“MÜLEVVES İŞLER”
Askerlik hizmeti için, çağrı henüz çıkmamıştır ve delikanlılık yıllarının en heyecanlı anlarını yaşamaktadır.
Senenin ağustos ayı, işlerin en yoğun olduğu zamandır.
“Kazanlar” koyun sürüsünün çobanı, çok acele bir iş için, bir günlük bir göreve gitmek zorundadır.
Akşama kadar sürüyü, bol başaklı ve otlu Kazmacı tarlalarında gezdirir ve gece yatacağı yere getirir. Sabahtanberi, gezinen tok hayvanlar hemen yere serilirler.
Ateşini yakar, yatı hazırlığını yapar. O sırada sürüyü kola-yan köpeğin sesi duyulur.
Alaca karanlıkta sürüye iki kişinin yaklaştığını farkeder. Köpekler susar. Hafif hafif konuşmaktadırlar. Karşılaştıklarında şaşırırlar. Karşılarında gördükleri kişiyi yadırgarlar. Ateşin kena-rında otururlar. Kısa bir müddet sonra köpeğin ihbarı yine duyulur. Bu sefer gelenler üç kişidir. Ellerinde torbalar ve büyükçe tencere-ler vardır.
Yeni çobanı görünce hayrete düşerler, çoban da onlara şaşırır. Ama niyetlerini çok güzel anlamıştır. Kendileriyle hiç muhatap olmaz ve uzak durmaya çalışır. Artık kötü niyetleri ortaya çıkan, davetsiz misafirler de çekingen, yeni çobanı hiç nazarı itibara almazlar ve işlerine koyulurlar.
Bir gece önceden kalan yatak yorganı kaldırırlar ve toprağı eşelemeye başlarlar.
Hoşlanmasalar da, keyiflerini kaçırsa da, yeni çoban umur-larında bile değildir. Bir gece önce işledikleri mülevves, yani pis işleri tamamen ortaya çıkar.
Gelen ziyaretçiler, mülevves ziyafetlerine devam ederken, yeni çoban S. Mehmet, biraz uzaklarında çoktan uykuya dalmıştır.
Uyandığında, davetsiz misafirlerin gitme hazırlığında oldukla-rını görür. Tilki uykusunda, yorganın altından onları izlemeye devam eder. Kendi kendine, “Bu midelerine indirdikleri acaba kimin kuzusudur?” diye düşünür.
Daha sonraki yıllarında, şuur altına yerleşen toplumun bu bozuk düzeni ile ne pahasına olursa olsun, mücadelesine devam eder.
"AYAĞININ ALTINA KARPUZ KABUĞU KOYARLAR…"
1960 yılının başlarıydı. "Seyit Mehmet Sezen" adına Ulus Gazetesi geliyordu. Kendisinin Ulus Gazetesi’ne abone olması imkânsızdı. Kurulduktan sonra, oyu hep Demokrat Parti'ye gidi-yordu. Sevmediği bir parti olan Cumhuriyet Halk Partisi'nin yayın organına, yani Ulus Gazetesi'ne abone olamazdı.
Menderes'in, Amerika'dan Marchal (Marşal) yardımlarını almasına rağmen Rusya ile de sanayi tesisleri (çelik ve alüminyum fabrikaları, İstanbul ve Ankara metrolarının) kurulması için, 15 Haziran 1960 da anlaşma yapmak istemesi ve Amerika ile Rusya arasında ikili oynamaya kalkışması, milletine çok güvenerek hareket etmesini olumlu yorumlamıyordu. Halk için fabrikalar ve yollar yapılsa da yine de halka güvenilmemeliydi.
Yunuslar Köyü'nde imamlık yapıyordu. Durumu şöyle anlatmıştı:
"Köy odası kalabalıktı. Köy seçmenlerinin ezici bir çoğunlu-ğu Demokrat Parti'ye oy veriyordu. Toblantıda İlçeden gelen Cumhuriyet Halk Partisi mensupları da vardı. Halk oy verdiği partiyi tenkit ediyordu.
Böylece Demokrat Parti hem içerden, hem de dışardan darbe alıyordu.
Söz sırası bana da gelmişti; 'Halk, Demokrat Parti yönetimi, hatta Menderes öyle hatalar yapıyorlar ki, adamın ayağının altına karpuz kabuğu koyarlar ve kaydırıverirler de haberi olmaz. Demokrat Parti ve Adnan Menderes'in, yakında gümbür gümbür gideceğine inanıyorum.’ dedim. Halk şükretmiyor, Parti yönetimi tedbir olmıyor, Menderes de halkına güveniyor ve milleti için çalışıyordu.
Benim sözüm, Ankara'da Cumhuryit Halk Partisi Genel Merkezi'ne, bir rapor olarak ulaştırılmış. Parti teşkilâtından, 'Bu, Demokrat Parti'nin yok olacağını haber veren, ileri görüşlü imamı tebrik edelim ve Ulus Gazetesi’ne de abone edelim.’ demişler. Gazete aboneliğinin nedeni budur. CHP yöneticileri benimle defalarca görüşmek istediler, ama reddettim."
Demokrat Partisi, 20 Nisan 1960'da karpuz kabuğuna bastırılmış ve 27 Mayıs 1960'ta da düşmüş ve yok olmuştu.
Halk, Menderes ve partisini yalnız bırakmış, yönetimleri de ayağının altındaki karpuz kabuğunu görememişti.
VII. DEFTERLERİ VE KAYNAKLAR
1. DEFTERLERİ VE EVRAKLARI
Yazılarını, düzgün ve işlek el yazısı ile yazmıştır.
Latin alfabesini, 1929 yılında hemen öğrenmiş ve gerektiğin-de bu yazıyı kullanmıştır. İmamlık esnasında, ilkokulu olmayan köylerde, ders verirken odasında kara tahta bulundurarak dinî ilimlerin yanında, yeni yazıyı ve yeterli bilgiyi öğrencilerine öğret-miştir.
Kompozisyon derslerinde öğrendiği ve uyguladığı, ister mül-kî idarede ve isterse yergıda olsun pratikte kullanılabilecek dilek-çe, senet, mukâvele ve sözleşme örneklerinden 60 tanesi hâlen elimizde mevcuttur.
Beş defteri ile bazı evrakları şu anda muhafaza edilmektedir.
a) İlk Mektep Defterleri
Çok itinalı olarak tutulan Kompozisyon Defteri. Bu defterin baş ve son yaprakları yoktur.
Kültür Dersleri Defteri. Bu defter de çok güzel tutul-muş ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında verilen tarih, coğrafya ve yurttaşlık bilgilerini ihtiva etmektedir.
b) Askerlik Bilgileri ve Şiir Defteri
“İstanbul Jandarma Alayı Talim Taburu Bölük Üçde, 87 sayfasının, 26.09.1940” tarihli notun yazıldığı bu defter yüz otuz sekiz sayfadır. Defterin içinde, üç ayrı defterden otuz sekiz sayfa ve bazı yazılar bulunmaktadır. Mükemmel tutulan bu defterdeki askerlik bilgileri, askerlik eğitiminin güzel bir örneğidir.
Defterin ikinci kısmı, 88. sayfadan itibaren Hacı Emin Efendi'nin (58 şiirden) 47 şiirini, Yunus Emre ilâhilerini, Yunus Hocafendi'nin birkaç şiirini ihtiva etmektedir. Başka defterlere yazılan şiirlerle, bazı destanlar ve kendisinin şiir denemeleri ile nesir yazıları bu deftere eklenmiştir. Defterin bu bölümü, âdetâ bir şiir antolojisi gibidir.
Defterin Dış Kapağı
Defterin bir bölümünde ve eklerinde dinî, imânî konular ve âhiretle ilgili bilgiler yer almıştır. Bu konuları ihtiva eden yazılar deftere sonradan eklenmiştir.
Yaptığı bazı senetler ve mukâveleler ile Yunus Hocafen-di'nin hediye ettiği anlaşılan iki yaprak, istiğfar ve tevbe şiiri ile yine Hocafendi'den kalan 8 sayfa evrak bu defter içindedir.
Defter, ekleriyle beraber 200 sayfa ve ciltlidir.
c) Mektuplar
Yirmi civarında, çeşitli yerlere yazdığı mektupları vardır.
d) Yazı Usûlleri ve Hac İntibaları Defterleri
Defterin içinde bazı özel bilgiler yer almıştır.
Yazım usûllerini, dilekçe ve tutanak örneklerini, kompozis-yon bilgilerini ihtiva eden bu defter, bazı notların tutulduğu defterin içindedir.
1968 yılında hac yolculuğunda, çok güzel tuttuğu hac intiba-larını bu konudaki bilgileri ve seyahat notlarını ihtiva eden 58 sayfa halindeki küçük defter ile 1964 hac yolculuğunun başında tuttuğu iki sayfa da bu defterin içindedir.
Askerlik ve Şiir Defterinin İç Kapağı
2. KAYNAKLAR
a) Daha Önce Işaret Edilen Defterleri ve Evrakları
İlk mektep, askerlik bilgileri ve şiirlerini toplayan, yazı usûl-leri ve seyâhat notlarını ihtiva eden defterleri ve evrakları.
b) Çok Okuduğu Kitaplardan Bazıları
Antepli Mehmet Efendi, Tefsîr-i Tibyân, İst. 1318. (yazım, 1810).
Ferah Efendi, Tefsîr-i Mevâkip, (Tefsîr-i Tibyân kenarında), İst. 1118.
Muhammed Birgivî, Tarîkât-ı Muhammediyye, İst. 1290.
Süleyman Sırrı, Vesîletü'l-Felâh, İst., 1328.
El-Hac Muhammed Emin Efendi, Risâleler, (Sekiz risâle), İst. 1317-1321.
Ahmet Cevdet Paşa, Kısâs-ı Enbiyâ, İst.1303.
Şeyhzâde Muhammed Esad, Tecvit Şerhi (El-Virdü'l-Müfîd), İst. 1264.
İlk Mektep, 5. sınıf Türkçe, sosyal bilgiler kitapları sağlam ve ciltlidir.
"Yeni Hesap" isimli, 400 sayfayı aşan ve rüştiye mektep-leri için yazılan matematik kitabı ise bazı sayfaları noksan olarak korunmaktadır.
Bu kitapların içinde pekçok not vardır.
d) Diğer Kaynaklardan Bazıları
Ömer Nasûhi Bilmen, Kurân-ı Kerîm’in Tefsiri, Ank. 1992.
Ferit Develioğlu, Osmanlıca-Türkçe Lûgat, Ank. 1962.
Hacı Emin Efendi. İslamın Nurları, Müge Yayınevi, Ank.
Hâfız Muhammed Murad, “Kavâid-i Fârisiyye,” “Emsiletü Kavâid-i Fârisiyye” ve “Emsiletü’l- Muhtelifetü bi Lisân-i’l-Fârisiyye,” Muharrem Efendi Matbaası, 1283.
Hasan Tahsin Emiroğlu. Esbâbu’n-Nüzûl, c. 12, s. 297. Konya, 1985.
Hüseyin Hamdi. Şerh: Şeyhzâde Muhammed Esad (1263-1848). El-Virdü’l-Müfîd Fî Şerhi’t-Tecvîd. 1264-1849.
İbn Hacer el-Askalânî, (Terc. Ahmed Davudoğlu), Bülûğü’l-Merâm, İst. 1965.
Kemaleddin Üstün, Kırk Âfetlerin Açıklaması, İstanbul.
Yunus Fehmi, Defter ve Kitapları.
Hüseyin Hamdi. Şerh: Şeyhzâde Muhammed Esad (1263-1848). El-Virdü’l-Müfîd Fî Şerhi’t-Tecvîd. 1264-1849.
-
Güney Köyden Hafız Yunus Ağa ile Beraber Mardin’de
Kardeşleri, Hayrettin ve Muharrem Sezen
Avşar
Dostları ilə paylaş: |