T. C. Ankara cumhuriyet başsavciliğI (tmk. 10. Mad.İLe görevli ve yetkiLİ BÖLÜM) tutuklu

Toplantıda

(Tuğg.E.ŞENER olarak)

“-Personel ikiz görevli olmamalıdır.

-Dışardan (MİT vb.)kimse alınmamalıdır.” şeklinde konuşma yaptığı,

ŞÜPHELİ MUHİTTİN ERDAL ŞENEL 09.05.2012 TARİHİNDE CUMHURİYET SAVCILIĞINA VERDİĞİ İFADESİNDE ÖZETLE (Kls.55 ve 284);

1996 Ağustos-1998 Ağustos döneminde Genelkurmay Adli Müşavirliği görevini yürüttüğünü, Adli Müşavirliğin icra makamı olmayan hukuki danışma birimi olarak çalıştığını, Adli Müşavir olarak kendisine sorulan sorulara ilişkin görüş beyan ettiğini, Genelkurmay Harekât ve İstihbarat Başkanlıklarından gelen yazılar üzerine adli makamlara suç duyurularında bulunduğunu,

04 Nisan 1997 tarihli Batı Çalışma Grubunun Oluşturulmasına ilişkin belge ile ilgili olarak ifadesinde; belgeyi ilk defa gördüğünü, dağıtım gereği için J Başkanlıklarına gönderildiğini,

10 Nisan 1997 tarihli Batı Çalışma Grubu Kurulmasına ilişkin belge ile ilgili olarak ifadesinde; belgeyi ilk defa gördüğünü, dağıtım planında adli müşavirliğin bulunmadığını,

BÇG’nin Kuvvet Komutanlıkları ve JGK bünyesinde birer biriminin bulunduğunu duyduğunu,

Belgenin 4 ncü maddesinde ülke genelinde kitle örgütleri ile iletişim kurmaktan bahsedilmesi ile ilgili olarak ifadesinde; laiklik karşıtı davranışlarda bulunduğu düşünülen üniversitelere ilişkin YÖK Başkanlığı ile irtibata geçildiğini, zaten Genelkurmay temsilcisinin aynı zamanda YÖK Denetleme Kurulu Üyesi olduğunu, kitle örgütleri ile Genelkurmay arasında bir koordinasyon bulunduğunu, sivil toplum kuruluşları, gazeteciler ve işadamları ile kamuoyunun yönlendirilmesi amacıyla görüşüldüğünü, o dönemde durumdan vazife çıkaran gazetecilerin, işadamlarının, üye oldukları dernekler ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin Genelkurmay Genel Sekreterinden randevu talep ettiklerini, Genelkurmay Başkanı ve II.Başkanı ile görüşmek istediklerini duyduğunu, o dönem gazeteciler ve sivil toplum örgütleri ile işadamlarının Genelkurmaya (irticai tehdidi kastederek) ”Niçin harekete geçmiyorsunuz, daha etkin önlemler alın” dediklerini, 28 Şubat döneminde TSK nın bir darbe yapmak niyetinde olmadığını, şartların istenmesi halinde zorlanarak mümkünken buna tevessül edilmediğini, bunun yerine sivil toplum kuruluşlarının devreye sokularak yani silahsız kuvvetler aracı kılınarak yürütmenin aklını başına toplamasını sağlamaya çalıştıklarını, TSK nın böyle bir yetkiye sahip olduğunu kabul etmemekle birlikte 28 Şubat 1997 tarihli MGK kararlarının buna yol açtığını,

BÇG’nin Genelkurmay Karargâhının alt katında İGHD Başkanlığı bünyesinde J Başkanlarının katılımı ile oluşturulduğunu, buraya ancak özel belgesi bulunanların girebildiğini,

29 Nisan 1997 tarihli Batı Çalışma Grubu Rapor Sistemi konulu belge ile ilgili olarak ifadesinde; belgeyi ilk defa gördüğünü, bilgisi olmadığını, ancak böyle bir sistem kurulmuş ise tabur seviyesine kadar iletildiğini,

06 Mayıs 1997 tarihli Batı Çalışma Grubu Batı Harekât konsepti konulu belge ile ilgili olarak ifadesinde; belgenin Genelkurmay İGHD Plan Şubesince kaleme alındığını, o tarihte “ülkemizin çok büyük bir irticai tehdit altında olduğu” tespitlerini oldukça abartılı bulduğunu ve katılmadığını, halen dahi aynı görüşte olduğunu, tespitlere katılmadığını, tespitlerin demokrasiye aykırı olduğunu, seçim yoluyla iktidara gelenlerin seçim yoluyla gitmesi gerektiğini düşündüğünü, bunun demokrasiye aykırı olduğunu, irtica tehdidi varsayımı ile hukukdışı bir müdahelenin uygun olmadığını, TSK’nın kendi içindeki bölücü ve irticai unsurlarla mücadele etme hakkı ve yetkisine sahip olduğunu, ancak bunun dışına çıkarak sivil iradenin tasarrufunda bulunan bir hususta kendisini yetkili görmesinin mümkün olmadığını, 28 Şubat döneminde TSK nın darbe yapma niyetinde olmadığını, bu dönemde silahsız kuvvetler dediği sivil toplum kuruluşları ve medya aracılığı ile mevcut yönetimin görevden ayrılmak zorunda bırakılmasının sağladığını düşündüğünü,

Belgenin 3 ncü sonuç kısmında geçen “Atatürkçü güçlerle temasa geçilmesi”nden kastedilenin Atatürkçü Düşünce Derneği ile ilgili sivil toplum örgütlerinin olabileceğini düşündüğünü,

27 Mayıs 1997 tarihli Batı Çalışma Grubu Batı Eylem Planı konulu belge ile ilgili olarak ifadesinde; belgeyi ilk defa gördüğünü, eylem planında belirtilen hususlarla ilgili herhangi bir çalışma yapmadığını, J Başkanlarınca değerlendirilen suç duyuruları ile ilgili olarak kimi zaman suç unsuru taşımadığını söyleyerek J Başkanlarını ikna etmeye çalıştığını, fakat zaman zaman bunda başarılı olabildiğini, eylem planındaki faaliyetlerin bir kısmının abartılı ve hukuka aykırı olduğunu, yasal dayanağının olmadığını, çalışma ve tedbirler ile ilgili bilgisi olmadığını, çalışmaların Genelkurmay Genel Sekreterliği İGHD Başkanının konusu olabileceğini,

Batı Eylem Planının içeriğine ve icra edilmek istenenlerde mevcut hükümetin demokratik yoldan yıkılmasının istendiğinin anlaşıldığını,

BÇG’nin mevcut yapısının J Başkanları temsilcilerinden oluştuğunu, faaliyetlerini Genelkurmay İGHD Başkanlığında yürüttüğünü,

BÇG yapılanmasının Kuvvet Komutanlıklarında ve Jandarma Genel Komutanlığında mutlaka bir uzantısının oluşturulmuş olduğunu, fakat bilgisi olmadığını,

BÇG’nin Genelkurmay Başkanının talimatı olmadan kurulamayacağını, kurucu olarak Çevik BİR’in adı gözüküyorsa da BÇG’nin Kuvvet Komutanlarının mutabakatı ile Genelkurmay Başkanına arzedildiği, bunun ardından Genelkurmay Başkanınca uygun görülerek Genelkurmay II.Başkanı ÇeviK BİR tarafından kurulduğunu,

Adli Müşaviri olarak BÇG bünyesinde hiçbir aktif ya da pasif görevinin olmadığını, BÇG belgelerinde kısım kısım gösterilmiş ise de; BÇG adına hiçbir faaliyet göstermediğini, eylem planında icra makamında gösterilmekte ise de; herhangi bir faaliyeti olmadığını,

YAŞ kararlarında koordine sıfatı ile dosyaların kendisine geldiğini, parafını atarak dosyaları Genelkurmay II.Başkanına 926 Sayılı TSK Personel Kanunu gereğince gönderdiğini,

Çevik BİR’in kendi amiri olmadığı halde rutin bir uygulama sonucu kendisi hakkında takdir belgesi düzenleyip şahsi dosyasına eklenmek üzere gönderdiğini,

28 Şubat döneminde yaşananların normal bir süreç olmadığını, tankların Sincan’da yürütülmesinin son derece sakıncalı ve yanlış algılara yol açabileceğini düşündüğünü, bu dönemde aktif rol alan Batı Çalışma Grubunun Genelkurmay Başkanının izni olmaksızın kurulabileceğini düşünmediğini belirterek suçlamaları kabul etmemiştir.

6-ŞÜPHELİ KENAN DENİZ (Kls. 87 ve 314)

-Batı Çalışma Grubu oluşturulduğu dönemde Genelkurmay İç Güvenlik Harekât Daire (İGHD) Başkanı olarak görev yaptığı aynı zamanda Başbakanlık Askeri Başdanışmanı olduğu,

Şüpheli Çetin DOĞAN 28.05.2012 tarihinde Cumhuriyet Savcılığına vermiş olduğu ifadesinde özetle (Kls.59 ve 307);

4 Nisan 1997 tarihli Batı Çalışma Grubu Çalışma Grubu Oluşturulması konulu belge ile ilgili olarak ifadesinde;Başbakanlığın yayınlamış olduğu 14 Mart tarihli talimattan sonra Genelkurmayın toplantı salonunda J Başkanları, Daire Başkanları, Genelsekreter, 2. Başkan, Adli Müşavir, Harekât Başkanı olarak kendisinin de katıldığı, belge oluşturulmadan önce bir toplantı yapıldığını, bakanlıklarda oluşturulan çalışmaların benzeri paralelinde bir çalışma yapılmasına karar verildiğini, bunun üzerine bu belgenin Genelsekreter tarafından hazırlandığını,

Bu toplantılara katılanların, görevlerinin gerekleri olarak BÇG’de çıkan emirlere katkılarda bulunduklarını belirtmiştir.

- 10 Nisan 1997 tarihli Batı Çalışma Grubu Kurulması konulu Çevik BİR imzalı belgenin EK-A sında bulunan Çetin DOĞAN imzalı Batı Çalışma Grubu şemasında (Gnkur.İGHD.Başkanı) Batı Çalışma Grubu koordinatörü” olarak bulunduğu,

- 27 Mayıs 1997 tarihli Batı Çalışma Grubu Batı Eylem Planında İcra Makamında Genelkurmay İç Güvenlik Harekât Daire (İGHD) Başkanı olarak bulunduğu,

-Genelkurmay Genel Sekreterliğinin 1997 tarihçesinde belirtildiği üzere 02.07.1997 Çarşamba günü Genelkurmay Genel Sekreterliği koordinatörlüğünde İNÖNÜ Salonunda Genelkurmay II.Başkanı, Genelkurmay J Başkanları, Karargâhta görevli General/Amiraller, Genelkurmay Adli Müşaviri, Genelkurmay Genel Sekreter Vekili ve Batı Çalışma Grubunun katılımı ile yapılan özel takdime Genelkurmay karargâhında görevli tuğgeneral olarak katıldığı,

-Genelkurmay Genel Sekreterliği 1997 tarihçesinde belirtildiği üzere Genelkurmay Harekât Başkanlığı Koordinatörlüğünde 08.05.1997 Perşembe, 22.05.1997 Perşembe, 26.05.1997 Pazartesi, 02.06.1997 Pazartesi, 05.06.1997 Perşembe, 09.06.1997 Pazartesi, 12.06.1997 Perşembe, 16.06.1997 Pazartesi günleri yapılan Batı Çalışma Grubu toplantısına katıldığı,

-Refahyol Hükümetini takip ve düşürmek için faaliyet göstermek üzere Batı Çalışma Grubu oluşturulmasına ilişkin Genelkurmay Başkanlığında Genelkurmay II.Başkanı Çevik BİR'in başkanlığında 07 Nisan 1997 tarihinde yapılan ve "Hükümete muhtıra verilmesi. Sıkıyönetim ilan edilmesi. Hükümetin değişimi, hükümetin devamını önleyecek tedbirler, gelecek hükümetin oluşumu. Kriz yönetimi oluşturulması. Eylem planı yapılması. Yargı ve kamu yöneticilerine destek/tehdit. Üniversite, sendika ve sivil toplum örgütleri ile işbirliği yapılması, cesaret verilmesi. Basın ve medyaya hakimiyet sağlanması, yanlarına alınması. Batı Çalışma Grubunun kurulması. İki kez yapılan yaş toplantıları ile personelin atılmasının yeterli olmadığı. Halkın yanlarına değil önlerine alınması, taarruzi psikolojik harekât icra edilmesi. Polise havuç ve sopanın gösterilmesi. Bilgi toplayan, eyleme dönüştüren psikolojik harekât yapan bir grup oluşturulması" ve buna benzer konuların gündeme geldiği toplantıya katıldığı (Belge hakkında iddianamede geniş ve kapsamlı olarak bilgi verilmiştir.)

-30 Nisan 1997 tarihli Batı Çalışma Grubunun teşkili ve çalışmalarının yürütülmesi ile ilgili olarak takdir belgesi verildiği (Genelkurmay Başkanlığından talebimiz üzerine gönderilen takdir belgesi)

-25 Mart 1998 tarihli Batı Çalışma Grubunun çalışmalarının yürütülmesinde gösterdiği gayreti nedeniyle takdir belge verildiği (Genelkurmay Başkanlığından talebimiz üzerine gönderilen takdir belgesi)

-..Temmuz 97 tarihli Genelkurmay II. Başkanı Orgeneral Çevik BİR imzalı şüpheli Kenan DENİZ'in “Gnkur.İç.Güv.Hrk.D.Bşk.olarak görev yaptığı, bazı çevrelerin tahrik ve karalama kampanyalarının boşa çıkarılmasında, T.S.K. Ve Türkiye Cumhuriyeti'nin bekasına göz diken şer güçlerine hakettikleri dersin verilmesine yönelik çalışmalarından” dolayı takdir belgesi verildiği (Genelkurmay antetli CD’den elde edilen takdir belgesi ),

-Batı Çalışma Grubu telefon rehberinde (İGHD Başkanı olarak) isminin geçtiği

ŞÜPHELİ KENAN DENİZ 22/06/2012 TARİHİNDE CUMHURİYET SAVCILIĞINA VERMİŞ OLDUĞU İFADESİNDE ÖZETLE (Kls. 87 ve 314);

4 Nisan 1997 tarihli Çalışma Grubu Oluşturulması konulu belgeden bilgisi olmadığını,

10 Nisan 1997 tarihli 2 sayfadan oluşan Batı Çalışma Grubu kurulması ile ilgili belge ve ekinde bulunan Batı Çalışma Grubu teşkilat yapısını gösteren şemada, Batı Çalışma Grubunun koordinatörünün Genelkurmay İç Güvenlik Harekât Dairesi Başkanı olarak gösterilmiş ise de kendisine böyle bir görev verilmediğini, o dönemde İGHD Başkanı olarak kendisine bağlı olan Plan Şube Müdürü İdris KORALP ve emrindeki plan subayları ile birlikte Batı Çalışma Grubunda çalıştıklarını, kendisinin Batı Çalışma Grubunda görev almadığını, Başbakanlık Askeri Başdanışmanlığı görevini yaptığı için öğleden sonra Başbakanlığa gittiğini, sabahtan öğlene kadar da Genelkurmay'da çalıştığını, 10 Nisan 1997 tarihli Batı Çalışma Grubu kurulması ile ilgili belgenin ekinde bulunan Batı Çalışma Grubunun fiziki çalışma alanını gösteren krokinin doğru olduğunu, buranın geniş bir salon olduğunu, daha sonra paravanla bölümlere ayrıldığını, belirtilen bölümlerin orada çalışma yaptıklarını, buranın Türk Silahlı Kuvvetleri Komuta Harekât Merkezi olarak adı geçtiği için buraya herkesin giremeyeceğini, yetki verilenler ve orada çalışanların girebildiğini, bu bölgede İGHD ve şubelerinin olduğunu, daha sonra bunun içerisine Batı Çalışma Grubunun da kurulduğunu,

29 Nisan 1997 tarihli Batı Çalışma Grubu rapor sistemi konulu belgeyi tam olarak hatırlamadığını, kendisinin parafından geçmiş olabileceğini,

6 Mayıs 1997 tarihli Batı Çalışma Grubu Batı Harekât Konsepti konulu belgenin bilgi notu olarak kendisine gelmiş olabileceğini, iş yoğunluğu sebebiyle paraf ettiğini hatırlamadığını,

27 Mayıs 1997 tarihli Batı Çalışma Grubu Batı Eylem Planı konulu belgeyi hatırlamadığını,

İdris KORALP'in Şube Müdürü, Yüksel SÖNMEZ ve Ruşen BOZKURT'un Plan Şubede çalıştığını, Batı Çalışma Grubunda çalışan personelin bir kısmının kendisi ile çalışan, bir kısmının da dışardan gelen personel olabileceğini,

Temmuz 1997 tarihli Orgeneral 2. Başkan Çevik BİR imzasına açılan ve kendi adına hazırlanan takdir belgesinin doğru olduğunu belirterek suçlamaları kabul etmemiştir.

7-ŞÜPHELİ İLHAN KILIÇ

-1995 Ağustos – 1997 Ağustos arasında MGK Genel Sekreteri olarak görev yaptığı, 1997-1999 yılları arasında Hava kuvvetleri Komutanı olarak görev yaptığı,

-Batı Çalışma Grubu kurulduğu dönemde Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri olarak görev yaptığı,

-10 Nisan 1997 tarihli Batı Çalışma Grubunun Kurulması konulu yazıyı şüpheli Çevik BİR’in Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri olan bilgi için şüpheli İlhan KILIÇ’a gönderdiği,

-29 Nisan 1997 tarihli Batı Çalışma Grubu Rapor Sistemi konulu yazıyı şüpheli Çevik BİR'in bilgi için Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri olan şüpheli İlhan KILIÇ'a gönderdiği,

-06 Mayıs1997 tarihli Batı Çalışma Grubu Harekât Konsepti konulu yazıyı şüpheli Çevik BİR'in bilgi için Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri olan şüpheli İlhan KILIÇ'a gönderdiği,

-27 Mayıs 1997 tarihli Batı Eylem Planı konulu yazıyı şüpheli Çevik BİR'in bilgi için Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri olan şüpheli İlhan KILIÇ'a gönderdiği,

-27 Mayıs 1997 tarihli Batı Çalışma Grubu Eylem Planında İcra Makamında Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri olarak bulunduğu tespit edilmiştir.

-Genelkurmay antetli CD ile ilgili yapılan teknik incelemeler neticesinde, “CD5\Bcg\Cankaya” klasöründe yer alan “tak.doc” isimli 3 sayfadan oluşan word belgesi elde edilmiştir. Belge ile ilgili olarak 18.02.2013 tarihli 82 sayfadan oluşan araştırma tutanağı da düzenlenmiştir.(Kls.200)

Batı Çalışma Grubu faaliyetleri ve çalışmaları kapsamında Genelkurmay Başkanı (İsmail Hakkı KARADAYI), MGK.Genel Sekreteri (İlhan KILIÇ), Jandarma Genel Komutanı (Teoman KOMAN), K.K.K.Kurmay Başkanı, Hava Kuvvetleri Komutanı (Ahmet ÇÖREKÇİ)’nin bir toplantı yaptıkları, BÇG’nin hazırlamış olduğu İrticai Faaliyetler, Siyasal İslami Kesimin Kadrolaşma Faaliyetleri Ve İslami Sermaye , İrtica Ne Durumda takdim ve belgeleri üzerinde görüşlerini dile getirdikleri bir toplantı yaptıkları ve bununla ilgili aşağıda belirtilen belgenin oluşturulduğu,

Belgede;

“GENELKURMAY BAŞKANI

-Herhangi Bir Kimseye Eğer Bu Brifingi Verirsek,brifing metninde DZ.K.K.lığındaki olayı yazmayın.

“Öneme” kelimesi “önemi” olarak düzeltilmeli.

-Bir ay önce kadrolaşma 167000 demiştiniz, şimdi neden 150000 diyorsunuz.

-Takdim metninde geçen isimleri çok iyi etüd edin.

-Acil ve müessir önlemler (tekliflerde yer almalı)

-400 milyon DM. Bunu takip edin salı günü bana bildirin.

-Takdimler iyi.

-Kadrolaşmayı gözden geçirin, şüphe yaratacak pürüzler olmasın.

-Doğru olduğuna kani olunan bir uslüple yazılsın.

-Özellikle islami sermaye takdimini maliyeciler ve hukukçular görsün.

-Bizim ana fikir ortaya koymamız lazım.

-Parasal kaynağın kötü kullanıldığını vurgulamamız lazım.

-Holdingler yasalarla kontrol altına alınmalı.

-İstanbul belediyesindeki teberru işini araştırın.

-Acaba cezayir’deki olayların safahatını vurgulasak mı?

-RP’nin seçim broşürü belki vurgulanabilir.

-polisin silahlanma ve teknik malzeme alımı. Top ve havan gibi. Bunlar nerede. Arayalım. Ne kadar gelmiş, kanuna göre genelkurmay’dan habersiz olmaması lazım.

-Camilerde bazı silahların olduğu ve bunların yer değiştirdiği,

-Hergün 13,5 cami kuruluyor. Doğru ise bunu da koymak olabilir. (?)

-Takdimlerden hedef ne? Bunu ortaya çıkartalım ve hangi etkili kesime, kime verileceğini tespit edelim.

HAVA KUVVETLERİ KOMUTANI

-Vakıfbank’ta Halil ÜRGEN var. Bursa milletvekili ÇAĞLAR’ın yeğeni,

-Siyasal islamın ismini RP olarak mı algılayacağız?

-Çünkü irtica başka, siyasal islam başkadır.

-Necati ÖZKANAT 18 yıllık müsteşar. Dikkat etmek lazım.

-Orman bakanlığı üzerinde durulmadı. Bu bakanlıkta cuma namazını kıldıktan sonra toplu halde sokaklara dağılan görevliler vardır.

-Kültür bakanlığı (özellikle kütüphaneler ve il müdürlükleri bunlarla dolu).

MGK. GEN.SEK.

-Kime takdim edilecekse takdim metninde geçen isimlerin ona göre değişik olması lazım.

-İslami kesim (bu kelimeyi kullanmamak lazım. Radikal, irticai kesim gibi kelimeler anlamlarına uygun olarak kullanılabilir).

-Türk islam vakfı başka, radikal cemiyetler başkadır. Hepsi bu işin içine girmemesi lazım, iyi tasnif edilmeli.

-Basit konularda hata yapmamalıyız.

-MGK. Kararları derhal yürürlüğe girmelidir deniyor. Zaten yürürlükte ve uygulamaya kondu. Biz bunu zaten sağlıyoruz.

-% 16 din kökenli parlamenter, bu ne kadar doğru olur. (tekliflerdeki maddeye istinaden)

-Takdim kısaltılabilir.

J.GN.K.

-Vali ve Kaymakamlar bizi ilgilendirmez. Bu takdime yönelik herhangi bir cevaba karşılık bizim cevap bulmamız lazım.

-Hiçbir rapor delil olarak kullanılmamalı.

-Devletin kurumlarında istihbarat yapılmaz. Onun için cevap bulmamız lazım.

-İsimlere dikkat edilmeli.

-Mükerrerler var ve takdim çok uzun, özellikle islami sermaye takdimi.

-Cümle ve telaffuz bozuklukları var.

-% 16 nasıl indirilecek. Bunlar kanunla olur. Din kökenli parlamenter deyimi yanlış gibi.

-MİT’in ekonomik istihbaratı derlemedir, itibar etmeyin.

-Eğer bu hususlar düzeltilirse takdimin ne olacağına sonra karar verebiliriz.

K.K.K.KUR.BŞK.

-Tablo vahim, amacımız ne?

-Brifingin doğruluğunu tespit için yıllarca çalışmamız lazım.

-Milli Gençlik Vakfı (bunlar silahlanıyorlar, bunlar İran’daki devrim muhafızlarının karşıtı),

-Güç vakıflardadır. Kontrol altına alınmalı.

-400 milyon DM. M.S.B.lığına bildirdim.

HV.K.K.

-Siyasi otoritenin bu teklifleri yerine getirmesi mümkün değil. Sıkıntı var.

-Kadrolaşma takdimi doğru. Fakat KOMBASSAN, YİMPAŞ vb. Hususları kamuoyu biliyor. Bunları önceden söyledik. Bunlar genel şeyler.” şeklinde son bulduğu tespit edilmiştir.

Şüpheli İbrahim Selman YAZICI 14/04/2012 tarihli Cumhuriyet Savcılığına vermiş olduğu ifadesinde özetle; BÇG Kriz Masası kurulunda MGK’yı temsilen görevlendirme sonucu bulunduğunu belirtmiştir.

ŞÜPHELİ İLHAN KILIÇ 28.05.2012 TARİHİNDE CUMHURİYET SAVCILIĞINA VERDİĞİ İFADESİNDE ÖZETLE (Kls. 59 ve 280);

1995 Ağustos – 1997 Ağustos arasında MGK Genel Sekreteri olarak görev yaptığını, 1997 Ağustos ayında Hava Kuvvetleri Komutanı olduğunu, 1999 yılında emekli olduğunu,

MGK Genel Sekreterinin doğrudan Başbakan’a bağlı olduğunu, maaşı, ödenekleri, araçlarının da Başbakanlıktan tahsis edildiğini, MGK’nın İcra Makamı konumunda olmadığını, BÇG için Genelkurmay Başkanlığının Kuvvet Komutanlıklarından temsilci istemiş olabileceğini, BÇG’ye bilgi akışının il ve ilçelerdeki kuvvet komutanlıklarına bağlı birliklerdeki görevliler tarafından gönderildiğini tahmin ettiğini,

10 Nisan 1997 tarihli Batı Çalışma Grubunun Kurulması konulu belge ile ilgili ifadesinde; Belgenin bilgi olarak gönderilmiş olabileceğini, belgeyi hatırlamadığını,

29 Nisan 1997 tarihli Batı Çalışma Grubu Rapor Sistemi konulu belge ile ilgili ifadesinde; MGK Genel Sekerterliğine bilgi amaçlı gönderilmiş olabileceğini, belgeyi hatırlamadığını, belge ile ilgili bilgisinin olmadığını,

-06 Mayıs1997 tarihli Batı Çalışma Grubu Harekât Konsepti konulu belge ile ilgili ifadesinde; MGK Genel Sekreterliğine bilgi mahiyetinde gönderildiği, belgenin bizzat kendisine gelip gelmediğini hatırlamadığını, bilgisi olmadığını, belge kapsamında bir faaliyetinin olmadığını,

27 Mayıs 1997 tarihli Batı Eylem Planı konulu belge ile ilgili ifadesinde; Belgenin bizzat kendisine sunulmadığını, bilgi olarak gelmiş olabileceğini, belge ile ilgili bilgisinin olmadığını,

Genelkurmay Başkanı, Hava Kuvvetleri Komutanı, MGK.Gen.sek.(Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği, J.Gn.K (Jandarma Genel Komutanı), K.K.K.Kur.Başkanı, Hv.K.K.(Hava kuvvetleri Komutanı, Batı Çalışma Grubu Faaliyeti ve çalışmaları kapsamında biraraya gelerek görüşlerini belirttikleri 3 sayfadan oluşan (CD5\Bcg\Çankaya\tak.doc isimli) belge ile ilgili olarak ifadesinde; bu konuyu ve belgeyi şu an hatırlamadığını, ancak MGK Genel Sekreterliği bölümünde suç unsuru bir içerik olduğunu düşünmediğini,

BÇG ile ilgili olduğu iddia edilen kişilerle çalışmadığını, MGK Genel Sekreteri olarak Başbakana bağlı olduğunu, Batı Çalışma Grubuna ilişkin ayrıntılı bir bilgi sahibi olmadığını, MGK Genel Sekreterliğinden Sincan’da tankların yürümesi ile ilgili olarak ilk başta tankların eğitim için gittiğinin söylendiği, MGK Genel Sekreterliği döneminde Anayasa ve yasa sınırlarından dışarı çıkarak herhangi bir faaliyette bulunmadığını belirterek suçlamaları kabul etmemiştir.

8- ŞÜPHELİ YILDIRIM TÜRKER

-1996-1999 yılları arasında Genelkurmay Personel Başkanı olarak görev yaptığı,

-Batı Çalışma Grubu kurulduğu dönemde Genelkurmay Personel Başkanı (J1) olarak görev yaptığı,

Şüpheli Çetin DOĞAN 28.05.2012 tarihinde Cumhuriyet Savcılığına vermiş olduğu ifadesinde özetle (Kls.59 ve 307);

4 Nisan 1997 tarihli Batı Çalışma Grubu Çalışma Grubu Oluşturulması konulu belge ile ilgili olarak ifadesinde;Başbakanlığın yayınlamış olduğu 14 Mart tarihli talimattan sonra Genelkurmayın toplantı salonunda J Başkanları, Daire Başkanları, Genelsekreter, 2. Başkan, Adli Müşavir, Harekât Başkanı olarak kendisinin de katıldığı, belge oluşturulmadan önce bir toplantı yapıldığını, bakanlıklarda oluşturulan çalışmaların benzeri paralelinde bir çalışma yapılmasına karar verildiğini, bunun üzerine bu belgenin Genelsekreter tarafından hazırlandığını,

Bu toplantılara katılanların, görevlerinin gerekleri olarak BÇG’de çıkan emirlere katkılarda bulunduklarını belirtmiştir.

-04 Nisan 1997 tarihli Batı Çalışma Grubu oluşturulmasına dair yazıyı gereği için Genelkurmay Personel Başkanı olan (J-1) olan şüpheli Yıldırım TÜRKER'e şüpheli Çevik BİR'in gönderdiği,

-29 Nisan 1997 tarihli Batı Çalışma Grubu Rapor Sistemi konulu yazıyı şüpheli Çevik BİR'in bilgiçin Genelkurmay Personel Başkanı (J-1) olan şüpheli Yıldırım TÜRKER'e gönderdiği,

-06 Mayıs1997 tarihli Batı Çalışma Grubu Harekât Konsepti konulu yazıyı şüpheli Çevik BİR'in gereği için Genelkurmay Personel Başkanı (J-1) olan şüpheli Yıldırım TÜRKER'e gönderdiği,

-27 Mayıs 1997 tarihinde Batı Çalışma Grubu Eylem Planını Çevik BİR’in aşağıda belirtilen üst yazısı ile dağıtım gereği için “Gizli-Kişiye Özel” olarak Genelkurmay Personel Başkanı “J-1” olan şüpheliye gönderdiği üst yazı;

1- 06 Mayıs 1997 tarihli Batı Çalışma Grubu Batı Harekât Konsepti dikkate alınarak hazırlanan Batı Eylem Planı ekte sunulmuştur.

2- Eylem planında, alınacak tedbirler ile bu tedbirleri icra edecek Komutanlıklar/Başkanlıklar belirtilmiştir. Daha ast makamların temin edecekleri bilgiler ve icra edecekleri faaliyetler, planda görev verilen Komutanlıklar/Başkanlıklar tarafından 29 Nisan 1997 tarihli Batı Çalışma Grubu Rapor Sistemi esaslarına göre belirlenecek ve rapor edilecektir.

3- Eylem Planına dahil edilmesi uygun görülen faaliyetlere Batı Kriz Masası toplantılarında gündeme alınarak karara bağlanması sağlanacaktır.

-27 Mayıs 1997 tarihli Batı Çalışma Grubu Batı Eylem Planında İcra Makamında Genelkurmay Personel Başkanı olarak bulunduğu,

-Genelkurmay Genel Sekreterliğinin 1997 tarihçesinde belirtildiği üzere 02.07.1997 Çarşamba günü Genelkurmay Genel Sekreterliği koordinatörlüğünde İNÖNÜ Salonunda Genelkurmay II.Başkanı, Genelkurmay J Başkanları, Karargâhta görevli General/Amiraller, Genelkurmay Adli Müşaviri, Genelkurmay Genel Sekreter Vekili ve Batı Çalışma Grubunun katılımı ile yapılan özel takdime Genelkurmay J-1 Başkanı olarak katıldığı,

-Refahyol Hükümetini takip ve düşürmek için faaliyet göstermek üzere Batı Çalışma Grubu oluşturulmasına ilişkin Genelkurmay Başkanlığında Genelkurmay II.Başkanı Çevik BİR'in başkanlığında 07 Nisan 1997 tarihinde yapılan ve "Hükümete muhtıra verilmesi. Sıkıyönetim ilan edilmesi. Hükümetin değişimi, hükümetin devamını önleyecek tedbirler, gelecek hükümetin oluşumu. Kriz yönetimi oluşturulması. Eylem planı yapılması. Yargı ve kamu yöneticilerine destek/tehdit. Üniversite, sendika ve sivil toplum örgütleri ile işbirliği yapılması, cesaret verilmesi. Basın ve medyaya hakimiyet sağlanması, yanlarına alınması. Batı Çalışma Grubunun kurulması. İki kez yapılan yaş toplantıları ile personelin atılmasının yeterli olmadığı. Halkın yanlarına değil önlerine alınması, taarruzi psikolojik harekât icra edilmesi. Polise havuç ve sopanın gösterilmesi. Bilgi toplayan, eyleme dönüştüren psikolojik harekât yapan bir grup oluşturulması" ve buna benzer konuların gündeme geldiği toplantıya Genelkurmay Personel Başkanı olarak katıldığı (Belge hakkında iddianamede geniş ve kapsamlı olarak bilgi verilmiştir.)