Ulucami (Cami- i Kebir)
Mardin’deki camilerin en eskisidir. Altı paye üzerine oturan kubbe bütün mekana hakimdir. Çapraz tonozlu revaklarda yalnız kuzeyde beş bölüm kalmış, diğerleri kaybolmuştur. Burada revaklar arasında küçük bir eyvan dikkati çeker.Minaresi Artuklu Hükümdarı Kudbeddin İl Gazi zamanında inşa edilmiştir (1176).
Meryemana Kilisesi ve Patrikhanesi
1860 yılında Patrik Antuan Semheri tarafından yaptırılan Kilise 21 sütun üzerine oturtulmuştur. Akustik bir ses düzeniyle inşa edilen kilisede, patriğin oturma yeri ve vaaz yeri ahşap el işçiliği ile süslenmiş olup zarif bir görünüm sergilemektedir. Patrikhane, 1895 yılında Antakya Patriği İgnatios Benham Banni tarafından inşa ettirilmiştir.
Mor Yusuf Kilisesi (Surp Hovsep)
Bir Meclis-i Mebusan üyesi öncülüğünde 1894 yılında ibadete açılmıştır. İçinde 21 sütun bulunan kilisenin koro balkonu akustik olup, çok sayıda değerli ikonası vardır.
Deyruülzaferan Manastırı (Mor Hananya)
Mardin ilinin 5 kilometre doğusunda bulunan Deyruülzaferan Manastırı, Yukarı Mezopotamya’ya bakan yamaçlarda yer almaktadır. Süryanilerin tarihi ve dini değerleri arasında bugüne kadar ayakta kalabilmiş müstesna bir abide olan manastır, 639 yıl boyunca “Dünya Süryanilerinin Patriklik Merkezliğini” yapmıştır. Manastırın bilinen en eski kısmının Milattan önceki dönemleri ait olduğu bilinmektedir.
Termal Turizm Germ-i Ab Kaplıcası
Dargeçit ilçesi sınırları içerisindeki Germ-i Ab kaplıcası, şifalı suları ile yörenin en önemli termal merkezidir.
Avcılık
İlin doğa yapısı av turizmini canlı kılacak tüm unsurları barındırmakta olup, özellikle son yıllarda avcıların yoğun ilgisini çeken av alanlarında, tilki, tavşan, keklik, karabatak, çulluk ve yaban ördeği avlanabilmektedir.
Yayla Turizmi
Zinnar Bağları
Şehir Merkezindeki Zinnar Bağları, fiziki özellikleri ve iklim koşulları bakımından, gerek kampçılık faaliyetleri, gerekse doğa yürüyüşü için elverişli bir merkezdir.
Geleneksel Mardin Evleri
Mardin, Orta Anadolu’nun Niğde ve Kayseri şehirlerinde ve daha da yaygın olarak Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde örneklenen, “Kuzey Suriye Yapı Stili” şeklinde tanımlanan taş mimarinin görüldüğü önemli şehirlerden birisidir.Gerçekten de bölgede çok sayıda ocağı olan sarı kalker taşı, yapı üretimine egemen olmuş; kapı, pencere, asma kat gibi zorunlu kullanımları dışında ahşap işçiliğine yer verilmemiştir. Bu mimarinin biçimlenmesindeki en önemli etkenler, bölgenin coğrafi durumu ve iklimidir. Ayrıca mimaride önemli bir yere sahip olan eyvan ve revak gibi yarı açık mekanlar, özellikle batı güneşine karşı gölgede kalabilecek biçimde yapılmaktadır.
Bingöl
Doğu Anadolu Bölgesi’nin Yukarı Fırat Bölümü’nde yer alan Bingöl, doğuda Muş, kuzeyde Erzurum ve Erzincan, batıda Tunceli ve Elazığ, güneyde ise Diyarbakır illeri ile çevrilidir. Cumhuriyet’in ilanından sonra 1926'da Elazığ, 1929 yılında Muş illerine bağlandıktan sonra 1936 yılında il olmuştur. İl’e Türkiye’nin her yerinden karayolu ulaşımı mümkün olup, Genç İlçesi’nde bulunan istasyon vasıtasıyla doğuda Tatvan’a, batıda ise Elazığ bağlantılı olarak İstanbul’a kadar demiryolu ulaşımı mümkündür. Kente en yakın havaalanı Muş İli’nde bulunmaktadır. Adaklı, Genç, Karlıova, Kiğı, Solhan, Yayladere, Yedisu ilin ilçeleridir.
Turizm Potansiyeli
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Av Turizmi
Eylül-Ekim-Kasım aylarında keklik, tavşan, çulluk, tilki, çil ve bıldırcın avı yapılmaktadır. Ocak ve Şubat aylarında da tavşan, keklik, tilki, kurt ve sansar gibi hayvanların avı yapılmaktadır. Kasım-Aralık-Ocak-Şubat aylarında Murat, Göynük, Gülbahar, Gayt ve Çapakçur çaylarında balık avlanmaktadır.
Yüzen Ada
Solhan İlçesi’nin Hazarşah Köyü Aksakal Mezrası mevkiinde bulunan bir doğa harikası olan Yüzen Ada tamamen doğal, üç tarafı dağlar ve tepeler ile çevrilmiş bir krater göldür. Yüzen ada şimdiye kadar görülmemiş bir tabiat olayına sahiptir. Gölün ortasında bulunan iki ada, göl üzerinde serbest hareket etme kabiliyetine sahiptir.
Termal Turizm
Kös Kaplıcaları, Bingöl -Karlıova Karayolu’nun 20’nci km.'sinde olup, ulaşım yaz ve kış aylarında rahatlıkla sağlanabilmektedir. Yapılan araştırmalar, kaplıca suyunun içildiğinde, mide motolitesini artırdığını, maden suyu olarak içilebileceği, romatizma ve kadın hastalıklarına iyi geldiğini ortaya koymuştur.
Antik Kentler
Sebeterias Kalesi, Kral Kızı Kalesi, Kiğı Kalesi
Yayla Turizmi
Bingöl ve Şerafettin Dağları
Mağara Turizmi Ilıca’da bulunan mağaralar
Dağ-Doğa Yürüyüşü
Kala Tepesi
Kış Turizmi
Kayak Merkezi’nin şehir merkezine olan uzaklığı 25 km.’dir. Ankara’ya 916, İstanbul’a 1.313 km. uzaklıkta bulunan Bingöl’e her gün çeşitli illerden karşılıklı otobüs seferleri bulunmaktadır. Kayak tesislerine ulaşım özel araçlarla mümkündür. Karasal iklime sahip kayak merkezinde kayak sezonu Aralık Ayı’nda başlar ve Mart Ayı’na kadar devam eder.Kayak merkezinde, 50 yatak kapasiteli bir kayak evi bulunmaktadır.
Hakkari
Anadolu, Mezopotamya ve İran üçgeninde yer alan Hakkari konumu ve coğrafi yapısıyla bir çok topluluğun ilgisini çekmiş ve bir çok millete vatan olmuştur. Perslerin M.Ö. 550 yılında Med hakimiyetine son vermesi ile Hakkari yöresi Pers hakimiyetine girerek satraplık (eyalet) sistemi içine alınmıştır. Daha sonraları sırasıyla Seleukos krallığı, İran'da bir krallık kuran Parthlar'ın egemenliği, sonrasında Sasaniler ve Müslüman Arapların bölgeye hakimiyeti söz konusu olmuştur. Hakkari yöresinin adına ilk defa Arap kaynaklarında rastlanmaktadır. Ünlü Arap tarihçisi İbn-i Havkal, Hakkar aşiretinin adına dayanarak Van Gölü’nün güneyine düşen bölgeye “Hakkariye” (Hakkarların beldesi) adıyla anmaktadır. Hakkar aşireti bölgede bugün de varlığını sürdüren 12 Ertuşi (Hertuşi) oymağıyla 12 Pinyanişi oymağından oluşmaktadır. Hakkari 1536'da Kanuni Sultan Süleyman Dönemi'nden itibaren Osmanlı egemenliğine girmiş ve Hakkari adıyla anılmıştır. Hakkari; Berçelan, Mırgabit, Üleberan gibi ünlü yaylaları ve soğuk sularının yanında Ters Lale, Asmin, Nergiz, Sümbül ve Beybün çiçekleri ile de ünlüdür.
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Meydan Medresesi
Hakkari merkez biçer mahallesinde bulunmaktadır. Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 1984 yılında yapılan onarımdan sonra ayaktadır. Medresenin giriş kapısındaki kitabenin üzerinde Hicri 1112 Miladi 1700-1701 tarihinde yaptırıldığı anlaşılmaktadır..
Zeynel Bey Medresesi
Medrese, Hakkari’nin Gülerek Mahallesinde bahçeler içinde, bir dere kenarında yer almaktadır. Bugün büyük ölçüde yıkılmış olan medrese Hakkari Beylerinden, aynı zamanda Kanuni sultan Süleyman ve II.Selim'in mahzeretine nail olmuş Zeynel Bey tarafından yaptırılmıştır.
Hırvata (Büyük Çiftlik) Kalıntıları
Burasının, Yüksekova ilçesinin batısında, Aroş Deresi ağzında, Urartular'dan kalma önemli bir kent merkezi olan Musaşir'in olduğu sanılmaktadır. Ancak kazı yapılmamıştır. Musaşir, Urartu ve Asur yazıtlarında sık sık adı geçen kutsal bir kenttir. Urartular döneminde İspuini ve Menua ortak krallıkları arasında Haldi Tapınağı yapılmıştır.
Kelat Sarayı
Şemdinli’ye 17 km uzaklıktaki eski ilçe merkezi Nehri'nin güney batısında dere kenarında kurulmuştur. Saray (konak) büyük ölçüde yıkılmış olup halen ayakta kalan iki kemer ve bir duvar bulunmaktadır.Üç katlı ve muntazam bir yapı sarayın doğu cephesindeki her kata dokuzar ve bunun yanındaki katlara da üçer pencere açıldığı görülmektedir.
Kaya Resimleri
Hakkari bölgesinin batısında yer alan "Geveruk" ve "Tırşin" yaylalarında, kayalar üzerine kazınarak çizilmiş binlerce kaya resmi bulunmuştur. Adeta açık hava müzesi niteliğinde olan ve çok geniş bir alana yayılı bulunan bu zengin resimlerin benzerlerine, doğuda Azerbaycan ve Kobistan Bölgesindeki kayalar üzerine çizilen yaklaşık 4.000 adet resimde ve güneyde de Filistin bölgesinde kayalar üzerine çizilen yüzlerce kaya üstü resimlerinde rastlanılmaktadır.
Dostları ilə paylaş: |