TüRKİYE’de interneti İncelemek konulu


İfade Özgürlüğü ve İnternet



Yüklə 467,36 Kb.
səhifə46/64
tarix03.01.2022
ölçüsü467,36 Kb.
#50696
1   ...   42   43   44   45   46   47   48   49   ...   64

İfade Özgürlüğü ve İnternet

İfade özgürlüğü diğer özgürlük kategorilerinden daha farklı algılanmaktadır. İfade özgürlüğünün sınırlarının tespiti pek çok faktörle yakından ilgilidir ve bu faktörler ülkeden ülkeye, toplumdan topluma değişiklik göstermektedir. Örneğin pornografi İngiliz yasalarına göre ‘kişileri baştan çıkarmaya ve namussuzluğa yöneltmeye çalışmak’ olarak ifade edilirken, Singapur yerel İnternet servis sağlayıcılarına her türlü cinsel aşırılığı engelleyecek bir lisanslama sistemi uygulamaktadır. Suudi Arabistan ve İran’da ise cinsel konularda tartışmalar dahi yasaklanmıştır. Siberuzamda sınırların yokluğu birbirinden bu kadar ayrı değer yargılarına sahip toplumların hukuk düzenlerinin nasıl uygulanacağı sorusunu gündeme getirmektedir.

Ülkemizde halen İnternet üzerinde içerik düzenlemesine ilişkin bir yasa bulunmamaktadır. Ceza yasamızda 1991 yılında yapılan değişiklikle “bilişim alanında suçlar” başlığı altında 525a – 525b – 525c ve 525d maddeleri eklenmiştir. Bu tarihte İnternete henüz Türkiye’den erişim mümkün olmadığı için İnternet ile ilgili suçlar değişiklikte yer almamıştır. Bu maddeler şunlardır:


    • Bilgisayar programlarını hukuka aykırı olarak ele geçirme,

    • Bilgisayar programlarını, verileri ve diğer unsurları başkasına zarar vermek üzere kullanma, nakletme ve çoğaltma,

    • Bilgisayar sistemini veya sistemdeki verileri tahrip etme,

    • Bilgisayar sistemini kullanarak hukuka aykırı menfaat sağlama,

    • Bilgisayar sistemi aracılığıyla delil tahrifatı yapma

Bu suçların İnternet üzerinden işlenmesi halinde de maddenin uygulanabileceği kabul edilebilir.

İçerik düzenlemesi temel itibarıyla ifade özgürlüğü kapsamında ele alındığından ve bu konuda İnternete özgün kurallar bulunmadığından ceza yasasının ifade özgürlüğüne ilişkin hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağının incelenmesi gerekir. İfade özgürlüğünün kapsamını çizen Anayasa hükmü ile ceza yasası hükümleri İnternetten çok önceleri yürürlüğe girmişlerdir. Suçta ve cezada kanunilik ilkesi uyarınca eylemin gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan yasa tarafından tanımlanmış olması ve cezasının da belirtilmiş olması zorunludur. Çok daha önceden yürürlüğe girmiş yasalar İnternete uygulanabilir mi? Kıyas yasağı ilkesine ters düşer mi?

Böyle bir durumda yapılması gereken yasa metinlerini incelemektir. Bu grupta yer alan yasa maddelerinde ileride ortaya çıkabilecek kitle iletişim araçları da göz önünde tutularak hükümlerin ucu açık bırakılmıştır. Her türlü kitle iletişim araçları ile – her nevi yayın ile – her nevi vasıtalar ile gibi ifadeler kullanılarak bu suçların ileride ortaya çıkabilecek kitle iletişim araçları ile işlenmeleri olasılığı dikkate alınarak düzenlemeler yapılmıştır.xv

Burada önemli nokta yasal düzenlemenin yanı sıra yasanın nasıl uygulanacağıdır. Türkiye’de host edilen siteler ya da kimlikleri tespit edilmiş kişiler için yasanın uygulanması mümkündür. Nitekim İnternetle ilgili ilk davalarda bu durum açıkça görülmeye başlanmıştır. 7 Aralık 1997 günü Ankara'da bir grup görme engelli insan bir araya gelerek Ankara Belediyesi'ni protesto etmek için küçük bir miting düzenler. Arkadaşlarından birisi Belediyenin açtığı bir çukura düşmüş ve yaralanmıştır. Amaçları Belediyenin ihmalini protesto etmektir. Yapılan toplantıyı Belediye görevlilerin cop kullanarak dağıtır. Cop kullanılır. Mitinge katılan görme engellilerden bazıları Belediye görevlileri tarafından dövülür. Mitinge katılanları zabıtaların coplayarak dağıtması ve dövmesi televizyon, radyo ve basında haber olarak yayınlanır. Görüntüleri televizyonda izleyen, İnternette tepki mesajları okuyan Ali Emre Ersöz de olaylara duyduğu tepkiyi dile getirir. Turk Net abonesi olarak "Forum Güncel" sayfasına "emniyet görevlilerini" eleştiren birkaç cümle yazıp gönderir. Mesajın altına elektronik posta adresi ile adını ve soyadını da yazar. Forum.Güncel'de bu mesajı okuyan bir başka kişi ise yayınlanan mesajdan bir çıkış alarak Ali Emre Ersoz hakkında ihbarda bulunur. Savcılık tarafından düzenlenen iddianame ile "devletin emniyet muhafaza kuvvetlerini alenen tahkir ve tezyif" suçlamasından dolayı TCK'nun 159/1 maddesine aykırı davranmaktan hakkında dava açılır. 1 Haziran 1998 günü Beyoğlu Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararı ile Ersöz TCK'nun 159.maddesine aykırılıktan 10 ay hapis cezasına mahkum edilir. Verilen ceza, duruşmadaki iyi hali dikkate alınarak mahkeme tarafından ertelenir. xvi

İkinci olay ise Superonline’nin forum sayfaları ile ilgili olmuştur. Forumda insan hakları ihlalleri ile ilgili bir sayfa başlar, buraya gelen yazılardan birinin suç unsuru taşıdığına inanan bir kullanıcı forum koordinatörüne kaldırılması talebiyle bildirilir, koordinatör yazıyı kaldırmaz, bu kez kullanıcı Adalet Bakanlığına suç duyurusunda bulunur, Savcılık inceleme başlatır ve dava açar. Mahkeme koordinatörü Türkiye Cumhuriyetini, Askeri Kuvvetlerini, emniyet muhafaza kuvvetlerini, Adliyenin manevi şahsiyetini tahkir ve tezyif suçundan ayrı ayrı birer yıl ağır hapis cezası vermiştir.xvii

Bu iki olayın ortak yönü faillerin kimliklerini gizlememiş olmaları ve Türkiye’de ikamet ediyor olmalarıdır. İlk olayda failin e-posta adresi ile gerçek kimliği gönderdiği mesajın altında görülüyordu, ikinci olayda ise fail servis sağlayıcının elemanıydı. Bir de failin kimliğinin belirlenemediği ve web sayfalarının yurtdışındaki sunucularda host edildiği durumlar var. Bu konudaki en ilginç örnek İnternet kullanıcılarının bir müddet ilgisini çeken www.yolsuzluk.com olayıdır. Yolsuzluk.com birtakım yolsuzluk olayları ile ilgili iddiaları ortaya atan bir site idi. Ağırlıklı olarak askeri kesimi hedef alan iddialar sayfalarında yer almaktaydı. Bir gün sitede askeri bir yetkilinin açık adıyla gönderdiği bir e-posta yayınlandı. Bu e-posta aslında o yetkili tarafından gönderilmemişti. Davaya bir askeri mahkeme baktı ve basın yasasındaki mevkutenin toplatılması hükümlerin kıyas yoluyla web sitesinin kapatılmasına karar verdi. Ancak web sitesi Türkiye dışında host ediliyordu, mahkeme kararı sitenin hizmet sağlayıcısına gönderdi ve doğal olarak hizmet sağlayıcı bu kararı dikkate almadı. Sitenin bu yolla yayınına son verdirilmesi üzerine Türk Telekom (TT) Türkiye’nin yurtdışı bağlantısına filtre uygulayarak siteye Türkiye’den erişimi kesti. Telekom’dan hizmet almayan servis sağlayıcılarının kullanıcıları bu siteye ulaşabilirken TT’den hizmet alan servis sağlayıcılarının kullanıcıları erişemez oldular.

Çıkışların filtrelenmesi birkaç devlet tarafından (başta Almanya olmak üzere) denenmiştir. Ancak bunun karşısında alternatif yöntemler bulunmuş ve biraz ‘meraklı’ İnternet kullanıcıları için filtre etkili bir önlem olmaktan çıkmıştır.

Ülkeleri ele alıp incelediğimizde görüldü ki Siberuzamın sınırlarının olmaması devletlerin egemenlik ve yargı yetkilerini farklı etkilemektedir. İçeriği kontrol etmek isteyen Avustralya hükümeti web sitelerini yurtdışına kaçmasından başka bir sonuç elde edememiştir. Amerika’da yapılmak istenen düzenlemeler Yüksek Mahkemenin özgürlükçü yorumu karşısında duramamıştır. Almanya başka ülkelerde yasak olmayan içeriği yasaklamak isterken içeriğe dünyanın her yerinden erişimi kesmiştir. Fransız mahkemelerinin verdiği karar da içeriğin bulunduğu ABD mahkemelerince uygulanamaz kabul edildikten sonra hiçbir anlamı kalmamıştır.

Ulusal ifade özgürlüğü kısıtlamaları sadece uygulandıkları ülke sınırları içinde geçerli olurlar. Fakat İnternet ve bilginin akışı küreseldir. Bir ülke yasalarınca yasadışı ilan edilen içerik kolaylıkla benzer yasaklamalar olmayan bir başka ülkeye transfer edilebilir ve bu işlem dakikalarla ifade edilen bir süre içinde gerçekleşebilir. Kendi ülkelerinde yasaklı olan kişiler düşüncelerini İnternet üzerinden savunmaya devam edebilirler.

İnterneti düzenlemeye çalışan ülkeler ya sonuca ulaşmayacak, pratikte geçerliliği olmayan düzenlemeler yapmışlar ya da egemenlik alanlarını ülke dışına yayarak her yerden erişimi kesmişlerdir. Kısaca İnternet içeriğini düzenlemek konusunda tek tek ülkeler temelinde değil de uluslararası örgütler temelinde çözümlere ihtiyaç olduğu açıktır.




Yüklə 467,36 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   42   43   44   45   46   47   48   49   ...   64




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin