İKBAL KIRAATHANESİ
Nuruosmaniye Caddesi'nin Vezir Hanı Caddesi'yle kesiştiği sol köşede ve Nuruosmaniye Camii'nin avlu kapısının karşısında yer almış eski bir kıraathane.
Ne zaman açıldığı kesin olarak tespit edilmemişse de I. Dünya Savaşı öncesinde faaliyette olduğu bilinmektedir.
Resmi dairelerin yoğun olduğu Sirkeci ve Babıâli semtleriyle basın-yayın dünyasının merkezi durumundaki Cağaloğ-lu'na yakın olduğu için şair ve yazarların, gazetecilerin uzun yıllar uğrak yeri olmuştur.
20. yy'm başlarında hemen her akşam Karagöz oynatılan ya da Kemani Memduh ile Bülbüli Salih yönetimindeki saz takım-larınca fasıl yapılan ikbal Kıraathanesi'nin oldukça geniş ve loş bir salonu vardı.
I. Dünya Savaşı'nın ilk yıllarında Halil Nihat Boztepe, M. Fuat Köprülü, ibrahim Alaaddin Gövsa, Yusuf Ziya Ortaç, Hamamîzade ihsan, Enis Behiç Koryürek, Orhan Seyfl Orhon, Hakkı Süha Gezgin ve Agâh Sırrı Levendin her akşam uğradığı kahvehaneye arada sırada Celal Sahir Ero-zan, Ömer Seyfeddin, Falih Rıfkı Atay ve Tahir Nadi Ozanözgü de gelirdi. Savaşın son yıllarında Nâzım Hikmet, Halil Vedat Fıratlı, Rıfkı Melul Meriç, Vâlâ Nurettin ve Ekrem Şerif Egeli de buraya devam etmeye başlar.
Mütareke yıllarında Hasan Âli Yücel ve onunla ahbaplık eden Yahya Kemal Be-yatlı ile Ahmet Hamdi Tanpınar'ın IkbaPe devam etmeye başlaması kıraathaneye yeni bir canlılık kazandırır. Kıraathaneye Mü-
tareke yıllarının Milli Mücadele'yi destekleyen sanat ve edebiyat dergisi Dergâh'ı çıkaran Mustafa Nihat Ozon ile yazı ailesinden Nurullah Ataç, Yunus Kâzım Koni, jvlustafa Sekip Tunç, Necmettin Halil Onan, Ali Mümtaz Arolat, Abdülhak Şinasi Hisar ve Ahmed Haşini de devam eder.
Mükrimin Halil Yinanç ile Osman Cemal Kaygılı da bu dönemde IkbaPe devam edenler arasındadır. Tanınmış şair ve yazarların uzun tartışma ve fikir alışverişlerine ev sahipliği yapan kıraathane, Dergâh' m kapanmasıyla eski canlılığını yitirir ve müdavimler arasında yer almakla birlikte varlıkları pek hissedilmeyen gazetecilere geçer.
ikbal Kıraathanesi'nin şak ve yazarların uğrak yeri olarak yeniden canlılık kazanması, Orhan Kemal'in Adana'dan istanbul'a göç ettiği 1951 yılına rastlar. Orhan Kemal, arkadaşlanyla birlikte bu kahvehaneye uzun yıllar devam etmiş; ocakçısı ve garsonlarıyla ahbaplık ederek burayı telefonundan da yararlandığı bir ofis gibi kullanmıştır.
Kıraathanenin Orhan Kemal'le başlayan yeni dönemini Nurer Uğurlu, anı ve gözlemlerine dayanarak Orhan Kemal'in ikbal Kahvesi adlı kitabında oldukça ayrıntılı bir biçimde anlatır. Günlük Cağaloğ-lu dedikoduları, yazıları ve eserleriyle en ağır dille gıyabi ya da vicahi olarak yargılanan çağdaş yazarlar, bu yazarlarla tanışmak için gelen hevesliler, mücellitten yeni alındığı için henüz kurumamış tazelikte kitaplar kahvehanenin gündelik ayrıntılarım oluşturur.
Orhan Kemal dışında Edip Cansever, Muzaffer Buyrukçu, Ferit Öngören, Yaşar Kemal, Ece Ayhan, Lütfü Erişçi, Fahir On-ger, Rasih Nuri ileri, Haldun Taner, Fahir Aksoy, Fikret Otyam, Ara Güler, Yusuf Kenan Karacanlar, Oktay Akbal, Konur Ertop, Ümit Yaşar Oğuzcan, Behçet Necatigil, ismet Zeki Eyüboğlu, Nurer Uğurlu da kahvehaneye devam edenler arasındadır.
Ancak Ikbal'in gedikli müşterileri de vardır ve doğal olarak Orhan Kemal'le o-lan yakınlıkları nedeniyle masaların aranan kişileridir. Arap Talat (Talat Kılıç), Patriyot Hayati, Yelfe ihsan, Erol Sadi Erdinç, Enver Aytekin ve Edip Karahan bu gediklilerin başında gelirler. Bazen bir köşede o-turup şiir çalışan, bazen Orhan Kemal'le derileşen Hasan izzettin Dinamo da arada sırada Ikbal'e uğrayanlardandır.
1960'lı yılların ortalarında (yak. 1965) kapanan ve yerine halı, turistik eşya satılan bir mağaza açılan ikbal Kıraathanesi, adına kitap yazılan eski kahvehanelerden biri olmuştur, ikbal kapandıktan sonra bir süre değişik yerlere devam eden Orhan Kemal ve arkadaşları eskiden beri Babıâli ve Cağaloğlu'na devam eden herkesin yakından tanıdığı Meserret Kıraathanesi' ne(-») devam etmeye başlarlar.
Bibi. A. H. Tanpınar, Yahya Kemal, İst., 1962, s. 28; ay, Beş Şehir, ist., 1978, s. 72-73; N. Uğurlu, Orhan Kemal'in İkbal Kahvesi, ist., 1973; S. Birsel, Kahveler Kitabı, ist., 1975, s. 321-332.
M. SABRİ KOZ
İkdam gazetesinin 25 Temmuz 1923 tarihli
sayısı.
Gözlem Yayıncılık Arşivi
İKDAM
Ahmed Cevdet (Oran) (1862-1935) tarafından yayımlanmış günlük siyasi gazete.
5 Temmuz 1894'te yayıma başladı. İlk olarak başlığına "ilmi, siyasi Türk gazetesidir" kaydım koymuş, bu özelliğine bağlı olarak hem dilde sadeleşmenin hem de Türkçülük akımının savunucusu olmuştur.
ikdam, II. Abdülhamid rejiminden aldığı destekle ilk rotatif baskıyı gerçekleştiren gazetelerden oldu. Sarayla uyumlu olmaya özen göstermesine rağmen, zaman zaman kapatılmaktan da kurtulamadı. Dönemin sayısı az olan Türkçe gazeteleri arasında kendine özgü bir canlılık sağlamayı başarmış ve bunun etkisiyle II. Meş-rutiyet'in ilanından sonra tirajım 40.000'le-re kadar yükseltmiştir, ittihatçı yönetimlerle de çatışmaktan kurtulamamış, kapatıldığı sürelerde Yeni ikdam ve Iktiham adlarını da alarak yaşamım sürdürmüştür.
İkdam Eylül 1912'de eskiden Paris muhabirliğini yapmış olan Ali Kemal'in başyazarlığını üstlenmesiyle ittihatçılara karşı sert muhalefete girişmiş, ancak 1913'te ittihatçıların iktidarı tam ele geçirmesi üzerine karşıtlığını yumuşatmak zorunda kalmıştır.
Babıâli'nin okul görevi yapan gazeteleri arasında bulunan ikdam, Halit Ziya (Uşaklıgil), Ahmed Rasim, Cenap Şehabet-tin, Hüseyin Cahit (Yalçın), Hamdullah Suphi (Tanrıöver), Ahmet Emin (Yalman), Ali Naci (Karacan) gibi kalemlerin yanında birçok yeteneği de yetiştirmiştir. Hastalığı sebebiyle Ahmed Cevdet'in sürekli olarak isviçre'de yaşaması sebebiyle Mütareke yıllarında Yakup Kadri (Karaosmanoğlu), 1923'ten itibaren Mecdi Sadrettin'in ve Ali Naci'nin (Karacan) yönetiminde çıktı. Yeni harflerin kabulünden sonra uğradığı büyük tiraj kaybı üzerine 31 Aralık 1928'de yayımına son verdi.
İSTANBUL
145 İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI'NPA
Dostları ilə paylaş: |