İRAN ELÇİLİĞİ BİNASI
Eminönü ilçesi, Alemdar Mahallesi'nde, Babıâli Caddesi ile Türkocağı Caddesi'nin kesiştiği köşededir. Batısında Düyun-ı Umumiye binası (bugün istanbul Lisesi), kuzeyinde Cağaloğlu Yokuşu yer alır. Günümüzde İran islam Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosluğu olarak işlevini sürdürmektedir.
Elçilik arsasını 1866'da satın alan İran' in İstanbul Elçisi Hacı Mirza Hüseyin Han, binanın yapımı için italyan kökenli Levanten mimarlardan Giorgio Domenico Stam-pa ile anlaşarak inşaatı ona yaptırmıştır. İstanbul'da başka önemli yapıları da olan Mimar Stampa, 1836'da İstanbul'da doğmuştur. İtalya'nın İsviçre sınırına yakın Como kentinden İstanbul'a göçen Stampa ailesinin mezarı Feriköy Latin Katolik Mezarlığı'ndadır. Ayrıca, arazinin alınmasından evvel 1856'da, Iran Şahı Nâsırüd-din, bir ferman ile "istanbul'da Türk hükümetinin mimarı" olarak tanımladığı italyan mimar Gaspare Fossati'ye(->) bir proje hazırlatmış ve ikinci dereceden bir nişan vermiştir. Fermanda, "imparatorluk Sarayı" o-larak söz edilen bu projeden günümüze, isviçre Bellinzona Cantonale Arşivi'nde muhafaza edilen suluboya tekniği Ue renklendirilmiş bir kesit çizimi ulaşmıştır. Bu çizim, projenin bir imparatorluk sarayından çok bir elçilik sarayı için hazırlandığını düşündürür ve içerdiği anıtsal merdiven, balo, dans, oyun ve yemek salonları ile mevcut yapıya benzerlik gösterir. Stam-pa'nın, elçilik binası inşaatını Fossati tasarımlarından yararlanarak yürütmüş olması mümkündür. Ayrıca, 1869'da Giu-seppe Fossati'nin(-0, İtalya'ya döndükten sonra İranlılar için bir proje üzerinde çalıştığı bilinmekteyse de bununla ilgili çizimler henüz tespit edilememiştir.
19. yy'ın ortalarında, İstanbul'da birçok yabancı ülke temsilcilikleri yeni ve modern elçilik binaları yaptırırken, İran Elçiliği kiraladığı ahşap evlerde hizmet vermekteydi. Aynı yıllarda İran devleti, Avrupa'yı model alan bir değişim isteği ile bu yönde hareket eden Rusya'ya ve İran gibi Müslüman bir ülke olan Osmanlı Devle-ti'ne, daha sonra başbakan olacak Mirza Taki Han gibi önemli temsilciler göndererek yenileşme yolunda atılan adımları incelemekteydi. 1860'ta istanbul'da göreve başlayan Elçi Hacı Mirza Hüseyin Han, Süleyman Paşa'dan kiralayıp elçilik olarak kullandıkları ahşap yapının, içindeki tüm kıymetli eşya ile birlikte yanması üzerine, 1865'te şaha bir rapor göndererek, uygun bir arsa satın alıp İran devletine yakışır bir sefaret binası yaptırmak için izin istedi. Bu rapor üzerine Şah Nâsırüddin 1866'da Elçi Hüseyin Han'a bir ferman yollayarak, eski anlaşmalara göre iran'ın tarihi yarımadada bir konsolosluk bulundurma hakkı olduğunu ve bu hakka dayanarak suriçin-de güzel bir yer bulunup alınmasını istedi. Cağaloğlu'ndaki arazi bu ferman üzerine aynı yıl bir Osmanlı paşasından satın alındı. İstanbul'da bulunan tüm elçilik binala-n Pera'da yer alırken, Iran Elçiliği, tarihi ya-
Dostları ilə paylaş: |