Yasama Dönemi: 26 Yasama Yılı: 2


Temmuz Gecesi CHP’nin Tavrı



Yüklə 3,07 Mb.
səhifə26/49
tarix01.08.2018
ölçüsü3,07 Mb.
#65830
1   ...   22   23   24   25   26   27   28   29   ...   49

15 Temmuz Gecesi CHP’nin Tavrı


15 Temmuz Darbe girişiminin bir gece öncesinde (14 Temmuz 2016) Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nda sağlanan uzlaşı ile Genel Kurul kapanmıştır. Ancak, anılan tasarıda kamuoyunda “Kara Para Maddesi” diye bilinen ve ciddi tepkiler çeken, yurt dışından kayıt dışı paranın ekonomiye kazandırılmasıyla ilgili madde, kamuoyundaki tepkiler ve muhalefetteki siyasi parti grup başkan vekillerinin ısrarı ve ardından varılan uzlaşıyla o gün iktidar partisi tarafından geri çekilmiştir. Eğer 14 Temmuz akşamı bu uzlaşı olmasaydı, Danışma Kurulu’nun cuma, cumartesi, pazar çalışma kararı olduğu için, darbe girişimi sırasında Meclis rutin çalışmasında olacaktı. Ancak Meclis darbe girişiminden bir gece önce partilerin uzlaşısıyla, 14 Temmuz’u 15 Temmuz’a bağlayan gece saat 02.24’te kapanmıştır.

15 Temmuz günü pek çok milletvekilimiz o gün Genel Kurul çalışmadığı için seçim bölgelerine gitmişlerdir. Darbe girişimi olduğu bilgisi gelir gelmez, Ankara’da olan Grup Başkanvekilleri Özgür Özel, Levent Gök, Genel Başkan Yardımcıları Tekin Bingöl ve Bülent Tezcan’ın kurmuş oldukları telefon irtibatı sonrası Ankara’da bulunan milletvekillerinin ve parti yöneticilerinin genel merkezde toplanmaları kararlaştırılmış ve bu 4 milletvekilline ilaveten milletvekilleri Aykut Erdoğdu, Tufan Köse, İlhan Cihaner, Mehmet Bekaroğlu, Mahmut Tanal, Mevlüt Dudu, Murat Emir, Uğur Bayraktutan, Utku Çakırözer, Ünal Demirtaş, Vecdi Gündoğu Namık Havutça CHP Genel Merkez’inde saat 23.00 sularında bir araya gelmişlerdir.

Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu da 16 Temmuz saat 10.00’da İstanbul Polat Bosphorus Hotel’de gerçekleşecek “Dış Politika Strateji Belgesi Açıklama Toplantısı” için Ankara’dan Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Öztürk Yılmaz ile birlikte 21.50 uçağı ile İstanbul’a hareket etmiştir. Aynı uçakta AK Parti Siyasi ve Hukuki İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı  Hayati Yazıcı da bulunmaktadır.

Bu sırada, Genel Merkez’de bulunan Grup Başkanvekillerimiz, Genel Başkan Yardımcılarımız, Milletvekillerimiz ve Parti Meclisi Üyelerimiz Ankara’daki durumu kendi gözlemleri ile ve ülke genelindeki durumu televizyonlar üzerinden takip ederek, yaşananların demokrasiye yönelik ve Parlamenter sistemi ortadan kaldıracak kanlı bir darbe girişimi olduğunu değerlendirdikten sonra; Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun tüm safhalarında rol oynamış, Meclis’i kurmuş ve çok partili rejime geçirmiş bir siyasi parti olarak yapılması gerekenin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni açık tutmak ve hain darbe girişimine Meclis’ten direnmek olduğunu kararlaştırmışlardır.

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun uçağının mevcut zorlu şartlarda Atatürk Havaalanına inmesinin hemen ardından, irtibat sağlanarak, Meclis’e gitme, kapalı olan Meclis’i açma ve darbeye karşı Meclis’ten direnme önerisi nöbetçi Grup Başkanvekili Özgür Özel tarafından kendisine iletilmiş ve bunun üzerine Genel Başkanımız milletvekillerimizin Meclis’e gitmelerini, kendisinin de bulacağı ilk uçakla Ankara’ya dönüp, Parlamentoya geleceğini ifade etmiştir. Sayın Genel Başkan Cumhuriyet Halk Partisi olarak geçmişteki tüm darbelerden ülkenin zarar gördüğünün, geçmişteki tüm darbelere olduğu gibi bu darbeye de karşı olduğumuzun ve CHP olarak var gücümüzle direneceğimizin ve darbeye yine karşı çıkacağımızın ifade edilmesini talimatlandırmıştır.

Bu talimat üzerine, milletvekili olmayan parti meclisi üyelerinin Genel Merkez’de kalmaları ve Genel Merkez’in de açık kalması, milletvekillerinin tamamının ise Meclis’e gitmesi kararlaştırılmıştır.

Öte yandan Sayın Genel Başkanımız, kamuoyuyla da paylaştığı üzere, darbe girişimine ilişkin ilk bilgileri uçakta bulunduğu sırada almış; ilk tepkisini yanında oturan AK Parti Siyasi ve Hukuki İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yazıcı ile paylaşmıştır. Sayın Genel Başkan, (özetle) “Darbeye karşıyız Hayati Bey” değerlendirmesi yaparak, bilgisine ulaştığı ilk andan itibaren darbeye karşı olduğunu belirtmiştir.

Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu saat 23:35’te aşağıdaki mesajı kamuoyu ve basın-yayın kuruluşları ile paylaşmış ve ardından bu mesaj CHP’nin internet sitesinden ve sosyal medya hesaplarından paylaşılmıştır. Kemal Kılıçdaroğlu’nun mesajı şöyledir:

"Bu ülke darbelerden çok çekmiştir. Aynı sıkıntıların yeniden yaşanmasını istemiyoruz. Cumhuriyet'e ve demokrasimize sahip çıkıyor; inancımızı eksiksiz bir şekilde koruyoruz. Herkes çok iyi bilmeli ki Cumhuriyet Halk Partisi, parlamenter demokrasimizin vazgeçilmezi olan yurttaşlarımızın özgür iradesine bağlıdır"

​​Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, yazılı açıklamasın yayınlanmasından çok kısa bir süre sonra sırasıyla Sayın Başbakan Binali Yıldırım ve TBMM Başkanı İsmail Kahraman’la da birer telefon görüşmesi yaparak darbe girişimi ve alınacak karşı tedbirlere ilişkin görüş alış verişinde bulunmuştur.

​​Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, yazılı açıklaması ve Sayın Kahraman ve Sayın Yıldırımla gerçekleştirdiği telefon görüşmelerinin yanı sıra ulusal televizyon kanallarına da telefonla bağlanarak özetle şu değerlendirmeleri yapmıştır:

“Acı darbelerin izlerini hala taşıyoruz. Dolayısıyla yeni bir darbeyle karşılaşmak asla ve asla kabul edeceğimiz bir olay değil. Cumhuriyetimize ve demokrasimize sahip çıkmak Cumhuriyet Halk Partisi olarak zaten bizim temel görevlerimizden, temel ilkelerimizden birisidir. Herkes şunu çok iyi bilmeli ki, Cumhuriyet Halk Partisi parlamenter demokrasimizin vazgeçilmezi olan yurttaşlarımızın özgür iradesine bağlıdır ve bağlı kalmaya da devam edecektir. …Her darbe girişimi karşısında toplumun ortak tepki vermesi gerekiyor. Dolayısıyla kim yaparsa yapsın, nereden gelirse gelsin, nasıl teröre karşı ortak bir tavır takınıyorsak, takınmamız gerekiyorsa darbe konusunda da hepimizin ortak tavır takınması gerekir. (NTV Saat 00.45)

“Gerçekten demokratik ve özgür bir Türkiye istiyoruz. Cumhuriyete ve demokrasiye sahip çıkmak istiyoruz ve bu konuda Cumhuriyet Halk Partisi, hiç kimse endişe etmesin demokrasiye, özgürlüğe, cumhuriyete sonuna kadar sahip çıkacaktır. Biz parlamenter demokrasimizin güçlü olmasını, yurttaşların iradelerine saygı gösterilmesini istiyoruz. Bu bağlamda en büyük arzumuz dediğim gibi can kaybının olmaması, demokrasinin güçlenmesi, milli iradeye saygı gösterilmesi ve darbelerden arınmış bir Türkiye istiyoruz. …Darbeye karşı çıkan güçlü bir irade çıkmıştır ortaya. Bu güzel bir şey. Halkın demokrasiye sahip çıkması, özgürlüklere sahip çıkması, cumhuriyete sahip çıkması bizimde zaten en büyük arzularımızdan birisidir bu. Biz kendi özgür cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandırdığımız zaman zaten dünyada saygınlığı olan bir ülke oluruz. Bu amaçla yola çıktık, bu amaçla da mücadelemizi yapacağız. Halkın meydanlara inmesi ve demokrasiye sahip çıkması güzel bir olay. (CNNTÜRK Saat 00.53)

“Eğer demokrasiyi savunuyorsak, cumhuriyeti savunuyorsak, demokrasimizin güçlenmesini istiyorsak darbelere karşı çıkacağız. Bunun için görüşümüzün şöyle veya böyle olmasının hiçbir önemi yok. Eğer bu ülkede kim demokrasiyi savunuyorsa darbelere ortak tepki vereceğiz ve karşı çıkacağız…Elbette ki yani yurttaşlar demokrasiyi savunacaklarsa, darbelere karşı çıkacaklarsa elbette sokaklara çıkmalılar, demokrasiyi savunmalılar, özgürlüğü savunmalılar. Bunlar olmalı. Zaten dolayısıyla vatandaşlarda bu konuda tepkilerini dile getirdiler. (HABERTÜRK Saat 02.50)

​ Sayın Genel Başkan, darbe gecesi Genelkurmay Karargahı’ndan “Girişimin başında Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar bulunuyor” şeklindeki teyide muhtaç bilgiyi kendisine ileten çalışma arkadaşına “Darbeyi kim yaparsa yapsın, başında kim olursa olsun karşısındayız. Kimden gelirse gelsin darbeye karşıyız” sözleriyle karşılık vermiş; darbe karşıtı tavrını net olarak sürdürmeye devam etmiştir.

O gece, Meclis’e ulaşabilen milletvekillerimiz şunlardır:



  1. Bülent Tezcan (Aydın)

  2. Tekin Bingöl (Ankara)

  3. Özgür Özel (Manisa)

  4. Levent Gök (Ankara)

  5. Tufan Köse (Çorum)

  6. Aykut Erdoğdu (İstanbul)

  7. İlhan Cihaner (İstanbul)

  8. Mehmet Bekaroğlu (İstanbul)

  9. Mahmut Tanal (İstanbul)

  10. Mevlüt Dudu (Hatay)

  11. Murat Emir (Ankara)

  12. Uğur Bayraktutan (Artvin)

  13. Utku Çakırözer (Eskişehir)

  14. Ünal Demirtaş (Zonguldak)

  15. Vecdi Gündoğu (Kırklareli)

  16. Namık Havutça (Balıkesir)

Meclis’e uçakların aralıksız alçak uçuş yaptığı, helikopterlerden yapılan ve Meclis bahçesine düşen atışların olduğu, Genelkurmay Başkanlığı ile Dikmen kapı arasında polis ve silahlı kuvvetlere ait zırhlı araçlar ve içindeki personellerin dahil oldukları çatışmanın sürdüğü ve Meclis’in giriş kapılarında tankların ve diğer zırhlı askeri araçların beklediği zorlu koşullarda yapılan girişin ardından, Genel Kurul salonuna gidilmiş, Adalet ve Kalkınma Partisi’nden bir grup milletvekili ile konu değerlendirilmiş, TBMM Başkanı İsmail Kahraman “Olağanüstü olağanüstü Meclis toplantısını açıyorum.” diye başlayan bir konuşma yapmış ve siyasi parti gruplarından birer Grup Başkanvekillerini TBMM Başkanlık Divanı Kürsüsüne davet etmiştir.

Adalet ve Kalkınma Partisi adına Grup Başkanvekili Sayın Mehmet Muş, Cumhuriyet Halk Partisi adına Grup Başkanvekili Özgür Özel yerlerini almış, ilerleyen dakikalarda MHP Grubuna mensup milletvekillerinin de oturuma katılmalarıyla MHP Grup Başkanvekili Sayın Erkan Akçay Başkanlık Divanındaki yerini almıştır. Meclis Başkanı oturumu Meclis Başkanlığı makamından yönetmiş, Grup Başkanvekilleri ise katip üyelerin görev yaptıkları koltuklarda görev yapmışlardır.

Anılan oturumda yaptığı açılış konuşmasının ardından Başkan İsmail Kahraman sırasıyla siyasi parti gruplarına söz vermiş, ilk sözü alan AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş’un ardından, söz alan Grup Başkanvekilimiz Özgür Özel aşağıdaki konuşmayı yapmıştır.

“Cumhuriyet Halk Partisi olarak seçimlere girer çıkarız, yeneriz yeniliriz ama asla darbecilere yenilmeyiz, darbecilere teslim olmayız. Son yapılan seçimlerde halkımız Cumhuriyet Halk Partisine ana muhalefet partisi olma görevini vermişti. Halkımız yapılacak bir demokratik seçimle Cumhuriyet Halk Partisine bir başka görev verene kadar -iktidar olur muhalefet olur- Türkiye'nin ve bu Parlamentonun ana muhalefet partisiyiz, demokrasiye ve Parlamentoya sonuna kadar bağlıyız.

Sayın Genel Başkanımız bir program için bu nahoş saldırı, bu demokrasiye karşı darbe girişimi gerçekleştiğinde, duyulduğunda havadaydı. Çok gecikmeli olarak Atatürk Havalimanına indi. Kendisinin ilk açıklamaları kamuoyuyla paylaşıldı. Hava trafiği olmadığından şu anda dönemiyor, ancak ilk fırsatta Ankara’ya dönmek üzere bütün şartları zorluyor, bizlere talimatı: Meclise ve demokrasiye sahip çıkma yönündedir. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.” Bu konuşma canlı olarak A Haber tarafından canlı olarak yayınlanmış, ardından pek çok televizyon kuruluşu tarafından tüm Türkiye’ye duyurulmuştur.

Ayrıca Meclis salonunda AK Parti Milletvekili Sayın Ayşe Keşir tarafından yapılan facetime bağlantısı ile Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan da darbenin ilk anlarında CNN Türk canlı yayına bağlanmış ve şunları söylemiştir.

“Biz her türlü darbeye karşıyız. Ankara’daki milletvekili arkadaşlarımızın tamamını meclise çağırdık. Çok sayıda arkadaşımız yavaş yavaş gelmeye başladı. Grup başkanvekillerimizden Ankara’da olanlar buradalar. Milletvekillerimiz burada hala geliyorlar. Milli iradeye sahip çıkacağız. Demokrasiye ve Cumhuriyete sahip çıkacağız. Nereden gelirse gelsin darbelere karşıyız. Parlamento milletin seçtiği milletvekillerinin toplandığı yer. Parlamento milletin temsilcilerinin toplandığı yer. Milletin temsilcilerini ancak milletin iradesi görevden azledebilir. Bunun dışındaki her türlü gücü Anayasa dışı, hukuk dışı, yasa dışı güce karşı parlamentoyu, parlamento hukukunu, milletin iradesini kararlılıkla koruyacağız.”

Gelen bilgiler arasında bazı noktaların askerler tarafından çembere alındığı birinin de meclis binası olduğu belirtiliyor. Siz nasıl ulaştınız? Çevrede durum nedir?

“Uçak sesleri var. Çatışma silah sesleri geliyor. Bomba sesleri geliyor ama biz parlamentoya geldik. Geliyor arkadaşlarımız. Bütün imkanları kullanarak meclise gelmeye çalışıyorlar. Burada siyasi parti ayrımı yapmadan milletin vekilleri olarak birlikteyiz. Çok sayıda arkadaşımız sabaha kadar da meclisi bekleyeceğiz. Bu arada sizin aracılığınızla da ulaşamadığımız milletvekili arkadaşlarımıza hangi partiden olursa olsun bütün siyasi partideki milletvekili arkadaşlarımıza bağımsız milletvekillerine çağrı yapıyoruz. Parlamentoya gelsinler. Bugün milletvekilleri milletin iradesine Meclis’te sahip çıkarlarsa Türkiye’de buna dönük darbe girişimlerine bir daha fırsat vermeyecektir. Millet olarak tankın üstüne çıkma zamanıdır.”

Meclis Başkanı’nın yapmış olduğu konuşma ve onun daveti ile Gruplar adına 3 Grup başkanvekilinin yaptığı konuşmaların ardından Meclis Başkanı oturumda bulunan Sayın Bakanlara ve Grup Başkanvekillerine ve diğer milletvekillerine sırasıyla söz vereceğini belirtmiş, bu sözler sırasında Grup Başkanvekili ve Ankara Milletvekili Levent Gök aşağıdaki konuşmayı yapmıştır:

“…Demokrasi giderse; AKP de yok, CHP de yok, MHP de yok, başka partiler de yok. Demokrasi varsa hepimiz burada varız. Demokrasi yoksa yokuz. Birbirimizle değişik görüşlerde kimi zaman anlaşmadığımız konular var. Ama bunların hiçbiri bizi demokrasiden uzaklaştıramaz. Ne yapacaksak her şeyi demokrasi içerisinde yapacağız, uzlaşı içerisinde yapacağız, Meclis içerisinde yapacağız ve yapmak zorundayız. Bugünden sonra bence birbirimizi daha da iyi anlamak zorundayız. Türkiye’nin gerginlikten uzak, kutuplaşmadan uzak, birbirini anlayan, birbirine saygı gösteren bir anlayış içerisinde; siyasi partilerin, anayasal bütün kurumların, her türlü siyasi çekişme dışında Türkiye’nin menfaatleri doğrultusunda, Türkiye’nin daha ileriye gitmesi doğrultusunda birbiriyle kucaklaşmasının da tam da zamanı olduğu bir gündeyiz. Biz elimizi uzatıyoruz. Demokrasi için uzatıyoruz. İnsan hakları için uzatıyoruz. Türkiye’nin güzelliği için, bütünlüğü için uzatıyoruz. Böyle bir günde herkese sesleniyoruz. Bizler, Cumhuriyet Halk Partililer olarak, darbelerden en çok çekmiş bir parti olarak darbelerin kesinlikle Türkiye’ye ve dünyanın hiçbir ülkesine çözüm getirmeyeceğini en iyi bilen bir partiyiz. Bu bakımdan herkes ayağını denk almalı, herkes hukuk kuralları içerisinde, anayasal sınırlar içerisinde, Türkiye’nin güzelliğiyle güvenliği ve ileri gitmesi için çalışmalıdır. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bundan sonra da bu gücümüzle, bu düşüncelerimizle Türkiye için çalışacağımızı ifade ediyoruz. ve bugün yaşadığımız bu olaydan hepimizin çok ciddi dersler çıkartarak birbirimizle bundan sonra daha anlayışlı, daha uzlaşı içerisinde bir Meclis çatısı altında ülkemizi demokraside tam bir demokrasiyle tanıştırmak için elimizden gelen gayretleri yapma çabası içerisinde olmamız gerektiğini düşünüyoruz. Bu duygular ve düşüncelerle darbelere karşıyız. Kim darbe yaparsa bunun hesabını vermek durumundadır. Sığınacağımız tek liman demokrasidir. Sığınacağımız tek liman Meclis’tir. Sığınacağımız tek liman biziz değerli kardeşlerim. Biziz; AKP’lisi, CHP’lisi, HDP’lisi, MHP’lisi ve Meclis dışında olan bütün siyasi partiler, sivil toplum. Şimdi kucaklaşma zamanıdır. Türkiye’yi eksiksiz demokrasiyle tanıştırma zamanıdır. Bu duygularda Cumhuriyet Halk Partisi grubu olarak, Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili olarak ve Cumhuriyet Halk Partisi’ne gönül vermiş milyonlarca seçmenin iradesini yansıtan milletvekili olarak Meclis’in iradesinin yanında olduğumuzu bir kez daha belirtiyor hepinizi saygıyla selamlıyoruz.”

Ayrıca Sayın Genel Başkanımızla birlikte uçakta bulunan Dış Politikadan sorumlu Genel Başkan yardımız Öztürk Yılmaz, saat 00.17’de Halk TV’nin canlı yayına bağlanmış, darbe girişimini açık bir dille kınamış ve parti olarak bu girişimin karşısında, demokrasinin yanında yer aldığımızı ifade etmiştir.

Bu konuşmaların ardından Meclise uçak ve helikopterlerle yapılan saldırılar sonrasında Meclis Başkanı tarafından oturum kapatılıp, Meclis sığınağına inilmiştir. Gece boyunca gelişmeler sığınaktan takip edilmiş, bu sırada ertesi gün Meclis Başkanı ve siyasi parti liderlerin darbeye karşı ortak bildirisi olarak imzalanacak olan ortak metin arayışı için bir komisyon oluşturulmuş, komisyonda partimiz adına Grup Başkanvekilimiz Özgür Özel görev almıştır.

Sabah saatlerinde Milletvekilleri sığınaktan çıktıktan sonra Meclis’te yeniden bir oturum açılmış, bu oturum sırasında talep eden milletvekillerine söz verilmiş. O sırada İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu aşağıdaki konuşmayı yapmıştır.

“Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi ve tüm milletimizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.

Evet, bu Parlamento dünden beri açık, hepimiz buradayız ve yurttaşlarımıza ve bütün Türkiye’ye ve bütün dünyaya buradan bir demokrasi dersi veriyoruz ve demokrasiye sahip olma dersi veriyoruz. Bu Türkiye demokrasisinin bir başarısıdır, Türkiye Parlamentosunun bir başarısıdır. Tüm arkadaşlarımı, tüm yurttaşlarımı, herkesi kutluyorum.

Değerli arkadaşlar, evet, dünden bu yana büyük acı yaşadık. Demokrasiye bir darbe girişimiyle karşı karşıya kaldık. Hâlen bunun etkileri devam ediyor ama bize milletin verdiği yetkiyle ve güçle buradayız. Hiç kimsenin endişesi olmasın. Bu Parlamento Türkiye’de demokrasiyi inşa edebilecek, özgürlükleri, eşitliği ve adaleti inşa edebilecek güçtedir ve bunu hep beraber başaracağız.

Bu girişim aynı zamanda bizler için de ders olmalıdır. Aynı zamanda bu kürsüde ve bu Parlamento çatısı altında Türkiye’de demokrasiyi bütün yurttaşlarımız için yeniden inşa etmek için bir fırsat olmalıdır. Kendi aramızdaki ayrılıkları bir tarafa bırakarak yeniden demokrasiyi inşa etmenin aracı olarak bu Parlamentoyu kullanmalıyız. Kavganın yeri değil, birlikteliğin, bir arada olmanın aracı yapmalıyız Parlamentoyu. Biz sabaha kadar burada nöbette bekledik bütün siyasi partiler olarak, bundan sonra da burada her koşulda beraber -görüşlerimiz ne olursa olsun, farklarımız ne olursa olsun- Türkiye’de demokrasiyi, Türkiye’de hukuk devletini darbecilere karşı ayakta tutmak için burada olmalıyız.

Değerli dostlarım, değerli arkadaşlar; Türkiye, evet, zor bir dönemden geçiyor ve geçecek ama bizim birlikteliğimiz içimizdeki tartışmaları ve çatışmayı çözecek güçtedir. Dünden bugüne bu gücü gösterdik, bu gücü Türkiye’nin bütün çatışma alanları bakımından göstermeliyiz ve Türkiye’yi kutuplaşma, çatışma ortamından beraber çıkarmalıyız. O nedenle bu girişim hepimiz için bir ders olmalıdır. Bundan sonrası için de Türkiye’nin yolunun hep beraber açık olmasını diliyorum ve bütün yurttaşlarımıza gösterdikleri kararlılık bakımından da teşekkür ediyorum.

Ancak şunu da unutmayalım: Bu saatten sonra bütün yurttaşlarımıza da iktidara düşen görev de hukuka, demokrasiye ve adalete her zamandan fazla özen göstermek olmalıdır, herkes bakımından. Bu özen demokrasiyi daha güçlü kılacaktır, bunu hep beraber, birbirimizi denetleyerek yapmalıyız.

Ben tekrar bütün milletimize geçmiş olsun diyorum, yaşamını yitiren bütün yurttaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum, yaralılara geçmiş olsun diyorum ve Türkiye'nin yolu demokraside, özgürlükte, adalette ve eşitlikte açık olsun diyorum.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkan”



    1. Yüklə 3,07 Mb.

      Dostları ilə paylaş:
1   ...   22   23   24   25   26   27   28   29   ...   49




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin