Ünden bugüN



Yüklə 8,87 Mb.
səhifə367/877
tarix09.01.2022
ölçüsü8,87 Mb.
#93648
1   ...   363   364   365   366   367   368   369   370   ...   877
MÜVEZ2İLER

(aşırlar, bulunurlar; yolcularını almaya başladığı andan hareketlerine kadar vapura ve trene girerek kamaraları, vagonları çıngıraklı sesleriyle dolaşırlar, biri gider, öbürü gelir.

Gazete isimlerini benimseyerek keşfettikleri dil kaadileri-ne uyarak bağırırlar, meselâ 1938-1940 arasında, îstanbulun en çok satan üç akşam gazetesinden "Haber", "Akşam", "Son-Posta"nın isimlerinde, kısa ve hafif heceli Haberin adı, isme kuvvet verebilmek için iki defa tekrar edilir: "Haber.. Haber!..." derler; Akşam adı ise, "ş" den sonra bir "y" ilâvesi ile uzatılarak kuvvetlendirilir, bu gazetenin adı "Akşıyam..." diye bağırılır. Çok heceli Son-Postaya gelince, ismin ikinci parça-sındaki "p", yerini kuvvetli "b"ye bırakır, îstanbulun gazeteci çocukları: "Son Boşta!" derler; her üç gazetenin adı birlikte söylenecekse, başa, kısa ve hafif heceli Haber geçer, sonra çok heceli Son-Posta kalır, artık ne ortadaki akşam adını uzatmaya, ne de "p"yi kuvvetlendirmeye lüzum vardır, isim zinciri: "Haber Akşam Son-Posta!" diye bağırılır.

Gazeteler, gazete matbaalarından alınan kalın matris kâğıdından bir kap içinde sol koltuk altında taşınır ve sağ omuzdan atılmış bir kayış ile de bu yüke mesned temin edilir; bir gazete satıcısı çocuğun işe çıkacağı sıradaki yükü en az 5 kilonun üstündedir; müşterisi bol bir gazeteci çocuğun taşıdığı gazete ve dergilerin ağırlığı 10 kiloyu bulur.

Yakın zamanlara kadar gazete satan çocukların çoğu, yazın yalın a-yak dolaşırlardı; ekseriya başları açık, saçlar püskül püskül, eğer yüz nakışları güzel ve vücutları da atlet yapısında olursa koşarlı çıplak ayakları ile bu pırpırı oğlanlar bir ressam için, Istanbulu temsil edecek bir resim konusu, modelidir (B.: Ataaykut, Murad).

Yukarıda da kaydettik, gazete satan çocuklar, îstanbulun çok dar gelirli ve hattâ ayak takımından aileleri içinden çıkarlar; günlük hayatlarında, müşterilerden gayrı temas ettikleri kimseler, yine o tabakaların adamları ve hattâ serserilerdir, çoğu da cinsî sapık adamlardır; güzel bir çocuk için gazete müvezziliği bu yönden tehlikeli bir yoldur, çok dikkatli davranması gerekir; unutmamalıdır ki, bilhassa vapur iskelelerinde-ki çocuklar, işleri icabı, evlerine çok geç, gece yarısına yakın dönerler, eğer şehir kenarı, tenha bir semtin çocuğu ise, ırzlarından başka küçücük keselerindeki paraya tamah edecek bir alçağın pençesinde hayatları bile tehlikeye düşebilir. Esrara, eroine, alkollü içkilere alışmaları daima mümkindir.

Istanbulda gazete bayiliği zengin iş, hele serbâyilik bir nevî patronluktur, hepsinin büyük servetleri vardır, ve çoğu da çocukluk çağlarında istanbul sokaklarında koşarlı çıplak a-yakları ile gazete sata. sata, fakat iffet ve istikaametden ay-rılmayarak yükselmişlerdir: Mehmed Ağabey, Remzi, Yusuf Ağabey gibi.

R. E. Koçu, istanbul Ansiklopedisi, VIII, 4074-4076

hacimleri daralmaya başlamış, bibliyografyalar ortadan kalkmış, bazı maddeler başka yayınlardan, hattâ istanbul Ansik-lopedisi'nden aynen alınmışken kaynak gösterilmesine veya atıf yapılmasına lüzum görülmemişti. Böylece ciddiyetini iyice kaybeden ansiklopedi, 3. cildini "Gürpınar" maddesiyle tamamladı. 1984-1985' te çıkan 4. cildin fasiküllerinde birdenbire maddelerin hacimlerinin daraldığı, birçok maddenin adandığı, maddelerin resimlenmesinden kaçınıldığı dikkati çekti. Bu durumda 4. cildin sonuna (s. 2455), "Ozan-soy" maddesine gelindi ve bu ansiklopedi de, az bir gayretle 5. ciltte tamamlanacak iken, bitirilmeden burada kaldı.

Bunlardan çok farklı, fakat bir ansiklopedi biçiminde düzenlenmiş önemli bir eser ise, Almanca olarak, Alman Arkeoloji Enstitüsü üyelerinden (bir süre istanbul bölümü müdürü) Prof. Dr. W. Müller-Wie-ner (1923-1992) tarafından hazırlanmıştır. Büdlexikon zur Topographie Istanbuls (Tübingen, 1977) adı ile yayımlanan, bu resimli kalın cilt, istanbul'un antik çağdan, 17. yy "in başına kadar olan tarihini ve eski eserlerini cinslerine göre sıralamak suretiyle anlatmakta ve haklarında bibliyografya vermektedir.

Her ne kadar eserin adı bunun bir ansiklopedi, resimli bir sözlük (bildlexikon) olduğunu ifade etmekte ise de, kitap yalnızca, istanbul'un eski eserleri ve tarihi topografyası üzerinde çalışan uzmanlara hitap etmektedir. Bu bakımdan içinde mimari eser ve kalıntılar dışında hiçbir konuya yer vermediği gibi, Türk dönemi de sadece I. Ahmed dönemine (1603-1617) kadar getirilmiş, bu sınır aşılnıamıştır.

R. E. Koçu'nun ve Tercümariın ansiklopedileri, madde seçimindeki kararsızlık ve metinlerdeki ölçüsüzlük yüzünden bitirilememiş, diğerleri ise zaten tam bir ansiklopedi hüviyetine kavuşamamıştır.

SEMAVi EYİCE


Yüklə 8,87 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   363   364   365   366   367   368   369   370   ...   877




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin