlaşıldı. Ahzab suresi 32. ayetinde;

"… Eğer takvaca hareket istiyorsanız (yabancı erkeklerle) konuşurken yumuşak söylemeyin. Kalbinde maraz olan kimse kötü bir ümide kapılmasın…" ve Nur suresi 31. ayetinde; "…Gizleyecekleri zinetleri bilinsin diye ayaklarını da vurmasınlar.." buyruluyor. Ulema bu ayetlerden kadının sesinin avret olduğu hükmünü çıkarmıştır.2337



Yüklə 4,89 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   81   82   83   84   85   86   87   88   ...   99




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin