Bibi, Yorga, Osmanlı Tarihi, V, Ankara, 1948; Karal, Osmanlı Tarihi, V, VI.
KUTLUAY ERDOĞAN
İPŞİR MUSTAFA PAŞA OLAYI
8-9 Mayıs 1655 tarihlerinde İstanbul'da yaşanan ve Sadrazam îpşir Mustafa Paşa'nın idamıyla sonuçlanan ayaklanma. "Sipah ve Yeniçeri Cemiyeti", "îpşir Paşa Vak'a-sı", "Kürd Mehmed Vakası" da denmiştir. Atmeydanı Olayı(-0 ile Çınar Olayı(->) arasında İstanbul'un tanık olduğu başlıca eylemdir.
İstanbul görgüsünden ve kültüründen yoksun bir taşra adamı olan îpşir Mustafa Paşa, Abaza Mehmed Paşa'nın yeğeniydi. Anadolu'da ayaklanma çıkarmaması için kendisine eyalet valiliği verilmişti. İstanbul'da adının duyulması, çok güzel olduğu söylenen karısını, Sultan ibrahim'in l647'de istemesinden dolayıdır. Varvar (Vardar) Ali Paşa, kendisinden İpşir'in ka-nsını İstanbul'a göndermesi istendiği için ayaklanmış, fakat, Vardar Ali Paşa'nın bu tutumuna karşı onu yakalayıp idam ettirecek kadar vefasız olan îpşir Paşa, Halep valiliği ile ödüllendirilmişti.
Görevden alınan Derviş Paşa'nın yerine 28 Ekim 1654'te îpşir Paşa vezirazam atandı. Halep'ten gelişine kadar da Melek Ahmed Paşa(-») Sadaret kaymakamlığına getirildi, îpşir Paşa ise istanbul'a gelmekte acele davranmayarak Konya'da bir süre oturdu. Çevresine topladığı sanca ve sekbanlarla harekete geçti. İstanbul'a ulaşan haberlerden halk korkuya kapıldı, îpşir Paşa'nın İstanbul'a yürüyeceği, Anadolu'da bağımsızlık ilan edileceği dedikoduları yayıldı, îpşir Paşa ise, başkent halkının kendisinden korkmasını istediği için bu dedikodulardan memnundu, izmit'e gelerek bir süre de burada oyalandı. Saray çevresinde bir grup onun azledilmesini isterken eski vezirazam Kaptan-ı Derya Murad Paşa da îpşir'i tutuyordu. Bir hatt-ı hümayun ile samur kürk gönderilerek bir an önce istanbul'a gelmesi istendi, îpşir, davetçi bostancı hasekisine, başka vezirlere benzemediğini, istanbul'daki etkili kişilerin buyruğuna girmeyeceğini, otur denince oturup, kalk denince kalkmayacağım, çöplük subaşılığının bile rüşvetle verildiği istanbul'u yola getirmek için görev aldığım vb açıkladı.
Şubat l655'te, yanında binlerce sarıca ve sekban olduğu halde Üsküdar'a inen îpşir Paşa, halkı ve devlet adamlarını büsbütün korkuttu. Herkes evlerine çekildi. 28 Şubat günü, nişanlısı Ayşe Sultan'ın (I. Ah-med'in kızı) oturduğu Nasuh Paşa Sara-yı'nda kendisine büyük bir şölen verildi. Ertesi gün seher vakti toplar atılırken Salacak îskelesi'ne indi. Buradan, ulemanın eşliğinde Eyüb Sultan'ı ziyarete gitti. Ocak ağalarının, kapıkulu askerlerinin, ulemanın ve vezirlerin katıldığı görkemli bir a-layla Edirnekapı'dan istanbul'a girdi. O gün, bu töreni izlemeyen istanbullu kalmamıştı. Vezirler siyah samur kürklü, aba-za ağalan asker giysili idiler. Ulema örf denen sarıklarıyla alayda yer almışlardı, îpşir Paşa ile Şeyhülislam Ebu Said Mehmed Efendi beyazlar giymişlerdi. Önlerinde ise 8 yeniçeri, başlarında keçe külah, sırtlarında kaplan postu, göğüslerine astıkları çö-
gürleri çalıp yüksek sesle türküler söyleyerek yürümekteydiler. Saraya giden îpşir Paşa, IV. Mehmed'le görüştü. Ertesi gün de vezirazamlık görevine başladı. Ancak kente soktuğu sekbanlar ve sarıcalar, her tarafta terör estirmeye koyuldular. Zengin devlet adamlarının malları müsadere edildi. Öte yandan Anadolu'ya dönmelerine izin verilmeyen sipahiler ise kuşkuya düşüp yeniçerilerle temasa geçtiler, îpşir Paşa, tutarsız buyrukları ve haksız işlemleri ile herkesi gücendirdi ve kaygılandırdı. Başlangıçta kendisine destek veren Kaptan-ı Derya Murad Paşa, îpşir'i tasfiye etmek için harekete geçti. Üsküdar'da oturan sipahi ağalarını Tersane'ye çağırarak gizli görüşmelerde bulundu. Ocak ağalan ile saray ileri gelenlerini de ikna etti. Halk arasına da îpşir Paşa'nın, Üsküdar'daki sipahileri istanbul'a geçirtip yeniçeri odala-nm bastırtacağı, ocak askerlerini kırdıracağı dedikodusunu yaydı. İstanbul tam bir sessizliğe gömüldü. Yeniçeri odalarının kapıları zincirlerle bağlandı.
8 Mayıs 1655 günü, İpşir'in küskün a-damlarından Kürt Mehmed 5-600 sipahi ile İstanbul'a geçip Atmeydanı'na(->) geldi. "Devlet nizamına ve mezalimin define dair davamız vardır!" diyerek eyleme geçti. Yeniçerileri de meydana çağırdı. Kapıkulu askerleri odabaşıları ile Atmeydanı' na geldiler. IV. Mehmed'in dağılmaları yönündeki buyruğunu geri çeviren eylemciler, İpşir Paşa ile Şeyhülislam Ebu Said Mehmed Efendi'nin idamını istediler. Tersane Bahçesi'nde olan IV. Mehmed, Top-kapı Sarayı'na döndü. Vezirazam ve şeyhülislam da saraya geldiler. O gün, îpşir Paşa'nın Ayasofya'daki sarayını yağmalayan asiler ele geçirdikleri paraları ve değerli malları heybelere doldurup Atmey-danı'na döndüler. Vakit geç olduğu için geceyi meydanda geçirip ertesi sabah da müftünün konağını yağmaya gittiler. Bu konak, Hasan Çan'ın ve Hoca Saadeddin Efendi'nin aile ocağı olup içinde büyük bir de kitaplığı vardı. Eylemciler hepsini talan ettiler.
IV. Mehmed, îpşir Paşa'nın sancak-ı şerifin çıkarılması önerisini kabul etmedi. Asilerden gelen baskı sonucu vazirazam-lıktan azlettiği İpşir Paşa'yı boğdurdu. Başı Atmeydanı'na gönderildi. Kesik baş, Kürt Mehmed'in emriyle bir harbeye takılıp meydanda gezdirildi. Sonra bir kazığa ge-
çirilip oturma yerlerinin damına konuldu. Yeni vezirazam Murad Paşa, îpşir Paşa' nın cesedini ve başını Kara Mustafa Paşa Türbesi'ne gömdürttü.
Kürt Mehmed ile Üsküdar'daki Abaza Hasan, ayrı ayrı ve sarıcalarla sipahilerin başında Anadolu'ya gittiler. Abaza Hasan ikinci kez ayaklanırken kendisine voyvodalık verilen Kürt Mehmed, Adana'da i-dam edildi.
Dostları ilə paylaş: |