1- İsar (Fedakarlık)


Bölüm Ölümü ve Sarhoşluğunu Kolaylaştıran Şey



Yüklə 1,89 Mb.
səhifə17/76
tarix17.01.2019
ölçüsü1,89 Mb.
#98598
1   ...   13   14   15   16   17   18   19   20   ...   76

3736. Bölüm

Ölümü ve Sarhoşluğunu Kolaylaştıran Şey





  1. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Varlığını kendinden önce gönder ki ona kavuşmak seni sevindirsin.”1

  2. İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Canlarınızı cennet nimetlerine iştiyaklı kılın ki ölümü sevesiniz ve hayatta kalmaya düşman kesilesiniz.”2

  3. Resulullah (s.a.a), birine yaptığı tavsiyesinde şöyle buyurmuştur: “İsteklerini azalt ki yokluğa tahammül senin için kolaylaşsın ve günahı azalt ki ölüm senin için kolay olsun.”3

  4. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Herkim aziz ve celil olan Allah’ın ölümü kendisine kolaylaştırmasını istiyorsa, akrabalarına bakmalı, anne babasına iyilik etmelidir. Eğer böyle ederse, aziz ve celil olan Allah ölümün zorluklarını ona kolaylaştırır ve hayatında asla yoksulluğa düşmez.”4

Bak. El-Bihar, 6/145, 6. Bölüm

3737. Bölüm

Ölümü Hoş Görmemenin Sebebi





  1. Resulullah (s.a.a), ölümün hoş görülmemesinin sebebini soran birisine şöyle buyurmuştur: “Senin bir servetin var mıdır?” O şahıs, “Evet” diye arzetti. Peygamber şöyle buyurdu: “Onu önceden (ahiret için) gönderdin mi?” O, “Hayır” diye arzetti. Peygamber şöyle buyurdu: “İşte bu yüzden ölümü sevmezsin.”5

  2. Resulullah (s.a.a), aynı soruya cevap olarak şöyle buyurmuştur: “Bir malın ve servetin var mıdır? O halde servetini önceden gönder. Zira insanoğlu varlığına bağlıdır. Eğer onu önceden gönderirse, ona ulaşmayı ister. Eğer onu geride bırakırsa, onunla kalmayı ister.”6

  3. İmam Hasan (a.s), ölümün neden hoş görülmediğini soran birisine şöyle buyurmuştur: “Zira ahiretinizi harap etmiş, dünyanızı bayındır kılmışsınız ve dolayısıyla da bayındır bir yerden harap bir yere nakledilmeyi hoş görmüyorsunuz.”1

  4. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Bir şahıs Ebu Zer’in yanına geldi ve şöyle dedi: “Ey Ebuzer! Neden ölümü hoş görmüyoruz?” Ebu Zer şöyle cevap verdi: “Çünkü sizler dünyayı abad ettiniz, ahireti ise viran kıldınız. Bu yüzden de bayındır bir yerden, virane bir yere nakledilmekten hoşlanmıyorsunuz.”2

Bak. 3722. Bölüm 19112, 19113. Hadisler

3738. Bölüm

Ölmek Üzere Olan Kimse Ahirette Kendisi İçin Hazırlanan Şeyi Görür





  1. İmam Ali (a.s), Muhammed b. Ebi Bekir’i Mısır valiliğine gönderdiği zaman şöyle buyurmuştur: “Ey Allah’ın kulları, ölümden ve onun yaklaşmasından sakının. Ona azık hazırlamaya koyulun. O, büyük bir işle, yüce bir hadise ile, hiçbir şerrin ebediyen onunla barına-mayacağı bir hayırla, ya da hiç bir hayrın ebediyen onun-la olamayacağı bir şerle geliyor. İnsanlardan her biri” ruhu bedeninden ayrılmadan önce cennete mi yoksa ateşe mi gittiğini, Allah’ın düşmanı yoksa dostu mu olduğunu bilir. Eğer Allah’ın dostu ise cennet kapıları üzerine açılır ve yolu kendisine belli olur. Allah’ın kendisine cennete hazırladığı şeyleri görür. Böylece her işten rahatlığa erer ve her türlü ağırlığı kendisinden giderilir. Ama eğer Allah’ın düşmanı ise, ateş kapıları yüzüne açılır, ateşin yolları kendisine belli olur ve Allah’ın ateşte kendisi için hazırladığı şeyleri görür. Böylece her türlü tatsızlıkla karşılaşır ve her türlü sevinci terk eder. Bütün bunlar ölüm anında olan şeylerdir. O zaman (iki yoldan birine) yakin hasıl olur. Nitekim ismi yüce olan Allah şöyle buyurmuştur: Melekler kendilerine yazık etmiş kimselerin canlarını alırken: “Biz hiç bir kötülük yapmıyorduk” diyerek teslim olurlar.1

  2. İmam Sadık (a.s), Allah-u Teala’nın, Kişinin canı boğaza dayanınca... Sözünüzde samimi iseniz ayeti hakkında şöyle buyurmuştur: “Can boğaza eriştiğinde ve cennetteki yeri kendisine gösterildiğinde şöyle der: “Beni dünyaya geri dönder ki gördüğüm şeyleri aileme de haber vereyim.” Ona şöyle denilir: “O mümkün değildir.”2



3739. Bölüm

Ölmek Üzere Olan Kimseye Peygamber ve İmamların Görünmesi





  1. İmam Sadık (a.s) kendisine, “Mümin canının alınmasını hoş görmez mi?” diye sorulunca şöyle buyurmuştur: “Hayır! Allah’a yemin olsun ki ölüm meleği canını almaya geldiğinde o sabırsızlık gösterir. Ama ölüm meleği ona şöyle der: “Ey Allah’ın dostu! Sabırsızlanma. Zira Muhammed’i (s.a.a) gönderene yemin olsun ki ben yanına gelen merhametli bir babadan sana daha merhametli olur ve güzel davranırım. Gözlerini aç ve bak.” İmam daha sonra şöyle buyurdu: “Allah Resulü (s.a.a), Müminlerin Emiri, Fatıma, Hasan, Hüseyin ve onların soyundan olan İmamlar (a.s) karşısında tecelli eder ve ona şöyle denir: “Bu Allah’ın Resulüdür…Senin arkadaşların ve yoldaşlarındır…” Bu esnada o kimse için canının alınmasından ve münadiye katılmasından daha sevimli bir şey olmaz.”3

  2. Haris-i Hemdani şöyle diyor: “Bir öğlen vakti, Müminlerin Emiri’nin (a.s) yanına vardım. Bana şöyle buyurdu: “Seni hangi şey buraya getirdi?” Ben şöyle arzettim: “Allah’a yemin olsun ki senin muhabbetin!” Müminlerin Emiri (a.s) şöyle buyurdu: “Eğer doğru söylüyorsan şüphesiz beni üç yerde göreceksin: Canın buraya geldiğinde, (eliyle mübarek boğazına işaret etti), sırat köprüsünden geçerken ve Kevser havuzunun yanında.”4

  3. Tefsir’ul Kumi’de İmam Sadık’tan (a.s) şöyle buyurduğu nakledilmiştir: “Bizlere dost ve düşmanlarımıza düşman olan bir kimse öldüğünde Allah Resulü (s.a.a), Müminlerin Emiri, Hasan ve Hüseyin (a.s) yanında hazır bulunur, onu sevindirir ve müjdelerler. Eğer bize dost değilse, onları hoşuna gitmediği bir halde görür. Bunun delili de Müminlerin Emiri’nin (a.s) Haris-i Hemdani’ye buyurduğu şu şiiridir:

“Ey Haris-i Hemdani! Herkes öldüğünde beni görür,

Mümin olsun münafık beni karşısında hazır görür.”1



  1. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Her müminin ölümü geldiğinde mutlaka Muhammed (s.a.a) ve Ali’yi (a.s) görür. Şüphesiz bununla sevinir. Her müşrik öldüğünde ise, o ikisini rahatsız olacağı bir şekilde müşahade eder.”2

  2. İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Herkim beni seviyorsa beni ölüm anında sevdiği şekilde bulur. Herkim de bana düşman olursa ölüm anında beni istemediği halde bulur.”3

  3. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Kiminle konuştuğunuza iyi bakınız. Zira herkesin ölümü geldiğinde Allah’a doğru yolculukta dostu kendisine tecessüm eder. Eğer iyi olurlarsa, güzel ve iyi bir şekilde tecessüm eder. Eğer kötü olursa, hoşlanmadığı bir şekilde tecessüm eder ve ölen herkesin mutlaka ben karşısında tecessüm ederim.”4

Bak. El-Kalb, 3390. Bölüm; Şerh-u Nehc’il Belağa-i İbn-i Ebi’l Hadid, 1/299; el-Bihar, 6/173, 7. Bölüm


Yüklə 1,89 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   13   14   15   16   17   18   19   20   ...   76




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin