EĞİTİM – ÖĞRETİM YILI
………..OKULU
HAZIRLAYAN
……………OKULU
VAKIFLAR HAFTASI
KUTLAMA PROGRAMI
1. Günün anlamı ve önemi ile ilgili konuşma.
2. Şiir (Vakıflar)
3. Atatürk ve Vakıflar
4. Şiir (Vakıf Haftası)
5. Vakıfların Önemi, İşlevleri, Yararları, faydaları
6. Şiir (Bir Buğday Tanesi)
7. Kapanış.
Hazırlayan
Uygundur.
..…/…../……
Okul Müdürü
……….OKULU
VAKlFLAR HAFTASl
KUTLAMALARl PROGRAMl
1-KlZ SUNUCU:
Sayın müdürüm,
Değerli öğretmenlerim,
Sevgili arkadaşlar,
Bugün burada, Vakıflar Haftasını kutlamak için toplanmış bulunmaktayız.
Günün anlam ve önemiyle ilgili konuşmayı yapmak üzere okulumuz ……sınıfından …….‘ ı kürsüye davet ediyorum.
2-ERKEK SUNUCU:
Geçmişten bugüne ve bugün bile,
En güzel bir sosyal kurumdur vakıf…
…sınıfından …..arkadaşımızı “Vakıflar” şiirini okuması için kürsüye davet ediyorum.
3-KlZ SUNUCU:
Yapanlar dünyayı yaşamış, doymuş
Onlar ki varlıklı paşaymış, beymiş
…….sınıfından …….arkadaşımızı “Atatürk ve Vakıflar ” yazısını okuması için kürsüye davet ediyorum.
4-ERKEK SUNUCU:
Bizim tarihimiz dolu şeref, şan
Dünyada olmayan bize yakışan,
Vakıflar her yeri eylemiş vatan,
…..sınıfından …..arkadaşımızı “Vakıf Haftası” şiirini okuması için kürsüye davet ediyorum.
5-KlZ SUNUCU:
Her fakir, her müşkül hatta her hane,
Görüp gideceği varmış bir tane,
İmaret, zaviye ve hastane,
Üç kıt’a, Balkanlar, Kırımdır vakıf…
…..sınıfından ……..arkadaşımızı “Vakıfların Önemi, İşlevleri, Yararları, Faydaları ” konulu yazıyı okuması için kürsüye davet ediyorum.
6-ERKEK SUNUCU:
Bugünde hizmeti olan vakıflar,
Sanmayalım yalnız dört sade duvar,
Orada hasenat, hayır dua var
Düzendir, sistemdir forumdur vakıf…
….sınıfından ……..arkadaşımızı “Bir Buğday Tanesi ” şiirini okuması için kürsüye davet ediyorum.
7-KlZ SUNUCU:
Programımız burada sona ermiştir. Programımıza katıldığınız ve bizi dinlediğiniz için çok teşekkür ediyoruz. Her şey gönlünüzce olsun.
GÜNÜN ANLAM ÖNEMİ
(VAKIFLAR HAFTASI )
Sayın müdürüm,
Değerli öğretmenlerim,
Sevgili arkadaşlar,
Her yıl mayıs ayının 2.haftası vakıflar haftası olarak kutlanmaktadır.
Vakıf; kişinin taşınır veya taşınmaz mallarının hiçbir dış tesir altında kalmaksızın sırf kendi rıza ve isteği ile şahsi mülkiyetinden çıkarıp hayır ve hasenat gayesi ile yine kendisi tarafından belirtilen şart ve hizmetlerin yerine getirilmesi için ebedi olarak tahsis etmesidir. Bu durumda vakıf kuran kişi ile vakıf (Vakfeden) kişi arasında vakfın hangi şartlara göre yürütüleceğini belirten yazılı belgelere de VAKFİYE denilmektedir.
Vakfiyeler, mahkemelerde Hakimler ve şahitler huzurunda tanzim edilen belgeler olmalarından dolayı tarihi kıymeti haiz güvenilir belgelerdir. Sadece vakıf hizmetlerinin nasıl yapılması gerektiğini değil, aynı zamanda; hukuki, tarihi, coğrafi, toplumsal, iktisadi, dini vb. yönlerden kültürümüzü yansıtan bilgiler açısından da çok önemli bir hazinedir.
Tarihe baktığımız zaman atalarımızın sayısız hayır müesseseleri kurmuş olduklarını görürüz. Camiler, medreseler, darüşşafakalar, yetimhaneler, güçsüzleri koruma yurtları, kervansaraylar, tersaneler, yollar, köprüler, hanlar, hamamlar, aş evleri gibi vakıf ve hayır kurumları hep Allah inancı ve ibadet amacıyla yapmışlardır. Atalarımız bu hayırlı işleri yapmakla kalmamış, onları ayakta tutacak, devamlarını sağlayacak, harap olup yıkılmalarını önleyecek tedbirleri de almışlardır. Bu suretle muazzam bir evkaf müessesesi doğmuştur. Vakıflar, Hz. Muhammet (SAV) ve ashabı kiram’ın fiilleriyle vücut bulmuş, hayır kurumları olarak başlamış atalarımızın bu manevi mirasa sahip çıkmalarıyla da günümüze kadar uzanmış gelmiştir.
Yukarda saydığımız hayır kurumları oldukça yaygın olup, insanlar bu hayır kurumlarından bedava yararlanırlardı. Köylerde köy odaları, evlerde hariciye adı verilen misafir odaları bulunurdu. Atalarımız, dedelerimiz bir yolcu, bir fakir veya bir yabancı bulup sofrasına oturtmak için can atardı. Ne yazık ki bu gün üst katta oturan alt kattakini tanımayacak şekilde kalabalıklar içinde yalnız yaşamaktayız.
Bir hizmetin gelecekte de hizmet olarak devamını sağlamak amacıyla kendi istekleri ile resmi yollarla bağışlanan mülk ve paralara vakıf denir. Türk toplumunda vakıfların çok eski bir geçmişi vardır. Eskiden bağışlanan hanlar, hamamlar, yapılan köprüler, çeşmeler, okullar ve camiler buna örnek olarak verilebilir. Bağışlanan bu eserlerin geleceğe sağlıklı kalabilmeleri korunmalarına bağlıdır. Geçmişin gelecekte yaşatılması da vakıfların görevleri arasındadır.
Bu eserlerin korunması ve verilen hizmetin devamını sağlamak için Vakıflar Genel Müdürlüğü kurulmuştur. Bütün bu eserler, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onarılır, kiraya verilir, gelirleri toplanır. Toplanan bu gelirler eserlerin korunması, kimsesizlere yardım ve çalışanların maaş alacakları olarak harcanır. Türkiye’de Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün malı olan birçok dükkan ve iş yeri bulunmaktadır.
Vakıflar Genel Müdürlüğüne bağlı vakıf eserleri sayısı 7500 civarındadır. Vakıflar Genel Müdürlüğü bu gelirler dışında devlet tarafından da desteklenmektedir. Bunun için her yıl bütçeden belirli bir miktarda ödenek ayrılmaktadır.
Vakıflara bağlı öğrenci yurtlarında öğrencilerin barınma, yiyecek ve giyecek ihtiyaçları karşılık beklemeden sağlanır. Düşkümler ve yoksullar için aş evleri açıp onların daha sağlıklı yaşamalarına katkıda bulunulur. Sağlık hizmetleri veren vakıflar da aynı hizmetleri insanlara sunarlar. Vakıflar Genel Müdürlüğü ve vakıfların hizmetlerini anlatmak amacıyla her yıl Vakıflar Haftası kutlanır.
Hafta boyunca vakıfların çalışmaları hakkında bilgi verilir. Radyo ve televizyonlarda, okullarda konu ile ilgili konuşmalar yapılır. Okullarda vakıf eserlerini tanıtıcı duvar gazeteleri düzenlenir. Gidilebilecek vakıflar ve vakıf eserlerine geziler düzenlenir.
Tarihin izlerinin yaşandığı bu eserlere sahip çıkalım. Yaşamaları için yardım edelim. Vakıf eserlerini korumak için yardımcı olalım. Hayırlı iş yapmanın en emin yolu vakıflara yapılan bağışlardır. Mehmetçik Vakfı, Milli Eğitim Vakfı, Kalp Vakfı gibi vakıflar kendi alanları ile ilgili hizmet vermektedirler.
Vakfın tarihçesi çok eskilere dayanır. Dinimiz yardımlaşmayı ve ihtiyacı olanlara destek olmayı dini temeli saymıştır. Vakıflar Osmanlılar zamanında daha da yaygınlaşmıştır. Cumhuriyetin kuruluşundan sonra da etkinliğini aynı ölçüde sürdürmüştür. 5 Haziran 1935’te çıkan bir kanunla “Vakıflar Genel Müdürlüğü” kuruldu. Ülkemizdeki vakıfların hepsinin yönetimi, bu teşkilata verildi.
Vakıflar eğitime, öğretime, belediyelere, sağlık işlerine, yoksullara hizmet ederler. Vakıf tarafından yardım alan kişilerin adları, kurum tarafından açıklanmaz.
Ülkemizin sosyal, ekonomik, kültürel ve yurt savunmasında vakıfların yardımlar büyüktür. Bu kadar güzel bir hizmetin sürekliliğini sağlamak hepimizin görevidir. Vakıflara yardım ederek gelirlerini çoğaltmak ve çalışmalarını desteklememiz gerekir.
İnsanlardaki yardım duygusunu geliştirmek, dayanışmanın önemini anlatmak ve insanların gönül zenginliğine ulaşmasına yardımcı olmak amacı ile 1985 yılından beri “Vakıf Haftası” kutlanmaktadır.
ATATÜRK VE VAKIFLAR
1 Mart 1922'de T.B.M.M.'ni Açış Nutkundan
"Vakıflarla ilgili konulara gelince; bilinmektedir ki vakıflar memleketimizin mühim bir servetini teşkil eder. Bu servetten millet ve memleketin gerektiği şekilde istifade edebilmesi için Şer'iyye Vekaletiyle beraber bütün Bakanlar Kurulunun ve hatta Yüce Meclisin bu hususu ehemmiyetle tetkik ile bu büyük müessesenin haraplıktan korunmasını ve memlekete faydalı bir hale konulmasını temenni eylerim.
Efendiler;
Vakıfların varoluş esprisi göz önüne alınınca; bunun dini müesseseler ile beraber hizmet ve sosyal dayanışmayı hedeflediği ortaya çıkar.
Vakıfların imarethaneler, bimarhaneler, hastahaneler, kütüphaneler, kervansaraylar, hamamlar, çeşmeler, mektepler, medreseler, ve diğer irfan müesseselerini kapsamış olması, vakıflara ait konuların çözümünde uyulması zorunlu olan esasları göstermektedir."
K. ATATÜRK
1 Mart 1339 (1923) T.B.M.M.'nin 4.Toplantı Yılını Açarken
Efendiler,
Geçen sene zarfında Evkaf Vekaleti; dini ve hayri yapıların tamir ve inşaatında oldukça mühim bir faaliyet göstermiştir. Yapılan tamirler, yurdun çeşitli yerlerinde olmak üzere toplam;
126 cami ve mescit ile 31 medrese ve mektep,
22 su yolu ve çeşme, 175 akar ve 26 hamama ulaşmıştır.
339 senesinde İstanbul'a ait olup, şimdiye kadar teşkilatsızlık yüzünden ihmal edilen bentlerin tamiratı ciddiyetle göz önüne alınarak; bu hususta bir kanun tasarısı hazırlanıp, Türkiye Büyük Millet Meclisine sevk edilmiştir ve adı geçen Kanunun Yüce Meclis tarafından kabulü halinde İstanbul'da susuzluk tehlikesine maruz kalan halk ve dini yapıların su ihtiyacı mümkün olduğu kadar azaltılacaktır.
Toplamı önemli bir miktara ulaşan vakıflar giderlerinin hiçbir denetime tutulmadan harcanması uygun olmadığı gibi, devamlı olarak halk tarafından yapılan şikayetlerin bir an önce tetkiki mümkün olmadığından,
yeniden Teftiş Kurulu oluşturulması
bütçeye konmuştur.
Aylık yirmibeş, elli kuruş gibi küçük bir ücretle hizmetlerini yürütmekte olan din görevlilerinden 487 kişinin maaşlarına şimdiye kadar 13006 lira zam yapılmış ve bu sene içinde bir o kadar lira zam kararlaştırılmıştır.
Efendiler !
Geçen sene arz etmiştim. Bu sene de tekrara mecburum ki, vakıflar konusu mühimdir. Memleket ve milletin hakiki menfaati yönünden tetkik ve günün gereklerine uygun bir şekilde çözülmesi lazımdır, çok gereklidir."
K. ATATÜRK
Telgraf
Başvekil İsmet Paşa Hazretlerine
Son inceleme gezilerimde çeşitli yerlerdeki müzeleri ve eski sanat ve medeniyet eserlerini de gözden geçirdim.
1.İstanbul'dan başka Bursa, İzmir, Antalya, Adana ve Konya'da bulunan müzeleri gördüm. Bunlarda şimdiye kadar bulunabilen bazı eserler muhafaza olunmakta ve kısmen de yabancı uzmanların yardımıyla tasnif edilmektedir. Ancak memleketimizin hemen her tarafında emsalsiz hazineler halinde yatmakta olan eski uygarlık eserlerinin ilerde tarafımızdan ortaya çıkarılarak ilmi bir şekilde koruma ve tasnifleri ve geçen devirlerin sürekli ihmali yüzünden çok harap bir halde olan abidelerin korunmaları için Müze Müdürlüklerine ve kazı işlerinde kullanılmak üzere (arkeoloji) uzmanlarına şiddetle ihtiyaç vardır. Bunun için Maarifçe yurt dışına öğrenime gönderilecek öğrencilerden bir kısmının bu konuya ayrılmasının uygun olacağını düşünmekteyim.
2.Konya'da asırlarca devam etmiş ihmaller sebebiyle büyük bir tahribat içinde bulunmalarına rağmen, sekiz asır evvelki Türk medeniyetinin gerçek mimari şaheserleri sayılacak kıymette bazı binalar vardır. Bunlardan bilhassa Karatay Medresesi, Alaeddin Camii, Sahip Ata Medrese Cami ve Türbesi, Sırçalı Mescit ve İnce Minareli Cami derhal ve acele olarak onarıma muhtaç bir durumdadırlar. Bu tamirin gecikmesi ve abidelerin tamamen ortadan kalkmasına sebep olacağından, öncelikle asker tarafından kullanılanlarının boşaltılmasını ve tamamının uzman kişiler kontrolünde onarımının temin edilmesini rica ederim
VAKIFLARIN ÖNEMİ, İŞLEVLERİ, YARARLARI, FAYDALARI
Tarihe baktığımız zaman atalarımızın sayısız hayır müesseseleri kurmuş olduklarını görürüz. Camiler, medreseler, darüşşafakalar, yetimhaneler, güçsüzleri koruma yurtları, kervansaraylar, tersaneler, yollar, köprüler, hanlar, hamamlar, aş evleri gibi vakıf ve hayır kurumları hep Allah inancı ve ibadet amacıyla yapmışlardır.
Atalarımız bu hayırlı işleri yapmakla kalmamış, onları ayakta tutacak, devamlarını sağlayacak, harap olup yıkılmalarını önleyecek tedbirleri de almışlardır. Bu suretle muazzam bir evkaf müessesesi doğmuştur.
Vakıflar, Hz. Muhammet (SAV) ve ashabı kiram’ın fiilleriyle vücut bulmuş, hayır kurumları olarak başlamış atalarımızın bu manevi mirasa sahip çıkmalarıyla da günümüze kadar uzanmış gelmiştir.
Yukarda saydığımız hayır kurumları oldukça yaygın olup, insanlar bu hayır kurumlarından bedava yararlanırlardı. Köylerde köy odaları, evlerde hariciye adı verilen misafir odaları bulunurdu.
Atalarımız, dedelerimiz bir yolcu, bir fakir veya bir yabancı bulup sofrasına oturtmak için can atardı. Ne yazık ki bu gün üst katta oturan alt kattakini tanımayacak şekilde kalabalıklar içinde yalnız yaşamaktayız.
VAKIFLAR HAFTASI İLE İLGİLİ ŞİİRLER
VAKIFLAR
Sayısız yaraya merhem oldunuz,
Yuvasız yavruya yuva kurdunuz,
Her hizmeti önlerine serdiniz,
İnsan abidesi yüce vakıflar.
Hastalara ilaç alıp koştunuz,
Düşkünlere siz her zaman dostsunuz.
Hem kazaya, hem kültüre koştunuz,
Hizmet abidesi yüce vakıflar.
Sarılamayan yara kalmaz sayende
Çıkar gözetmeksizin sen bu gayende,
Kimsesizi güldürdük biz sayende,
Hizmet abidesi yüce vakıflar.
Amacın hep hizmet etmek insana,
Yardımını esirgemedin bana,
Nice saygı, nice hürmet hep sana,
Hizmet abidesi yüce vakıflar.
Hakkı ÇEBİ
VAKlF HAFTASl
Vakıf sözü ne demek,
Bunu herkes öğrensin;
Vakıf kuruluşların,
Ne olduğunu bilsin.
Hayır sever bir zengin,
Ya da devlet adamı,
Bir çeşme yaptırmışsa,
Suyu her an akmalı.
Şehirleri süsleyen,
Camilere iyi bak;
Yeni kuşak korursa,
Topluma yarar sağlar.
İnsanlık hazinesidir.
Vakıf ise bir hizmet,
Bizler hizmet edersek,
Gelişir medeniyet.
Adı her an anılır,
Yurda hizmet verenin,
Bir de vakıf olursa,
Ölmeden kalır ismin.
Sait KlRKGÖZLÜ
BİR BUĞDAY TANESİ
Sultan Süleyman kuşları çağırmıştı,
Bir tanesi zamanında gelemedi.
Sultan Süleyman öfkelendi,
Emrime karşı mı geliyorsun?
Seni cezalandırayım da gör, dedi.
Kuş, Süleyman’a dedi ki;
Sen koca bir sultansın,
Cinler, rüzgarlar emrinde senin,
Benim gibi bir kuştan ne istersin?
Dilersem yıkarım saltanatını senin.
Sultan Süleyman dedi ki;
Ey kuş, bu küçücük halinle,
Nasıl yıkacakmışsın saltanatımı?
Kuş dedi, ey sultan kendine güvenme,
Tacına, tahtına, gücüne güvenme.
Yakın şehirde bir vakıf var,
Kimsesizlere yardımı var,
Yolda kalmışa, garibe, yoksula,
Öksüze, yetime yardımı var,
Vakıf için ekilmiş bir tarlası var.
Uzatma ey kuş dedi Süleyman,
Bunun bizimle ne ilgisi var?
Ey Süleyman dedi kuş, beni dinle,
Şimdi uçup gider, vakıf malı tarladan,
Bir buğday tanesi, kapıp gelirim.
Ne olacak ki, bir buğday tanesinden?
Diye sordu sultan Süleyman.
Ey sultan, dedi kuş,
Bu buğday tanesi vakıf malıdır,
Senin malının içine atarım.
Bu buğday tanesi vakıf malıdır,
Bunda kurdun kuşun hakkı var,
Fakirin, yoksulun, kimsesizin hakkı var,
Tüyü bitmemiş yetimin hakkı var,
Bu buğday tanesi saltanatını yıkar.
Ahmet YÜCEL
VAKIFLAR HAFTASı İLE İLGİLİ GÜZEL SÖZLER
*Vakıflar; en güzel bir sosyal hizmet tesisidir.
*Vakfa saygı, tarihe saygıdır.
*Vakıf; iman, sevgi ve manevi olgunluğun mahsulüdür.
*Vakıf; sevgi sembolü, insanlık dolu bir fazilet yoludur.
*Vakfa hizmet; halka hizmet, halka hizmet ise; hakka hizmettir.
*Vakıf; diriye şefkat, ölüye rahmet vesilesidir.
*İyiliklerin en güzeli ve en mükemmeli, sadakayı cariye olan vakıftır.
*Vakıflar; varlıklarını vatan ve milletine armağan edenlerin eserleridir.
*Vakfa hizmet kültür ve sanata hizmettir.
*Vakıflar; geçmişe saygı, geleceğe teminattır.
*Vakıf; yorgunu dinlendiren misafirhane, yetimi barındıran yurt, yoksulu güldüren yuvadır.
*Vakıf; cahili öğreten okul, açı doyuran aşevi, hastayı tedavi eden hastanedir.
*Vakıf; mutluluğa götüren kapsamlı ve görkemli bir yoldur.
*Vakıf kurumu; insanın insana, hatta insanın tüm canlılara sunabileceği hizmetin tümüdür.
Dostları ilə paylaş: |