HAYDARPAŞA İSKELESİ
Kadıköy İlçesi'nde Haydarpaşa tren garının önündedir.
Milli mimarinin ünlü mimarlarından Vedat Tek tarafından inşa edilen ve Kütahya çiniciliğinin değerli ustası Mehmed Emin Bey'in çinilerle süslediği Haydarpaşa iskelesi Osmanlı döneminin son eserlerinden biridir. Özellikle çinileriyle süsleme sanatları içinde ayrı bir yeri olan yapının denize bakan cephesinde, kapı üzerindeki "Haydarpaşa" ibaresi bulunan çini panonun alt köşesinde "Mehmed Emin min te-lamiz Mehmed Hilmi Kütahya Sene 1334" şeklindeki kitabeden çinilerin 1915'te yapılmış olduğu anlaşılmaktadır. Şimdi kırıldığı için kaldırılan kitabeli pano yerinde yoktur.
Haydarpaşa İskelesi yatay dikdörtgenden meydana gelen ünitenin önüne sekizgen formda bir gişe oturtularak oluşturulmuştur. Yapı kitlesinden dışarı taşan gişe, yanındaki girişlerle ortadaki bekleme salonuna açılmaktadır. Üç salondan oluşan dikdörtgen ünitenin iki tarafındaki uzun dikdörtgen salonlar yolcu inişine ayrılmıştır. Böylece gelen ve giden yolcuların trafiğinde bir akış sağlanmıştır. Ortadaki salonun giriş kapıları üzerindeki "Birinci
Haydarpaşa iskelesi ve bekleme salonu (solda). Hazım Okurer, 1993 (sol), Ahmet Kuzik, 1990
Mevki" şeklindeki ibarelerden bu salonun da ikiye ayrılmış olduğu ortaya çıkmaktadır.
Yapının dış cephesi monokrom (tek renkli) ve polikrom (çok renkli) çinilerin yanısıra taş işçiliği ile de bezenmiştir. Bu arada ön cephede bir vitray çalışması görülmektedir. Kapı lentolarının üstü, pencere üzerindeki kemerler, kemer aynaları ve alınlıkları, pencere kemer alınlıklarının yan ve üçgen boşlukları açık ve kapalı kompozisyonlar dışında bordur biçiminde tasarlanmış çinilerle kaplanmıştır. Sıraltı tekniği ile yapılmış kare, üçgen, dikdörtgen vb formlardaki çinilerin bir grubunun hamuru beyaza çalan uçuk, kirli sarı; bir gru-bununki ise yavruağzına çalan kiremit rengidir. Sır kalınlığı çok ince olan çinilerin monokrom türleri turkuvaz, beyaz, mora çalan lacivert ve kırmızıdır. Geometrik bezemeler için kullanılmış bu çinilerin dışında pano biçiminde oluşturulmuş polikrom çiniler dikkati çekmektedir. Ön cephede gişe üzerinde şakayık, lale vb gibi çiçekler, yapraklar ve rumîler serpiştirilmiş beyaz zemin ortasına "Maşallah" ibaresi, iki tarafına ise iki çapa ve ay-yıldızdan oluşan şimdiki Denizcilik Bankası amblemini içeren rozetler yerleştirilmiştir. Benzer amblemler yolcu çıkış kapılarını da taçlamak-tadır. Gişenin iki tarafında birer servi ile bezenmiş panolar vardır. Servilerin altı karanfil ve lalelerle hareketlendirilmiştir. Bu panoların üstünde "Kütahya" ibaresi okunmaktadır. Yapının ön cephesinde orta salonun çıkışı çimlerle süslüdür. Burada beyaz zemin üzerine oturtulmuş madalyonların yanısıra rumîler, yapraklar, karanfiller ve rozet çiçekleriyle bezemeler yapılmıştır. Ortadaki çıkış kapısının üstü farklı bir panoyla belirlenmiştir. Bu panonun zemini turkuvazdır ve üzerinde rumîlerden oluşturulan bir kompozisyon görülmektedir. Yan taraftaki kapıların birinin üzerinde vitrayla yapılmış vazo içindeki çiçek motifi gözlenmektedir.
Yapıyı bezeyen çiniler teknik, malzeme, konu ve üsluplarıyla Bostancı, Kadıköy, Büyükada, Kabataş, Büyükdere iskele binalarının çinilerini akla getirmektedir.
Özellikle Bostancı Iskelesi'nin kitabesi ü-zerindeki "Bostancı, Ketebehu Mehmed Emin Sene 1331"; Büyükada iskele binasının kitabesi üzerindeki "Büyükada, Kütahya Sene 1331" ifadeleri bu çinilerin Eyüp' teki V. Mehmed'in (Reşad) (hd 1909-1918) türbesini çinilerle süsleyen ve bu çinilere imza atan Hacı Emin'in Kütahya'daki atölyesinin ürünleri olduğunu göstermesi açısından çok değerlidir.
Yapının ilginç ünitelerinden biri eşkenar olmayan sekizgen formlu gişedir. Dışta uzun kenarlarda ikişer, kısa kenarlarda birer bilet vermek için hazırlanmış gözü bulunan gişenin iç kısmında kalan kısa kenarlarından birinde de bilet vermek için ayrılmış bir gözü vardır. Diğer kısa kenar gişenin kapısı olarak değerlendirilmiştir. Çamdan yapılmış gişede kafes işi, oyma tekniği ile süslemeler yapılmıştır, iç kısımda taçlanmış kapı ve bilet satmaya ayrılmış bölümde çinilerdekine benzer amblemler yer almaktadır. Büyükada İskelesi'ndeki ahşap işçiliğini düşündüren gişe ünitesi
Haydarpaşa Limam'nın havadan görünümü. Bünyamin Çelebi
hem fonksiyonel hem de özgün tasarımıyla iskelelerin inşası sırasında iyi bir ağaç işleri atölyesinin de çalıştığına işaret etmektedir.
Bibi. M. Sözen-M. Tapan, 50 Yılın Türk Mimarisi, Ankara, 1973, s. 122; H. Örcün Banşta, "istanbul Son imparatorluk Dönemi Yapılarında Süs Kubbesi ile Taçlandırılmış iskele Binaları", VD, XIX (1985), s. 285-294; ay, "XX. Yüzyıl Başı Kütahya Çinilerinden Örnekler", Milli Kültür, S. 56 (1987), s. 73-77.
H. ÖRCÜN BARIŞTA
Dostları ilə paylaş: |