Tck tanitim semineri notlari



Yüklə 4,78 Mb.
səhifə74/127
tarix02.11.2017
ölçüsü4,78 Mb.
#27177
1   ...   70   71   72   73   74   75   76   77   ...   127

3. Resmî belgede sahtecilik :


Resmi belgede sahtecilik suçu;

(1) Yetkili kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği ve

(2) Bireyin (yetkili kamu görevlisi olmayanın) resmi belgede sahteciliği olmak üzere ikiye ayrılır.

5237 sayılı Kanunun 204. maddesinin 1. fıkrası bireyin resmi belgede sahteciliği, 2. fıkrası kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçlarını, 3. fıkra da sahteliği kanıtlanıncaya kadar geçerli resmi belgeyi tanımlayıp düzenlemiştir.

5237 sayılı Kanunun 204. maddesinin birinci ve ikinci fıkrasının altında, kapsamına giren 765 sayılı Kanunun ilgili maddeleri gösterilmiştir.

Resmi belge; Kamu görevlisi veya hukuken yetkili kılınan kişi tarafından, yasa gereğince yerine getirdiği işlev (fonksiyon) nedeniyle düzenlenen belgedir. Resmi belgeye bu niteliği ve hukuksal sonuçları yasa hükmü verir. Belgeyi düzenlemek kamu görevlisinin görevi içinde bulunmalı ve belge yasada öngörülen usul, biçim ve işlemlere uygun düzenlenmiş olmalıdır.

Kamu görevlisince düzenlenen ve doğrudan doğruya kamuyu ilgilendiren belgeler hem içerik hem de biçim bakımından resmi belge olduğu gibi içeriği özel hukuka ilişkin bulunduğu halde, yetkili kamu görevlisince düzenlenmesi veya onaylanması nedeniyle de belge biçim bakımından resmi belgedir.



Yetkili kamu görevlisinin, yukarıda tanımlanan resmi belgeyi tamamen veya kısmen sahte olarak düzenlemesi veya gerçek resmi belgeyi değiştirmesi, başkalaştırmasıyla suç gerçekleşir.

Resmi belge düzenlendiğinde veya değiştirildiğinde suç tamamlanır. Düzenleyen veya değiştiren kişi yönünden suçun oluşması için ayrıca kullanmak gerekli değildir.Resmi belgede sahtecilikte kullanma, öğe veya ağırlatıcı neden olmadığından, sahteciliği yapan ve kullanan aynı kişi ise tek bir sahtecilik suçu, sahteciliği yapanla kullanan ayrı kişilerse ayrı suç söz konusudur.

Resmi belgede sahtecik suçu, herhangi bir kişi tarafından işlenebilir. Belgenin düzenlenmesinde görevsel nedensellik bağı bulunmayan, yetkili olmayan kamu görevlisi de bu kapsamdadır.

Yetkili kamu görevlisiyle özel kişi arasında bir anlaşma (suç ortaklığı) varsa, kamu görevlisi sıfatı esas olacağından, bireyin eylemi kamu görevlisinin suçuna katılmaktır. Kamu görevlisiyle kişi arasında anlaşma yoksa (kamu görevlisinin aldatılmış olması - özel kişi tarafından bir araç olarak kullanılması durumunda) kişinin resmi belgede sahteciliği suçu ortaya çıkar.

765 sayılı T.C.K.nun 339. maddesinin 1. fıkrası kamu görevlisinin; resmi belgenin aslında, 340. maddesi resmi belgenin özünde, 341. maddesinin 1. fıkrası resmi belgenin onaylı suretinde, 2. fıkrası resmi belgenin içeriğine ilişkin onaylı özetlerde, 342. maddesinin 1. fıkrası kişinin ; resmi belgenin aslında, 2. fıkrası resmi belgenin onaylı suretinde sahteciliği, 346. maddesi bu sahte belgeleri bilerek kullanma suçunu, 344. maddesi ticari kimliğin, ticari belgeye gerçeğe aykırı olarak yansıtılması, 350. maddesi bireyin ve 352. maddesi kamu görevlisinin kimlik ve benzeri belgelerde,355. maddesi kamu görevlisinin ve hukuken yetkili kılınanın, 356. maddesi bireyin özel yarar sağlayacak belgelerde sahtecilik suçlarını düzenlemiştir.

765 sayılı Kanunun 344. maddesinde tanımlanan ticari senedin kambiyo senedi olması, Türk Ticaret Kanundaki biçimsel öğeleri tam olarak taşıması durumunda suç, resmi belgede sahtecilik niteliğini kazanır. Aksi halde, özel belge sayılır.

5237 sayılı Kanuna göre belgede sahtecilik kapsamında değerlendirilmesi gereken 765 sayılı Kanunun 325. maddesi demiryolu ve diğer kamu taşıma işletmeleri biletlerinde sahteciği, 328. maddesi bu sahte biletleri bilerek kullanmayı, 329/1. maddesi gerçek biletin üzerindeki önceden kullanıldığına ilişkin (iptal) işaretini silip yeniden kullanmayı, 334. maddesi hükümet makamlarının, kamu kurum ve kuruluşlarının veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının onay veya belgelendirmede kullandıkları mühürlerin sahte iz,işaret ve eserlerini içeren belgeleri oluşturmayı, 335. maddesi bunları bilerek alma, devretmeyi, 336. madde ise gerçek mührü hukuka aykırı biçimde ele geçirip onay ve belgelendirmede kullanmayı yaptırıma bağlamıştır.

325, 328 ve 329/1. maddelerde tanımlanan gerçek biletleri üreten işletme, kamu kurumu niteliğinde olup bunu yasanın verdiği izinle gerçekleştiriyorsa; sahte üreten veya kullananın eylemi resmi belgede sahtecilik suçunu, kamu kurumu değilse özel belgede sahtecilik suçunu oluşturur.

334, 335. maddelerdeki suçun oluşup tamamlanabilmesi için de mühür iz, işaret veya eserini içeren belgenin, içerik ve biçim olarak tam, hukuksal sonuç doğurmaya elverişli bulunması gerekir.

765 sayılı T.C.K. nun yukarıda belirtilen (339, 340, 341, 342, 344, 346, 350, 352, 355, 356. maddeler ile 325, 328, 329/1, 334, 335, 336. maddelerindeki) tüm suçlar hakkında; eylem, birey (yetkili kamu görevlisi olmayan) tarafından gerçekleştirilmişse 5237 sayılı Kanunun 204. maddesinin 1. fıkrası, suç yetkili kamu görevlisince işlenmişse aynı maddenin 2. fıkrası uygulanır

5237 sayılı Kanunun 204/1,2. maddesindeki suçun maddi öğesi; bir resmi belgeyi, başkasını aldatacak biçimde, sahte olarak düzenlemek (taklit etmek) veya değiştirmek (tahrif/tağyir etmek), sahte resmi belgeyi bilerek kullanmaktır.

Suçun manevi öğesi; kasıttır.

 

& 33. Kamu Barışına Karşı Suçlar
Kamu Barışına Karşı Suçlar 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun “Özel Hükümler” başlıklı ikinci kitabının “Topluma Karşı Suçlar”ı düzenleyen üçüncü kısmının “Kamu Barışına Karşı Suçlar” başlığını taşıyan beşinci bölümünde yer almaktadır. Beşinci bölüm; 213 üncü maddeden başlayarak 222 nci maddeye kadar toplam 10 maddeden oluşmaktadır. Bu bölümde yer alan suçlar şunlardır; Halk Arasında Korku ve Panik Yaratmak Amacıyla Tehdit (m. 213), Suç İşlemeye Tahrik (m. 214/1), Halkı Birbirini Öldürmeye Tahrik (m. 214/2), Suçu ve Suçluyu Övme (m. 215), Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik (m. 216/1), Halkın Bir Kesimi Aşağılama (m. 216/2), Dini Değerleri Aşağılama (m. 216/3), Kanunlara Uymamaya Tahrik (m.217), Görev Sırasında Din Hizmetlerini Kötüye Kullanma (m. 219), Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma, Yönetme (m. 220/1-5), Suç İşlemek Amacıyla Kurulmuş Örgüte Yardım Etme (m. 220/7), Suç İşlemek Amacıyla Kurulan Örgütün ya da Amacının Propagandasını Yapma (m. 220/8), Şapka ve Türk Harfleri Hakkındaki Kanunlara Muhalefet (m. 222).

Eski Ceza Kanununun başka baplarında düzenlenen bazı suç tiplerinin Yeni Ceza Kanununda kamu barışına karşı suçlar bölümüne alındığı görülmektedir. Örneğin, 765 sayılı TCK’nın 241 inci maddesinde yer alan “İdareyi veya Kanunları Takbih ve Tezyif Suçu” ile 242 nci maddedeki “Takbih veya Tezyife ve İtaatsizliğe Teşvik Etme- Kanunlara ve Kazanılmış Haklara Aykırılığa İcbar ve İkna Etmek” suçları hemen hemen aynı ifadelerle Yeni Ceza Kanununun 219. maddesinde Görev Sırasında Din Hizmetlerini Kötüye Kullanma (m. 219) başlığı altında düzenlenmiştir. Keza, TCK’nun 526 ncı maddesinin 2 nci fıkrasında yer alan hüküm unsurları değiştirilmeden ve yeni kanuna uyumlu hale getirilmek suretiyle bu bölüme (m. 222) alınmıştır.



I. Halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit

MADDE 213. - (1) Halk arasında endişe, korku ve panik yaratmak amacıyla hayat, sağlık, vücut veya cinsel dokunulmazlık ya da malvarlığı bakımından alenen tehditte bulunan kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Suçun silâhla işlenmesi hâlinde, verilecek ceza, kullanılan silâhın niteliğine göre yarı oranına kadar artırılabilir. 178



1.AÇIKLAMALAR:

Kamu barışı kavramından anlaşılması gereken, bireyler arasındaki ilişkilerde hu­kukun egemen olduğu toplum düzenidir.

Korunan hukuki yarar, halkın hayat, sağlık, vücut veya cinsel dokunulmazlığı ya da malvarlığıdır.

Suçun maddi unsurunu, halk arasında endişe, korku ve panik yaratmak amacıyla, hayat, sağlık, vücut veya cinsel dokunulmazlık ya da malvarlığı bakımından alenen tehditte bulunmak oluşturmaktadır.

Suç için belirli kişi veya kişilerin değil, belirli olmayan kişilerden oluşan kitlelerin tehdide muhatap olması aranır. Tehdidin halkın hayatı, sağlığı, vücut veya cinsel dokunulmazlık ya da malvarlığı bakımından bir korku, endişe veya panik meydana getirmek amacıyla yapılmış olması gereklidir.



Endişe, korku ve panik kelime­leri halkta meydana gelecek telaş hâlinin değişik derecelerde olabileceğini ifade amacıyla kullanılmıştır. Fiil tehlike suçu niteliğinde olduğundan suçun oluşması bakımından bu hâllerin fiilen gerçekleşmesi veya zararın doğması aranmaz. Tehdidin objektif olarak böyle bir hâle sebe­biyet verebilecek nitelikte olması yeterlidir.

İkinci fıkrada, fiilin silâhla işlenmesi hâli, silâhın niteliği de dikkate alınarak bir ağırlaştırıcı sebep olarak öngörülmüştür.

2. FARKLAR:

A. 213 üncü maddenin 765 sayılı TCK’daki karşılığı olan 312/a maddesinden temel farkı, kapsamının daha geniş olmasıdır. Zira 765 sayılı Kanunda tehdidin hayat, sağlık veya mal aleyhine yapılmış olması aranmakta iken, yeni Kanunda bunlara ilaveten tehdidin “vücut ve cinsel dokunulmazlığa” yönelik olması hali de suç tipine dahil edilmiştir.

B. 213 üncü maddenin 2 nci fıkrasında, 765 sayılı Kanunun 312/a maddesinde bulunmayan bir nitelikli hal düzenlenmiştir. Buna göre suçun silah ile işlenmesi halinde, verilecek ceza kullanılan silahın niteliğine göre yarı oranına kadar artırılabilecektir.

C. Yeni TCK’nun “Ortak Hüküm” başlıklı 218. maddesinde; “Yukarıdaki maddelerde tanımlanan suçların basın ve yayın yoluyla işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır” denilmektedir. Bu nitelikli hal 765 sayılı TCK’nunda yer almamaktadır.

D. Her iki kanunda suçun temel şekli bakımından hapis cezasının miktarı aynıdır. Ancak 5237 sayılı Kanunda 765 sayılı TCK’nundan farklı olarak para cezasına yer verilmemiştir.


Yüklə 4,78 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   70   71   72   73   74   75   76   77   ...   127




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin