ÜSTÜn yetenekli Çocuklar



Yüklə 2,52 Mb.
səhifə29/43
tarix15.01.2018
ölçüsü2,52 Mb.
#37978
1   ...   25   26   27   28   29   30   31   32   ...   43
7. Bireysel Eğitim Modeli

Bireysel eğitim modeli, Z.B.lerin 170-180’in üzerinde olan Ü.Z.Ç.larla, resim, müzik ve güzel sanatların diğer branşlarında üstün özel yetenekli çocuklara teke tek verilen eğitim modelidir. Bu model

Batıda çok üstün olduğu erken yaşlarda belirlenen çocuklar için özel öğretmenler tutularak başlatılmıştır. Bizde ise 7.7.1948 tarih ve 5245 sayılı kanunla müzik alanında özel üstün yeteneğe sahip olan İdil Biret ve Suna Kan’ın Devlet hesabına yurtdışında özel öğrenim görmesi sağlanmıştır. Daha sonra çıkarılan 15.2.1956 tarih ve 6660 sayılı “Güzel Sanatlarda Fevkalâde İstidat Gösteren Çocukların Devlet Tarafından Yetiştirilmesi Hakkında Kanun”la bu uygulamanın kapsamı genişletilmiştir.

Bu kanunlar çok iyi niyetlerle çıkarılmış kanunlardır. Ancak alanı ne olursa olsun milyonda bir görülen üstün zekâlı veya üstün özel yetenekli çocukların küçük yaşlarda kendi ailesinden, akranlarından, kültüründen alınarak başka yabancı bir ülkede eğitilmesi, kendi ülkesi ve kültürüne yabancı kalmasına, eğitim gördüğü kültüre ve ülkeye adepte olmasına hizmet edecektir. Bu nedenle o kültüre hizmet edecek kendi öz ülkesinin değerlerine bir katkıda bulunamaması ile sonuçlanacaktır. Bu konuda çok dikkatli olmak gerekir.

Bireysel eğitimin bu durumda olan çocukları mutlu etmesi, mensup olduğu topluma yetenekli olduğu alanlarda gelişimlerine hizmet edebilmesi için, aileden, akranlarından ve mensup olduğu toplumdan koparmayacak şekilde genel eğitimden yararlandırmak ve özel yeteneklerini geliştirmek için özel bireysel eğitim olanakları sağlanması en uygun yol olacaktır.

Sonuç olarak bağlamak gerekirse; her alanda kalkınmak için en önemli hazinemiz ve güç kaynağımız üstün zekâlı ve üstün özel yetenekli çocuklarımızdır. Bu çocukların genel nüfustaki oranı 7,2’yi geçmez. Bu üstün güçten yararlanmak için onları mümkün olduğu kadar erken teşhis etmeli, onları toplumdan koparmadan, onların çok yönlü gelişmelerine uygun düşen eğitim ortamı hazırlanmalıdır. Çünkü, eğitim, bu üstün gücün, ülkenin her alanda kalkınmasında uygun yer ve şekilde kullanılmasına sağlanacak tek araç ve süreçtir. Bu nedenle Ü.Z.Ç.ların yetenekleri, ilgileri ve istekleri yönünde, sağlıklı kişilik özellikleri geliştirilmelerine, sosyal bütünleşmelerine olanak veren en uygun eğitim modelinin seçilmesi gerekir.


Bu bildiri 9 Eylül Üniversitesi Buca Eğitim fakültesinde düzenlenen sempozyumda sunulmuştur.
YARARLANILAN KAYNAKLAR

1. Barbe, B. Walter (Associata Editör) (Fifth-Edition) Psychology and Education of the Gifted: Selected Readings. Appleton-Century-Crofts New York, 1986

2. Barbe, B. Walter. Homogeneous qrouping for Gifted Children. Nev York, 1986

3. Çağlar, Doğan. Selection and Education of the Gifted at the Elementary School Level. (Master tezi çalışmaları-Columbia Üniversity-Teachers College. New York, 1966.

4. Çağlar, Doğan. Üstün Zekâlı Çocukların Özellikleri. A. Ü. Eğitim Fakültesi Dergisi. Ankara, 1972

5. Çağlar, Doğan, Üstün Zekâlı Çocukların Eğitim ve Öğretimleri. Çağdaş Eğitim Dergisi. Ankara: 1979

6. Çağlar, Doğan. Okulda Başarısız olan Üstün Zekâlı Çocuklar. Çağdaş Eğitim Dergisi. Ankara 1980

7. Çağlar, Doğan. Yaratıcı Çocuklar ve Yaratıcılığın Geliştirilmesi. Çağdaş Eğitim, Ankara, 1981

8. Çağlar, Doğan. Üstün Zekâlı Çocukların Seçimi. Çağdaş Eğitim Dergisi, Ankara, 1982

9. Çağlar, Doğan. Üstün Zekâlı Çocukların Eğitim ve Öğretimi. Çağdaş Eğitim Dergisi, Ankara, 1983

10. Çağlar, Doğan. Üstün Zekâlı Çocuklar. Çağdaş Eğitim Dergisi, Ankara, 1987

11. Üstün Yetenekli Çocuklar ve Eğitimleri Özel Eğitim Konseyi Ön Raporu. Ankara, 1991

12. Üstün Yeteneklilerin Eğitim Semineri İnanç Vakfı 28-29 Ağustos 1991 İstanbul Semineri Konferansı Metinleri. İstanbul-199l

13. Enç, Mitat. Üstün Beyin Gücü Gelişim ve Eğitimleri. A.Ü.E.F. Yayınları No:55 Kalite Matbaası, Ankara, 1973

14. Terman, L. M. and Oden Melita. H. Mid-Life Thirty Five Years Follow up of Süperior Child Vol. V. Genetic Studies of Genius Stanford: University Press, Stanford, 1959.

15. Enrichment Material I. II. III. IV. National Curriculum Enrichment and Extention Nene College Moulton Park, Northampton, 1991

16. The National, Association for Gifted Children-According to their Needs A description of and Commentary on good practice in Schools London NACE, 1991

Üstün Zekâlılar İçin İlköğretimde Uygulanabilir Bir Model

Ayşegül ATAMAN*

GİRİŞ


Cumhuriyetin 75. Yılında Türk Milli eğitim sisteminin değerlendirilmesi yapılırken özel eğitim alanındaki gelişmelerin de tartışılmasında gereklilik bulunmaktadır. Cumhuriyetin kurulduğu yıllarda engelli çocukların ve üstün zekâlıların eğitimi için ayrı bir önlem ya da uygulamanın olmayışı dönemin koşulları dikkate alındığında olağan karşılanabilir, ancak korunmaya muhtaç çocuklar ve üstün özel yetenekliler için özel önlemlerin 1940 lı yıllarda alındığını görmekteyiz. 1948 yılında 5245 sayılı İdil Biret ve Suna Kan yasası ile üstün özel yetenekli çocukların yetiştirilmesine ilişkin ilk yasal önlemin alındığını görmekteyiz. Daha sonra bu yasa 1956 da 6660 sayılı yasaya dönüştürülerek kapsamı genişletilmiş ve Müzik resim ve plastik sanatlarda olağan üstü yetenek gösteren çocukların devlet hesabına yurt içinde ve yurt dışında eğitilmelerine olanak sağlayacak kapsama kavuşturulmuştur. Ancak,

Örgün eğitim içinde özel eğitimin sistematik olarak ele alınması için 1960 lı yıllara ulaşması gerekmiştir.1957 yılında Sovyetler Birliğinin uzaya ilk Supitniği fırlatması ile, Batı ülkelerinde yaşanan panik sonucu, önce eğitim sistemleri gözden geçirilmiş ve Batı ile Sovyetler Birliği arasındaki fen ve teknoloji alanlarında, sayı ve nitelik açısından ortaya çıkan farklılığın nedenleri üzerinde durularak Batı ülkelerinde gözlenen bu açığın kapatılması için hızlı bir biçimde gerekli önlemlerin alınması gerektiği belirtilerek, (Elbers,Duncan,1962)

• Günümüzün bilimsel ve teknolojik devrimlerine ivedilikle katılmak ve bundan gereğince yararlanmak gerekmektedir.

• Kendimizi dünya önderliğine hazırlamak ve bu devrimlere etkili olarak katılabilmek için en elverişli alan, eğitim sistemimizdir.

• Mevcut eğitim sistemimiz, genellikle orta yetenek düzeyine yöneliktir. Oysa, bu gelişmeleri ivedilikle sağlayacak olanlar üstün zekâlı ve üstün yetenekli çocuklardır: eğitim sistemimiz bu çocuklar için en uygun eğitimi sağlayamamıştır. (Gallagher, 1960) yargısına vardıktan sonra da modern fen programlarını ve üstün zekâlılara yönelik eğitsel önlemleri hızlı bir biçimde uygulamaya başlamışlardır. Bu oluşumların hızlı bir biçimde gerçekleşmesini, üstün zekâlı ve üstün yeteneklilere Sovyetler Birliği kadar önem verilmediğinin ortaya çıkması sağlamıştır.
TÜRKİYE’DEKİ DURUM

Üstün zekâlılara sağlanan olanaklar, modern fen programlarının geliştirilmesi ve teknolojideki ilerlemelerin etkisi kendisini Türkiye’de de göstermiş ve 1964-1972 yıları arasında üstün zekâlı ve üstün yetenekli çocuklar için bir dizi uygulama eğitim alanında yürürlüğe konulmaya başlanmıştır. Ancak kamu oyu, engelli bireylerin topluma katılmasında gösterdiği hassasiyeti nedense üstün zekâlı çocukların eğitimi konusunda bir türlü gösterememektedir. Engelli bireylerin, tüketicilikten üreticiliğe geçmeleri, bağımsız ve kendilerine yeterli bireyler haline getirilmeleri, çağdaş toplumun üstlenmesi gereken temel görevlerdendir. Ancak, bu titizliğin uygarlığı oluşturmada katkıları tartışmaz biçimde çok olan üstün zekâlılar için gösterilmemiş olması düşündürücüdür. Kaldı ki geçmişinde üstün zekâlıların devlet yönetimi için yetiştirildiği ENDERUN MEKTEBİ örneği bulunan bir uygarlığın çağdaş gelişmeleri yakalayamamasının nedenleri vardır.

• Ana babalarca çocukları olağan üstü yetenek ve özelliklerle donatılmış olmalarına karşın, ELİT sınıfı oluşturmamak için özel eğitim almalarına sıcak bakılmamaktadır.

• Bu çocuklar her ortamda kendilerini geliştirebilir kabul edilmektedirler.

• Şimdiye kadar yapılan uygulamalarda, ana babalar bilgilendirilmemiştir.

• Öğretmenler ve yöneticiler bu konuda yetiştirilmemişlerdir.

• Kamu oyu konu hakkında bilinçlendirilmemişlerdir

• Uygulamaların tümünde çocukların akranlarından bütünüyle ayrılması esas alınmıştır..

Bu nedenler, Ankara, İstanbul , İzmir, Eskişehir illerinde başlatılmış olan üst özel sınıf uygulamalarının başarısızca sona ermesini etkileyen etmenlerin başında gelmektedir. Bunlara ek olarak, 222 ve 1739 sayılı yasalarda yer alan, türdeş yetenek kümeleri uygulaması da öğretmenlerin bu konularda gerekli yeterlikte yetiştirilmiş olmamaları nedeniyle istenildiği biçimde uygulanamamıştır.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın ilk öğretimde bir türlü üstün zekâlılara yönelik kurumsal ya da programa yönelik yapılanmayı sağlayamamış olması, bazı özel girişimcilerin konuya el atmalarını doğurmuştur. İstanbul’da açılan Yeni Ufuklar okulu 1980 li yılların ikinci yarısında bu konuda uygulamalara başlamıştır. Orta öğretimde durum biraz daha elverişli durumdadır. 1964 de açılan Ankara Fen Lisesi ile Matematik ve Fen alanındaki üstün yetenekli çocukların eğitimi başlatılmıştır. Bu okulların sayısı 90 ı aşmış bulunmaktadır. Seçerek öğrenci alan, Anadolu Liseleri, Anadolu Güzel Sanat Liseleri, Süper Liseler ve Özel Kolejler, orta öğretim düzeyinde ayrı eğitim kurumları olarak olanaklar sunan kurumlar olarak kabul edilebilir. Çünkü, belli bir ölçüte göre seçerek öğrenci almaktadır.


UYGULANABİLİR MODEL

İşte bu genel perspektif içerisinde, tüm çağ nüfusundaki çocukları belli ZB ayırmadan, Howard Gardner’in Çoklu yetenek Kuramını (Sözel/ Dil, Mantık/Matematik, Uzamsal, Bedensel, Toplumsal, Ritmik, Benlik) esas alarak yapılacak ve yukarıda belirtilen noktaları dikkate alacak bir uygulama olası olduğu düşünülmektedir. İlköğretim çağındaki tüm öğrencilerin olağan okul eğitimlerini aksatmayacak biçimde, özel eğitimdeki çağdaş yaklaşımların benzeri bir uygulama ile:

• Bireyselleştirilmiş program temelli,

• Kaynaştırma hedefli

• Öğrenciyi merkeze alan

• Kendi kendine öğrenmeye dayalı OTONOM ÖĞRENME modelli yaklaşımın uygulanabilirliği bu sempozyumda tartışmaya açılmaktadır.

Bu modelin amacı, uygulanacağı İlköğretim okulunda, üstün zekâlı, üstün özel yetenekli ve olağan çocukların yukarıda belirtilen yedi yetenek alanındaki performansları ve gizil güçlerini en üst düzeyde kullanabilmelerini ve geliştirmelerini sağlamaktır. Modelin beş boyutu bulunmaktadır. (1) Yönlendirme (Oryantasyon), (2) Bireysel Gelişme, (3) Zenginleştirme Etkinlikleri, (4) Seminerler, (5) Derinlemesine proje çalışmaları.

1. Birinci boyut. Yönlendirme: Bu boyut uygulamanın ilk aşamasını oluşturmaktadır. Yönetici, Öğretmen, Öğrenci, Ana babanın, programa ilişkin bilgilendirilmesini kapsamaktadır. Özellikle, üstün zekâ, üstün yetenek ve yukarıda belirtilen yedi yetenek alanında ki kavramlar ile öğrenciye sunulacak olan etkinlikler ele alınacaktır.

2. İkinci boyut. Bireysel Gelişme. Öğrencinin, bilişsel, duyuşsal, toplumsal gelişim alanlarını kapsayan, Sözel/Dil, Mantık/ Matematik, Uzamsal, Bedensel, Ritmik, Toplumsal ve Benlik alanlarında ki performanslarını belirleme ve geliştirme hedeflenmektedir. Öğrencinin yaşam boyu öğrenmesinin devam etmesini sağlayacak gerekli tutumları geliştirecek bir öğrenme ortamını, yani Otonom Öğrenmeye ulaştırmak hedeflenmektedir.

3. Üçüncü boyut. Zenginleştirme: Öğrencinin günlük okul programında genellikle yer almayan, ancak öğrencinin ilgi ve yetenekli olduğu alan ve konularda araştırma, keşfetme, çalışmaları yapmasını sağlayacak düzenlemeleri kapsamaktadır.

4. Dördüncü boyut. Seminer: Modelin bu boyutunda, öğrencinin iki ya da beşli kümeler halinde ilgili ya da yetenekli oldukları alanlarda araştırma fırsatını bulacağı düzenlemeler yer almaktadır. Çalışmanın seminer biçiminde kümenin geri kalanlarına sunulması, öğrenciler tarafından geliştirilen ölçeklere göre değerlendirilmesi söz konusudur. Seminer çalışmaları ile öğrenci, öğretilen rolünden öğrenen rolüne geçerek otonom (özerk) öğrenen birey olması hedeflenmektedir.

5. Beşinci boyut. Derinlemesine çalışma. Modelin bu son boyutu ile öğrenci uzun süreli bireysel ya da küme olarak ilgilendiği bir konuda derinlemesine proje çalışmaları yaparak, yetenekli olduğu alanda gidebileceği en üst noktaya kadar araştırma yapabilecektir. Bu çalışma biçiminde, öğrenci; neyi araştıracağını, nasıl araştıracağını ve nasıl sunacağını kendisi belirlemek olanağına sahiptir. Öğrenci, bütün süreç dikkate alınarak değerlendirilecektir.


1. Yapılanma

Uygulamanın yapılacağı okul binasının şehir merkezine kolaylıkla ulaşımı, bulunacağı semt,yeni ya da restorasyona uygun olup olmadığı, spor tesisleri ve bahçe olanaklarının bulunması dikkate alınarak seçim yapılması, amaca uygun olmayan yapılardan sakınılması gerekmektedir. Binanın donanım, araç-gereç açılarından uygulanacak programlara ve okul binalarının yapılanmasındaki en son gelişmelerden olan çok amaçlılık ve esneklikle ergonomik kurallara uygun olarak yapılanması gerekir.

2. Hizmet-içi

Programlar, uygulamada görev alacak olan öğretmenlerin aşağıda belirtilen konularda en az iki haftalık yoğunlaştırılmış programlar düzenlenecek ve bu yetiştirme biçimi süreklilik gösterilmesi gerekmektedir.


Hizmet-içi eğitim programlarında yer alması gereken konu başlıkları:

a. Bilim felsefesi, bilimsel araştırma teknikleri

b. Bireyselleştirilmiş eğitim programları

c. Sistematik gözlem,

d. Drama,

e. Üstün yetenekli çocuklar ve eğitimleri

f. Zenginleştirme konularında yeterliklere ulaşması sağlanmalıdır.
3. Program

Program, anasınıfı ve ilköğretim de uygulanan normal programlarının genel amaçları doğrultusunda uygulanacaktır. Öğrencilerin ilgi ve yetenekleri doğrultusunda, özel alanlarda bireyselleştirilmiş zenginleştirme programları almaları sağlanacaktır. Otonom öğrenme konusunda öğrenciler yönlendirilecek ve derinlemesine proje çalışmaları ile özel alan bilgisi alabileceklerdir.

Okul öncesi(ana sınıfı) öğrencilerden 5-6 yaş arasında olanlarla, ilköğretim birinci kademe 1,2,3. Sınıf öğrencilerinden çocuklara otonom öğrenme modeli uygulanırken, diğer sınıflardaki öğrenciler ise, eğitsel kol çalışmalarına benzer etkinliklerle zenginleştirme programlarına alınmaları sağlanarak tüm okuldaki öğrencilerin uygulama kapsamına girmeleri hedeflenmektedir.
4. Personel

1. Alan bilgisi öğretmenleri.

2. Sınıf öğretmenleri

3. Program geliştirme uzmanı

4. Rehber öğretmen,

5. Psikolojik danışman,

6. Ölçme değerlendirme uzmanı.

7. Özel Eğitim öğretmenleri

5. Programlardaki Özel Alanlar

a. Türkçe,

b. Matematik, fen bilimleri, bilim kurgu,

c. Sanat (Plastik sanatlar, resim, drama, müzik, bale, mim vb),

d. Edebiyat (Dinleme, konuşma, düşünme, hızlı okuma,

e. Bilgisayar,

f. Yabancı dil,

g. Sosyal bilgiler,

h. Satranç,

ı. Felsefe, mantık.


6. Öğrencilerin Gruplanması

Öğrenciler programa başlamadan önce en az 15 günlük bir eğitsel tanılama sürecinden geçirilmeleri gerekmektedir. Bu süreçte, rehberlik servisi, aile, sınıf öğretmeni ve alan öğretmenlerinin sistematik gözlemleri ile RAM uygulanacak ölçüt bağımlı yetenek , performans ölçüm sonuçları dikkate alınarak öğrenciler kümeleneceklerdir. Öğrenciler ilgi ve yetenekleri doğrultusunda ve öğrenme hızları dikkate alınarak üç ana gruba ayrılacaklardır.(Öğrenci istek ve ilgileri kayıtta sorulacak ancak oryantasyondan sonra kesinlik kazanacaktır.)

1. Grup AĞIR ÖĞRENENLER,

2. Grup NORMAL ÖĞRENENLER,

3. Grup HIZLI ÖĞRENENLER.
7. Haftalık ve Günlük Program

Ana sınıfına katılacak çocuklar için aşağıdaki örnek günlük plan dikkate alınarak düzenlemeler yapılabilir. Programın öğleden sonra uygulanacak bölümünde hafta içinde her gün değişik etkinliklerin yer alması sağlanmalıdır.


Ana Sınıfı

Sınıf Mevcudu; 15-20

8.30 Okula geliş (günaydın)

8.30-9.00 Okula gelirken neler oldu. Her çocuğun eşit bir zaman diliminde konuşması sağlanacak. Öğrenciler halka halinde oturarak etkinliğe katılacak,

9.00-9.30 Bir çocuk kitabının okunması (dinleme, anlama ve anlatma)

9.30-10.00 Serbest oyun (elişi, yoğurma, kağıt kesme vb)

10.00-10.30 Beslenme (sohbet ve sevilen bir oyuncağa izin)

10.30-12.00 Keşif ve araştırma oyunları

12.00-13.00 YEMEK

13.00-14.30 Dinlenme

14.30-16.00 Akademik çalışma (oyun biçiminde) Fen, sanat, y.dil, satranç, bilgisayar, zaman zaman geziler düzenlenebilir. Proje çalışmaları.
İLKÖĞRETİM PROGRAMI

Olağan ilköğretimin genel amaçları doğrultusunda uygulanacak program aşağıdaki şekilde yürütülecektir.

Program desenlenirken öğrenciler üç ana gruba ayrılacak. Her grup kendi hızlarına göre eğitim alacaklardır. Her üç grup için de normal programa ek olarak SANATA BAKIŞ, MANTIK, DRAMA zorunlu dersler olacak bunlar dışında öğrencinin yetenekli olduğu başlangıçta en fazla iki özel alan öğrencilerce seçilecektir. Alan dersleri kendi içinde ayrıca BAŞLANGIÇ, ORTA VE İLERİ düzeyler olmak üzere üçer gruba ayrılacak, her öğrenci kendi öğrenme hızı ile bu alt kümelerde zenginleştirilmiş programlarla gidebilecekleri yere kadar gidecektir. Bunu belirleyecek bireysel programlar, prog.gel.uzmn, sınıf ve özel eğitim öğrt, işbirliği içinde belirlenecektir. Örnek bir program aşağıda belirtilmiştir.
PZT SALI ÇARŞ PERŞ CUMA

Türkçe Özel alan özel alan özel alan özel alan

özel alan özel alan özel alan özel alan özel alan

özel alan özel alan Sanata bakış özel alan Mantık

rehberlik rehberlik satranç
• iletişim ve görgü kuralları da bu saatlerde işlenecek.

• Dersler bloklar şeklinde yapılacak. Öğrenci istediği zaman ihtiyacı doğrultusunda dışarıya çıkabilecektir.

• Öğretmen öğrenciden önce sınıfa girecek ve öğrenciden sonra sınıftan çıkacaktır.

• Programlar normal programla kaynaştırılarak, zaman cetveline yerleştirilerek uygulanacaktır.


Cumhuriyet’in 75. Yılında İlköğretim Sempozyumu, Ankara 1998.
KAYNAKÇA

1. Ataman, Ayşegül. Üstün Zekâlı Öğrencilerin Eğitsel Sorunları. Çoğ. Doktora Tezi 1976

2. Elbers, Gerald W. And Paul Duncan. (Çev. İbrahim Aşkıtanık) İlmi İnkılap, Gn. Kur. Bas. Evi. Ankara.1962

3. Enç, Mitat. Üstün Beyin Gücü, A. Ü. Eğitim Fak. Yy. Ankara, 1972

4. Gallagher, James,.J. Gifted Child in the Elementary School,TAERA, A.B.D 1960

5. Güzel, Ayşegül. Müzik ve Sanatta Üstün Yetenekli Çocukların Değerlendirilmesi. Çoğ. Ankara. 1972

6. Lumisdale, Edward and Monica Lumisdale. Creative Problem Solving. Mc Grow Hill 1995

7. Renzulli, Joseph. Systems and Models for Developing Programs for the Gifted and Talented. Creative Learning, 1986


Üstün Zekâlı Çocukların Seçimi

Doğan ÇAĞLAR*

Bugün, eğitimci olarak en önemli güç kaynağının beyin gücü olduğunu biliyor ve anlıyoruz. Toplumun mutluluğu ve gelişimi için üretilen herşey beyin gücünün ürünüdür. Beyin gücünü uygun şekilde ve yönde kullanabilen toplumlar her alanda beyin gücünün ürünlerinden ve nimetlerinden yararlanmıştır ve yararlanmaktadırlar. Bilimin her dalında akıl almaz olarak nitelenen hızlı gelişim beyin gücü sayesinde olmuştur. Her insan bir beyine ve beyin gücüne sahiptir. Fakat her insan aynı düzeyde beyin gücüne sahip değildir. Beyin gücü itibariyle insanlar arasında büyük bireysel ayrılıklar vardır. Okullar ve öğretmenler yararlı yaşam için büyük bireysel ayrılıklar gösteren insanların eğitimi ile ilgilenmelidir. Bütün insanlar kendi yetenekleri düzeyinde eğitilmeli ne yeteneklerinin üstünde bir gelişime zorlama, nede onun altında kalma gibi bir ihmale meydan verilmemelidir.

Bu yazımızda üstün zekâlı olarak nitelenen çocukların eğitimlerinde alınacak önlemleri açıklamak isterim.

Biz, üstün zekâlı çocukların toplumun en önemli güç kaynağı olduğunu inkâr edemeyiz ve görmemezlikten gelemeyiz. Üstün zekâlılar değişik alanlarda kendilerine tâbi olanları yönetecek ve toplumun mutluluğu için yeni uygarlığı yaratacak üstün beyin gücüne sahiptirler. Okullar, üstün zekâlı çocukları kendi yeteneklerini geliştirecek ve üretici etkinliklerde kullanmaya muktedir kılacak şekilde eğitmelidir. Üstün zekâlı çocukların eğitimi oldukça güç ve karışık, fakat tüm toplumun gelişimi için son derece gerekli bir süreçtir.

Üstün zekâlı çocukların eğitimini aşağıda yazılı iki ana başlık altında incelemek yararlı olacaktır. Bunlar:

1. Üstün zekâlı çocukların seçimi ve teşhisi.

2. Üstün zekâlı çocukların eğitimi (Ayrıca ele alınacak).
1. ÜSTÜN ZEKÂTI ÇOCUKLARINI SEÇİMİ VE TEŞHİSİ

Üstün zekâlı çocukların eğitiminde ilk adım bunların uygun şekilde teşhis edilmesidir. Zekânın ne olduğu, diğer bir deyimle zekâ denilen beynin öğrenme gücünü oluşturan öğeler (faktörler) nelerdir? sorusunun açık ve kesin bir cevabı bugüne kadar verilememiştir. Bilinen birşey varsa zekâ konusunda geliştirilen kurumlara göre zekânın en az 7 en çok 120 öğeden oluştuğu belirlenmektedir. Zekâ konusunda bilimsel düzeyde bir fikir birliği de sağlanamamıştır. Bunun için üstün zekâlı çocukların seçimi gerçekten kompleks ve güç bir süreçtir. Ama eğitimin uygun seçim ve teşhis ile başlaması kaçınılmaz şekilde gereklidir.

Bugün, üstün zekâlı çocukların seçimi ve teşhisi için birçok kriterler geliştirilmiştir ve kullanılmaktadır. Üstün zekâlı çocuklar üzerinde birçok araştırmalar yapılmıştır. Bu araştırmaların bulgularına göre üstün zekâlı çocukların birçok üstün bedensel, zihinsel, sosyal ve kişilik özelliklerine sahip olduğu saptanmıştır. Bunlar üstün zekâlı çocukların belirlenmesi sürecinde güvenilir bilimsel bulgulardır. Bu bulguların ışığında üstün zekâlı çocukların mümkün olduğu kadar erken teşhisi çok önemlidir. Ancak erken teşhis için bu konuyu iyi bilen uzman kişilerin çok hassas kriterler kullanarak üstün zekâlı çocukların özelliklerini saptaması ve yargıya varması gereklidir.

Bugün ülkemizde sahip olduğumuz az sayıda uzman kişiler ve kriterlere göre üstün zekâlı çocukların okul öncesi yıllarında saptanması bir seri düzeltilmesi mümkün olmayan eğitsel hatalar yapmamıza sebep olabilir. Onun için bu çocukların ilkokulun ilk yıllarında 8-9 yaşlarında sistemli çalışmalarla belirlenmesi uygun olur kanısındayım. Çocuklar okula alındıktan sonra onlar hakkında bazı temel bilgiler toplanır. Okulun ilk yıllarında okuma yazma sürati, başarısı, konuşma ve dil gelişimi, diğer derslerde ve etkinliklerde öğrenme sürati, başarısı, sosyal ilişkileri ve tüm yaşamı sistemli olarak izlenir, gözlenir ve değerlendirilir. Seçimde ve teşhiste acele etmek dolayısıyle yanlış kararlar vermek tehlikeli sonuçlar doğurabilir.

Özellikle bu işe yeni başlayanların yanlış bir sonuca varması olağandır. Ancak uzman öğretmenler tarafından yürütülen ana okulu düzeyinde yapılan öğretim sırasında hazırlık çalışmalarının yapılması ilkokullarda bu konuda yapılacak çalışmaların erken başlatılması için yararlı olabilir.

Üstün zekâlı çocukların seçiminde izlenecek işlemleri, uygulanacak yöntem, teknik ve testleri aşağıda belirlenen sıra ile açıklamak uygun olacaktır.


I- İlk Tarama ve Seçim İşlemleri,

İlk seçim işlemlerini üç devrede açıklamak isterim.


1. Öğretmen Kanaatlarına Dayalı ilk Seçim

İlk Kaba seçim işlemi tüm sınıf öğretmenlerinin kanaatları alınarak başlatılmalıdır. Bunun için öğretmenlere önce araştırmaların bulguları ile saptanan üstün zekâlı çocukların belirgin bedensel, zihinsel, sosyal ve kişilik özellikleri hakkında ayrıntılı bilgi verilmelidir. Öğretmenlerin sınıflarında üstün özellikler gösteren çocukları saptamak için izleyecekleri yöntem, dolduracakları fişler hakkında açık pratik ve uygulamalı bilgi verilmelidir. Bu konuda yapılacak gözlemlere yardımcı olmak üzere aşağıdaki özellikleri taşıyan öğrencilerin üstün zekâlı çocuklar için yapılacak incelemeye aday olarak seçilmesi uygun olabilir. Bunlar:


ÜSTÜN ZİHİN YETENEĞİ GÖSTEREN ÇOCUKLARIN BELİRGİN ÖZELLİKLERİ

1. Kolay ve çabuk öğrenir.

2. Sağduyu sahibidir, pratik bilgiyi çok kullanır.

3. Genelleme yapar, açık düşünür.

4. Olaylar, durumlar, bilgiler arasında ilişkileri kolayca bulur.


Yüklə 2,52 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   25   26   27   28   29   30   31   32   ...   43




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin