Clearance : 1- Aralık,klerans
: 2 – İzin
Cleared for push-back : Push-back serbest
Clench to : Sıkmak,sıkıştırmak
Click : Tık,çıt sesi
Climate : İklim
Climb : Tırmanma,yükselme
Clımb to : Tırmanmak,yükselmek
Clıng to(clung,clung) : Yapışmak,bırakmamak
Clinometer : Klinometre,eğimölçer
Clıp to : 1 – Tutturmak,iliştirmek
: 2 – Kesmek
Clıper(clıppıng circuıt : Kesici devre,kırpıcı devre
Clock : Saat
Clockwise : Saat yönünde
Clog,to : Tıkamak,tıkanmak,engel olmak
Clogged : Tıkalı,tıkanmış
Cloggıng : Tıkanma
Close : Yakın
Close up,to : Kapatmak,bitirmek
Close to : Kapatmak,kapanmak
Closed : Kapalı
Closure : Kapanma
Cloth : Bez
Clothes : Giysi,elbise
Clothing : Giysi
Cloud : Bulut
Cluster : Grup,küme,demet
Clutch to : Kavramak
Coarse : Kaba,iri
Coat to : Kaplamak,örtmek
Coating : Kaplama(boya,astar,cila,vs)
Coaxial cable : Koaksiyel kablo
Cock : Musluk valf
Coherence : Birbirini ttma,yapışma
Coıl : Bobin,sargı
Cold : Soğuk
Cold start : Kuru,yakıtsız start
Collapse to : Kapatmak
Collect to : Toplamak,biriktirmek
Collected : Toplanmış,birikmiş
Collide to : Çarpmak,çarpışmak
Collısıon : Çarpışma
Color,colour : Renk
Column : Kolon
Combination : Kombinasyon,bileşim,karışım
Combine to : Birleştirmek,birleşmek
Combined : Kombine,birleşmiş
Combustion : Yanma
Combustıon chamber : Yanma odası,ateşleme odası
Come into contact to : Temas etmek
Come into view to : Görünmek
Come on,to : 1 – Yanmak
: 2 – Çalışmak
Come to (came,come) : Gelmek
Comfort : Rahatlık,konfor
Comfortable : Rahat,konforlu
Command : Komut
Command to : Kumanda etmek emir vermek
Commence to : Başlamak
Commercial : Ticari
Commercially available : Piyasada satılan
Common : Genel,müşterek,ortak
Commonly : Genellikle
Communicate to : İletişim kurmak,haberleşmek,iletmek
Communication : Muhabere,iletişim
Company : Şirket
Compare,to : Karşılaştırmak,mukayese etmek
Comparison : Karşılaştırma,kıyas
Compartment : Bölüm,bölme,kompartıman
Compass : Pusula
Compensante to : 1- Telafi etmek,karşılamak
: 2 – Dengelemek,eşitlemek
Competent : Yeterli,kabiliyetli,yetkili
Compile,to : Toplayıp bir araya getirmek,derleyip toplamak
Complementary : Tamamlayıcı
Complete : Tam
Complete to : Tamamlamak
Completely : Tamamen
Completion : Tamamlama,tamamlanma
Complex : Karmaşık
Complicated : Karmaşık,anlaşılması güç
Complimentary : Hediye olarak,bedava
Comply with to : Uymak yerine getirmek
Compose to : Meydana getirmek,oluşturmak
Composed of : -den ibaret
Compound : Bileşim
Compress to : Sıkıştırmak sıkmak,tazyik etmek
Compressed air : Sıkıştırılmış / tazyikli hava
Compression : Sıkıştırma
Comprise to : Kapsamak,içermek,ihtiva etmek
Compute to : Hesaplamak
Concave : İçbükey,konkav
Conceal to : Gizlemek,saklamak,örtmek
Concentrated : Konsantre
Concerning : İlgili olarak , hakkında
Conclude to : Bitirmek,sonuçlandırmak
Conclusion : Sonuç,son
Concrete : 1 – Somut,kesin
: 2 – Beton
Concurrently : Aynı zamanda
Condensation : Yoğunlaşma
Condense to : Yoğunlaştırmak
Condenser : Kondensör,yoğunlaştırıcı cihaz
Condition : Şart ,Durum
Conditioned air : Şartlandırılmış hava
Conduct to : 1 – Yapmak,yürütmek,idare etmek
: 2 – İletmek,geçirmek
Conductive : İletken,iletici
Conductivity : İletkenlik
Conductor : İletken madde
Conduit : Telleri muhafaza eden boru,kanal
Cone : Koni
Confidence test : Güvenilirlik testi
Configuration : Durum,konum
Confine to : Sınırlamka,kuşatmak
Confirm to : Teyid etmek,doğrultuluğunu onaylamak
Confirmation : Onay , tasdik,doğrulama
Comform to : Uymak
Confuse to : Karıştırmak,şaşırtmak,aklını karıştırmak
Connect to : Bağlamak,birleştirmek,tutturmak
Connectıon : Bağlantı
Connector : Konnektör,bağlantı elemanı
Consecutive : Art arda gelene,ardışık
Consequence : Sonuç
Consider to : Dikkate almak,hesaba katmak,saymak,kabul etmek
Consideration : Önem
Considered : Sayılır,nitelendirilir
Consist of to : Dikkate almak,hesaba katmak,saymak,kabul etmek
Consistent : Tutarlı
Constant : Sabit
Constant Speed Drive : Uçak jeneratörünün devrini sabit tutan cihaz
Constitute to : Meydana getirmek,kurmak,tesis etmek
Construct to : Yapmak,inşa etmek,kurmak
Construction : Yapı
Consumable materıal : Sarf madde
Consume to : Tüketmek,sarf etmek
Consumption : Tüketim,sarfiyat
Contact : İrtibat,temas
Contact resistance : Temas direnci
Contain to : İçermek,kapsamak,ihtiva etmek
Contained to : ….ile sınırlı,içinde
Contanier : Konteyner,kap
Contaminant : Kirliliğe sebep olan madde,kirletici madde
Contiminate to : Kirletmek
Contiminated : Kirli,kirlenmiş
Contamination : Kirlenme
Content : İçerik
Contınue to : Devam etmek
Continuity : Devamlılık,süreklilik
Continuous : Sürekli
Continuosly : Sürekli olarak,devamlı
Contract to : Büzülmek,küçülmek,kısalmak
Contribute to : Katkıda bulunmak
Control cabin : Uçuş kompartımanı,kokpit
Control column : Kumanda lövyesi
Control stand panel : Pedestal
Control surface : Kumanda yüzeyi
Control Wheel : Kumanda volanı
Contol to : Kumada etmek kontrol altında tutmak
Convenience : Uygunluk,rahatlık
Convenient : Uygun,elverişli
Conventional : Klasik,geleneksel
Conversion : Değişme,değiştirme
Convert to : Değiştirmek,dönüştürmek
Convey to : Taşımak,nakletmek
Conveyör : Konveyör,yük taşıyıcı
Cool : Soğuk
Cool to : Soğutmak,soğumak
Cooler : Soğutucu
Cooperation : İşbirliği
Copilot : Yardımcı pilot
Copper : Bakır
Cord : İp,sicim,tel,şerit,kablo
Cord body : Lastik iç kısmı
Core : 1 – İç,öz
: 2 – Motorun sıcak kısmı
Corner : Köşe
Correct : Doğru,düzgün
Correct to : Düzeltmek
Corrective : Düzeltici
Correctly : Gerektiği gibi,doğru olarak,düzgün bir şekilde
Correspond to : Uymak,uygun gelmek
Correspondıng : İlgili
Correde to : Çürümek,aşınmak,paslanmak,korozyona uğramak
Correded : Korozyona uğramış ,aşınmış,paslanmış
Corrosive : Paslandırıcı,aşındırıcı
Corrugated : Oluklu
Corrugation : Oluk,yiv
Cotton : Pamuk
Count to : Saymak , hesaplamak
Counter : Sayaç
Counteract to : Karşı koymak,önlemek
Counterbalance to : Denkleştirmek,eşit kuvvetle karşı koymak
Counterbore to : Havşa açmak
Counterclockwise : Saatin ters yönünde
Countersink to : Havşa açmak
Counterweight : Denge ağırlığı
Country : Ülke
Couple to : Birleştirmek,bağlamak
Coupling : Kavrama ,bağlama
Course : Kurs,yol,güzergah
Course line : Harita da uçulacak yolu gösteren hat
Cove : 1- Girinti,çukur,oyuntu
: 2 – Koy,körfezcik
Cover : Kaplama;örtü;kapak
Cover to : Örtmek,kaplamak,kapamak
Covering : Örtü,örtme
Cowling : Motor kaportası
Crab : Küçük vinç
Crack : Çatlak
Crane : Vinç
Crankshaft : Krank mili
Crash-proff : Darbe ve çarpmaya dayanıklı
Crayon : Renkli tebeşir
Create to : Yapmak,yaratmak,-e yol açmak
Crest : Uçuş ekibi,uçuş mürettabatı
Crewmember : Mürettebat,uçuş ekibi elemanı
Crimp : Kıvrım,dalga
Critical : Kritik,çok önemli
Crome plating : Krom kaplama
Crooked : Eğri çarpık
Cross : Çapraz,karşıt
Cross to : 1- Çaprazlamak
: 2 – Karşıdan karşıya geçmek
Cruıse : Düz uçuş,uçak ve uçuş koşulları için en uygun sürat ve yükseklikteki uçuş
Crush : Baskı , ezme
Cumulative : Birikerek çoğalan,toplanan kümülativ
Cure to : 1- Sertleşmek,kurumak
: 2 – İyileştirmek,tedavi etmek
Current : 1- Yürürlükte olan mevcut
: 2 – Akım,cereyan
Current density : Akım yoğunluğu
Current feed : Akımla beslenme
Curtail to : Kesmek , kısaltmak
Curtain : Perde
Curve : Eğri,kavis
Curved : Eğri,kavisli
Customer : Müşteri
Customs : Gümrük
Cut to (cut cut ) : Kesmek,kesilmek
Cutoff : Durdurucu,akış kesici
Cutout : 1- Otomatik devre kesici,cereyanı kesen alet
: 2 – Oyuk,bölme
Cycle : Devir
Cylinder : Silindir
-D-
Daily : Günlük
Damage : Hasar,zarar
Damage to : Zarar vermek,hasarlamak
Damaged : Hasarlı
Damp : Nem,rutubet
Danger : Tehlike
Dangerous : Tehlikeli
Dark : Karanlık,koyu
Darkness : Karanlık
Dash : Çizgi (-) işareti
Date : Tarih
Daylight : Gün ışığı,gündüz
Deactivate to : Çalışmaz duruma getirmek,ayırmak
Dead : Ölü,bozuk
Dead engine : Uçuş esnasında duran motor
Dead wire : Akımsız tel
Deaerate to : Havasını gidermek,havasını almak
De-aeration : Sıvıdan havayı alma , ayırma işlemi
Debris : Döküntü istemeyen madde enkaz
Decay to : Bozmak , çürütmek,bozulmak,çürümek
Decelarate to : Yavaşlamak,hız azaltmak,hızı azalmak
Decelerating electrode : Yavaşlatıcı elektrot
Deceleration : Hız azalması,yavaşlama
Dechlorinate to : Klorunu gidermek,klorsuzlaştırmak
Decibel : Ses şiddetini ölçme birimi
Decide to : Karar vermek
Decimal : Ondalık,onlu
Decision : Karar
Declare to : Beyan etmek,ilan etmek,bildirmek
Decline to : 1 – Sapmak
: 2 - Azalmak,düşmek
Decoder : Kod çözücü
Decontaminate to : Temizlemek,zararlı maddelerden arındırmak
Decrease : Düşüş,azalma
Decrease to :Azaltmak,düşürmek,azalmak,düşmek
Decrement : Azalma,eksilme
De-energize to : Gücü/enerjiyi kesmek
Deep : Derin
Default : 1- İhmal
: 2 – Yokluk,hazır bulamayış
Defect : Hata,kusur,arıza
Defective :Hatalı,eksik,arızalı
Deficiency : Eksiklik,noksanlık,kusur
Define to : Tanımlamak,tarif etmek
Definite : Kesin,belirli
Definition : Tanım
Deflate to : İndirmek,bir şeyin havasını almak/kaçırmak
Deflated : İnik,sönük
Deflated tyre, Deflated tire : İnik lastik,havasız lastik
Deflect to : Saptırmak,çevirmek,sapmak,dönmek
Deflection : Sapma,dönme,yön değiştirme
Deformed : Deforme,hasarlı
Defuel to : Yakıt boşaltmak
Defueling : Yakıtın uçaktan geri alınması,boşaltılması
Degeneration : Bozulma,yozlaşma
Degradation : Aşınma
Degrease to : Yağını gidermek
Degree : Derece
Degree centigrade : Celsius derecesi
Degree of saturation : Doyma derecesi-noktası
De-ıcıng system deıcer : Oluştuktan sonra buzlanmayı gideren sistem
Delay : Gecikme,tehir
Delay to : Ertelemek,tehir etmek
Delayed : Gecikmeli
Delete to : Silmek,çıkarmak
Deleted : Çıkarılmış,silinmiş
Delicate : Hassas
Delimit to : Sınırlamak,tahtidlemek
Deliver to : Teslim etmek,götürmek,dağıtmak
Delivery : Teslim,dağıtım
Demand : İstek,talep
Demand to : İstemek,talep etmek
Demolish to : Yıkmak yok etmek
Demonstrate to : Göstermek,kanıtlamak,gösteri yapmak
Demount to : Sökmek yerinden çıkartmak
Denote to : Belirtmek,göstermek
Dense : Yoğun,koyu
Density : Yoğunluk
Dent : Ufak çukur veya çöküntü,çentik,diş
Denty to (denied,denied) : Reddetmek,inkar etmek
Depart to : Yola çıkmak,gitmek,ayrılmak
Department : Bölüm
Departure : Kalkış,gidiş
Depend on to : Bağlı olmak
Dependable : Güvenilir
Depending on : Bağlı olarak
Depict to : Göstermek,resmetmek
Deplete to : Tüketmek,bitirmek,boşaltmak
Depletion : Tüketme,bitirme
Depreciation : Aşınma,değer azalması,amortisman
Depress to : Basmak,bastırmak
Depressurization : Basınçsızlandırma,basıncını alma
Depressurized : Basıncı alınmış,boşaltılmış
Depth : Derinlik
Derive to : Çıkarmak,elde etmek
Descent to : Alçalmak,aşağı inmek
Descent : Alçalma
Description : Tanım,tarif
Deselect to : İptal etmek,bırakmak
Deserve to : Hak etmek ,layık olmak,
Design : 1- Model
: 2- Tasarım,plan
Desıgn to : Yapmak,planlamak
Designate to : Belirtmek,göstermek
Designated : Ayarlanmış,belirlenmiş
Designation : Belirleme
Desirable : İstenilir,arzu edilir
Desire to : İstemek arzu etmek
Desired : İstenen,gerekli
Despite : -e rağmen, -e karşın
Destination : Varış yeri,varılacak yer,hedef
Destroy to : Yok etmek,mahvetmek
Destructive : Zararlı,yıkıcı
Detach to : Ayırmak,sökmek
Detached : Ayrılmış,sökülmüş
Detail : Detay,ayrıntı
Detalied : Detaylı,ayrıntılı
Detect to : Bulmak,hissetmek
Detection : Hissetme
Detection range : Hissetme alanı
Detector : Dedektör,hissedici
Detent : Tetik,mandal
Detergent : Deterjan
Deteriorate : Kötüleşmek,kötüye gitmek
Determine to : Belirlemek saptamak,göstermek,karar vermek
Detonate to : Patlamak,patlatmak
Detonatıon : Patlama
Detrimental : Zararlı
Develop to : 1- Gelişmek,büyümek,geliştirmek
: 2 – (film) Banyo etmek
Devolopment : Gelişim,gelişim
Deviate to : Sapmak,ayrılmak
Deviation : Sapma;uçaktaki manyetik alanların neden olduğu pusula hatası
Deviation ratio : Sapma oranı
Device : Cihaz
Devise to : 1- Planlamak,kurmak
: 2 – Bulmak
Dew : Çiy
Dew point : Yoğunlaşma noktası
Diagnosis : Tanı,teşhis
Dıagonal : Çapraz
Dial : Kadran,cihazın hangi frekans,hız arama vs.ayarladığını gösteren panel veya gösterge
Dial to : 1 – Kadran ile ölçmek,göstermek
: 2 – Telefon numaralarını çevirmek,tuşlamak
Diameter : Çap
Diamond shaped : Baklava biçiminde
Die : 1 – Kalıp,matris,metal ve diğer maddeleri şekillendirmek için kullanılan alet
: 2 – Lokma,delik veya yiv açmak için kullanılan kesici alet
Die to : Ölmek,sona ermek
Dielectric : Elektriği iletmeyen,geçirmeyen madde,yalıtkan
Differ ( from ) to : Farklı olmak
Difference : Fark
Different : Farklı,ayrı,değişik
Differentiate to : Ayırt etmek,ayırmak
Difficult : Zor,güç
Diffuse to : Yaymak,dağıtmak,yayılmak,dağılmak
Digit : Rakam
Dıgıtal : Dijital,sayısal
Digital flight Data (Recorder DFDR): Uçuş bilgilerini kaydeden cihaz ,kara kutu
Dilute to : Seyreltmek
Dim : Donuk,mat
Dimension : Boyut , ebat,ölçü
Diminish to : Azaltmak,eksiltmek
Dip to : Daldırmak,batırmak
Dipping : 1 – Daldırma,batırma
: 2 – Boyama
Direct : Doğrudan,direkt
Direct Current (DC) : Doğru akım
Direct to : 1 – Doğrultmak,yöneltmek,çevirmek
: 2 – Yönetmek
Direction : Yön,taraf
Directional gyro : Yatay düzlemdeki hareketi(ivmelenmesini) uçağın sağa sola hareketini hisseden gyro
Dirt : Kir,pislik,toz,toprak
Dirty : Pis,kirli
Disadvantage : Dezavantaj,aleyhine olan durum
Disagree Light : Uyumsuzluk lambası
Disagree to : Aynı fikirde olmamak,uyuşmamak,uymamak
Disagreement : Uyumsuzluk
Disappear to : Gözden kaybolmak
Disapprove to : Uygun görmemek,onaylamamak
Disassemble : Sökmek,paraçalara ayırmak
Disassembly : Parçalara kısımlara ayırma,sökme
Discard to : Atmak
Discern to : Fark etmek,ayırt etmek
Dıscharge : Boşaltma
Dıscharge lights : Boşaldı lambaları
Discharge to : Boşaltmak,deşarj etmek,akıtmak
Disclose to : Bildirmek,söylemek
Discoloration : Solma,rengi değişme
Disconnect to : Bağlantısını kesmek,ayırmak,ayrılmak
Disconnected : Ayrılmış
Dıscontınue to : Kesmek,devam etmemek durmak
Discontununity : Süreksizlik,devamsızlık,kesik olma
Discover to : Keşfetmek,bulmak
Discrepancy : Fark ayrılık , uyumsuzluk
Disciminate to :Ayırmak,ayrım yapmak
Disengage to : Bağlantısını kesmek,bağlantısı kesilmek,ayırmak serbest bırakmak
Disinfect to : Dezenfekte etmek
Dısıngfectant : Dezenfektan
Disk drive : Disket sürücü
Diskette : Disket
Dislocate to : Yerinden çıkarmak
Dislodge to : Yerinden çıkarmak
Dismantle to : Sökmek,parçalara ayırmak
Disparıty : Fark
Dispatch ,despatch : Gönderme,sevk etme
Dispatch to : Sevk etmek,göndermek
Disperse to : Dağıtmak,yaymak
Displace to : Yerinden çıkartmak,yerini değiştirmek
Displcaed : Yeri değiştirilmiş
Display : Görüntü
Display unıt : Görüntü ünitesi,ekran
Dısplay to : Göstermek,görülecek şekilde yerleştirmek
Disposable : Bir defa kullanılıp atılan malzeme
Disprove to : Yanlış olduğunu kanıtlamak
Dissipate to : Dağıtmak,yok etmek,gidermek
Dissolve to : Eritmek,erimek,çözmek
Distance : Mesafe uzaklık
Distance Measurıng Equipment (DME): Mesafe ölçme teçhizatı,uçuşta uzaklığı gösteren sistem
Distant : Uzak,uzakta
Distinct : Arı,farklı
Distill to : Damıtmak
Distinct : Ayrı,farklı
Dıstınctıon : Bozulma
Distribute to : Dağıtmak,vermek
Distribution : Dağılım,dağıtım
District : Bölge
Disturb to : Rahatsız etmek,düzenini bozmak
Disturbance : Düzensizlik,arıza
Divert to : Başka yöne çevirmek,saptırmak
Diverty : Uçağın gideceği meydan yerine başka bir meydana inmesi
Divide to : Bölmek,ayırmak
Division : Bölüm,bölünme
Do,to (did,done) : Yapmak
Dolly : Tekerlekli kriko,ağır komponentleri taşımak ve kaldırmak için kullanılan araç
Domain : Manyetik alan
Dome : kubbe,kubbe şekli verilmiş
Domestıc : Yerli,dahili,iç
Domestıc flıght : İç hat uçuş
Dominant : Baskın , dominant
Door : Kapı,kapak
Door latch : Kapı mandalı
Dope : Macun
Dot : Nokta,benek
Double : Çift,iki
Dovetail : Kırlangıç kuyruğu,geçme kurtağzı
Dowel : Tespit pimi
Dowel pin : Saplama,merkezleme pimi
Down : Aşağı,aşağıya ,aşağıda
Downstream : Sistem çıkışı
Drag : Uçağın havada ilerlemesine karşı havanın gösterdiği direnç,geri sürükleme
Drag to : Çekmek,sürüklemek
Drain outlet : Boşaltma hattı çıkışı
Drain to : Boşaltmak(sıvı)
Draining : Boşaltma
Draw to (drew,drawn) : 1-Çekmek sürüklemek
: 2 – İçine çekmek,emmek
: 3 – Çizmek resmetmek
Drawing : Çizim,şema
Drench to : Islatmak,sıvıya batırmak
Dress out to : Gidermek,çıkarmak
Dribble to : Damlamak,damlatmak
Dried : Kuru,kurutulmuş
Drift : Uçuşta esas baş ile yol arasında rüzgarın neden olduğu fark
Drift to : (Rüzgarın veya akıntının etkisiyle) Sürüklenmek
Drill to : Matkapla delmek,delik açmak
Dring to ( drank ,drunk) : İçmek
Drinkable : İçilebilir
Drip to : Damlamak,damlatmak
Driplesstick : Tanktaki yakıt miktarını bulmaya yarayan derecelendirilmiş çubuk (akıtmasız) çekme çubuğu
Dripstick : Çekme çubuğu,tanktaki yakıt miktarını bulmaya yarayan çubuk(akıtmalı)
Drive (drove,driven) Sürmek,çalıştırmak
Droop to : Sarkmak,çökmek
Drop : Düşme,düşüş
Drop to : Düşmek,düşürmek
Dry : Kuru
Dry motor : Kuru (yakıtsız) start
Dry to(dried,dried): Kurutmak,kurulamak,kurumak
Dual : Çift , ikili
Duct : Geniş çaplı boru,dak
Due to : Yüzünden sebebiyle
Dull : Donuk,mat,soluk
Dumb : Dilsiz,sessiz
Dummy astenna : Yardımcı anten,yapay anten
Dump valve : Uçuşta uçağın iniş ağırlığını azaltmak için tanktaki yakıtın boşaltılmasını sağlayan valf
Dump to : Boşaltmak,atmak
Durability : Dayanıklılık,sağlamlık
Durable : Dayanıklı,sağlam
Duration : Süre
During : Süresince,esnasında,boyunca,sırasında
Dust : Toz
Dust cap : Toz kapağı
Dust cover : Toz koruyucu kapak,cihazı kaplayan metal koruyucu
Dustfree : Temiz tozsuz
Dusrproof : Toz geçirmez
Duty : Görev,gümrük vergisi
Dye to : Boyamak
-E-
Each : Her bir , her biri
Ear : Kulak
Ear plug : Kulak tıkacı
Early : Erken
Earth : Yerküre,dünya,toprak,yer
Ease to : Hafifletmek,dindirmek,kolaylaştırmak
Easily : Kolayca
East : Doğu
Easy : Kolay,basit
Eat to (ate,eaten) : Yemek
Eccentric : Dış merkezli,eksantrik
Eddy : Girdap,anafor
Edge current : Endüksiyon akımı
Edge : Kenar
Edge thickness : Kenar kalınlığı
Edible : Yenebilir
Effect : Sonuç,etki
Effective : Etkili,geçerli
Effectivity : Uygulanabilir,geçerlilik
Efficiency : Verim,randıman
Effiencient : Verimli ,etkili,yeterli
Effort : Güç,gayret,çaba
Either : İkisinden biri
Either … or : Ya..yada ,veya
Eject to : Dışarı atmak,fırlatmak
Elapse to : (Zaman) Geçmek
Elapsed time : Geçen zaman
Elasticity : Esneklik,elastikiyet
Elbow : Dirsek
Elbow fıttıng : Dirsek şeklindeki bağlantı elemanı
Electrical bond : Elektrik irtibatı
Electrical circuit : Elektrik devresi
Electrical harness : Elektrik donanımı
Elektrical network : Elektrik şebekesi
Electrician : Elektrik teknisyeni
Electricity : Elektrik
Electronıc Access door : Elektronik kompartman kapağı
Element : Element,öğe,unsur
Elevate to : Yükseltmek,kaldırmak
Elevator : Uçağın kuyruğunda bulunan ve burun aşağı yukarı hareketini sağlayan ana kumanda yüzeyi , elevatör
Eliminate to : Elemek,atmak,çıkartmak
Elongate to : Uzatmak
Elsewhere : Başka yerde
Emanete to : Çıkmak,yayılmak
Embed to : Gömmek içine koymak
Emerge to : Ortaya çıkmak
Emenrgency : Acil durum,tehlike hali
Emery : Zımpara
Emission : Yayma,emisyon
Emit to : Yaymakidışarı vermek,göndermek
Empenanage : Kuyruk takımı
Employ to : İş vermek,çalıştırmak,görevlendirmek
Employee : Çalışan,işçi
Employer : İşveren
Empty : Boş
Empty to : Boşaltmak
En route : Yolda giderken,sefer halinde
Enable to : Mümkün kılmak,izin vermek
Encircle to : Kuşatmak,çevrelemek
Enclose to : Kapsamak,içine almak,çevresini sarmak
Encounter to : Karşılaşmak,rastlaşmak
Encourage to : Cesaretlendirmek, teşvik etmek
End : 1-) Son,bitiş
: 2-) Uç
End to : Bitmek,sona ermek
Endanger to : Tehlike yaratmak
Endless : Sonsuz
Endurance : 1-) Bir uçağın belirli bir yakıt miktarı ile uçabileceği toplam süre,havada kalış süresi
: 2-) Sabır,dayanma
Endure to : Dayanmak,çekmek,katlanmak
Energize to : Enerji vermek , güç vermek
Dostları ilə paylaş: |