Kalbe Dokunan İnsan
Ali Erdinç Başaran
"Bilemezsin"
Sana verecek bir armağanı ne çok aradığımı.
Hiçbir şey içime sinmedi.
Altın madenine altın sunmanın ne anlamı var,
ya da okyanusa su....
Düşündüğüm her şey
Doğu’ya baharat götürmek gibiydi.
Kalbimi ve ruhumu vermemin bir yararı yok,
çünkü Sen zaten bunlara sahipsin
O yüzden Sana bir ayna getirdim.
Kendine bak ve beni hatırla."
“Mevlana Celaleddin-i Rumi”
Önsöz;
Hepimiz ayrı yerlerde yaşıyorduk, ayrı ayrı arayışlarımız vardı, ortak paydamız o’nunla buluşmaktı, sen BİZ’im O’nunla buluşmamıza vesile oldun....
Kalbimize dokundun,
Bunun ne anlama geldiğini ve BİZ’de ne tür duygular uyandırdığını anlatmak istedik.
O’nun tezahüründe “Sen Nesin” birde bizim aynamızdan gör istedik.
Dilimizin döndüğünce.....
İlahi Sistem Ne Yazacak Biz Bilemedik.......
İranlı bir şair diyor ki;
Aşka uçarsan kanatların yanar.
Bu söze cevaben Mevlana diyor ki;
Aşka uçmazsan kanatların neye yarar.
Yunus Emre diyor ki;
Aşka varınca kanadı kim arar?
Sevgilim......
Çocukken üzerinde sadece kırmızı bir şortu ve renkli şapkası olan, göbekli, zenci bir erkek bebeğim vardı. Bebeğimin ismini Ali koymuştum. Onunla oynamaya bayılırdım. Benim için çok değerliydi. Ali bazen başka bir bebeğin sevgilisi, bazen ağabeyi, bazen arkadaşı, bazen de benim oğlum olurdu oyunlarımda...
Yıllar yıllar geçti, ben büyüdüm. Çocukken oynadığım evcilikler, doktorculuklar, saklambaçlar, dedektifçilik ve kurguladığım tüm oyunların neredeyse hepsini gerçekten de yaşamış ve de yaşamakta olduğumu farketmeye başlarken buldum kendimi...Bu zamanlarda da bir Ali vardı hayatımda. Zenci olmadığına şimdilerde üzülsem de, Sen de bebek Ali gibi göbekli ve çok şekersin:)
Şimdi benim oyunumda en iyi arkadaşım, Sevgilim, babam, minik afacan oğlum ve en güzeli de yol arkadaşımsın... Can Dostum...
Can'ım...
Hislerimi, yaşadıklarımı anlatmak çok zor. Çünkü bildiğim dildeki hiç bir kelime, hepsini biraraya getirsem bile duygularımı gerçekten ifade etmeme hizmet etmiyor. Sen biliyorsun işte...
Teşekkür ederim... Birlikte "her şey" için...
Seni çok seviyorum Balıkçı Sevgilim
BİGE
“Çocuklarınızla çocuklaşın.”
Mevlana
İşte O gün, en güzel Aileyi seçtim.....
Kitabı hazırlarken bak kimler neler söylediler
Çiğdem Abla’yı arayıp anlattım ve hemen plan yapıp Annende buluştuk. Ben çok heyecanlıydım ..
Bu hepimizin kalbine giren Güzel İnsan’ın annesi nasıldı acaba ?..
Annemiz ve Çiğdem Abla beni kapıda karşıladılar ve muhteşem beş saat geçirdim onlarla. Annemiz son derece ciddi görünüyordu ama çoook sevgi doluydu.. Çiğdem son derece neşeli ve eğlenceli idi. Ev adeta bir albümden oluşuyordu. Sormak istediğim her şey krolonojik sırayla duvarlarda asılıyordu..
Hele bir oda var bana “Yuva “ sıcaklığını verdi..Annemiz tatlı tatlı konuşmaya başlayınca duvardaki resimler canlanmaya başlıyor gibi geldi bana. Yaşamın her Anı unutulmadan karelere sığdırılmış gibiydi. Öyle çoktu ki sanki hiçbir şey kaçırılmak istenmemişcesine..Bu düzenlemeyi annemiz yapmış.... O an anladım ki Can Ali’nin fotoğraf sevgisi anneden geliyor.
Rahmetli eşinden bahsederken gözler çoook uzaklara gidip sonra derinden bir iç çekerek;
“Evladım burası benim hayatım. Konuşuyorum onlarla..özlüyorum..çok seviyorum hepsini..ne yapıyım” diye hem tatlı bir hüzün hem sevgi ile devam ediyoruz sohbetimize. Duvarda bir uyku köşesi var..Bu köşede rahmetli eş, Can Alimiz, çocuklar , torunlar herkes öyle tatlı uyuyorlar ki .. Bayıldım çok güzel görünüyorlar..
Sonra annemiz anlatmaya başladı;
”Evladım, benim Ali doğmadan önce bir çocuğumu kaybetmiştim. Büyük bir travma yaşadım. Sonra Ali’ye hamile olduğum süre boyunca doğana kadar inanamadım. Sonra Çiğdem o arada “ Valla Esincim sana ilk Ali’yi nasıl hatırladığımı anlatıyım dedi. Annemle babam eve bir paket gibi Ali’yi getirdiler ve yatağın üzerine öylece bıraktılar. Ben abimle şaşırdım kaldım. Sonra yine annemle babam dışarı çıktılar zıbın almaya ve bize de : “Bu sizin kardeşiniz sakın eline ayağına dokunmayın zarar verirsiniz” .Biz de ellerimizi arkamıza kavuşturarak yatağın etrafında dönmeye başladık abimle.....
Sonra annemizin beli kayıyor Ali’yi kolaylıkla yatırıp kaldıramadığından Çiğdem devreye giriyor. Evde yardım eden de olduğu halde kardeşine mükemmel bir şekilde bakmaya başlıyor. Çiğdem :”Ben Ali’nin Küçük Annesi oldum Esincim. O’na çok emeğim var. 8 yaşında olduğum halde biberonla besledim altını değiştirdim.. Bunları mükemmel bir şekilde yapıyordum. Ali’yi çok ama çok sevdim. Tabi hala da öyle Resimlere bakarken gözleri aşkla parlıyordu zaten..
Annemiz devam ederek : “Ali çok şanslı bir çocuk oldu. Çok sevginin içinde büyüdü. Herkes O’nu çok sevdi. Tabi oğlum da kendini sevdirdi. Ama büyüdükçe yaramazlıkları ve muziplikleri olmaya başladı”. Balkonumdaki saksılara kafayı takmıştı. Çaktırmadan eşeleyerek boşaltırdı. Nasıl boşalttığını hiç kimse anlamamıştır. Sonsuz defa tekrarladı diyebilirim. En sonunda saksıların hepsini attım.
Bu arada annemizin balkonu çiçek ve saksıdan görülmüyor adeta. O günlerin acısını çıkarıyor..
Çiğdem o sırada :”Annem ve babam kuralları olan insanlardı. Babam bir şekilde ikna edilebilir ama annem imkansız. Tabi Ali için bu geçerli olmadı. Çocukluğu boyunca Ali hep ne yapmak istiyorsa bir şekilde yapmıştır. Annem ve babam söz geçirememişlerdir”
Çocukluğu muazzam yaramazlıklarla dolu geçmiş.. Herkesin sevgilisi olmayı da başarmış. Ta çocukluğunda insanların kalbine gözleriyle bakmaya başlamış. Bu yüzden herkesle arkadaşmış..küçük büyük hiç fark etmiyormuş.. Eskiyen oyuncaklarını hiç atmazmış. Hele bir Pembe Panter’i varmış.. Çiğdem : “ Kesin kasada saklıyordur Pembe Panter’i” diyor bu arada.
Evde deney merakı sarmış yaşı biraz ilerleyince. Hatta bu yüzden bir defasında ablasının odasının yanmasına sebep olmuş. Neyse ki çok büyümeden itfaye gelinceye kadar söndürmüşler.
Çiğdem o sırada “ İlk paramı Ali sayesinde kazandım diyor. Erdek’te yazlarımızı geçirirdik çoğu kez.Ali küçükken saçları kıvırcık ve uzundu. Kimse O’nun erkek olduğuna inanmıyordu. Kız diye çağıranlara çok kızıp Hipppiii diye bağırırdı. Ben de parayla pipisini gösterirdim herkese.Valla çok eğlenmiştim”.
Okul yıllarında hiç ders çalışmamış. Daha O’nu evde ders çalışırken gören olmamış.Ama çok başarılıymış. Servis evin önünde beklerken kağıtlara hızlıca bir şeyler karalayıp,koşturarak okula gidermiş. Okulda O’na bir şeyler yaptırılmasına çalışıldığı için O düzene hep karşı çıkmış.-meli -malı en hoşlanmadığı eklermiş. O zamanlarda başlamış okula ne gerek var diye.Biri O’na bir şey “Yapmalısın “ dediğinde olay başlamadan bitermiş.Ali ile baş etmek mümkün değil diye devam ettiler. Kendi çocuklarını okula göndermeyecek diye de çok endişelendiklerini dile getirdiler.
Bu tatlı sohbetin sonlarına doğru Çiğdem “Gerçekten çooook emeğim var Ali’ye.Anneden farksız baktım O’na.. Çok sevdim ve çok seviyorum” diyor ve annemiz de “Hiç baş edemedim ama hiçbir tersliğini görmedim evladımın , çok sevdiğini gerisini de O biliyor “diyerek sohbetimize son veriyoruz.
İşte o günkü buluşmamızda annemiz ve Çiğdem’in paylaştıkları
Öğreten – öğrenen olmak
≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈
Sevgili AliSeni düşündüğümde; yürüyüşünde, kahkaha ile , severken ve sevilirken, hep yol içinde , güçlü ve inançlı ruhunu görüyorum...ne güzel !..
Kahkahan ve aydınlığın bol olsun sevgili kardeşim... Daha nice geçişlere !..
Sevgiler Süheyla Yazan
≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈
Alicim yola içsel gerçeğinden sıkı sıkı bağlıdır !.. Gencecik Ali'nin gözlerindeki yola giriş özlemini, heyecanını, ciddiyetini gördüğümde, şu günleri ve insanların gönüllerine dokunacağını fark ederek çok sevinmiştim. Bu yolda kimi insan bardağını doldurur. Kimi ise insanların bardaklarını doldurur. Onun yolu başından belliydi. Temeli sağlam, vizyonu açık, tesiri geniş ve heyecanı yüksek !.. İlahi Plan, yüce etkinliğinde Ali ile kendine bir ışık alanı daha açtı..Yolun açık, çaban bereketli, kalbin aşk dolu olsun değerli yol arkadaşım.
Işık Yazan
≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈
Yoga Ailemizden sevgili kardeşimiz Ali Erdinç Başaran’ın doğum gününde beraber olamayacağımızdan kendisini can-ı gönülden kutluyoruz.
Gitmekte olduğu hizmet yolunda ayrıca göstermiş olduğu başarı ve paylaşımdan dolayı kendisini tebrik ediyor, sevgi ile kucaklıyoruz.
Yogi Adnan Hoca ve Madam Lourdes
≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈
Kalplerine Dokundugun Can Dost’lardan sana birkaç satır Sen
Sen yeter ki içine derinleşmeyi iste.. Bilincinle kalbine taşın..cevher orada, sır orada gizli.
Kalbinizdeki kıvılcımdır hazineniz. O kıvılcım O’nun Kelamı’dır.
Yol haritanızdır... Nereden, ne yapmaya geldiğinizin bildirgesidir.
Sen O’nun sadece parçası değil, sesi olansın, yüzü, nuru olansın
Sen O’nu bedeninin dışında değil, içinde bulacak olansın!...
Kendindin; özüne erme yolunda hatırlaman gereken…
Kendini bilen Rabbini bilir’di…
Kendinle Bir, O’nunla Bir, kainatla Bir olmak, Kendinde O’nu görmek,
O’nu kendin bilmektir.
Hatırlama, O’nun kalbinde yeniden doğuştur..”
Dileyin, size verilecek; arayın, bulacaksınız; kapıyı çalın, size açılacaktır.
Çünkü her dileyen alır, arayan bulur, kapıyı çalana kapı açılır.
Hz İsa
≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈
Yüreğe dokunabilen adam…. hem böyle bir samimiyet hem de içtenlik, ikisini de hissettiriyorsun insana…benim de yüreğime, ciğerime dokunduğun için çok teşekkürler gözleri konuşan adam…
Açalya Oralay
≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈
Gece puslu ve karanlık, dolunay gölgelenmiş, zifiri karanlık bir gece... Uzaktan bir ses, derin çok derin ve sakin tekrarlanan bir cümle... Ya Selam, Ya Selam, Yaaa Selammm... Yer sarsılıyor aaaaaaaaaoommmmm ve yükseliyor içten dışarıya tüm dünyaya doğru Aşk..... Gündüz gibi bir gece dolun ay öyle güzel parlıyorki sanki gündüz, yıldızlar pırıl pırıl dans ediyor ve gün yüzünü gösteriyor, ilk minik serçe ses veriyor ve başlıyor muhteşem bir Cümbüş.... Ali'den önce ve Ali'yle devamı.... Varlığınla buluşma anı... Aşkla..... Ya Selam....
Asım Çam
≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈
Ali’ciğim,Ne yazsam, nasıl anlatsam, kelimelere nasıl döksem diye didinip uğraşırken bir şey dokundu bana ve dedi ki zihninle yazamasın; ruhunla hissedersin… Hislerini çöz, akıt, anlat dedi bana. Ne olduğunu zihnin anlamlandıramaz ama ruhun bilir dedi. Sen bırak, ruhun yazsın dedi…İçi çok acımış… Çok sıkılmış, çok bunalmış burada. Özlem duymuş sevgiye, koşulsuz kabul edilişe, anlayışa, şefkate sarmalanışa… Kurtulmak istemiş, çırpınmış durmuş ama sesini duyuramamış… Derken bir ışık görmüş önünde, birisi çıkmış ona “dökül” demiş. Bedeni şaşırmış, sarsılmış, titremiş, kaldıramam sanmış… O birisi “kaldırırsın devam et” demiş… Bedeni hıçkırıklara boğulmuş, midesi bulanmış… Zihni “delirdim mi ben nereden dökülüyor bu sözcükler” demiş… Ufacık kaldığını hissetmiş içinde büyüyenden bi haber! İçindeki coşmuş, kabarmış, yükselmiş. Odaya girenler bile onu engelleyememiş… Işığın içindeki o kadar güçlüymüş ve ona o kadar güven duymuş ki bırakmamışlar birbirlerini… Döküldükçe dökülmüş, döküldükçe rahatlamış, huzura yürümüş… Gözlerini açmışbir bakmış ki ışık adam önünde eğilmiş ondan af diliyor… Sonra özlem duyduğu sevgiye ulaşmış, varlığının özüyle tanışmış… Anlamış ki her şey sevgidir, sevgidendir…. Ama daha bitmemiş! Daha çok daha da çok ihtiyacı varmış bu ışığa. Sen çok değerliymişsin Velhasıl Ali’cim; iyi ki varsın. Senelerdir tanıdığım insanlar bile beni senden daha iyi anlamadı, senden daha iyi can-ı yürekten dinlemedi. Enerjine, sıcacık şefkatli bakışlarına, emeğine, verdiğin güvene, arkadaşlığına, sohbetine, anlayışına şükürler olsun, varlığına şükürler olsun. Beni sana getiren ilahi düzene şükürler olsun!Ve son söz: Tekamül Forever!:)
Aslı Ünal
≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈
Hani hep duyarsın merak edersin..anlatılmaz yaşanır derler idi.. bilemezdim.. benim gibi lafı çok olana anlamsızdı.. yolumuz kesişecek imiş.. "kimsin, nesin, ne yapacaksın" dedim sabır ile güzellik ile anlatmaya çalıştı" oysa her gönül kendi sarayında başka bir yerde ağırlarmış her misafirini.. kimse kimsenin eşi benzeri değilmiş, kimse kimsenin anlatacakları ile ifade edilemez.. bir AŞK çalışması idi karşılaştığımız Türk'lüğünü esprilerini, yakınlığı zaman zaman sevgisi zaman zaman hırçınlığı BİR’liği anlatışı hissettirişi.. 17 yıllık göz ardı ettiğim konuyu farkettirdi, çözümüne adım attırdı.. yarım bırakmadı sonuna kadar tuttuğu eli yoluna eşlik etti.. böyle güzel bir Dost, Üstad tanıdığım için ve dostlarıma da tanımalarına vesile olduğum için şükürdeyim.. Kalbiniz bir his verdi ise Ali'yi tanıyın yaşayın derim
Atila Çavuş
≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈
'Aliciğim, beraber başladık biz bu yollara. Seninle paylaştığımız seminerlerde hatırladığım hep 'etrafımdakilere ne verebilirim ?' düşüncesi ile hareket eden sevgi dolu bir ruh olduğun.
İlk mendili uzatan da, ilk elini uzatan da hep sen olurdun. Ayrıca ilk zamanlar tercümeleri kulaklıktan dinlerken, bir iki ayda tercümanı yanlış bir kelime kullandığında ikaz eder hale geldin.
Ve hatırlıyor musun, ne güzel gülmüştük bu olaya beraber..
Vernon'un onuncu yılını birlikte kutladık. Dilerim ki 20.sini de birlikte kutlarız bir kaç yıl sonra..
Kalbi güzel, şefkat dolu, bilge ve güzel ruh..İyi ki varsın…Seni seviyorum..Hep ol..
Ayşe Kızılöz
≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈
'Hayatta hiçbir şey tesadüf değildir...öyle şeyler yaşarsınız ya da arada öyle insanlarla tanışırsınız ki onlar sizi aslında ihtiyacınız olan şeye ya da kişiye götürür...beni de Ali'ye götürdüler hem de hayatımın en zor döneminde...domino taşlarımdan biridir o benim...şunu öğrendim ben Ali'nin anlattıkları doğrultusunda yaşadıklarımdan, , hayatın ne getirip ne götüreceğini bilip te plan yapamıyorsunuz akışta kalmak lazım ama dilerim ki hayat herkese Ali gibi yüksek bi ruhla tanışmasını nasip etsin...sevgilerimle.
Aysun Funda
≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈
7 Ekim (doğum günüm) Agva seminerinde ben Ali'yle yeniden doğdum!!!
Hayata, iliskilere bakıs açımı değiştiren, içimdeki bitmek bilmeyen karışıklığa, kavgaya son bulan adam..
Ali seni çook seviyorum!!
Aysun Diker
≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈
Sevgili ALİ, Ali' ye iltifatta etsen kabul eder, küfür etsende kabul eder. :) Üstünede kahkaha atar ve bir bakarsın sorunun varsa yok olur gider. Alicim senin için söylenecek şey çok. Ama uzun sürer :) Sen hep ol var ol, hep gül, aşk içinde yaşa... Sen gerçekten iyi bir hocasın... Seni seviyorum yaaaa...:))))
Banu Tözören
≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈
Can tanem, benim kadim dostum...Hani sen bana demiştin ya Meryem Ana'da "kapat gözlerini vallla hiç acımayacak" diye işte o gün benim gözlerim açıldı! Dostluğun için, "yürü yaa Başak" dediğin için, desteğin için, beni hiç yargılamadığın için, kalbinde bana yer açtığın için, omzunda ağlamama izin verdiğin için, bana öğrettiğin her bilgi için, "çekirgen" olmama fırsat sunduğun için, birinin "hemşiresi" olmanın onurunu yaşattığın için ve gelecekte yaşatacağın deneyimler için çok teşekkür ederim. Minnettarım. Boşuna demiyorum "şu hayatta en çok teşekkür ettiğim insan Ali Erdinç Başaran'dır" diye. Seni çok seviyorum benim kadim dostum! Hep gül olur mu...Yerli yersiz olsa bile. O kahkahalar seni sen yapıyor.
Başak Arbak
≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈
Benim için tıkanmış kanalın açılmasına vesile olduğun, yörüngeye oturmamda pay sahibi olduğun, bu harika mesaja şahitlik ettiğin ve varlığın için şükürler olsunnnnnnnnnnn Aliiii şekerimmm :)))
İyi ki varsıni iyiii kiiiii...
Başak Üstünkaya Bozkurt
“When God pushes you to the Edge of Difficulty
Trust him Fully
Because two things can happen
Either He will catch you when you Fall,
Or
He will Teach you How to Fly”
≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈
Sevgili Ali'yi ilk gördüğüm de onu ciddiye almak da zorlanmıştım ancak ilk çalışmamız dan sonra bu hayatta da bundan daha esaslı öğrenme yolu olmadı benim için. Ruhsal açılımları, öğretileri enerjisel düzeye işleyip ve birebir hayatta karşılaşmak harika bir tecrübe. Onun içtenliği ve samimiyeti sayesin de cesaretle ilerledim ve bugün tam istediğim hayatı yaşıyorum,teşekkür etmek eksik geliyor! Yollarımız kesişti ve bana bir rehber bir dost oldu. Karanlık anlarda var olduğunu bildiğim bir ışık. Bundan belki hoşlanmiycak ama ben onu cinsiyet üstü sevdim diyebilirim:) bazen hızı başımı döndürdü bazen onu anlamadım ama bu sevgi içime çok köklü yerleşti. Akraba yada sevgili olmayıp bu kadar etkiliyen başka bir erkek yok hayatim da. İyki varsın ALİ... Hayat onu ödüllendirsin istiyorum bunun için ve sanirim bu fikri gerçekleştiren o dünya güzeli kadının hayatındaki varlığını açıklıyor.
Betül Acar
≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈
İnsan Dostu Ali' ye,
Beni gönlündeki Dergahına aldın...
Sevginle çoğalttın ...
Şefkatinle sardın sarmaladın....
Neşenle gözyaşlarımı sildin...
Derdimi sevmeyi öğrettin, bildim ki derdimi veren beni seven Allahtır...
Beni tekrar Allah'la buluşturdun...
Kapı açılır dedin, yeter ki sen kapıyı çal dedin...
Bir de ne gördüm kapıyı açtığımda karşımda sendin...
Kendi mumundaki alevle bizleri tutuşturdun ....
Bir olduğumuzu anladım...
Ömrüm ömrüne hediye olsun ....
Ya Selam
Bilge Toraman
≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈
Sevgili Ali,
Seninle tanıştığımızı, o süreci geçirdiğimizi hatırlamıyorum, seninle
ilgili her şey her zaman çok tanıdıktı zaten. Sonra şaşırdığım ise hiç
farkettirmeden nasıl bu kadar kök salıp sarmaladığın oldu.
Benim gibi pek çok insanın hayatına ve kalplerine ektiğin sevgi
tohumları, bizim için araladığın kapılar ve tanıştırdığın yeni
hayatlar için yeterince teşekkür edebileceğim sözleri bulamam.
İyi ki doğmuşsun, iyi ki bizimlesin. Hayattan dilediğin her şey
seninle olsun, gönlünce olsun.
Maniler düzmeden doğum gününü kutlamak isterdim aslında ama bu
Apache duası senin için..:)
May the sun bring you new energy by day.
Buket Doran
“May the moon softly restore you by night.
May the rain wash away your worries.
May the breeze blow new strength into your being.
May you walk gently through the world and know
its beauty all the days of your life.”
Bu çizdiğimi de sen anlarsın
≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈
Düşündüm... Düşündüm... Önce beynimle, sonra kalbimle... Ali kim? Benim için... Bu zamanda bu suretteki ben için... Başka zamanlardan, mekanlardan, realitelerden ya da hayal dünyasından bazı fikirler var da; kimileri flu, kimilerinin gizli olduğu yerlere henüz tam erişimim yok.
Önce bir isimdi Ali Erdinç Başaran. Çok kısa süre sonra efsane gibi bir şey oldu; tanımadığım, ismini duyduğum herkesten "o başka" tanımlamasını duyduğum. Sonra bu tanımlamalara burun kıvırdığım...
Sonra tanışma zamanı geldi, önce kendi yazdıklarından "öntanımaya" çalıştım... Sonra suretiyle, sonra kendisiyle... Tanıştım... Ama en esaslı tanışma kendi varlığımla tanıştığım zamana denk gelir! Senlik bir şey yok İNSAN!!!
Artık bir sürü tanımım var tabi zat-ı şahaneleri için; keçi gülüşlü, neşeli oğlan çocuğu, pazarcı ağzıyla " yaaaa valla ablacım, yok öyle bir şey, olsa ben söylerdim" diyerek insanları ikna eden bir sihirbaz, samimiyetine her kelimesinde mutlak surette inandığım, paylaşımcı ademoğlu, kendimi kasıp, yüklerimi bırakmamakta direndiğimde böğrüme giren sihirli parmakların sahibi ( olay mazoşizme doğru gidiyor, Aliiii kırbaç nerde???), en nihayetinde sesi kulaklarımdan gitmeyen kişi... Ancak benim için en önemli tanım şudur: Hem yanında, karşısında tam olarak kendim olduğum/olabildiğim, hem de bu zamana kadar gördüklerim arasında, kelimenin tam anlamıyla "İNSAN" olan hoca. Hem insan kelimesine yakıştırılan tüm erdemlerle, hem de insan olmanın tüm normalliğiyle... Biraz çatlamış, ama olsun :)
Hakikaten yaaaa... Sen başkasın hoca efendi...
Büşra Sesişen Aydın
≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈
"Iyiki varsin kardesim"
Dostları ilə paylaş: |