Üst Akıl İngiliz Derin Devletinin İçyüzü Cilt


Kıtlığa Terk Edilen İrlandalılar



Yüklə 2,09 Mb.
səhifə42/215
tarix09.01.2022
ölçüsü2,09 Mb.
#94361
1   ...   38   39   40   41   42   43   44   45   ...   215
Kıtlığa Terk Edilen İrlandalılar

Önceki bölümde vurguladığımız gibi, Thomas Malthus'un, sözde nüfus kontrolüne dayanan ve gerçekte hiçbir bilimsel dayanağı olmayan tezini ortaya atmasının sebebi, İngiliz derin devletinin sömürgelerde yaptığı katliamlara ve açtığı savaşlarda yaşanan sivil kayıplara meşruiyet kazandırma çabasıdır.

Malthus'un mantığa göre, bir tarihten sonra sözde dünyadaki besin kaynakları insanlara yetmeyecek duruma gelecektir. Bu bilimsellikten uzak tezden yola çıkarak Malthus, insanların sürekli olarak kıyasıya bir yaşam mücadelesi içinde olmaları gerektiğini savunmuştur.

Malthus, bu sahte iddiadan yola çıkarak, dünyada bir mücadele ortamının şart olduğunu, bu sayede insan nüfusunun azalacağını ve böylelikle kaynaklarla insan sayısının dengeleneceğini öne sürmüştür. Darwinist Malthus'a göre çatışma, doğanın bir mekanizmasıdır. İngiliz derin devletinin sömürgelerinde ve savaşlarında yaşanan can kayıplarının, bu nüfus-besin dengesine katkı sağlaması anlamında sözde yararlı ve meşru olduğunu söylemeye çalışmıştır.

Oysa, ne çatışma doğanın vazgeçilmez bir mekanizmasıdır ne de dünya kaynaklarının oranı dünya nüfusu ile oransızdır. Malthus'un insan nüfusu ve besin kaynakları konusundaki saçma teorisinin hiçbir bilimsel geçerliliği olmadığı bugün kanıtlanmış durumdadır.

Henüz hiç nüfus sayımı yapılmamış bir toplulukta nüfus artış oranının hesaplanması imkansızdır. Bu hesaplama için birkaç sene aralıkla en az iki nüfus sayımı yapılmış olması gerekir ki kıyaslanarak artış oranı tespit edilebilsin. (Gerçekçi bir analiz için sadece iki yılın kıyası da yeterli olmayacaktır) Dolayısıyla Malthus'un döneminde böylesine bilimsel bir analizin yapılmış olması mümkün değildir. İnsan nüfusunun artış oranı ile besin kaynaklarının artış oranındaki orantısızlık iddiası, görülebildiği gibi, sadece İngiliz derin devletinin iğrenç katliamlarını mazur gösterebilmek için ortaya atılmış bir yalandır. Keza şu an yapılan değerlendirmeler, yeryüzü besin kaynaklarının, dünyanın şu anki nüfusunun neredeyse iki katına dahi yetecek oranda olduğunu gözler önüne sermiştir.127

Dahası, böyle bir sorun baş göstermiş olsaydı bile, bunun çözümünün kıyasıya katliamlarda değil, karşılıklı yardımlaşmada olduğu açıktır. Kıtlık ve yoksulluk bir bencillik sorunudur. Kitleler ellerindeki para ve malları kilit altında tuttuklarında, ekonomi donmakta ve bu kilitlenmişlik topluma bir ekonomik felaket olarak yansımaktadır. İnsanlar kendi ellerinde saklamayıp paylaştıklarında, dağıttıklarında ve bütün imkanlarını açıp Allah'a şükrettiklerinde ekonomi canlanmakta, üretim ve tüketim sürmekte, kıtlık ve yoksulluğun iktisadi zemini ortadan kalkmaktadır. Yüce Allah bu dünyayı, bu kanuna göre yaratmıştır.

Mallarını Allah yolunda infak edenlerin örneği yedi başak bitiren, her bir başakta yüz tane bulunan bir tek tanenin örneği gibidir. Allah, dilediğine kat kat arttırır. Allah (ihsanı) bol olandır, bilendir. (Bakara Suresi, 261)


Yüklə 2,09 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   38   39   40   41   42   43   44   45   ...   215




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin