Ünden bugüN


KANLICA 416 417 KANTARCILAR MESCtDİ



Yüklə 8,87 Mb.
səhifə644/877
tarix09.01.2022
ölçüsü8,87 Mb.
#93648
1   ...   640   641   642   643   644   645   646   647   ...   877
KANLICA

416

417

KANTARCILAR MESCtDİ

Günümüzde Kanlıca İskelesi ve Kanlıca yoğurdu satılan çay bahçeleri.



Nazım Timuroğlu

lığından dolayı o dönemde körfeze "Bahai Körfezi" denilmiş; yabancılar, örneğin Alman imparatoru Leopold 1667'de bu yalıda ağırlanmıştır.

Osmanlı döneminde Kanlıca, korular, bağlar, su başlan ve körfez demekti. Akşam güneşinin batışı, ama özellikle mehtaplı gecelerinin güzelliği meşhurdu. Tüm Anadolu yakasında oturanlar kayıklara binerler, özel olarak hazırlanan ahenk kayığı denilen saz ve ses ustalarının bulunduğu kayığın çevresinde toplanır, mehtapta musiki alenileri yaparlardı. Kanlıca Koyu'nun yankı oluşturma özelliği bu tür müzikli toplantıları teşvik ederdi.

17. yy'ın sonunda (1699'da) körfezin güneyinde Köprülülerden Amcazade Hüseyin Paşa bir yalı yaptırmış; 1700'de Karlof-ça Antlaşmasının onaylanması sırasında gelen Avusturya elçisi bu yalıda ağırlan-mıştı. Halen yalının divanhanesi sağlam durumdadır (bak. Amcazade Hüseyin Paşa Yalısı).

Yüzyıl başında bir kartpostalda Kanlıca.

TETTV Arşivi

la (eski vakfiyelerde rastlanan) "kanglıcak" ve daha sonraki kullanımlarda "kanlıca" şekline dönüştüğü söylenir, A. Dethier(->) ise kan kırmızısı yalılarından dolayı semtin "Kanlıca" adını taşıdığım ileri sürer.

- Semte Türklerin yerleşmesi L Süleyman (Kanuni) döneminde (1520-1566) başlar. Evliya Çelebi'ye göre, 17. yy'ın ortalarında Kanlıca tamamen Müslümanlarca iskân e-dilmiş bir kasaba olup, bağlık, bahçelik, 1.200 hanelik 7 mahalleden ibarettir. Burada yapılan yoğurt çok meşhurdur. Semtte o dönemde ibrahim Çelebi, Emir Paşa, Süleyman Efendi, körfezin sonunda da Langazade yalıları bulunmaktaydı.

Evliya Çelebi'nin de sözünü ettiği iskele başındaki iskender Paşa Camii de 1559-1560 tarihlidir ve "Magosa Fatihi" Gazi iskender Paşa tarafından yaptırılmıştır (bak. İskender Paşa Külliyesi).

IV. Mehmed döneminde şeyhülislam o-lan Mehmed Bâhâeddin Efendi'nin, Kanlıca Koyu'ndaki dillere destan yalısının var-

Kanlıca

istanbul Ansiklopedisi

18. yy'da da III. Ahmed'in (hd 1703-1730) ve Nevşehirli Damat ibrahim Paşa' nın katılmalarıyla Lale Devri'nin bazı âlemleri bu körfezde yapılırdı. I. Mahmud (hd 1730-1754) Çay Körfezi adı verilen buradaki bahçeden çok hoşlanırdı. Kıyıdaki saray ile o günlerde Kanlıca semtine dahil bir alan sayılan Kavacık Mesiresi'ni bu dönemde padişahın nedimlerinden Sadık ve Hüseyin Ağa kardeşler yaptırmışlardı. Saray ile havuz 18. yy'a kadar varlığını korumuştur. Körfezin kuzeyindeki tepede bulunan Mihrâbâd Mesiresi 300 ydlık fıstık, uzun servi ve çınar ağaçlarıyla kaplıdır. Atâullah Efendi Tekkesi(->) (Kanlıca Tekkesi) ile iskele arasında (şimdi yok o-lan) Safvet Paşa Bağı ve kestaneliği ile korusu vardı.

Bunların dışında, Necip Bey Bağı ve Köşkü, imamın Bağı, dut ağaçlı Sahafın Bağı, Hıdiv'in yerinde Rifat Paşa Korusu, Ateş Bağı, Müftü Bostanı, Süngerli Köşk, Fikir-tepe Hamamı Bostanı, Kurbağalı Havuz ve diğerleri gibi koru ve çiftlikler Kanlıca'da yer alıyordu.

I. Mahmud zamanında Mihrâbâd (Mî-râbâd) Mesiresi .atla gezinti için seçkin bir yerdi. Koru, Vecihi Paşa'nın kullanımından sonra terk edildi, halkın gezi yeri oldu. Daha sonra da Mısırlı Prenses Rukiye"ye geçti.

Körfezin Çakal Burnu denilen akıntılı kısmında 1740'ta yapılmış olan Safvet Paşa Yalısı uzun süre karakol binası olarak kullanılmıştır. Üsküdar-Kuzguncuk arasındaki Paşalimam'nda, Üsküdar-Salacak a-rasındaki Şemsipaşa'da ve Çengelköy'de de benzer tarzda yapılmış yalılar bulunur.

18. yy'ın ikinci yarısında, I. Abdülha-mid de (hd 1774-1789) sık sık Mihrâbâd'a gelirdi. III. Selim dönemi (1789-1807) Kabakçı Mustafa Isyam'yla sona erince, Kan-lıca'nın mehtap âlemleri de bir süre yapılmamış, 19. yy'da II. Mahmud (hd 1808-1839) Yeniçeri Ocağı'nı 1826'da kaldırdıktan sonra yeniden başlayıp, Abdülmecid (1839-1861) ve II. Abdülhamld (1876-1909) dönemlerinde de sürmüştür.

Kanlıca,20.yy'ınbirinciyansında, (1934

, n,.. .

VAUS,

istanbul Şehir Rehberi'ne göre) Beykoz ilçesi Anadoluhisarı Nahiyesi'ne bağlı bir mahalleydi. Geçmişten bu yana ünlü o-lan yoğurdu, sahil gazinoları ve kahvehaneleri ile Boğaziçi'nin bir mesire yeri olma durumunu sürdürdü.

1955'te Kanlıca Mahallesi'nin nüfusu 1.600 civarında iken, 1965'te 1.800'e, 1975' te 2.900'e yükselmiş, daha sonra artış hızlanarak 1985'te 4.000'e, 1990'daise 12.000'e ulaşmıştır.

Kanlıca Koyu, semti ve gerisindeki kesimlerin 1965 ve 1989'daki araziden yararlanma tespitlerinin karşılaştırılması, araziden yararlanmada villalar, kooperatif evleri, apartmanların en büyük paya sahip olduğunu gösterir. 1985'teki son imar yasasının, Boğaziçi'nde açık ve yeşil alanlara villa yapımı imkânı vermesiyle artan yapılaşmanın getirdiği nüfus, 1990 sayımın-daki nüfus artışına neden olabilecek mahiyettedir.

1988'de kullanıma açılan Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve çevre yolunun Ümra-niye-Beykoz bağlantısı Kavacık'tan, köprü geçişi ise Kavacık Ormanı içinden yapılmıştır. Dolayısıyla çevrenin doğal coğrafi görünümü yoğun bir ulaşım sistemi kullanımına dönüşmüştür. Boğaziçi Yasası'nın yapılaşma yasağına rağmen, yasal ya da kaçak yapılaşmalar giderek artmaktadır.

Kanlıca'da bugün iskender Paşa Camii, iskender Paşa ve oğlu Ahmed Paşa'nın gömülü olduğu yatır yerleri, gerideki, Göztepe Suyu'nun Osmanlı döneminde Kanlıca Köyü'ne kadar getirtilerek akıtıldığı çeşmeler ve medrese kalıntıları görülmektedir. Sahilde Erol Simavi'nin yaptırmış olduğu iskele yanındaki sağlık merkezi hizmet vermektedir. Kanlıca Körfezi'nin ve Kavacık Deresi'nin kuzeyindeki yamaçlarda yer alan Boğaziçi'nin en güzel görüntülerinin seyredilebildiği Mihrâbâd Ormanı, bugün Orman Bölge Müdürlüğü'nün girişimiyle yeniden düzenlenmiş olarak halkın hizmetine açılmış bir rekreasyon alanı-

dır. Kanlıca, tüm dinlendirici özellikleriyle bugün Boğaziçi'nin seçkin sayfiye ve rekreasyon alam olma niteliğini sürdürmektedir.



Bibi. Eyice, Boğaziçi, 61-62; Janin, Constanti-nople byzantine, 484, 488-489; Evliya, Seyahatname, I; A. Cabir Vada, Boğaziçi Konuşuyor, ist., ty, s. 58-106; A. S. Hisar, Boğaziçi Mehtaptan, ist., 1956; înciciyan, İstanbul, 128. ÇİĞDEM AYSU


Yüklə 8,87 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   640   641   642   643   644   645   646   647   ...   877




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin