Ünden bugüN



Yüklə 8,87 Mb.
səhifə202/877
tarix09.01.2022
ölçüsü8,87 Mb.
#93648
1   ...   198   199   200   201   202   203   204   205   ...   877
İbn Meddas Mescidi

Yavuz Çelenk, 1994

İBRAHİM

120

121

İBRAHİM

İBRAHİM (Sultan)

(4 Ekim 1615, istanbul - 18 Ağustos 1648, istanbul) 18. Osmanlı padişahı (8 Şubat 1640-8 Ağustos 1648). Sultan İbrahim Han, Deli ibrahim olarak da bilinir.

I. Ahmed(-») ile Kösem Mahpeyker Valide Sultan'ın(-0 küçük oğlu. Osmano-ğulları'nın sonraki padişahları ibrahim'in Boyundandır. 8 yıllık saltanatı boyunca Girit seferi, Azak'ın kuşatılması, Karadeniz' de Kazak korsanlar, Anadolu'da Celali a-yaklanmaları, Bosna'da sınır olayları başlıca sorunlar olmuştur, istanbul'da ise yangın, deprem felaketleri, dış nedenlere dayalı sıkıntılar ve ibrahim'in keyfi yönetiminden kaynaklanan sorunlar yaşanmıştır.

Babası I. Ahmed öldüğü zaman (1617) 2 yaşında olan ibrahim'in çocukluğu ve gençliği, saray yaşamının korkulu yıllarına rastladı. Kafes hayatı denen, saraydaki tutukluluğu 23 yıl sürdü. Eğitimden yoksun kaldığı gibi, İstanbul'u tanıma olanağı bile olmadı. Ağabeyi IV. Murad'ın (hd 1623-1640) Şehzade Süleyman, Kasım ve Bayezid'i boğdurtmasından sonra hanedanın tek şehzadesi kaldı. Annesi Kösem Sul-tan'm korumacılığı ve IV. Murad'ın beklenmedik bir anda ölümü ile boğulmaktan kurtuldu.

Tahta davet edildiği zaman, boğdurulacağım sanarak kafes denen odasından çıkmak" istemedi. Ama Murad'm ölüsünü gördükten sonra hasodaya geçerek tahta oturdu. Vezirazam Kara Mustafa Paşa, Şeyhülislam Yahya Efendi ile diğer önde gelenler biat ettiler. Ertesi gün cülus töreni düzenlendi. O gün IV. Murad'ın cenazesi de kaldırıldığından istanbul camilerinde salalar verildi.

ibrahim ilk fermanını istanbul Kadısı Kabakulakzade'ye gönderdi. Önceki zulümlerin önünün alınmasını, rüşvetten sa-kımlmasını, narh nizamına uyulmasını emretti. IV. Murad'ın onca korku uyandırmasına karşın kentte yolsuzluklar önlenememiş, karaborsa da devam ediyordu.

Vezirazama gönderdiği bir hattında da "istanbul'da gerçekten kıtlık vardır deyü söylenir, istanbul Efendisine muhkem ten-bih eyle. Narh ahvaline ziyade tekayyüd etsün, gezsün, dolaşsun. Yoksam kendü bilür" uyarısında bulundu. IV. Murad döneminde moda olan "tarz-ı levandane" giyim kuşamı yasakladı. Ocak ağaları arasında değişikliklere gidildi. Önceki dönemde yapılan kötülüklerin suçluları idam e-dildi.

Tahta çıkışının ikinci ayında Galata'nın taşra iskelesinde yangın çıktı. Bir geminin barutluğu ateş alınca korkunç bir infilak oldu. Söndürme çalışmalarım izleyen Vezirazam Kara Mustafa Paşa'nın yüzü yandı, vezirler yaralandı.

istanbul'a Karadeniz'den zahire gemilerinin gelmemesi ve Kazakların şaykalarla kıyılan vurması önemli bir sorundu. Yakalanıp istanbul'a gönderüen Kazak korsanları kentin muhtelif semtlerinde kazığa vurularak teşhir edildiler. 2 Ağustos 1640' ta kasırga çıktı. Macuncu Hamamı ardından gelen şiddetli rüzgâr, dükkânların ke-

penklerini, damların kurşunlarını söktü. Nuri Dede Mescidi'nde, Molla Gürani ve Murad Paşa camilerinde hasara neden oldu. Bunu, ertesi günlerde Balat Kapısı'n-daki mumhanelerden çıkan yangın izledi. Rüzgâr yangını Haliç boyundaki yalılara yaydı. Yangının bir kolu surlardan içeriye girdi. "Harik-i azim" (büyük yangın) gece sabaha kadar Fethiye Camii'ne, Dırağman Mahallesi'ne, Sultanselim semtine kadar yayıldı. Ertesi gün öğleye doğru Çukurbostan'da kesildi. Halk tüm bu u-ğursuzlukları yeni padişaha yormaktaydı. 1641 başında ibrahim, vezirazama bir hatt-ı hümayun göndererek piyasadaki a-yarı bozuk sikkelerin toplatılmasını emretti. Bu emrinde "Padişahlara bir hutbe, bi sikke lazımdır. Ya bizim dahi sikkemiz niçin kesilmiyor?" demekteydi. Para operasyonu istanbul'da pahalılığa neden oldu. Kuruş 125, altın 250 akçe iken Darphane' de yeni sikkeler kesildikten sonra, kuruş 80 akçeye, altın 160 akçeye indi. Fakat fiyatlar da yükseldi. Daha önce l kuruşa 11 okka et alınırken yeni narhla 8 okka et alınabilir oldu.

Sultan ibrahim'in Young albümünde yer alan bir resmi, Londra, 1815. Galeri Al/a

1641'in ilk günlerinde (13 Ocak) Şehzade Mehmed'in (IV. Mehmed) doğuşu ve ertesi gün Ramazan Bayramı olması istanbullulara iki mutluluğu birden yaşattı. Kentte 3 gün 3 gece şenlik ve donanma yapıldı. Aynı günlerde Aydın taraflarını haraca kesen Kınaoğlu, istanbul'a getirtilip Ayasofya Çarşısı'nda asıldı. Edirne, Kırklareli yollarını kesen haydutlardan yakalananlar da zincirlere vurulmuş olarak istanbul sokaklarında gezdirildikten sonra idam edildiler. 30 Temmuz 1641 günü ikindiden sonra şiddetli bir deprem oldu. Kentteki çürük, eski binalardan yüzlercesi yıkıldı.

Kemankeş Kara Mustafa Paşa'nın Iran'

la barışı yenilemesi, donanmanın Karadeniz'e açılıp Azak kuşatmasını başlatması, istanbul piyasalarının disiplin altına alınması çabaları l642-l643'ün gündemini o-luştururken ibrahim de saray hareminde kadınlarla ilgileniyordu. Yaşamının ilk 25 yılında harem kadınları ile ilişkisi hemen hiç olmayan ibrahim'i annesi Kösem Sultan ve haremin önde gelen usta kadınları, cariyelerle düşüp kalkmaya yönlendirdiler. Amaç, hanedanı şehzadesiz bırakmamaktı. Fakat bu teşvik, ibrahim'in iç dünyasını sarstı. Dengesiz, kararsız ve duygusal davranmasına neden oldu. ibrahim, durumunun farkındaydı ve Vezirazam Kara Mustafa Paşa'ya bir yazısında "sancı deyü yaturum, kâh arkama gelür, irkülürüm. Kulaklarum tıkalur. Şöyle sıkılmam var ki ölüyorum. Gayetle halim yaman olmuş-dur.. Eski hastalığım ziyadelendi. Ne kol-larum, ne başum vardur. Ziyade elemdeyim..." diyor, Mustafa Paşa'dan hekimbaşı ile görüşüp derdine çare bulmasını istiyordu. Naimâ, ibrahim'in ruhsal rahatsızlığı konusunda "mukaddema hapishanede can korkusu ile hafakan ve sihrübâz sevdası illetine mübtelâ olmuş idi" der ve hekimlerin de okuyup üflemenin iyi geleceği kanısına vardıklanm açıklar. Cinci Hoca' nın(-0 Silahdar Yusuf Paşa ile işbirliği edip sarayda nüfuz kazanması bundan sonradır.

l643'te Kara Mustafa Paşa'nın serhat valilerinin tuğra çekme yetkilerini kaldırması üzerine Erzurum Beylerbeyi Nasuh-paşazade Hüseyin Paşa, "tuğrakeşlik bana babamdan mirastır. Vezirazamla şer'î davam vardır!" diyerek ayaklandı ve istanbul'a yürüdü. Anadolu yöneticilerinin pek çoğu kendisine katıldı. Haber, istanbul'u karıştırdı. "Nasuhpaşa oğlu binlerle askerle geliyormuş!" dedikodusu yüzünden herkes evinde yiyecek stoklamaya başladı. Karaborsa aldı yürüdü. Vezirazam ve yeniçeri ağası sık sık kola binip çarşıları denetimde tutmaya çalıştılar. Nasuhpa-şazade'nin konuşulmasına yasak kondu. Buna uymayanlar yakalanıp çarşı ortasında dayağa çekildiler.

Halka gözdağı vermek için de zindanların kuytu köşelerinde ölüme terk edilmiş mahkûmlar üçer beşer çıkartılıp "fitneye müteallik kelimat ile nâsa dağdağa verenlerin cezaları budur!" denilerek sokaklarda asıldılar, ibrahim'in başkanlığında Sinan Paşa Köşkü'ndeki toplantıda, "Hüseyin Paşa Vak'ası nereye varır?" konusu görüşüldü. Birkaç yüz bostancı ve ku-loğlu kayıklar ile izmit'e gönderilerek hendekler kazdırılıp istanbul yolu kapatıldı. Muhtesip ağa da Kazdağı'na levent (milis) toplamaya gitti. Osman Paşa serdar a-tandı. Hüseyin Paşa kuvvetlerine yaklaşmaktan çekinen Osman Paşa, onu bir konak geriden izlemekle yetindi. Deli Kay-tas'ın "Galiba sen de Hüseyin Paşa'ya katılmak niyetindesin?" demesi üzerine Hüseyin Paşa'ya gizlice haber gönderip "Dile geldim, başım tehlikede. Yarım yapmacıktan savaş edelim!" dedi. Oysa ertesi günkü bu danışıklı savaşta, birlikleri bozuldu. Hüseyin Paşa 2.000 milisle Üsküdar'a indi. Vezirazam Mustafa Paşa Üskü-

dar'a toplar ve asker geçirtti, ibrahim için Üsküdar Bahçesi'nde otağ kuruldu. Hüseyin Paşa, Bulgurlu'da Seyran Tepesi denen yere konmuş padişahtan vezirazam-lık mührünün gelmesini beklerken Kara Mustafa Paşa'nın gece baskını karşısında bozguna uğrayıp kaçtı. Rusçuk yolunda yakalanan Hüseyin Paşa Topkapı dışında işkence ile öldürüldü.

ibrahim, istanbul'daki biricik eseri cilan Sepet Köşkü'nü, yıktırdığı eski küçük köşkün yerine 1643 yazında yaptırttı. Cinci Hoca'ya ve Silahdar Yusuf Paşa'ya da kamu parası ile birer saray inşa ettirdi.

27 Ocak 1644'te Yalı Köşkü'nde ibrahim'in önünde gerçekleştirilen bir dava sonunda Rumeli mirü'l-ümerâsı Faik Paşa oracıkta boğduruldu. 4 gün sonra da Mustafa Paşa kapıkulu askerlerini ulufe günü çorba içmeyip eyleme geçmeye teşvik etmekle suçlandı. Bağdat Köşkü'nde Mustafa Paşa'yı azarlayan ibrahim, bostancıba-şıya "Al şunu!" deyip hızla köşkten çıktı. Bostancıbaşı, mührü alacağını sanarak Mustafa Paşa'ya ilişmedi. Paşa, sarayına gidip adamlarını silahlandırdı. Fakat onlar "Paşam, burası istanbul, Anadolu değil. Hepimizi kılıçtan geçirirler" deyince siyah kapama, yeşil makdem, çuha serhaddi giyinip Naili Mescidi tarafından iple aşağıya indi. Bostancılar, saklandığı ot yığını içinden çıkartıp Hocapaşa Çarşısı'na götürdüler. Tırnakçı Sarayı kapısında cellat Kara Ali tarafından boğuldu. Ölüsü, İbrahim'e gösterildikten sonra Çarşıkapı'daki türbesine gömüldü. Konağı ve mal varlığı müsadere edildi. Konağındaki özel bir odada bulunan bir kürsü üstündeki kendi portresi ile diğer beş portrenin büyü olduğuna inanıldı.

Kara Mustafa Paşa, 1638-1644 arasında "atabeg-i saltanat" olarak ve geniş yetkilerle vezirazamlık yapmış ibrahim'in saltanatının ilk 4 yılı da onun sayesinde nispeten iyi geçmiştir. Fakat İbrahim, Mustafa Paşa'nın sert üslubundan hoşlanmıyordu. Bir seferinde harem kethüdasının odunu için divandan kendisini çağırttığında, böyle basit işler için vezirlerin oturumdan kaldırılmamalarım istemiş, İbrahim'i büsbütün kızdırmıştı.

Yeni vezirazam Civankapıcıbaşı Mehmed Paşa, Şam'dan gelinceye kadar Kenan Paşa, istanbul kaymakamı atandı. 17 Şubat 1644'te ölen Şeyhülislam Yahya Efen-di'nin Fatih Camii'ndeki cenaze namazına büyük bir kalabalık katıldı. 13 Mart 1644' te ise rüşvet aldığı gerekçesiyle Kaptan-ı Derya Piyale Paşa, Yalı Köşkü'nde padişahın ve Cinci Hoca'nın önünde boğuldu. Tersane Emini Narhçı Hasan Efendi ve daha birçokları da aynı akıbete uğradılar. Silahdar Yusuf Paşa kaptan-ı deryalığa getirildi. Temmuz l644'te avlanmak ve eğlenmek için Edime gezisine çıkan ibrahim, Haramideresi Bahçesi'ne konup burada çırağan eğlencesi düzenledi. Arkasından gelen vezirazam ve devlet adamlarını "Vezir ve kazaskerler benimle olursanız ahali de başımıza üşüşür ve eğlenceme mani olurlar!" deyip İstanbul'a gönderdi. Ka-naklı Köyü'nde iken Ereğli naibini huzu-

Topkapı

Sarayı Kafes

Kasn'nda

Sultan


ibrahim'in

önce


hapsedilip,

sonra


boğulduğu

yer olduğu

sanılan

ocaklı oda.




Yüklə 8,87 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   198   199   200   201   202   203   204   205   ...   877




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin