1) Sadece iyi olanlara tahsis edilen yurt. İyi olmayan kişilere haram olan bu yurt, her türlü iyilikleri bünyesinde toplamıştır. Bu yurt cennettir.
2) Sadece kötülere ve kötülüklere tahsis edilen yurt. Buraya ancak kötü olanlar girecektir. Bu yurt cehennemdir.
3) İyinin ve kötünün bir arada bulunduğu ve birbirine karıştığı yurt. O da bu dünyadır. Bu karışıklık ve birliktelikten dolayı imtihan ve sınama var olmuştur. Bu da ilâhî hikmetin bir gereğidir. İnsanların yeniden diriliş günü olan kıyâmet günü gelince Allah, kötüyü iyiden ayıracak ve iyi olanları başkalarının kendilerine karışmayacağı bir yurda koyacak; kötü ve kötü olanları ise, başkalarının kendilerine karışmayacağı bir yurda koyacaktır. Sonuçta yalnızca iki yurt kalacaktır: (ı) İyilerin yurdu olan cennet; (ıı) Kötülerin yurdu olan cehennem. Allah Teâlâ her iki grubun yaptıkları eylemlerinden ya sevap ya da azaplarını yaratacak ve bunların güzel sözlerini, eylemlerini ve ahlâklarını, faydalanacakları nimet ve lezzetlerinin bizzat kendisi yapacak ve onlar için o nimet ve lezzetlerden nimet ve sevinç sebeplerinin en mükemmelini yaratacak; diğerlerinin kötü sözlerini, eylemlerini ve ahlâklarını da tadacakları azap ve elemlerinin bizzat kendisi yapacak ve onlar için azap ve elemlerinden azap ve elem sebeplerinin en büyüğünü yaratacaktır.
Böylece, hem Allah kullarına rablığının, hikmetinin, ilminin, adaletinin ve rahmetinin mükemmelliğini gösterecek, hem de düşmanlar asıl kendilerinin iftiracı ve yalancı, peygamberlerin ise, görevlerine bağlı ve sadık insanlar olduklarını bileceklerdir. Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır: "Onlar: 'Allah ölen bir kimseyi diriltmeyecektir.' diye olanca güçleriyle Allah adına ant içmektedirler. Hayır, hayır, gerçek şudur ki, bu, Allah'ın gerçekleşmesini bizzat kendisinin üstlendiği bir sözdür. Ancak insanların çoğu, bu gerçeği bilmemektedir. (İşte bu söz gereğidir ki, Allah onları), haklarında ayrılığa düştükleri konuları açıklığa kavuşturmak ve (öldükten sonra dirileceklerini) inkar edenlerin de yalancı olduklarını bilmeleri için (diriltecektir)."58
Maksat, Allah Teâlâ'nın, mutluluk ve bedbahtlığı, kendisiyle tanınacak bir alâmet olarak belirlemesidir. Buna göre, kötü kişinin kalbinden, diline ve diğer organlarına kötülük fışkırır. İyi kişinin kalbinden ise, diline ve diğer organlarına iyilik fışkırır. Bazen bir şahısta aynı anda bu iki durum bulunabilir. Hangisi baskın gelirse, kişi o taraftan olur. Eğer Allah bir kişiye iyilik dilerse, kötülükler kendisini tamamen kuşatmadan kötülüklerden onu arındırır, kıyâmet günü tertemiz yapar, artık cehennemle arındırılmasına gerek kalmaz.
Kötülüklerden temizlemesi için Allah onu içtenlikle yapılan tövbeye, günahları yok eden iyilikler yapmaya muvaffak kılar ve günahlarına kefaret olacak belalar verir. Böylece o kişi günahsız olarak Allah'a kavuşur. Allah, kötülüklerin kendisini tamamen kuşattığı kimseden ise temizle(n)me vasıtalarını engeller. O kişi kıyâmet günü kötülük ve iyiliklerle birlikte Allah'a kavuşur. İlâhî hikmetin gereği olarak, hiç kimsenin, kötülükleriyle birlikte Allah'ın yurdunda bulunması yaraşmaz.
Buna göre, Allah onu günahlarından temizlemek, arındırmak ve çeki-düzen vermek için ateşe atar. İmanının külçesi (parçası) kötülükten arınınca, artık Allah'a yakın olmaya ve O'nun iyi kulları ile bir arada oturmaya layık bir duruma gelir. Bu gruptaki insanların cehennemde bırakılma süreleri, bu kötülüklerin kendilerinden hızlı veya yavaş ayrılmalarına göredir. Daha hızlı temizlenen ve arınan daha erken, daha geç temizlenen de cehennemden daha sonra çıkacaktır. Allah şöyle buyurmaktadır: "Günahlarına uygun bir ceza verilir!"59 "Rabbin kullarına asla haksızlık yapmaz!"60
Müşrik hem maddesi hem de özü pis olduğu için onun pisliğini cehennem de temizleyemez. Cehennemden çıksa bile yine eski pis haline döner! Onun bu durumu tıpkı denize girip sonra çıkan köpek gibidir. İşte bu nedenden dolayı Allah Teâlâ müşrik bir kişiye cenneti haram kılmıştır.
Temiz ve temizlenen mümin de kötülüklerden uzak olduğu için cehennem ona haramdır. Zira onun orada temizlenmesini gerektirecek bir şey yoktur. Yüce Allah'ı her türlü eksiklikten tenzih ederim ki O'nun hikmeti akılları ve zihinleri hayran bırakır, kullarının fıtrat ve akılları O'nun hâkimler hâkimi, âlemlerin Rabbi ve O'ndan başka hiçbir ilâhın olmadığına tanıklık eder.
V
Dostları ilə paylaş: |