Tablo: I. Temel Ekonomik Büyüklükler


C. GELİR DAĞILIMININ İYİLEŞTİRİLMESİ, SOSYAL İÇERME VE YOKSULLUKLA MÜCADELE



Yüklə 4,67 Mb.
səhifə32/38
tarix27.01.2018
ölçüsü4,67 Mb.
#40873
1   ...   28   29   30   31   32   33   34   35   ...   38

C. GELİR DAĞILIMININ İYİLEŞTİRİLMESİ, SOSYAL İÇERME VE YOKSULLUKLA MÜCADELE

1. Mevcut Durum


Toplumda bazı kesimler, başta sağlık, eğitim hizmetleri olmak üzere, kültürel olanaklardan ve bilgi ve iletişim teknolojilerinden yararlanma, üretim etkinlikleri içinde yer alma ve karar alma süreçlerine katılma bakımından sosyal dışlanmaya maruz kalmaktadır. Bu kesimler, özellikle tarım sektörü ile geçici ve güvencesi olmayan işlerde çalışanlar, eğitimsiz bireyler, kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve özürlülerdir. Bunlar aynı zamanda yoksulluk riskiyle en fazla karşı karşıya olan kesimlerdir.

TABLO:IV. - Yüzde 20’lik Hanehalkı Dilimlerine Göre Yıllık Kullanılabilir Kişisel Gelirlerin Dağılımı, 2002-2005

Yüzde 20’lik Dilimler

2002

2003

2004

2005

Birinci Yüzde 20

5,3

6,0

6,0

6,1

İkinci Yüzde 20

9,8

10,3

10,7

11,1

Üçüncü Yüzde 20

14,0

14,5

15,2

15,8

Dördüncü Yüzde 20

20,8

20,9

21,9

22,6

Beşinci Yüzde 20

50,1

48,3

46,2

44,4

Toplam

100,0

100,0

 100,0

100,0

Gini Katsayısı

0,44

0,42

0,40

0,38

Kaynak: TÜİK
Gelir dağılımına ait veriler incelendiğinde, ilk dört yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay artarken, beşinci yüzde 20’lik grubun aldığı payın sürekli bir düşüş eğiliminde olduğu görülmektedir. Buna paralel olarak, gelir dağılımı eşitsizliğini gösteren Gini katsayısı da 2002 yılında 0,44 iken, 2005 yılında 0,38’e gerilemiştir.

Ülkemizde son dönemdeki ekonomik büyüme ve gelir paylaşımının daha adil hale gelmesi, yoksul kesimin ortaya çıkan refah artışından daha fazla istifade etmesini sağlamıştır. 2003 yılında yüzde 28,1 olan gıda ve gıda dışı harcamaları içeren yoksulluk sınırı altındaki nüfusun oranı, 2006 yılında yüzde 17,8’e gerilemiştir. Yoksulluktaki düşüşün 7 puanı tüketimdeki artıştan, yaklaşık 4 puanı ise gelir dağılımındaki iyileşmeden kaynaklanmaktadır. Gıda harcamalarını içeren yoksulluk sınırı altındaki nüfusun oranı da, 2003 yılında yüzde 1,3 iken, 2006 yılında yüzde 0,7’ye gerilemiştir.

Türkiye’de yoksulluk oranında iyileşmeler olmakla birlikte, yoksulluk oranı AB ortalamasının üzerindedir. Türkiye için transfer öncesi göreli yoksulluk oranı yüzde 31, transfer sonrası göreli yoksulluk oranı yüzde 26 iken, AB-25 için aynı oranlar sırasıyla yüzde 26 ve yüzde 16’dır. Söz konusu durum, sosyal transferlerin Türkiye’de yoksulluk üzerindeki etkisinin sınırlı olduğunu göstermektedir. Nitekim, yoksulların gelir açığını kapatmak için kullanılan sosyal transfer miktarı toplam sosyal transferlerin yalnızca yüzde 20’si kadardır. Bu durum, Türkiye’de sosyal transferlerin büyük bir bölümünün primli sistem kapsamındaki transferlerden oluşmasından ve yoksul kesimin bir bölümünün primli sistem dışındaki transferlerden yararlanamamasından kaynaklanmaktadır.

Yoksulluk oranı, yoksulluk sınırına oldukça duyarlıdır. Yoksulluk sınırı etrafında yoğunlaşan önemli oranda nüfus bulunmaktadır. Nitekim, 2006 yılı için, yoksulluk sınırı yüzde 20 oranında artırıldığında yoksulluk yüzde 52 oranında artmakta, yoksulluk sınırı yüzde 20 oranında azaltıldığında ise, yoksulluk yüzde 44 oranında azalmaktadır.

Yoksulluk özellikle eğitim seviyesi düşük olanlar, yevmiyeliler, ücretsiz aile işçileri, tarım sektöründe çalışanlar ile geniş aileler arasında yaygındır. Eğitim durumu, yoksulluğu en iyi açıklayan değişkenlerden biridir. 2006 yılında okur-yazar olmayanlarda yoksulluk oranı yüzde 33,7 iken, yüksekokul, fakülte ve üstü eğitimlilerde bu oran yüzde 1’e düşmektedir. Eğitimde okullaşma oranları yıllar itibarıyla artmakla birlikte, kız çocuklarının okullaşma oranı erkek çocuklarının gerisindedir.

TABLO:IV. - Çeşitli Kriterlere Göre Gıda ve Gıda-Dışı Harcamalar Bakımından En Yoksul Kesimler

(Yüzde)





Yoksulluk Oranı

Kesimler

2002

2003

2004

2005

2006

Kırda yaşayan

34,5

37,1

40,0

33,0

32,0

Okur-yazar olmayan

41,1

42,4

45,1

37,8

33,7

Ataerkil veya geniş aile

34,3

32,7

32,0

27,3

20,2

Tarım sektöründe çalışanlar

36,4

39,9

40,9

37,2

33,9

Ücretsiz aile işçileri ve yevmiyeliler(1)

45,0

43,1

38,7

34,5

32,0

Genel Yoksulluk Oranı (Gıda ve Gıda-Dışı Yoksulluk)

27,0

28,1

25,6

20,5

17,8

Kaynak: TÜİK

(1) 2002 ve 2003 yıllarına ait veriler yevmiyelilere, 2004, 2005 ve 2006 yıllarına ait veriler ise ücretsiz aile işçilerine aittir.


2007 Yılı Hanehalkı İşgücü Anketi sonuçlarına göre, istihdam edilen kadınların yüzde 47,3’ü tarım sektöründe çalışmaktadır. Diğer yandan, istihdam edilen kadınların yüzde 38,2’si ücretsiz aile işçisi olup çoğunlukla sosyal güvenceden yoksun bulunmakta;bu kişiler, kente göç sonucunda kentsel alandaki işlere göre niteliklerinin yetersiz kalması, ailedeki çocuk, yaşlı ve özürlü bakımının sorun haline gelmesi ve farklı bir ortamın getirdiği sosyal baskılardan dolayı işgücü piyasası dışında kalmaktadırlar.

TABLO:IV. - 2007 Yılında İstihdama İlişkin Çeşitli Göstergeler (15+yaş)

(Yüzde)


 

 

 



Kadın

Erkek

Toplam

İstihdam

İşgücüne

İstihdam

İşgücüne

İstihdam

İşgücüne

Oranı

Katılma Oranı

Oranı

Katılma Oranı

Oranı

Katılma Oranı

Kent

16,9

20,2

63,0

70,6

40,0

45,4

Kır

31,4

32,7

66,7

72,6

48,5

52,0

Türkiye

22,2

24,8

64,3

71,3

43,1

47,8

Kaynak: TÜİK

Kırsal alanda, kişi başına katma değeri görece düşük olan tarım sektörünün en çok istihdamı barındıran sektör olması ve tarım dışı faaliyetlerin kısıtlılığı, yoksulluğun kente göre daha yüksek olmasının önemli nedenleridir. Nitekim, son yıllarda yoksulluk oranındaki düşüşe en büyük katkı, kentsel alandaki yoksulluğun azalmasından kaynaklanmaktadır. Tarımdaki parçalı mülkiyet yapısı, ücretsiz aile işçiliğinin yaygınlığı, düşük verimlilik ve eksik istihdam nedeniyle atıl kalan nüfusun fazlalığı, bu sektörün istihdam içindeki payı ile gelirden aldığı pay arasındaki dengesizliği besleyen önemli olgulardır. Kırsal alanda yaygın olan tarım sektöründe istihdamın azalışı, kırda alternatif iş imkanlarının kısıtlılığı ve eğitim, sağlık gibi hizmetlere erişimde yaşanan güçlükler kırdan kente göçe neden olan etkenlerdir.



TABLO:IV. - İstihdam ve GSYH’nın Sektörel Dağılımı

(Cari Fiyatlarla Yüzde Pay)



Sektörler

2003

2004

2005

2006

2007

İstihdam

GSYH

İstihdam

GSYH

İstihdam

GSYH

İstihdam

GSYH

İstihdam

GSYH

Tarım

33,9

9,9

34,0

9,5

29,5

9,4

27,3

8,3

26,4

7,5

Sanayi

18,2

20,9

18,3

20,3

19,4

20,3

19,7

20,1

19,8

19,8

Hizmetler

47,9

69,2

47,7

70,2

51,1

70,3

53,0

71,6

53,8

72,7

Toplam

100,0

100,0

100,0

100,0

100,0

100,0

100,0

100,0

100,0

100,0

Kaynak: TÜİK
Yoksul kesim içindeki çalışanlar, gerek eğitim seviyelerinin düşük olması gerekse yoğunlukla çalıştıkları tarım sektörünün özellikleri itibarıyla, düşük ücretler elde etmekte ve büyük bir kısmı da geçici ve güvencesiz olarak çalışmaktadır. 2006 yılında ücretsiz aile işçileri ve yevmiyeliler arasındaki yoksulluk oranları, genel yoksulluk oranlarının sırasıyla 14,2 ve 10,8 puan üzerindedir.

Zor koşullar altındaki çocuklara yönelik hizmetlerin mümkün olduğu ölçüde kendi aile ortamlarında verilmesi amacıyla, muhtaçlık nedeniyle korunma kararı alınan çocukların ailelerine yönelik sosyal ve ekonomik destek programları yürütülmektedir. Kurum bakımı konusunda ise, korunmaya muhtaç çocukların aile ortamına benzer yapı ve ilişki sistemi içerisinde yetiştirilebileceği müstakil binalardan oluşan bakım sistemine geçilmiştir. Suça itilmiş çocukların yargılama ve ıslah süreçlerine ilişkin altyapı ihtiyaçları ise devam etmektedir.

2008 yılı Eylül ayı itibarıyla başta SHÇEK olmak üzere belediyeler, diğer kamu kurumları, dernek ve vakıflar ile özel kesime ait toplam kapasitesi 20.774 kişi olan 259 huzurevi bulunmaktadır.

Aile danışma merkezlerinde sunulan hizmetlerle, aile bireylerinin ekonomik ve sosyal yaşama katılmaları sağlanmaktadır. Aile destek hizmeti sunan kurum ve kuruluşların etkinliğinin artırılması ve koordinasyonunun sağlanması gerekmektedir.

Özürlüler, işgücü piyasası ve eğitimde yeterince yer alamamaları nedeniyle sosyal yaşamlarında topluma entegre olmakta zorluk çekmektedir. Özürlüler konusunda güncel verileri içeren ve özellikle ulusal politikalara ışık tutacak olan Türkiye İkinci Özürlüler Araştırması çalışmalarına başlanmıştır.

2008–2012 GAP Eylem Planının Sosyal Gelişmenin Sağlanması bileşeni kapsamında kamu kuruluşlarının olağan görevlerinin yanı sıra ortaya çıkan ve çıkabilecek sosyal ihtiyaçları kısa sürede gidermek amacıyla proje odaklı Sosyal Destek Programı (SODES) hazırlanmış ve toplam 600 milyon TL kaynak öngörülmüştür. SODES kapsamındaki istihdam, sosyal içerme ve kültür, sanat ve spor başlıkları altında hazırlanacak projeler ile; istihdam edilebilirliğin artırılması, nitelikli işgücünün geliştirilmesi, yoksulluğun azaltılması, toplumun dezavantajlı kesimlerinin istihdama erişiminin kolaylaştırılması ve bunların yaşam standartlarının yükseltilmesi, kültürel, sanatsal ve sportif faaliyetlerin geliştirilmesi ve özellikle çocukların ve gençlerin bu tür faaliyetlere yönlendirilmesine destek olunması beklenmektedir.


2. Temel Amaç ve Hedefler


Sosyal koruma ağının sosyo-ekonomik ve yerel şartlar dikkate alınarak, nüfusun tümünü kapsayan, etkin, dezavantajlı grupları topluma entegre eden, toplumun her kesimine sorumluluk vererek sosyal dışlanma ve yoksulluk riskini en aza indiren bir yapıya kavuşturulması temel amaçtır.

Yoksulluk ve sosyal dışlanmaya maruz veya bu risk altında olan birey ve grupların ekonomik ve sosyal hayata aktif katılımlarının artırılması ve yaşam kalitelerinin yükseltilerek toplumsal dayanışma ve bütünleşmenin gerçekleştirilmesi sağlanacaktır. 


3. Politika Öncelikleri ve Tedbirler


Öncelik / Tedbir

Sorumlu Kuruluş

İşbirliği

Yapılacak Kuruluşlar

Süre

Yapılacak İşlem ve Açıklama

Öncelik 81. Çalışabilecek durumda olan yoksullara yönelik sosyal yardım ve hizmetler, yoksulluk kültürünün oluşmasını önleyici ve yoksul kesimin üretici duruma geçmesini sağlayıcı nitelikte olacak; çalışamayacak durumda olan yoksullar ise düzenli sosyal yardımlarla desteklenecektir.

Tedbir 170. Çalışabilir durumdaki yoksul kişilerin işgücüne katılımını artırmaya yönelik özel programlar geliştirilecektir.

SYDGM

ÇSGB, SGK, İŞKUR, SHÇEK, KOSGEB, Yerel Yönetimler, STK’lar

Aralık Sonu

Sosyal yardımlardan istifade eden kişilerin İŞKUR’a kaydı yaptırılacak, bu kişilere meslek edindirme, rehberlik, toplum yararına çalışma gibi imkanlar sunulacak ve kendi işini kurabilecek olanlara küçük sermaye destekleri verilecek, ayrıca bu kesime yönelik kredi imkanları genişletilecektir.


Tedbir 171. Yoksulluğu azaltmayı hedefleyen sosyal transferlerin etkinliği artırılacaktır.


SYDGM

SHÇEK, SGK, TÜİK, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Yerel Yönetimler

Aralık Sonu

Sosyal transfer alamayan yoksul kesime ulaşılarak mevcut kaynakların daha etkin kullanılması sağlanacaktır. Sosyal transferlerin hedef kitlesine ulaşması ve yoksul kişinin gelirini yoksulluk sınırına getirecek kadar artırması sağlanacaktır.

Öncelik 82. Kırsal kesimde yaşayan yoksullar için tarım dışı alternatif gelir getirici faaliyetler çeşitlendirilecektir.

Tedbir 172. Kırsal alanda yaşayan yoksul kesimin ekonomik kaynaklarının çeşitlendirilmesi için yerel düzeyde gelir getirici projeler desteklenecektir.


İŞKUR

Tarım ve Köy işleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, SGK, SYDGM, Yerel Yönetimler

Aralık Sonu

Kırsal alanda yaşayanların ve tarım sektöründe istihdam edilenlerin yoksulluk riski oldukça yüksektir. Tarımdaki yapısal dönüşüm sonucu ortaya çıkan vasıf düzeyi düşük işgücünün tarım dışı iş kollarında istihdam edilebilirliğini artıran programlar uygulanacaktır.


Öncelik 83. Kadınların ekonomik ve sosyal hayata katılımları sağlanacak ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla toplumsal bilinç artırılacaktır.

Tedbir 173. Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Ulusal Eylem Planı uygulamaya konulacaktır.


KSGM

İlgili Kamu Kurum ve Kuruluşları, İşçi ve İşveren Sendikaları Konfederasyonları, STK’lar

Aralık Sonu

Toplumsal cinsiyet eşitliğinin kamu politika ve programlarına yansıtılabilmesi için politika yapıcılara, karar vericilere, hizmet sunanlara topluma yönelik olarak eğitim programları ve eğitim materyalleri geliştirilecektir. İlgili materyaller kullanılarak bilinç artırıcı seminerler düzenlenecek ve kamu politikalarına temel oluşturacak eylem planına yönelik çalışmalar sürdürülecektir.

Tedbir 174. Kadınlara Karşı Aile İçi Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı uygulamaya konulacaktır.

KSGM

İlgili Kamu Kurum ve Kuruluşları, İşçi ve İşveren Sendikaları Konfederasyonları, STK’lar

Aralık Sonu

Kadınlara karşı aile içi şiddetin önlenmesi amacıyla bilinçlendirme çalışmaları yapılacak ve ilgili kuruluşların kapasiteleri güçlendirilecektir.

KSGM tarafından kadınlara karşı aile içi şiddetin sebep ve sonuçları hakkında yapılan alan araştırmasından elde edilen sonuçların ilgili kurumların plan ve programlarına yansıtılmasına yönelik çalışmalar yapılacaktır. Kadına yönelik şiddetin önlenmesine ilişkin hizmet sunum modelleri yaygınlaştırılacaktır.




Öncelik 84. Suça itilmiş çocukların durumlarını iyileştirecek çalışmalar etkinleştirilecektir.

Tedbir 175. Suça itilmiş çocuk ve gençlere yönelik takip sistemi oluşturulacak ve çocuk mahkemelerinin sayısı ve personeli artırılacaktır.

Adalet Bakanlığı

İçişleri Bakanlığı, MEB, SHÇEK, GSGM, İŞKUR, STK’lar

Aralık Sonu


Suça itilmiş çocuk ve gençlere yönelik hizmetlerin kalitesi artırılacaktır. Suça itilmiş çocukların ve gençlerin hükümlülük süresinde ıslahı ve topluma kazandırılmaları için uygulanmakta olan programlar çeşitlendirilecek ve etkinleştirilecektir. Bu faaliyetlerin etkisinin değerlendirilebilmesi amacıyla bu çocuklara yönelik takip sistemi oluşturulacaktır.

Öncelik 85. Özürlülere yönelik özel eğitim imkanları artırılacak ve evde bakım hizmetleri desteklenecektir.

Tedbir 176. Özürlülere yönelik okul öncesi danışmanlık ve rehberlik hizmetleri geliştirilecek ve özel rehabilitasyon merkezleri etkin bir biçimde denetlenecektir.

MEB

SHÇEK, ÖZİDA


Aralık Sonu

Özürlülerin okula başlamadan önce eğitim alması gereken yer konusunda rehberlik ve danışmanlık hizmetleri geliştirilecektir. Özürlülere hizmet veren özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinin denetimine ağırlık verilecektir.

Tedbir 177. Özürlü bireylerin evde bakım hizmetlerine ilişkin SHÇEK’in kurumsal kapasitesi güçlendirilecektir.

SHÇEK

Sağlık Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, ASAGM, ÖZİDA

Aralık Sonu

Evde bakım hizmetinden yararlanmak için SHÇEK’e özürlüler tarafından çok sayıda başvuru yapılmakta olup bu başvuruların kısa sürede değerlendirilmesinde sorunlar yaşanmaktadır. Bu nedenle evde bakım hizmetlerinin etkinliği artırılarak kurumun kapasitesinin iyileştirilmesi gerekmektedir.

Öncelik 86. Ailenin bütünlüğünün korunması, bilinçlendirilmesi ve ekonomik olarak desteklenmesine yönelik çalışmalar etkinleştirilecektir.

Tedbir 178. Yoğun göç, hızlı ve çarpık kentleşme sonucunda ortaya çıkan sosyo-kültürel uyum sorunlarını azaltmak amacıyla aile eğitim programları geliştirilecektir.

ASAGM

MEB, RTÜK, SHÇEK, Yerel Yönetimler, Üniversiteler, STK’lar

Aralık Sonu

Aile kurumunun güçlendirilmesi amacıyla, ailenin eğitim ihtiyaçlarının analiz edilmesi ve aile eğitimi müfredatı geliştirme çalışmalarına öncelik verilecek, aile destek hizmet modelleri geliştirilecek ve eğitim programları materyalleri hazırlanacaktır. Halihazırda bu eğitimi veren kurumların akreditasyonuna yönelik çalışmalar yapılacaktır.




Yüklə 4,67 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   28   29   30   31   32   33   34   35   ...   38




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin