Uluyazi cem İskender



Yüklə 0,58 Mb.
səhifə1/13
tarix01.11.2017
ölçüsü0,58 Mb.
#25864
  1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   13

İÇİNDEKİLER

İÇİNDEKİLER

ÖNSÖZ 1

1.BÖLÜM


TEZ ÖZETLERİ

    1. Astronomi ve Uzay Bilimleri Anabilim Dalı

    2. Fizik Anabilim Dalı

    3. Biyoloji Anabilim Dalı

    4. Matematik Anabilim Dalı

    5. Moleküler Biyoloji ve Genetik Anabilim Dalı



    6. Orman Mühendisliği Anabilim Dalı

    7. Orman Endüstri Mühendisliği Anabilim Dalı

    8. Peyzaj Mimarlığı Anabilim Dalı

    9. Kimya Anabilim Dalı

    10. Kimya Mühendisliği Anabilim Dalı

    11. Jeoloji Mühendisliği Anabilim Dalı

    12. Jeofizik Mühendisliği Anabilim Dalı

    13. Makine Mühendisliği Anabilim Dalı

    14. Endüstri Mühendisliği Anabilim Dalı

    15. Bilgisayar Bilimleri Mühendisliği Anabilim Dalı

    16. Çevre Mühendisliği Anabilim Dalı



    17. Elektrik-Elektronik Mühendisliği Anabilim Dalı

    18. İnşaat Mühendisliği Anabilim Dalı

    19. Maden Mühendisliği Anabilim Dalı

    20. Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Anabilim Dalı

    21. Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği Anabilim Dalı

    22. Savunma Teknolojileri Anabilim Dalı

    23. Biyomedikal Mühendisliği Anabilim Dalı



    24. Su Ürünleri Yetiştiriciliği Anabilim Dalı

    25. Su Ürünleri Temel Bilimleri Anabilim Dalı

    26. Su Ürünleri Avlama ve İşleme Teknolojisi Anabilim Dalı

    27. Enformatik.........................................................................................................................................


DOKTORA
ASTRONOMİ VE UZAY BİLİMLERİ ANABİLİM DALI

ULUYAZI Cem İskender
Danışman : Prof.Dr. M. Türker Özkan

Anabilim Dalı : Astronomi ve Uzay Bilimleri Anabilim Dalı

Mezuniyet Yılı : 2010

Tez Savunma Jürisi : Prof. Dr. M. Türker Özkan

: Prof. Dr. Salih Karaali

: Prof. Dr. Talat Saygaç

: Doç. Dr. Tansel Ak

: Doç. Dr. Zeynep Gürel



Kataklismik Değişenlerde Yığılma Diskinin Yapısal Özellikleri

Tez çalışmasında yığılma diskleri için morötesi dalgaboylarında sentetik tayf üretilirken en çok kullanılan bilgisayar programları (TLUSTY, SYNSPEC) ile tayflar elde edilmiş, daha sonra bunlar kataklismik değişen (U Gem) sınıfından bazı sistemlerin IUE uydu gözlemleri ile karşılaştırılmıştır.

Yapılan karşılaştırma ile bu sistemler için patlama evresindeki diskteki yığılma hızı değerleri tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra yine patlama döneminde, yığılma diskindeki halkalar için sıcaklık değerleri bulunmuş ve diskteki sıcaklık dağılımı kontur haritası ile gösterilmiştir. Tez çalışmasında tespit edilen yığılma hızı değerleri, literatürdeki ilgili tek yayınla uyumludur. Sistemler için elde edilen sıcaklık değerleri ise, yığılma diski için beklenen değer aralıkları arasındadır.

Giriş ve genel kısımlar bölümünde kataklismik değişenler sınıfı hakkında genel ve tarihsel bilgiler verilmektedir. Takip eden Malzeme-Yöntem bölümünde kullanılan bilgisayar programları hakkında bilgi verilip, uydu verileri ve model tayflarının hazırlanışı anlatılmaktadır. Bulgular bölümünde, tez çalışmasında kullanılan ve elde edilen fiziksel değerlere, tayflara ve kontur haritalarına yer verilmiş, karşılaştırma amacıyla da literatürdeki ilgili çalışmadan değerler ve tayflar sunulmuştur.

En sonda yer alan Tartışma-Sonuç bölümünde ise elde edilen sonuçlar özetlenerek yığılma diskleri açısından yorumlanmış, ileride yapılabilecek çalışmalar için önerilerde bulunulmuştur.

Structural Behaviours Of Accretion Disks In Cataclysmic Variables

In this thesis, using (TLUSTY, SYNSPEC), the most widely used spectrum synthesis program for the ultraviolet wavelengths, synthetic spectra were produced and afterwards compared with IUE spectra of some systems in the U Gem subclass of cataclysmic variables.

By this comparison, the accretion rates for the disks are determined in these systems during outburst. Besides, during outburst, temperature values of the rings in the accretion disks are found and contour maps are used to represent the temperature distribution in disks. The accretion rates found for these systems are consistent with the only relevant paper from the literature and temperature values of the rings in the accretion disks are in the range of expected temperature values for accretion disks.

In the first two chapters, a brief history and general characteristics of cataclysmic variables are given. Some information is presented regarding the computer codes (Tlusty, Synspec, Disksyn) and preparation procedures of IUE spectra and the synthetic spectra of the systems are explained in the third chapter. In chapter four, the input and the output physical values, contour maps and the synthetic spectra for the systems can be found in comparison with the results and the spectra from the relevant paper from the literature.

Finally, the results found are summarized and discussed in the context of accretion disks, and some ideas are proposed for use in future studies.

  


FİZİK ANABİLİM DALI


  
YALÇIN Çiğdem Gülistan
Danışman : Prof.Dr. K.Gediz AKDENİZ

Anabilim Dalı : Fizik

Programı (Varsa) : Yüksek Enerji ve Plazma Fiziği

Mezuniyet Yılı : 2010

Tez Savunma Jürisi : Prof. Dr. K. Gediz AKDENİZ

: Prof. Dr. Haşim MUTUŞ

: Prof. Dr. Hasan TATLIPINAR

: Prof. Dr. Nurten ÖNCAN

: Prof. Dr. Handan GÜRBÜZ

Polimerlerde Düzensiz Elektriksel İletkenliklerin Zaman Serisi Analizi Yöntemiyle İncelenmesi Ve Q-İstatistiğine Uygulanabilirliği

Disiplinlerarası katkıya sahip olan q-istatistik çalışmaları araştırmacılar tarafından büyük bir ilgiyle takip edilmektedir. Depremler ile ilgili verilerden, beyin elektriksel aktivitesi ile ilgili elektroensefalograf (EEG) sinyallerine ve ekonomi hareketlerine kadar çok çeşitli alanlarda karşımıza çıkan q-istatistik çalışmaları yeni kurulan çok disiplinli uluslararası araştırma merkezlerinde geliştirilmektedir.

Sıfır civarında Lyapunov üsteline sahip zayıf kaotik sistemleri yorumlamak için q-istatistiğin sunduğu q-Gaussian analizi yapılmaktadır. Bunun yanı sıra Polimetilmetakrilat polimerinin elektriksel iletkenlik mekanizmasının zayıf kaotik özelliğe sahip olduğu görülmüştür. Çok yakın zamandaki bu gelişmelerden esinlenerek bu tezde Alüminyum-Polimetilmetakrilat-Alüminyum (Al-PMMA-Al) ince filmlerinin elektriksel iletkenlik mekanizması davranışlarının q-Gaussian analizi yapılmıştır.

Bu amaç için tezde 10 V potansiyel farkı altında oluşan bir elektrik alanda, 220C, 300C ve 400C sıcaklıklarındaki Al-PMMA-Al ince filmlerinin geçici akım verilerinin zaman evrimleri gözden geçirilmiştir. Olasılık yoğunluk fonksiyonunun q-Gaussian eğrisine fit edilen şekli ile normal Gaussian dağılımı karşılaştırılmıştır. Olasılık yoğunluk fonksiyonunun q≠1 değerleri için normal Gaussian dağılımı ve Gaussian istatistiği ile olan ilişkisi gözlemlenerek, söz konusu sistemin elektronlarının davranışları üzerine yorum yapılmıştır.

Ayrıca çalışmamızda bir korelasyon derecesi olarak da düşünülebilen q üsteli değerlerinin, yüksek sıcaklıklara çıkıldıkça düştüğü gözlendiğinden, polimetilmetakrilat polimerinin atomlar arası korelasyonunun yüksek sıcaklıklarda zayıfladığını teyit eden bu sonuç da tezde tartışılmıştır.

Time Series Analysis And Q-Statistics Applicability İn The Study Of Disordered Electrical Conductivity İn Polymers

q-statistics has a multidisciplinary role in science, and it is employed in a multitude of diverse fields ranging from earthquake data to brain electroencephalograph signals and finance movements, while new fields of application are continually found by q-statistics researches. 

q-Gaussian analysis, in the context of q-statistics, is used to interpret weak chaotic systems which have aproximately zero Lyapunov exponents. On the other hand, it is seen that the conductivity of the polymethylmethacrylate polymer (PMMA) has weak chaotic characteristics. By following these very recent investigations, in this thesis we would like to consider the behaviour of the electrical conductivity of PMMA thin films via q-Gaussian analysis.

To this effect, the time evolution of Al-PMMA-Al thin films’ transient current data when subjected to an electric field at  220C, 300C ve 400C temperatures were considered, and the fitted q-Gaussian curve  of the probability density funtions was compared with normal Gaussian distribution. In the case of q≠1 values of the probability distribution function the relation between normal Gaussian distribution and Gaussian statistics was investigated, and the electronic behaviour of the system was studied.

Additonally, it was shown that when the temperature parameter increases, the q value decreases. To the extent that q values can be considered as a correlation degree; this result, which confirms that when the q value decreases, the correlation among PMMA atoms declines; was also discussed.

INCE Elif
Danışman : Prof. Dr. M.Nizamettin ERDURAN

Anabilim Dalı : Fizik

Programı (Varsa) : Nükleer Fizik

Mezuniyet Yılı : 2010

Tez Savunma Jürisi : Prof.Dr. M. Nizamettin ERDURAN

: Prof. Dr. Melih BOSTAN

: Prof. Dr. Metin SUBAŞI

: Prof. Dr. Ali TUTAY

: Prof.Dr. Hüseyin GÜVEN

İleri Gama Işını İz-Sürme Teknikleri Kullanarak Yöne Duyarlı Dedektörler Geliştirilmesi

Bu çalışmanın amacı, ileri gamma ışını iz sürme teknikleri kullanılarak yöne-duyarlı dedektörlerin geliştirilmesidir. Bu amaçla, AGATA projesinin başlangıç aşaması olan AGATA DEMONSTRATOR ve yöne duyarlı bir dedektör olan PRISMA manyetik spektrometresinin birlikte kullanılması ile “Gama Işını İz-sürme Tekniği” ve “Darbe Biçim Analizi”uygulamaları, Gerçekçil Monte Carlo Simülasyonlar ile oluşturulmuştur. AGATA Demonstrator dizimi, 5 adet 3’lü kümelenmiş 15 kristalden oluşmaktadır. İlk uygulaması LNL-INFN laboratuvarında, CLARA diziminin yerine monte edilerek PRISMA manyetik spektormetresi ile birlikte gerçekleştirilecektir. AGATA projesinin amacı, yüksek fotopik verimi (40% den yüksek) ve P/T oranı (50% den yüksek) ile yüksek saflıklı HPGe dedektörlerinin geliştirilmesidir. Bu tip yüksek değerlere, fotonun dedektör kristalinde etkileşme pozisyonlarının belirlenmesini sağlayan pozisyon duyarlı HPGe dedektörlerinin kullanılmasıyla ulaşılabilir. Bu çalışma kapsamında, gerçekleştirilen Monte Carlo simülasyonları ile AGATA Demonstrator + PRISMA deneysel düzeneğinin doppler düzeltme kabiliyeti gösterilmiş, 90Zr +208Pb( 560 MeV ) ve 48Ca+208Pb (310MeV) çoklu-nükleon transfer reaksiyonları kullanılarak gerçekçil Monte Carlo simülasyonları oluşturulmuş, sonuçları tartışılmış ve AGATA+PRISMA düzeneğinin Doppler düzeltme kabiliyetinin, Ge dedektörlerinin iç (intrinsic) enerji çözünürlük değerine çok yakın olduğu ispatlanmıştır.



Development Of Dırectıon Sensıtıve Detectors Usıng Advanced Gamma Trackıng Array

The aim of this project is development of the direction sensitive detectors by using Advanced GAmma Tracking Techniques. In this study, the initial phase of the AGATA project, a subset of the array, known as the AGATA Demonstrator and PRISMA magnetic spectrometer which is a direction sensitive detector are coupled enabling -ray tracking and pulse shape analysis methods at the realistic Monte Carlo Simulations. The AGATA Demonstrator Array composed of 15 crystals, arranged into 5 triple clusters will be first installed at the Laboratori Nazionali di Legnaro, where it will be coupled to the PRISMA magnetic spectrometer, replacing the CLARA array. The goal of the AGATA project is the construction of an array of high-purity germanium detectors with very high photopeak efficiency (larger than 40%) and peak-to-total ratio (larger than 50%) under a wide range of experimental conditions. Such values can only be achieved by operating the HPGe detectors in Position-Sensitive Mode. In This Study, The Performance Of The AGATA Demonstrator Array Coupled To The PRISMA magnetic spectrometer have been evaluated in a consistent way using detailed Monte Carlo simulations of the two devices. For this purpose, 90Zr +208Pb at 560 MeV and 48Ca+208Pb at 310MeV multi-nucleon transfer reactions are presented and discussed. It is shown that the Doppler correction capabilities of the AGATA+PRISMA setup will be very close to the intrinsic energy resolution of the Ge detectors.



GÖRGÜLÜER Ömer
Danışman : Prof. Dr. Ali TUTAY

Anabilim Dalı : Fizik

Programı (Varsa) : Nükleer Fizik

Mezuniyet Yılı : 2010

Tez Savunma Jürisi : Prof. Dr. Ali TUTAY

: Prof. Dr. M. Nizamettin ERDURAN

: Prof. Dr. Melih BOSTAN

: Prof. Dr. Kubilay KUTLU

: Prof. Dr. Mehmet ŞİRİN

3d Geçiş Elementleri Ve Bileşiklerinin Sinkrotron Işını Ve Parçacık İle Uyarılması Sonucu Gerçekleştirilen Reaksiyon Süreçlerinin İncelenmesi

Bu tez çalışmasının amacı 3d geçiş elementlerinin ve bileşiklerinin çok önemli özelliklerinin Sinkrotron ışını ve parçacık uyarması ile incelenmesidir. 3d geçiş elementleri manyetik ve elektriksel özelliklerinden dolayı teknolojide geniş bir alan için çok önemlidir. Bu tez çalışmasında Mn, Cu, VCl3, MnCl2, FeCl2, FeBr2, CoCl2 ve CuCl2 element ve bileşiklerinin fotoiyonizasyon ve parçacık uyarma süreçleri, BESSY II hızlandırıcısının monokromatize Sinktotron ışını, He discharge (yük boşalması) lambası ışını ve elektron demeti kullanarak incelenmiştir. Deneyler Berlin - Almanya’daki BESSY II hızlandırıcısında ve Berlin Teknik Üniversitesi’nin laboratuvarında gerçekleştirilmiştir. Gerçekleştirilen reaksiyonlar sonucu üretilen iyonlar TOF (time-of-flight) spektrometresi ile dedekte edilirken reaksiyonlar sonucu elde edilen fotoelektronlar Scienta SES 200 Spektrometresi ile dedekte edilmiştir.



Investıgatıon Of Reactıon Processes Of 3d Transıtıon Elements And Compounds Wıth Synchrotron Radıatıon And Partıcle Excıtatıon

The aim of this thesis work to investigate of very special properties of 3d transition elements and compounds with Synchrotron radiation and particle excitation. The 3d transition elements are very important in a wide range of technology because of their magnetic and electrical properties. In this thesis work the photoionization and particle excitation processes of 3d transition elemet and their compounds Mn, Cu, VCl3, MnCl2, FeCl2, FeBr2, CoCl2 and CuCl2 have been investigated using monochromatized Synchrotron radiation of BESSY II accelerator, the radiation of He discharge lamb and electron beam. The experiments were performed at BESSY II accelerator and the Laboratory of Berlin Technical University in Berlin, Germany. The ions which were pruduced from reactions were detected by a TOF (time-of-flight) spectrometer and the photoelectrons dedected by Scienta SES 200 Spectrometer.



OKUTAN Murat

Danışman : Prof. Dr. Baki AKKUŞ

Anabilim Dalı : Fizik

Programı (Varsa) : Nükleer Fizik

Mezuniyet Yılı : 2010

Tez Savunma Jürisi : Prof. Dr. Baki AKKUŞ



: Prof. Dr. Metin ARIK

: Prof. Dr. Oya OĞUZ

: Prof. Dr. Mustafa DEMİR

: Doç. Dr. Yeşim ÖKTEM

Bir Medikal Elektron Hızlandırıcı Cihazının Sanal Elektron Enerjilerinin Dozimetrisi.

Yüksek enerjili elektronlar radyoterapi de 1950’ler den beri kullanılmaktadır. Radyoterapide, elektron ışınları yüzeyden 5 cm. derinliğe kadar olan tümörlerin tedavisinde ve foton ışınlarıyla tedavide ilave tedavi olarak kullanılır. Tedavi planlaması yapılırken medikal lineer hızlandırıcıda bulunan elektron enerjilerinden yalnız birini kullanmak yeterli olmayabilmektedir. Bazen aynı hedefe yönelik iki farklı elektron enerjisi kullanarak hedef hacim homojen olarak ışınlanabilmektedir. Bu durumda medikal lineer hızlandırıcıda gerçekte olmayan yeni elektron enerjisi (sanal enerji) oluşur.

Çalışmamızda, İ.Ü. Onkoloji Enstitüsünde tedavi amaçlı kullanılan 6 adet (6, 7, 9, 12, 15, 18 MeV) elektron enerjisi bulunan medikal lineer hızlandırıcı ONCOR (Siemens) cihazında film dozimetrisi ile tespit edilecek sanal enerjilerin dozimetrik özelliklerinin bulunması ve bu sanal enerjilerin verilerinin tedavi planlama bilgisayarı ile karşılaştırılması amaçlanmıştır.

Ölçümler ONCOR medikal lineer hızlandırıcı cihazında; katı su fantomunda, çeşitli ağırlıklarda ve farklı enerjilerde EBT GafChromic filmler ışınlanarak yapıldı. Film dozimetrisi ile yeni sanal enerjiler tespit edildi ve bu enerji değerleri tedavi planlama bilgisayarı değerleriyle karşılaştırıldı.

Sonuç olarak 12 adet yeni sanal enerji bulundu. Tedavi planlama bilgisayarıyla bu enerjilerin dozimetrik verileri karşılaştırıldığında değerlerin birbirleriyle uyumlu olduğu tespit edildi. Ancak, bu sanal enerjilerin, dozimetrisinin yapıldıktan sonra tedavi planlamasında kullanılmasını önermekteyiz.
 

Virtual Electron Energies Dosimetry Of A Medical Linear Accelerator

High energy electron beams have been used in radiotherapy since 1950s. Electron beams are used for tumours of depth up to 5cm and as a boost treatment after photon beams. Using one of the electron beams already existed in linac may not be enough in treatment planning. Sometimes to irradiate the target volume uniformly, two different energy can be used for the same target volume.

In this study, Oncor Medical linear accelerator (Linac) having six different energies (6,7,9,12,15,18 MeV) are used in I.U. Oncology Institute. The aim of this study was to compare dosimetric characteristics of the virtual energies determined by the film dosimetry and treatment planning computer.

The measurements were made using solid water phantom and Oncor medical LINAC. Gafchromic EBT films are irradiated with electron beams having different weights and energies in order to determine new virtual energies. Then, these datas were compared with the treatment planning computer datas.

In conclusion, 12 new virtual energies were determined. The comparison of treatment planning computer and dosimetric datas of the virtual energies showed that they were compatable with each other. However, it is recommended that one should use the virtual energies after the determination of the dosimetric characteristics.

BİYOLOJİ ANABİLİM DALI

KAPTAN Engin

Danışman : Prof. Dr. Şehnaz BOLKENT

Anabilim Dalı : Biyoloji

Programı (Varsa) : Zooloji

Mezuniyet Yılı : 2010

Tez Savunma Jürisi : Prof. Dr. Şehnaz BOLKENT

: Prof. Dr. Refiye YANARDAĞ

: Prof. Dr. Tangül ŞAN

: Prof. Dr. Cihan DEMİRCİ TANSEL

: Prof. Dr. Sabire KARAÇALI



Kurbağa (Rana Ridibunda) Parmak Yastıkçığındakı Mevsimsel Değişikliklerin Morfolojik Ve Biyokimyasal Olarak Araştırılması

Bu çalışmada Amfibilerin anura grubuna dahil bir tür olan Rana ridibunda’nın, ampleksus sırasında yardımcı sekonder eşey karakteri olan parmak yastıkçığının, mevsimsel fizyolojik döngü içerisinde gösterdiği morfolojik ve biyokimyasal değişikliklerin histokimyasal, spektrofotometrik ve elektroforetik yöntemler ile incelenmesi amaçlanmıştır.


Hayvanın fizyolojik döngüsüne bağlı olarak, bir yıl boyunca her mevsimin belirli dönemlerinde toplanan kurbağalardan dört grup oluşturulmuştur. Bunlar aktif, prehibernasyon, hibernasyon ve posthibernasyon gruplarıdır. Işık mikroskobunda parmak yastıkçığının mevsimsel döngüye bağlı olarak önemli morfolojik ve histokimyasal değişiklikler gösterdiği tespit edilmiştir. Ayrıca, parmak yastıkçığı salgısı ile yapılan biyokimyasal çalışmalarda protein-glikoprotein içeriğinin ve profilinin çeşitli değişiklikler gösterdiğini ortaya koymuştur. Beş ayrı lektin kullanılarak, yapılan histokimyasal çalışmalar sonucunda ise bazı lektinler ile spesifik olarak bağlanan hücrelerin varlığı tespit edilmiş ve bu hücrelerin mevsimsel değişiklikler gösterdiği belirlenmiştir. Buna ek olarak, Rana cinsine dahil olan türlerde davranış testi sonuçları ile parmak yastıkçığı salgısında ilk defa feromonal maddelerin bulunabileceğine dair veriler elde edilmiştir.
Sonuç olarak, gruplardan elde edilen bütün parametrelerin üreme döngüsü ile ilgili değişiklere işaret ettiği saptanmıştır. Bu durum parmak yastıkçığının üreme olayına hizmet eden bir sekonder eşey karakteri olmasından dolayı çok da şaşırtıcı değildir. Ancak, salgı içeriğinin biyokimyasal çeşitliliği ve çalışmamızda saptanan bazı morfolojik özellikler parmak yastıkçığının fonksiyonel olarak çok çeşitli olaylarda rol alabileceğini düşündürmektedir. Bunun yanı sıra, elde edilen bütün bu veriler mevsimsel döngü esnasında, parmak yastıkçığının morfolojik, histokimyasal ve biyokimyasal özelliklerini ortaya koymuştur. Ayrıca, bu sonuçlar Rana cinsi kurbağalarda parmak yastıkçığının kimyasal iletişimin kaynağı olabileceğine dair ilk deneysel verileri ortaya koymuştur. Biz bu bezlerin özelliklerinin araştırılmasıyla ilgili çalışmaların amfibilerde üreme biyolojisi ile ilgili bilgiye önemli katkı sağlayabileceğine inanıyoruz.

Morphological and Biochemical Investigations of Seasonal Changes in The Frog (Rana ridibunda) Thumb Pad.

In this study, it is aimed to investigate the morphological and biochemical changes within seasonal physiological cycle of thumb pad which is one of the most common secondary sexual characteristic and plays an important role during amplexus in Rana ridibunda from anura amphibians, by using histochemical, spectrophotometric and electrophoretic methods.


Depending on physiological cycle of the animals in our study, we composed of four groups containing frogs collected in different seasons are generated as hibernation, posthibernation, active and prehibernation groups. Light microscopical observations revealed important morphological and histochemical changes in the humb pad associated with seasonal cycle. Additionally, biochemical studies related to thumb pad secretion showed that its protein-glycoprotein content and profile displayed several seasonal variations. In the result of histochemical studies carried out using five different lectins, presence of the cells bound specifically to some of them was discovered and the number of cells exhibited seasonal variations. Moreover, behavioral test provided the first evidence for the precence of pheromonal-like substances within thump pad secretion of Ranid frogs.
In conclusion, it is detected that all parameters obtained from the groups indicated the variations related to the reproductive cycle. These findings are not surprising because of the fact that thumb pad serve reproduction as a secondary sexual characteristic. However, biochemical variations within the secretory content and certain morphological features detected in our study may imply various functional roles for reproduction. Nevertheless, all data displayed morphological, histochemical and biochemical features of thumb pad during seasonal cycle. The results represent the first experimental data as the source of chemical communication for Ranid thumb pad. We believe that this study and further studies to understand the properties of these glands will contribute significantly to the knowledge regarding amphibian reproductive biology.

YAYCILI Orkun

Danışman : Yard.Doç. Dr. Sema ALİKAMANOĞLU

Anabilim Dalı : Biyoloji

Programı (Varsa) : Radyobiyoloji

Mezuniyet Yılı : 2010

Tez Savunma Jürisi : Yard.Doç. Dr. Sema ALİKAMANOĞLU

: Prof.Dr. Yavuz ÇOTUK

: Prof.Dr.Çimen ATAK

: Prof.Dr. Tulay ENGİZEK

: Prof.Dr.Ekrem GÜREL



Patates (Solanum tuberosum L.) Doku Kültüründe Somatik Mutasyonları Radyasyonu ile Teşviki

Dünya nüfusunun hızla artmasına karşın, ekilebilir tarım alanlarının gün geçtikçe azalması, bitki ıslahçılarını abiyotik stres faktörlerine ve hastalıklara toleranslı yada dayanıklı yeni varyetelerin eldesine veya mevcut varyetelerin ıslah edilmesi çalışmalarına yönlendirmektedir.

Tuz stresi, yüksek ekonomik ve besinsel değere sahip tarımsal ürünlerin verimliliğini olumsuz yönde etkileyen önemli bir faktördür. Günümüzde in vitro teknikler ile mutagenlerin kombinasyonu kullanılarak tuz stresine dayanıklı veya toleranslı bitki türlerinin elde edilmesi mümkün olmaktadır.

Bu çalışmada dünyanın en önemli tarımsal ürünlerinden biri olan patates


(Solanum tuberosum L. cv. Marfona) bitkisinin in vitro doku kültürü kurulmuş ve farklı dozlarda gama radyasyonu uygulanarak patates doku kültüründe somatik mutasyonlar teşvik edilmiştir.

Gama radyasyonu ile teşvik edilen somatik mutasyonların saptanması amacıyla Marfona patates çeşidine ait M1V3 generasyonu nod eksplantları, farklı konsantrasyonlarda NaCl içeren selektif besiyerlerine ekilmiş ve tuza toleranslı mutant bitkiler tespit edilmiştir.

Çalışmamızda elde edilen kontrol ve mutant bitkiler arasındaki moleküler düzeydeki farklılıklar, RAPD-PCR yöntemiyle ortaya konmuş ve kullanılan primerlere göre polimorfizm oranı % 89.66 olarak saptanmıştır. Ayrıca, Marfona patates (Solanum tuberosum L.) çeşidine ait kontrol ve mutant bitkilerin birbirlerine olan genetik uzaklıkları, SPSS istatistik programı kümeleme analiz yöntemi kullanılarak hesaplanmış ve dendrogramları çizilmiştir. Yapılan hesaplamalar sonucunda mutant bitkilerin, kontrol grubundan ortalama % 27.5 oranında genetik farklılığa sahip olduğu ve kontrol grubu ile en fazla genetik farklılığa ise % 47 oranıyla 100 mM tuz konsantrasyonu içeren selektif besiyerinde rejenere olan 20 ve 30 Gy’lik gama radyasyonu uygulanmış mutant bitkilerin sahip olduğu tespit edilmiştir.
 


Yüklə 0,58 Mb.

Dostları ilə paylaş:
  1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   13




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin