İRAN OKULU
190
191
İRANLILAR
rımadada bulunan tek elçilik olarak istisna teşkil eder. Iran elçilik kaynaklarına göre istanbul'un en güzel yerinde, Babıâli'ye yakm böyle kıymetli bir arsayı yabancı bir sefarete satan paşa, hizmetten ihraç edilerek bir süre sürgüne gönderildi.
1880'lerde yapının bakım onarım hizmetlerinden Mimar Valsamaki sorumludur. 1900'de istanbul'u ziyaret eden Mu-zafferüddin Şah, elçiliğin kuzeyinde bulunan evkafa ait arsanın satın alınarak arazinin genişletilmesini isteyince, II. Abdül-hamid (hd 1876-1909) burayı satın alarak elçiliğe vermiştir. Geçtiğimiz yıllarda, binanın denize bakan kuzey kısmının üstüne, cepheleri tamamen şeffaf, metal konst-rüksiyon bir kat ilave edilmiştir. Kütle estetiğini zedeleyen bu muhdes kat dışında yapı, özgün mimarisini ve tezyinatım koruyarak günümüze ulaşmıştır.
Iran Elçiliği binası, kuzeye doğru e-ğimli, bahçe şeklinde düzenlenmiş arsanın doğu kenarında, bir bodrum kat üzerine 3 katil olarak inşa edilmiştir, iki yanında bekçi kulübeleri bulunan bahçe girişi Türkocağı Caddesi üzerindedir. Yarım daire kemerli pencereleri olan, köşeleri taş kaplı bu küçük yapılarla sınırlanmış metal parmaklıklı giriş kapısının her iki yanında, ikişer kolon ve üzerlerinde aslan heykelleri yer alır.
Yaklaşık 24x24 m ölçülerinde bir tabana oturan ana yapının kuzey cephesi aksında çokgen bir çıkmaya yer verilmiştir. Güney cephesinde bulunan ve mermer basamaklarla ulaşılan ana giriş, yuvarlak kemerli üçlü geniş açıklıklarla ve bunlann önünde saçak vazifesi gören ve dörder mermer kolona taşıtılan iki katlı balkonlarla vurgulanmıştır. Giriş mekânından ko-lonatla ayrılmış kare planlı merkezi sofa, yapının kalbi durumundadır. Sofanın batısında yine kolonların gerisinde üst katlara bağlantıyı sağlayan anıtsal merdiven, kuzeyinde büyük bir salon, doğusunda ve köşelerde diğer salonlar yer alır. Özenle dekore edilmiş yüksek tavanlı giriş ve birinci kat salonlarında eski Iran mimarisinden esinlenilmiş süsleme elemanları da kullanılmıştır. Yapının konsolosluk ofisi olarak kullanılan bodrum katına Babıâli
Iran Elçiliği binasının ön cephesinden bir görünüm. Cengiz Can, 1993
Caddesi üzerinden ikinci bir giriş sağlanmıştır.
Cephe, mimarisi bakımından, istanbul Tanzimat dönemi kagir yapılarında yaygın olarak izlenen Batılı anlayışta bir düzenleme sergiler. Döşeme seviyelerinde katları birbirinden ayıran dekoratif taşkın silmeler ve saçak parapeti yapıyı dört cepheden çevreler. Eşit aralıklarla sıralanmış basık kemerli pencereler prizmatik tabanlara oturan pilastr şeklinde kolonlarla ayrılmıştır. Profilli sövelerle canlandırılan pencerelerde dökme demir korkuluklar kullanılmıştır. Giriş cephesi aksında, birinci kat döşeme seviyesinde yer verilen yüksek kabartma tekniği ile yapılmış insan yüzü figürü yapının dikkat çeken süsleme elamanıdır.
19. yy'ı Batı'yı model alan yenileşme programlarıyla tamamlayan iran'ın istanbul mimarisine kazandırdığı elçilik binası, Osmanlı Tanzimat dönemi mimarlığının nitelikli bir örneğidir.
Bibi. H. M. Sasani, Yadbudhay Sifareti istanbul, Tahran, 1361 (1982) s. 8-9; C. Can, "istanbul'da 19. Yüzyıl Batılı ve Levanten Mimarların Yapılan ve Koruma Sorunları", (Yıldız Teknik Üniversitesi, yayımlanmamış doktora tezi), 1993, s. 206-210.
CENGiZ CAN
Dostları ilə paylaş: |