Türk dünyasi iŞletme fakültesi uluslararasi iLİŞKİler böLÜMÜ YÜksek lisans biTİrme tezi


Self Determinasyon Hakkı ve Dağlık Karabağ Sorunu



Yüklə 234,5 Kb.
səhifə25/73
tarix01.01.2022
ölçüsü234,5 Kb.
#104026
1   ...   21   22   23   24   25   26   27   28   ...   73
2.1.1.2. Self Determinasyon Hakkı ve Dağlık Karabağ Sorunu

Karabağ’ın Ermeni nüfusu 10 Aralık 1991 tarihinde “bir halk oylamasıyla” bağımsızlık kararı kabul etmiş, 12 Aralık 1991 tarihinde “Yukarı Karabağ Cumhuriyeti” ismiyle BDT üyeliğine başvuru yapmış, sonrasında ise bağımsızlık ilan etmişlerdi.118

Nitekim, SSCB’nin dağılmasından sonra Dağlık Karabağ’ın Ermeni nüfusu eski pozisyonunu değişti. Eğer önceleri onlar Azerbaycan’dan ayrılıp Ermenistan’a birleşmeyi amaçlıyorlardısa, şimdi onlar halkların kendi kaderini belirleme-self determinasyon hakkı kapsamında bağımsız devletlerini yaratmayı iddia etmektedirler. Fakat, bu noktada “halkların” ve “azlıkların” hakları arasındaki farka dikkat etmek gerekir. Uluslararası hukukun tüm belgelerinde self determinasyon hakkı yalnız halklara veriliyor. “Halk” herhangi bir devletin arazisinde yaşayan ve onun nüfusunun çoğunluğunu oluşturan herhangi bir gruptur. Yalnız böyle bir grubu oluşturan insanlara self determinasyon hakkına müracaat ederek kendi devletlerini yaratmak yetkisi verilebilir. Azlıklara gelince (milli, etnik, dilsel, dini ve s.), onların kendi siyasi statüsünü belirlemek yetkileri yoktur. Bu bağlamda, Sivil ve Siyasi Haklar Paktı’nın 27. maddesinde şöyle belirtiliyor:

“Etnik, dini ve dilsel azınlıkların mevcut olduğu devletlerde, böyle azınlıklara ait olan insanların kendi gruplarının diğer üyeleri ile beraber kendi kültüründen zevk almak, dinlerini açıkca ifade etmek ve uygulamak, aynı zamanda kendi dillerini kullanmak hakları inkar edilemez.”119

Diğer bir taraftan, BM Genel Kurulu’nun 18 Aralık 1992 tarihli milli, etnik, dini ve dilsel azınlıkların haklarına ilişkin Deklarasyon’unda da azınlıklara self determinasyon hakkı verilmediği belirtiliyor. Deklarasyon’un 8. maddesinde “Bu Deklarasyon’daki hiç bir madde devletlerin egemen eşitliği, toprak bütünlüğü ve siyasi bağımsızlığı dahil olmakla BM’in amaçları ve ilkeleri aleyhine olan herhangi faaliyete izin verilmesi gibi değerlendirilemez” şeklinde ifade yer alıyor.

Azerbaycan’da yaşayan Ermeni nüfusu Ruslar, Gürcüler, Ukraynalılar, Yahudiler ve diğerleri gibi etnik azınlıklardır. Dağlık Karabağ’ın Ermeni nüfusu Sivil ve Siyasi Haklar Paktı’nın 27. maddesinde de belirtildiği üzere, Azerbaycan’ın siyasi, sosyal, ekonomik, külürel, dini hayatına katılmak için kendi statülerini belirlemek yetkilerine sahiptirler. Onlar uluslararası hukuka istinad ederek Azerbaycan Cumhuriyyeti’nin egemenliği ve toprak bütünlüğüne tehdit oluşturan hiç bir faaliyetde bulunamazlar.120

Dağlık Karabağ Ermenilerinin etnik azınlık olmanın karakteristik özelliklerine sahip olmaları ile beraber bağımsız etnik topluluk gibi tanımlanması doğru değildir. En önemlisi Ermeni etnik topluluğunun kendi devleti vardır ve onlar Ermenistan’da çoğunluk olarak yaşamaktadırlar. Azerbaycan Cumhuriyeti’ndeki Ermeni nüfusu sadece kısmi bir etnik grup gibi hem geçmişte hem de şimdi Azerbaycan etnik topluluğu ile mükayesede sadece etnik azınlık veya etnik grup statüsüne sahip olup, etnik topluluk olarak algılanamaz. 121

Ayrıca, yukarıda da belirtildiği üzere, BM Antlaşması’ndaki self determinasyon hakkına ilişkin 1(2), 55, 73, 76 maddelerde ve bunları teyit eden BM Genel Kurulu’nun 14 Aralık 1960 tarihli “Sömürgeliğin Kaldırılması ve Sömürge Ülkelerine Bağımsızlığın Tanınması” kararında açıklayıcı bir biçimde self determinasyon hakkına yalnız sömürgelerin baş vurabileceğine vurgu yapılmıştır. Bu belgelerdeki koşullar doğrultusunda Dağlık Karabağ Ayrılıkçı Rejimi’nin sömürge statüsüne ait edilip edilemeyeceği meselesine aydınlık getirilmesi lazım.

Nitekim, Dağlık Karabağ 1813 tarihinde Rusya ve İran’ın imzalanmış olduğu Gülistan Antlaşması’na esasen Rusya’ya birleştirildi. 1918’de, Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti yaratıldığında, Karabağ Azerbaycan sınırları dahilinde bulunuyordu. Ardından, bölge 1923 tarihinden itibaren “Dağlık Karabağ Özerk Bölgesi” ismiyle Azerbaycan SSC sınırları kapsamında bulunmaktaydı. SSCB’nin dağılmasından sonraki dönemde de Karabağ bağımsızlık kazanmış Azerbaycan Cumhuriyeti arazisinin bir parçası olmaya devam etmiştir. Fakat, Dağlık Karabağ ne SSCB’nin, ne de Azerbaycan’ın sömürgesi hiç bir zaman olmamıştır.

“Sömürge” kapitalizmin gelişmesi ile ortaya çıkmış bir tanımdır ve bir devletin bir diğer devleti işgal ederek kontrol etmesi ve bu faaliyetden ekonomik menfaat elde etmesidir. SSCB hukuki olarak, dil, kültür, hayat tarzı ve geleneklerinde her hangi ayrım yapmadan, hür ve eşit hukuklu ulusların ve halkların özgür iradeleriyle kurulmuştur. Nitekim, ne BM Antlaşması’nda, ne de BM kurumlarının kararlarında SSCB’nin sömürge devleti olmasına ilişkin bir hükme rastlanmamıştır.122



Yüklə 234,5 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   21   22   23   24   25   26   27   28   ...   73




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin