Ünden bugüN



Yüklə 8,87 Mb.
səhifə704/877
tarix09.01.2022
ölçüsü8,87 Mb.
#93648
1   ...   700   701   702   703   704   705   706   707   ...   877
KARAKOL CEMİYETİ

Mütareke döneminde (1918-1922) kurulmuş gizli direniş örgütü. Karakol Grubu da denir.

Karakol Cemiyeti Talat Paşa'mn 2 Kasım 1918'de istanbul'u terk etmeden önce Kara Kemal'e(-») verdiği talimat gereğince Kurmay Albay Kara Vasıf Bey, Halil Paşa (Kut), emekli yüzbaşı Baha Said Bey ve hekim Abdülhak Adnan Bey (Adıvar) tarafından 13 Kasım 1918'de kuruldu. Adını Kara Kemal ve Kara Vasıf beylerin lakaplarından alan cemiyetin merkezi Baha Said Bey'in Babıâli Caddesi'ndeki Resne Fo-toğrafhanesi'ndeki yazıhanesiydi.

Cemiyetin başlangıçtaki kuruluş gerekçesi, Ermeni komitacıların saldırılarına maruz kalan ve İngilizler tarafından tutuklanma tehlikesi altında olan Ittihadçılarm korunmasına yönelikti. Ama kısa bir süre sonra cemiyetin Müdafaa-i Hukuk doktrinine dayalı bir amaca ulaştığı anlaşılmaktadır.

Kuruluşun sekiz bölümde toplanmış o-lan ana faaliyetleri de cemiyetin amaçlarını ve kapsamına aldığı etkinlik alanlarını aydınlatmaktadır. Bunlar, 1. genel politika, haber alma, dış münasebetler; 2. propaganda ve cemiyet şubelerinin kurulması; 3. milli ordu ve muharebe çeteleri, teşkilatı, seferberlik ve harekât-ı harbiye; 4. kuvve-i umumiye, silah, cephane, malzeme bulmak ve hazırlamak; 5. maliye ve hesap işleri; 6. taşıma ve ulaştırma işleri; 7. haberleşme, irtibat kurma; 8. özlük, mahkeme ve ceza işleridir.

Karakol Cemiyeti istanbul ile Anadolu arasında bağlantı kurmak için Kocaeli bölgesinde, daha önce Maltepe Atış Okulu müdürü olan Yenibahçeli Şükrü Bey (Oğuz) komutasında Anadolu Yakası Menzil Teşkilatı ile Üsküdar Şubesi ve Menzil Hattı'nı kurmuş, l numaralı Topkapı Grubu'nu o-luşturmuştur. Cemiyetin silahlı teşkilatı ise hamallar, kayıkçılar ve diğer esnaf kuruluşlarının işbirliği ile oluşturulmuştur.

Mustafa Kemal Paşa'mn Anadolu'da yürüttüğü çalışmalar sırasında, Erzurum Kong-resi'nin hemen ertesinde Karakol Cemiye-ti'nin nizamnamesi ile talimatnameleri ordu birliklerine ulaşmaya başlamış ve bu durum mücadelenin iki başlılığa gideceği endişesini uyandırmıştır, istanbul'daki Itti-hadcı-ltilafçı çekişmesinin Anadolu'ya yansımasından ve Avrupa kamuoyunun Anadolu hareketini Ittihadcılığın bir devamı gibi algılamasından endişe eden Mustafa Kemal Paşa, 12 Mart 1920 tarihli bir tamimle ordu kademeleri ile Müdafaa-i Hukuk örgütünü cemiyete karşı uyarmıştır.

Karakol Cemiyeti'nin mührü. Nuri Akbayar arşivi

Karakol Cemiyeti İstanbul'dan Anadolu' ya silah kaçırarak, yüksek rütbeli subayları Anadolu'ya geçirerek, gönüllü göndererek ve para yardımlarında bulunarak Anadolu'daki hareketi desteklemiştir, istanbul' dan Anadolu'ya muhtelif tarihlerde 56.000 tüfek mekanizması, 320 makineli tüfek, 1.500 tüfek, l batarya top, 2.000 sandık cephane, 10.000 takım elbise, 100.000 gem, nal ve mıh, 15.000 matara ve 1.000 tona yakın miktarda çeşitli malzeme göndermiştir. Cemiyet, işgal kuvvetlerinin taciz edilmesi, şifre ve gizli belgelerin çalınarak Anadolu'ya gönderilmesi, cephaneliklerden silah ve mühimmat kaçırılması gibi faaliyetlerinin yanısıra, otorite boşluğu nedeniyle istanbul çevresinde yaygınlaşan eşkıyalıkla da mücadele etmiştir. Cemiyet, Anadolu'ya yardım göndermek amacıyla Mer-divenköy'deki Bektaşî Tekkesi ve Üsküdar Sultan Tepesi'ndeki Özbekler Tekkesi ile ilişki kurmuş, Anadolu'ya gidip gelenlerin bu tekkelerde kalmalarını sağlamıştır.

Karakol Cemiyeti, Milli Mücadele'ye bu büyük katkılarına rağmen Mustafa Kemal Paşa'mn buyruğu altına tamamen girmemiş-

tir. Cemiyet kurucularından Baha Said Bey' in, Heyet-i Temsiliye ve Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin bilgi ve izni olmadan Karakol Cemiyeti ve Uşak Kongresi Heyet-i İcraiyesi adına Kafkasya'da Bolşeviklerle görüşmeler yapması ve 11 Ocak 1920'de bir anlaşma imzalamaya kalkışması Mustafa Kemal Paşa'mn Karakol Cemiyeti'nin lağvedilmesi kararına neden olmuştur.

Kapatılan Karakol Cemiyeti'nin yerine 23 Nisan 1920'de, tamamen Ankara'ya bağlı olmak üzere Müdafaa-i Milliye Teşkilatı ve Müsellah Milli Müdafaa Grubu (Mim Mim Grubu) kurulmuştur. Karakol Cemiyeti üyeleri kapatma kararına direnmemiş ve Anadolu hareketini desteklemeye, bu harekette görev almaya devam etmişlerdir.



Bibi. T. Z. Tunaya, Türkiye'de Siyasi Faniler, ist., 1952, s. 520-523; F. Tevetoğlu, Milli Mücadele Yıllarındaki Kuruluşlar, Ankara, 1988, 3-50; E. J. Zürcher, Milli Mücadelede ittihatçılık, İst., 1987.

MEVLÜT OĞUZ



KARAKÖY

istanbul'un Avrupa yakasında, Galata'nın Haliç ağzı ve Galata Köprüsü ayağı çevresinde yer alan, Beyoğlu ilçesi sınırları i-çindeki semt. Günümüzde, daha çok bir u-laşım kavşağı ve meydan olarak bilinir, iskeleler, duraklar, Tünel ağzı ve çeşitli işyerleriyle ticaret ve ulaşım gibi kentsel işlevlerin ağır bastığı bir semttir.

Karaköy'ün iskân tarihi Galata bölgesiyle birlikte düşünülmelidir, istanbul'daki ilk imar hareketlerini başlatan Roma imparatoru I. Constantinus döneminde (324-337) bir kıyı köyü olduğu tahmin edilen Galata'nın, coğrafi konumu yüzünden surlarla korunmasına L tustinianos zamanında (527-565) başlanmıştır. Sahile çok yakın bir yerde dar yolların kesişmesinden ve denizden ana girişin doğal olarak oluşturduğu kavşaktan köy içine giriş ve dağılım, daha sonraki meydanın habercisi olarak ilk bu dönemde belirmiştir. Rıhtım Cadde-si'nde bulunan bugün Yeraltı Camii'nin olduğu mekânın, Bizans döneminde Haliç girişini kapatmak için gerildiği söylenen zincirin bir ucunun bağlandığı Galata Kulesi ve surlarının cephane bodrumu ya da sarnıcı olduğu sanılmaktadır (bak. Galata).

Bizans'ın yönetimi altında bulunan 14 bölgeden 13.'sû olan Galata, 1204'te La-tinlerin Konstantinopolis'i işgal etmelerinden sonra, ezeli rakipleri olan Cenevizlilere bırakılmış ve 1260'lardan itibaren Ce-nevizliler(-0 buraya yerleşmeye başlamışlardır. Ancak ilk dönemlerinde sur yapmalarına izin verilmeyen Cenevizliler önce büyük sıra binalar, daha sonra, 14. yy' in başından itibaren de kuvvetli surlarla şehri tahkim etmişlerdir. Bu dönemde şehrin ana giriş kapılarından biri olan kule ve kapısı inşa edilmiş; bu kapıya "Porta Chi-ara" veya "Kiarahori" denmiştir. Semtin Osmanlı dönemindeki ve bugünkü adının Kiarahori'nin Türkçede aldığı biçim olduğu tahmin edilmektedir. Semtin adı konusundaki bir başka varsayım ise, Bizans döneminde Hasköy'den bugünkü Karaköy'e

doğru uzanan bölgelerde Karai Musevile-rinin yerleşmiş bulunduklarından ötürü bölgeye "Karai Köyü" dendiği ve bunun zamanla Karaköyü ve Karaköy'e dönüştüğü yolundadır (bak. Hasköy; Karaylar).

istanbul'un fethinden sonra, Galata bölgesinin bir uzantısı ve en önemli geçit noktalarından biri olmayı sürdüren Ka-raköy'de cami, mescit, hamam, tekke gibi binalar yapıldığı, bir bedestenin bulunduğu anlaşılmaktadır (bak. Galata Bedesteni).

Osmanlı döneminde de Galata Kulesi' nin altında, Azapkapı'mn(->) doğusunda ve Haliç girişinde, limanın en önemli mevkiinde bulunan Karaköy, bugün de olduğu gibi, konut bölgesi olmaktan çok bir ticaret ve ulaşım bölgesi olarak limanın getirdiği çeşitli işlevleri yüklenmiştir. Bizans dönemi gibi Osmanlı döneminde de bölgenin özellikle Karaköy kesimi, meyhaneler, batakhaneler vb ile ünlüydü. Daha sonra, 19. yy'da istanbul'un ilk barları olan ba-lozlar(-») burada açılmıştır. 19. yy'ın ikinci yarısına gelindiğinde semt, ulaşımın düğüm noktası olma özelliğim ve ticari işlevlerini korumakla birlikte, Levantenlerin Batılı yaşam biçiminin geliştiği Pera ve Ga-lata'mn hemen altında, bu semtlerin âdeta bir geçit bölgesi olmuş; Karaköy'ün binalarına, dükkânlarına, bu yaşam biçiminin izleri ve havası sinmiştir. 20. yy'a doğru ve 20. yy'm ortalarına kadar Karaköy Iskelesi'nin ve daha doğuya doğru liman tesislerinin yer aldığı Galata Rıhtımı ve Rıhtım Caddesi boyunca restoranlar, birahaneler özenli mezeleriyle dikkati çeken mezeciler, şekerciler, emanetçiler (Emanetçi Sultan) vardı. Bunların bir bölümü yakın zamanlara kadar burada varlıklarım korumuşlardı.

Galata Köprüsü'nün uzantısı olan ve kuzeyde Necati Bey Caddesi'nin kestiği Karaköy Caddesi günümüzde bir karayolları otobüs, otomobil vb kavşağına dönüşmüşse de 1950, hattâ 1960'lara kadar limon ko-lonyalarıyla ünlü Hasan Ecza Deposu'n-dan Hacıbekir'e(->) ve Baylan'ın(->) Karaköy şubesine kadar birçok ünlü ve seçkin dükkânın sıralandığı bir yerdi. Bugün bu köklü kuruluşların hemen hiçbiri Karaköy'de bulunmamaktadır.

Karaköy Meydanı ve çevresinin yol ve sokak dokusu da, son 60 yılda büyük ölçüde değişmiş; meydanın batı kesiminde Tersane Caddesi'nin güneyinde Perşembe-pazarı'nın doğusunda kalan bölgedeki bina, han ve sokakların bir bölümü tümüyle ortadan kalkmıştır. Günümüzde Karaköy' de, yaya geçidinin kuzeybatı çıkışında yer alan Tünel'in Karaköy kapısı; köprünün doğusunda Kadıköy vapurları iskelesi, biraz ilerisinde Karaköy Deniz Otobüsleri iskelesi, Denizcilik Bankası binası, yolcu salonu vardır.

Karaköy PalasO), Abed Han(->), Mi-nerva Hanı, eski Şirket-i Hayriye binası o-lan Denizcilik Bankası binası, çevrenin ö-nemli sivil mimari örnekleridir.




Yüklə 8,87 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   700   701   702   703   704   705   706   707   ...   877




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin