İSTANBUL KAYMAKAMI
defterlere kentle ilgili olayları ve şer'i işlemleri yazma geleneğini 1908'e değin sürdürdüler.
1854'te şehremaneti ve belediye daireleri kurulmaya başlayınca istanbul ve Bi-lad-ı Selase kadılarının kent hizmetlerine dönük yetkileri giderek azaldı. 1876'da i-lan edilen Kanun-i Esasi (anayasa) ile de bu tür bir yetkileri kalmadı. Bununla birlikte 1908'e değin, istanbul kadılığı ve istanbul payesi, ilmiye sınıfı içindeki saygınlığım korudu. II. Meşrutiyette istanbul kadılığı bir yargı kurulu olarak Adliye Ne-zareti'ne bağlandı, istanbul payesi ise 1924'e değin onursal ilmiye rütbesi özelliğini korudu. Örneğin 1920'ye doğru ilmiye sınıfı içinde bu rütbede 35 kişi vardı.
1453'ten 1854'e uzayan 400 yıllık sürece bakıldığında istanbul kadılarının, kentin hemen her sorunuyla ilgilendikleri saptanır. Osmanlı kaynaklarında ve arşivlerinde, istanbul kadılarına yazılan hükümlerin çokluğu dikkati çeker. Ahmed Refik (Altınay) bunlardan seçtiği örneklere, Geçen Asırlarda istanbul Hayatı ana başlığı altında yayımladığı derlemelerde yer vermiştir. Örneğin, saray mutfağından çalınan tuğralı kapların toplatılması, şahincibaşı-na üsküflük keçi derisi verdirilmesi, Sü-leymaniye Camii'ne akıtılan suyun ölçülmesi, Gümrükhane'ye bir çeşme yaptırılması, istanbulluların burma lüleli çeşmelerden su almaları, sakaların nizama konması, Ayasofya çevresindeki kaçak yapıların yıktırılması, suyolları üzerine kaçak bağ bahçe ektirilmemesi, camilerde "cemi-yet"e izin verilmemesi, telinime medrese-lerindeki talebelerin disiplin altına alınmaları, imam ve hatiplerin sınavdan geçirilerek atanmaları, şunun bunun elindeki nü-cum (yıldız falı) kitaplarının toplatılıp rasathaneye gönderilmesi, yolsuz kadınlarla evlenenlerin kent dışına, yaramazlık e-den kadınların da mahalle dışına çıkartılmaları, çamaşırcı kadınlara (fuhuş aracısı olduklarından) dükkân kiralatılmaması, esir pazarlarındaki kötü işlemlerin önlenmesi, nizamsız yapılan kilisenin yıktırılması, istanbul'daki gayrimüslimlerin kıyafetlerine nizam verilmesi, Hıristiyanların istanbul'a şarap sokmalarına müsaade e-dilmesi, Müslüman mahallelerinde gayrimüslimlerin meyhane açmalarına izin verilmemesi, caddeler üzerindeki evlere geniş saçak ve şahnişin koydurtulmaması, surlara bitişik ev yaptırtılmaması, yangınların önlenmesi için tedbirler alınması, vakıf dükkânlar önündeki kaldırımların o-nartılması, hastalar için ayrı hamam yaptırılması, hamal atlarına fazla yük vurulmaması, Yahudilerin piyasaya sürdükleri kızıl ve kırkık akçelerin toplatılması, kayık navlunlarının tarifeye bağlanması, istanbul'a gelen yaş meyve ve sebzenin her semte ve nizamına göre tevzi edilmesi, yeni at değirmenlerinin yaptırılması, kurban koyunu dışında kimseye canlı hayvan sattı-rılmaması, ığrıp ile balık tutma ruhsatı o-lanlar dışında balık avlayanların cezalandırılması, kuzuların hıdrellezden önce kes-tirilmemesi, iran'a bakır kaçakçılığının önlenmesi, istanbul'da yapılan hasırların en
ve boylarının nizamına uygun olması, şehirdeki fazla kireççi dükkânlarının kapatılması, dışarıya gön ve deri satılmasına izin verilmemesi, çuha, ipek, ibrişim, sera-ser cinslerinin ve fiyatlarının kontrol edilmesi, kundura nalçalarına konan narha u-yulması, yeniçerilere esnaflık ettirilmemesi, mahalle arasında aşçılara yemek pişirt-tirilmemesi, dilenci Arapların belirli yerler ve zamanlar dışında dilenmelerine izin verilmemesi, hırsızlıklara karşı önlemler a-lınması, Çingenelerin ata binmelerine müsaade edilmemesi, tıp tahsil etmeyenlere hekimlik yaptırılmaması, gemicilere, kentin ihtiyacından kereste sattınlmaması, sefer için lağımcı toplanması, seyyar esnafa göz açtırılmaması, fazla çiçekçi dükkânlarının kapatılması, herkesin kendi bildiğine göre kavuk giymesinin önlenmesi, Tahtakale'deki Katır Hanı'na inenlere kimsenin tecavüz etmemesi, istanbul kadınlarının ince kumaşlardan ferace giymelerinin önlenmesi, miri imalathaneler dışında hiçbir yerde tüfek ve silah yaptırılmaması, iskele nizamlarına uyulması, sefer zamanında istanbul'dan gönderilecek "orducu" esnafın saptanması ve şevki, el sanatlarına hile karıştırılmaması, kalpazanların takibe alınması ve cezalandırılmaları, hamalların, kayıkçıların ücret tarifelerinden fazla ücret almamaları, simkeşlerin düşük ayarlı tel çekmemeleri, çarşı içlerinin temiz tutulması, alışveriş geleneklerine ve nizamına uyulması, vakıf yerlere tecavüzlerin önlenmesi, ev yapanların ruhsat almaları ve yollara, suyollarına inşaatların zarar vermemesi, yangın yerlerinin imar edilmesi, sahte hekimlerin dükkânlarının kapatılması, istanbul'a gelen her çeşit malın kalitesinin kontrol edilmesi, mal ve eşya kaçakçılıklarının önüne geçilmesi, kasap, celep, et nizamlarına uyulması, kente kaçak girenlerin yakalanıp kent dışına
İstanbul Kız
Lisesi'nin
bahçesinden
bir görünüm.
Ali Hikmet Varlık
çıkarılmaları ve memleketlerine gönderilmeleri, bekâr odalarında kefilsiz kişilerin barındırılmaması, karaborsacılara göz açtırılmaması, kereste, tahta, kiremit kalitelerinin ve ölçülerinin denetlenmesi, şehre yetecek kadar odun ve kömür şevkinin mevsiminde sağlanması, istanbul'da kıtlığa sebebiyet vermemek için önlemler alınması bunlardandı.
Aynı uzun süreçte istanbul kadılarının halk belleğinde bıraktığı ilginç izler ve u-nutulmamış anekdotlar da çoktur. Musa-hibzade CelaPin istanbul Efendisi adlı iki perdelik oyununda Kadı Savleti'nin kişiliğinde ulema ailelerinin ve dolaylı olarak kent halkının sosyal ve kültürel düzeyi hicvedilmiştir. Kaptanzade Ali Rıza Bey'in yazıp bestelediği "istanbul Efendisi" opereti ise ilk kez 1920'de temsil edilmiştir.
Bibi. Evliya, Seyahatname, I, 122 vd, 569;, Ta-rih-İNaima, V, 344, Ataî, Hadaikü'l-Hakaik, 25, 387, 485, 616, 658, 771; Mecdî, Hadaikü'ş-Şakaik, 137, 223; P. ğ. Inciciyan, "Osmanlılarda Din ve Mülkî Teşkilat", Hayat Tarih Mecmuası, S. 12, (Ocak 1966), s, 67; Mantran, istanbul, I, s. 127 vd; Uzunçarşılı, ilmiye, 133-143; (Altınay), Onaltınca Asırda; (Altınay), Onbirinci Asırda; Pakalın, Tarih Deyimleri, II, 93; Ziyaoğlu, Belediye Reisleri, 47-75; Musahib-zade Celal, istanbul Efendisi, ist., 1938.
NECDET SAKAOĞLU
Dostları ilə paylaş: |