Şİİr niteliĞİndeki Kİtaplara giRİŞ


:11-13 Bütün malları tefecinin



Yüklə 1,7 Mb.
səhifə449/599
tarix05.01.2022
ölçüsü1,7 Mb.
#69942
1   ...   445   446   447   448   449   450   451   452   ...   599
109:11-13 Bütün malları tefecinin ağına düşsün, bütün kazancını yaban­cılar paylaşsın.

Kendisi merhamet etmediği için öksüz çocuklarına da merhamet eden ol­masın. Aile adı unutulsun, soyu kurusun (Bu, Doğu illerimizdeki insanları en çok utandıracak cezalardan biridir).



109:14,15 Ataları bile rezil olsun. Onların suçları Rab’bin önünde dur­sun. Annesinin günahı silinmesin! Suçlarının ne olduğu tam olarak belirtil­memiştir, ama mezmur yazarı günahlarının Tanrı tarafından asla unutulmama­sını ister. Tanrı’nın onları yeryüzünden yok etmesini istemeyi sürdürdüğün­den, suçları büyük olasılıkla oldukça ağırdı.

109:16-20 16’ncı ayette, kötü adamın iğneleyici suçlamalarını okuruz. Sev-gi göstermekten sakınmak, onun yaşam biçimidir. Mazluma ve yoksula ölesiye baskı yapar, yüreği kırık insanları ölüme sürükler. Bu ayette Yahuda’dan söz edildiğini düşünebiliriz. Günahsız Kurtarıcı’nın peşini, O’nu çarmıha götürün-ceye kadar bırakmamıştır.

Ama ahlâksal yönden, işlenen günahın bir karşılığı bulunur. Ne ekersek onu biçeriz, hasat kaçınılmazdır. Günahın sonuçlarından kurtulamayız. Mezmur ya­zarı burada etki tepki yasasının bütün hızıyla işlemesini ister: Bu adam, başkala­rına küfretmekten hoşlanırdı; şimdi lanetleri kendi başına gelsin. Diğer insanla­rın bereketlerden keyif almalarını asla istemedi; şimdi de bereketler kendisinden uzak kalsın. Sürekli lanet ederdi; şimdi bu lanetler kendi yaşamında gözüksün; su gibi içine, yağ gibi kemiklerine işlesin. Lanet, giydiği elbiseler gibi onu ört­sün. “Asla çıkartamayacağı bir kuşak gibi hep onu sarsın” (Knox).

Davut kendisini suçlayanlara karşı bu dileklerde bulundu. Adını bilmedi­ğimiz birinin söylemiş olduğu gibi, “Bir düşmana verilebilecek cezaların hepsi, buradaki düşman için istenmiştir.”

109:21-25 Mezmur yazarı, iki ayrı dua ve coşkulu bir övgüyle mezmuru sonlandırır. Önce sıkıntılardan kurtarılmak için dua eder. Rab’bin, adı uğruna kendi tarafını tutmasını ister, böylelikle güç ve adalet Tanrısı olarak kendisini yüceltecektir. Davut’un adına savaşarak bir kez daha sevgisini sergileyecektir.

Mezmur yazarı ölümcül derecede kötü durumdadır; yalnızca yoksul ve mazlum değildir, aynı zamanda yüreği de yaralıdır. Yaşamı, uzayıp giden bir gölge gibi çekilmektedir. Bir adamın elindeki çekirgeyi kolayca silkip atması gibi, yaşamdan silkilip atılmaktadır. Uzun süredir tuttuğu oruç nedeniyle diz­leri titremektedir. Bir deri bir kemiğe dönmüştür. Düşmanları onun bu acıklı durumuna gülmekte, onu görünce alay ederek kafalarını sallamaktadırlar.



109:26-29 İkinci duasında Rab’den kendisini düşmanlarının önünde haklı çıkartmasını ister. Yahve yardımına gelerek onu kurtardığında, saldırganları bu­nun Tanrı’nın işi olduğunu bileceklerdir; yenilgilerinde bunun Rab’bin eli ol­duğunu kabul edeceklerdir. Rab kutsadığı sürece onların lanetlemelerinin bir anlamı olmayacaktır. Düşmanlar rezil olacak, ama mezmur yazarı sevinecektir. Onu suçlayanlar rezilliğe bürünsün, kaftan giyer gibi utançlarıyla örtün­sünler.

109:30,31 Son olarak Rab Davut’un dualarını yanıtladığında, Davut’un O’na sunacağı övgüyü tasarladığını işitiriz. Bu, sıradan bir övgü değil, büyük bir hamt olacaktır. Tek başınayken değil, kalabalığın arasında O’nu övecektir. Övgüsünün konusu, RAB’bin yoksulun sağında durması ve onu yargılayanlar­dan kurtarmasıdır. Rab’bin yanımızda olması bize büyük güvence sağlar. F. B. Meyer şöyle der:
Ülkedeki en soylu kişinin koluna yaslanarak mahkemeye giren sanık ne kadar da cesurdur! Herkesin yargıcı, yanında sanığı aklamak için dururken, onu yargıla­mak nasıl da anlamsızdır!71

Yüklə 1,7 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   445   446   447   448   449   450   451   452   ...   599




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin