1 nolu yazim komisyonu tutanaklari iÇİndekiler



Yüklə 8,47 Mb.
səhifə75/111
tarix18.05.2018
ölçüsü8,47 Mb.
#50715
növüYazi
1   ...   71   72   73   74   75   76   77   78   ...   111

05.12.2012 Tarihli Toplantı

BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 10.43

BAŞKAN: Altan TAN (Diyarbakır)

-----o-----

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Değerli arkadaşlar, 5 Aralık günkü toplantıyı açıyorum.

Hazır bulunan uzman ve danışman arkadaşlar: Sayın Yusuf Şevki Hakyemez, Sayın Bertil Emrah Oder, Sayın Ali Akyıldız, Sayın Tarık Olcay, Sayın Dilek Kumcu, Sayın Oğuz Turhan, Sayın Yusuf Uygar, Sayın Yusuf Buzgan, Sayın Ferhat Kabaiş.

Arkadaşlar, bugünkü gündem maddemiz, bu ek katalog maddeleri faslında henüz görüşülemeyen maddeler var. Bana verdiğiniz bir liste var arkadaşlar, bu sıraya göre mi gideceğiz?

KOMİSYON UZMANI SALİH SAĞLAM – Başkanım, ondan önce geçen toplantıda bir nokta açıklığa kavuşmamıştı. Şimdi, geçen haftaki son toplantımızda kabul ettiğimiz maddede makul ve insanca hayat sürdürme hakkı, bu hakkın sosyal hizmetlerden yararlanma hakkını da kapsayıp kapsamadığını hani bu CHP’nin önerisi olduğu için sayın danışmanımıza sormuştuk o gün, kapsadığı söylenmişti ve biz basın açıklamasını o şekilde yazdık. Madde metnine biz bunu hiç girmemiştik ama “Sosyal hizmetlerden yararlanma hakkı” diye. Bunun girilmesi gerekir mi, yoksa bu hâliyle madde onu da kapsar mı, ne düşünülmekte? Ona göre ya maddeyi yani onu ekleyerek yeniden düzenlemek gerekecek ya da…

PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Maddeyi bir görebilirsek…

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Ben bir şey söyleyebilir miyim?

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Buyurun.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Şimdi, buradaki maddeye baktığımız zaman, (1)’inci fıkraya baktığımız zaman bazı şeyleri sayıyoruz: İşte, yoksulluğa karşı korunma, eğitim, barınma, tıbbi bakım, beslenme ve temiz suya erişme haklarını da içerecek biçimde makul ve insanca hayat sürdürme hakkı. Dolayısıyla, “…da içerecek biçimde” dediğimize göre sanki başka şeyleri de kapsayabilir ama bunlara özel vurgu yapmışız. Sosyal hizmetleri de dolayısıyla saymasak da aslında kapsıyor gibi bir anlam çıkıyor buradan. Çünkü ne diyor? “Haklarını da içerecek biçimde…”

ALTAN TAN (Diyarbakır) – “da” denilerek yani başka şeylerin de olabileceği zaten ifade ediliyor.

CHP’nin mütalaasını dinleyelim.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – CHP heyeti ne düşünür, bilmiyoruz.

PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – Bundan başka ne tür sosyal hizmetler düşünülür?

DİLEK KUMCU – Şimdi konuşuyorduk biz.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Bunların dışında?

DİLEK KUMCU – Mesela, sokakta çalışan veya yaşayan çocuklar için işte şey diyor ki: “Çalıştırma, okula gönder, ayda 250 lira yardım kazan.” “Şartlı transfer” olarak adlandırılıyor bu. Bu, sosyal yardım değil, aslında SHÇEK’in görevleri arasındaydı, şimdi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının görevi. Şimdi, bu, sosyal güvenlik değil ama sosyal hizmetin içinde değerlendirilmeli. Mesela, bu madde onun anayasal dayanağını sağlamıyor. Kurumlar var faydası zorunlu olan, bu kurumları da içerecek bir şey nasıl yazılabilir diye…

PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – İki tane burada olasılık var: Birincisi, “Sosyal hizmetlerden yararlanma” diye bir ifade daha ekleyeceğiz ya da gerekçede bu maddenin onu da kapsadığını vurgulayacağız. Çünkü tahdidi bir şekilde sayılmadı o madde kaleme alınırken.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Gerekçeye yazdırsak olur mu arkadaşlar?

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Olur bizim için, gerekçeye yazdırılsın.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Bir itiraz var mı MHP’den?

PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – Gerekçe, tabii, her zaman imdadımıza yetişen sihirli bir formüldür. Burada da zaten devletin bu tür sosyal transferleri yapması veya sosyal hizmetleri yapmasının önünde bir engel yok ama zorunluluk anlamında bir eksiklik var mı yok mu, o endişe var. Gerekçeyle bunu kuvvetlendirmek mümkün olabilir.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Tamam, o zaman gerekçeye yazıyoruz arkadaşlar. Gerekçeye yazıyoruz ve geçiyoruz.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Ben bir şey söyleyebilir miyim Başkanım maddeyle ilgili?

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Buyurun.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Bu madde görüşülürken –hatırlarsanız- en son danışmanlara bırakılmıştı iş ve danışmanların oluşturduğu metindi. Toplantı bitiminde de şunu söylemiştik: “Biz bunu bu şekliyle kabul ediyoruz fakat milletvekillerine soracağız, nihai kararı onlar veriyor çünkü.” Mustafa Bey’e sunuldu metin. Burada, bu madde içerisinde sadece “toplumsal dışlanma” kavramına sadece şerhi var AK PARTİ’nin. Dolayısıyla, “toplumsal dışlanma”nın yanına parantez içerisinde…

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Tamam, onu da yazalım ve geçelim.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Sadece “toplumsal dışlanma…”

RIZA TÜRMEN (İzmir) - O zaman değişir iş çünkü biz bir uzlaşma var, bir anlaşma var diye sosyal hizmetleri –ki bizim için önemlidir- oraya koydurmaktan vazgeçtik, gerekçeye koyulmasını kabul ettik ama şimdi bizim için son derece hayati önem taşıyan “toplumsal dışlanma”ya rezervi varsa AK PARTİ’nin o zaman biz de “sosyal hizmetleri” maddeye koydurmak isteriz tabii ki.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Tamam, koyduralım “sosyal hizmeti.”

ALTAN TAN (Diyarbakır) – AK PARTİ’nin bu rezervi devam ediyor mu?

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Yani “toplumsal dışlanma” kısmına rezervi devam ediyor ama ”sosyal hizmetleri” koyalım.

RIZA TÜRMEN (İzmir) - O zaman ”sosyal hizmetleri” de maddeye ekleyelim.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Tamam, ”sosyal hizmetleri” maddeye ekliyoruz, ”toplumsal dışlanma”ya AK PARTİ’nin rezervini koyuyoruz.

KOMİSYON UZMANI SALİH SAĞLAM – Hangi kısma ekleyelim efendim ”sosyal hizmetleri? ”

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Onu bir zahmet yazdırın.

PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – “Beslenme, sosyal hizmetlerden yararlanma…”

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Uygun bir yer olsun Hocam yani.

DİLEK KUMCU – Beslenme ve temiz suyu birleşik düşünelim.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Evet, yani orada olmaz.

OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) - Şevki Bey…

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Efendim?

OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Bu maddeyi biz uzmanlara yazdırdık, değil mi?

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Evet.

OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Mustafa Bey de buradaydı.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Yok, şöyle bir durum vardı, siz son anda girdiniz, onu söyledim ben; en son ayrılırken dedi ki: “İkideki toplantının başlangıcında bunu gösteririz.” Fakat ikideki toplantıya Mustafa Bey gelmedi, o şerhle gitmiştik ve Mustafa Bey şunu söyledi: “Yani, tamam, metne biz razıyız, toplumsal dışlanmanın kapsamı, neyi kastettiğiyle ilgili şeylerimiz var, onun için ‘toplumsal dışlanma’ diye bir kavramı Anayasa’ya koymayın.”

RIZA TÜRMEN (İzmir) – Toplumsal dışlanmanın ne olduğu literatürde çok bellidir.

OĞUZ TURHAN - Gerekçede belirtebilirsiniz.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Yok yani ona karşı.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Tamam, aynı şekilde CHP’nin dediğini de yazıyoruz, AKP’nin şerhini de yazıyoruz.

PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – “Beslenme, temiz suya erişim…”

PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – CHP’nin sosyal hizmetlere ilişkin maddesini bir kere daha rica etsek sizden…

OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Ya bu maddeyi görüştük, anlaştık, şimdi niye bir daha didikliyorsunuz?

Altan Bey, uzmanları topladık, karar aldık, dedik ki: “Uzmanlar anlaşsınlar, biz de görüşelim.” Uzmanlar anlaştı, maddeyi yazdılar, biz de görüştük, “Tamam.” dedik, geçtik maddeyi; bir de, “Dışarıya bir maddeyi yazdık.” diye de afra tafra sattık. Burada görünüyor ki, her bir günümüzü bir sonraki gün tekrarlayacağız yani.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Orada sadece şu olmuştur: AK PARTİ’nin milletvekili en son karar aşamasında burada yoktu, hatta ayrılırken dedi ki: “O şartla birlikte bunu kabul ediyoruz.” Fakat ona sunacağız, sunduğumuz zaman da ”toplumsal dışlanma” kısmına siyasi irade böyle bir şerh koydu. Takdir siyasi iradenin.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Bu şerhleri yazdık mı, bitti mi?

KOMİSYON UZMANI SALİH SAĞLAM – Evet efendim.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Tamam, geçiyoruz.

Şimdi, arkadaşlar, önümüzde bir liste var. Bu maddelerin hangisinden başlayalım?

OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Fark etmiyor, nasıl olsa bir sonraki görüşmede tekrar edeceğiz.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Bir teklifiniz var mı? Sırayla mı gidelim?

OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Biz, daha önce, “Bu kişi hak ve hürriyetleriyle ilgili 1’inci maddeyi nasıl olsa bu tartışılacak bari üst komisyonda tartışılsın, bir defa tartışılsın.” demiştik. O düşüncemiz devam ediyor.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – O zaman onu sona mı bırakmayı teklif ediyorsunuz?

OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Yani, orada tartışalım, tekrar tekrar şeye gerek yok.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Sizin arkadaşlar…

RIZA TÜRMEN (İzmir) – Hangisi?

ALTAN TAN (Diyarbakır) – CHP…

RIZA TÜRMEN (İzmir) – Geçen sefer galiba böyle bir öncelik sırası belirtmiştik.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Nasıl?

RIZA TÜRMEN (İzmir) – Bizim maddelerimiz bakımından öncelik. “Sanatın ve sanatçının korunması görüşülebilir öncelikle, yabancı ülkelerde çalışan vatandaşlar görüşülebilir öncelikle.” demiştik. Tabii ki kamulaştırma, devletleştirme ve özelleştirme maddeleri var. Dendi ki: “O başka bir yerde ele alınacak.” Onun için onu da fazla şey yapmadık.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – AK PARTİ’nin...

O zaman vatan hizmetinden başlayalım arkadaşlar. Teklifler gelsin.

Şimdi, vatan hizmetinde CHP’nin ve MHP’nin teklifleri var, AK PARTİ’nin ve BDP’nin bir önerisi yok bununla alakalı.

Maddeyi teklif eden partiler gerekçelerini ve isteklerini söyleyebilirler.

Söz almak isteyen?

Buyurun.

PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – Şimdi, vatan hizmeti -mevcut düzenlemede de olduğu gibi- hem bir hak hem bir ödev olarak düzenleniyor. Ayrıca bu hizmetin vatan hizmeti olarak sadece silahlı kuvvetlerde yerine getirilmesi değil, aynı zamanda başka türlü de kamu kesiminde görev ifa ederek yerine getirilmiş sayılacağı konusunda yasama organına bir takdir yetkisi tanınmaktadır. Yani, mevcut durum ihtiyacı karşılamakta bizim görüşümüze göre. Dolayısıyla, “Vatan hizmeti her Türk’ün hakkı ve ödevidir. Bu hizmetin silahlı kuvvetlerde veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği veya getirilmiş sayılacağı kanunla düzenlenir.” şeklindeki teklifimizi sunduk. Tabii ki buradaki “Türk” kavramı, daha önceki vatandaşlık maddesinde tanımlandığı şekliyle “devlete siyasal bir bağla bağlı olan kişiyi” ifade ediyor yani hukuki bir terim olarak, bir terimsel bütünlüğü de sağlamak bakımından “Her Türk’ün hakkı ve ödevidir.” şeklinde önerimizi yapmış bulunuyoruz.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Buyurun Şevki Bey.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Şimdi, yani burada “AK PARTİ’nin vatan hizmetiyle ilgili bir önerisi var mı?” diye sorduğunuz zaman tabii ki var ve muhtemelen de kapsamıyla ilgili kanun koyucuya geniş bir takdir imkânını tanıyacak şekilde önerimiz var ama şöyle bir düşünceye ne dersiniz bilmiyorum: Hizmet bir yükümlülük, haklar kısmında bunları düzenlemeyelim diye bir kanaat sanki oluşuyordu gibi. Onun için biz böyle bir öneriyi somut olarak burada sunmadık. İsterseniz, yani bilmiyorum heyet bunu kabul eder mi, daha sonra oluşturacağımız bir başlık içerisinde vatan hizmetini, vergi yükümlülüğü, ve benzeri böyle ödev kısmı olan konuları düzenleyelim, orada da ele alalım. Şu andaki Anayasa’da hakların içerisinde ama. Şu andaki Anayasa’da zaten “Haklar ve ödevler” diyor ama biz yeni bir bakış açısı getirmeye çalıştığımız için bu yazdığımız metinde, böyle düşündük. Onun için de somut öneri sunmamıştık. Böyle yapabilir miyiz, bilmiyorum ama böyle de çok fazla da konu yok; vergi yükümlülüğü var, ondan sonra, vatan hizmeti var. Başka da benim hatırladığım bir şey yok.

OĞUZ TURHAN - Hocam, yalnız şöyle bir durum var: Dün de mesela milletvekili seçilme yaşı tartışıldı, bu konuda da askerlik konusu çok önem arz ediyor. O yüzden, bence buranın bu meseleyi konuşup halletmesi lazım. Eğer bir öneriniz varsa, ki o tarafın da elini rahatlatmak amacıyla.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Yerini ama şey yapmamız gerekiyor. Biz açıkça yerinin haklar kısmı olmasını kabul etmiyoruz.

OĞUZ TURHAN - Hayır, belirleriz, yazarız, yerine sonradan karar verilebilir.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Ona da komisyon karar verebilir yani.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Rıza Bey, buyurun.

RIZA TÜRMEN (İzmir) – Şimdi, yani –hatırlayacaksınız- bu hakları görüşürken dedik ki: “Artık bugünkü haklar anlayışında, temel hak anlayışında hak ve ödev bağlantısı kurulmuyor. Ancak ödevini yapanların insan haklarından yararlanacağı gibi bir anlayış artık terk edilmiştir. Aradaki bu bağı kaldıralım.” Ve buna dikkat ettik.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Hiçbir ödev verilmemesi lazım talebeye, ben de aynı fikirdeyim.

RIZA TÜRMEN (İzmir) – Ama vatandaşlıktan kaynaklanan birtakım şeyler var gibiydi; işte vergi, askerlik falan gibi. Onun için bunların “Haklar” bölümünde olmaması, bizim bakımımızdan da daha doğru bir yaklaşım gibime geliyor.

İkincisi: Askerlik, vatan hizmeti dediğimiz, vatandaşlıktan kaynaklanan bir şey. Yani bunu etnik bir bağlamda kullanmak bence doğru değil, şimdiki Anayasa’da da böyle. O nedenle “Her vatandaşın hak ve ödevidir.” demek daha doğru bir yaklaşım.

Üçüncüsü de: Bu hizmetin illa da silahlı kuvvetlerde yerine getirilmesi gerekmez, şimdiki Anayasa’da olduğu gibi veya “Kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği kanunla düzenlenir.” şeklinde bırakmak daha doğru, mevcut gelişmelere kapıyı açık tutabilmek bakımından. Daha doğru bir yaklaşım olarak…

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Yani biz de burada BDP olarak yer almasından yana değiliz. Dolayısıyla, eğer CHP ve MHP bu konuda ısrarlılarsa…

RIZA TÜRMEN (İzmir) – Biz ısrarlı değiliz haklar konusunda, “Yer almasın.” diyoruz biz.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Ama var burada öneriniz var, işte siyasi haklarda.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Anayasa’da yer alsın diye öneriyorlar.

RIZA TÜRMEN (İzmir) – Hayır Anayasa’da yer alsın, siyasi haklarda yer almasın diyoruz.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Biz Anayasa’da yer almasını da uygun görmüyoruz.

Bir uzlaşma arayalım, ne yapılabilir?

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Biz, bunun Anayasa’da yer almasının daha isabetli olacağı kanaatindeyiz. Anayasal bir temeli olmadan böyle bir yükümlülüğü getirmek mümkün değildir. Anayasa Mahkemesi tarafından da iptal edilir, çok rahat bir şekilde iptal edilebilir. Bir de özel bir önemi vardır vatan hizmetinin yani silahlı kuvvetlerde veyahut kamu kesiminde başka yerlerde yerine getirilir. O konuda takdir yetkisi kanun koyucuya bırakılabilir ama her vatandaşın vatan hizmeti ile ilgili vurgunun Anayasa’da yer almasının daha isabetli olacağını düşünüyoruz.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Burada mı yer almasını istiyorsunuz?

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Yok burada değil

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Burada değil, başka bir şey, ödevler…

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Haklar kısmında.

PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – Şimdi, öncelikle Sayın Rıza Türmen vekilimin konuşmasında geçen bir terime dikkat çekmek istiyorum. Yani “Türk” kelimesinin “etnisite” kavramıyla ilişkilendirilmesini doğru bulmuyoruz. Biz, Türk kelimesini devletle olan bir siyasi bağ olaraktan nitelediğimizi zaten belirttik. Daha önceki vatandaşlık hakkının düzenlenmesi konusunda da bunu böylece ifade ettik. Öncelikle bunu vurgulamak isteriz. Bunun bir anayasal temeli olmazsa, vatan hizmetinin, gerçekten vatandaşların hak ve özgürlüklerinin sınırlanması anlamına geleceği için vatan hizmeti kavramı, bunun, anayasal temel olmadan sağlanmasının mümkün olmadığı hukuken açıktır. Yani vatan hizmetinin Anayasa’da yer almasına gerek yok, yasa koyucu bunu düzenler gibi bir mantıkla düşünüyorsak, bu doğru bir düşünce olmaz. Hukuken bu mümkün olmaz.

Yeri konusuna gelince, tabii ki bu tartışılabilir ama vergi ödeviyle vatan hizmeti tam da eşit değil. Yani bir ödev tarafı var ama bunun bir siyasal konu olduğu ve siyasal haklar bağlamında düşünülebileceği açıktır. Onun için yani bilmiyorum tabii ki siyasi irade buna karar verecektir ama kural olarak siyasi haklar arasında yer alması işin niteliğiyle uyumludur. Bunun bir ödev niteliğinin olduğu istisnaen burada vurgulanmaktadır. Tamam, genel yaklaşımımız haklarla ödevleri bir araya getirmemektir ama bu hakkın niteliği gereği, bunun ödev niteliğinin de vurgulanmasının uygun olacağını düşünüyoruz ve prensip olarak siyasal haklar arasında yer almasının uygun olacağını düşünüyoruz.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Evet.

Buyurun.


PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Eğer CHP vatan hizmetinin sadece bir ödev olduğu kanısındaysa o zaman buradaki madde formülasyonunu da değiştirmeli. Çünkü CHP’nin formülasyonunda tıpkı mevcut Anayasa’da ve MHP’nin önerisinde olduğu gibi hem hak hem ödev yaklaşımı şu anda benimsenmiş durumda ama CHP sadece ödev olduğu kanısındaysa o zaman hak ve ödev olarak tanımlamamalı sadece ödev olarak tanımlamalı. Tabii, burada hem hak hem ödev olarak mevcut Anayasa’mızda düzenlendiği gibi siyası haklar bağlamında düzenlenmesi bakımından da bir sıkıntı ve sorun yok. Hak ve ödev niteliği, bu tarz düzenlemelere anayasalarında yer veren birçok model içinde aslında geçerli. Yani daha çok ya siyasal haklar bağlamında ya da anayasada böyle kategorik ayrımlara yer vermeyen, tek bir temel hak kataloğu içeren anayasalarda da vatandaşlık ödevi ve hakkı şeklinde düzenlemeler yer alıyor ama burada tabii bir düzenleme tercihi de söz konusu. Sadece ödev bakış açısı hâkim olacaksa o zaman hak, ödev teriminin ikisinin birden bu madde de geçmemesi gerekir. Sadece ödev olarak tanımlanması gerekir.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Burada enteresan bir şey var aslında. Bertil Hanım’ın söylediği konuyla ilgili enteresan bir durum var. Önerilere bakıyorum hem Anayasa metninde hem de önerilerde de yani bu vatan hizmetiyle ilgili yapılan önerilerde de vatan hizmetini hem hak hem de ödev olarak öneriyorlar. Fakat bunun hak boyutu nedir? Yani bununla ilgili bir izah yapabilecek kimse var mı bilmiyorum ama ben bunu daha fazla ödev olarak görüyorum.

RIZA TÜRMEN (İzmir) – Yani efendim şimdi, eğer haksa bu, o zaman zorunlu olmaması lazım. Yani talep eden askere gider, talep etmeyen, bu hakkını kullanmak isteyen askere gider, hakkını kullanmak istemeyen askere gitmez. Hâlbuki öyle değil, askerlik hizmeti zorunlu. O zaman demek ki…

OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – “Hak ve ödev” deyince onu zaten birinci ihtiyar olarak bırakıyor yani.

RIZA TÜRMEN (İzmir) – Demek ki ödev demek lazım yani bir kere ve ödev tarafı daha ağır basıyor tabii. Yani siz efendim askere gitmek istemeseniz bile…

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Başka türlü onu karşılamak...

RIZA TÜRMEN (İzmir) – …devlet geliyor sizi alıyor, zorla askerliğinizi yaptırıyor. Yani bunun ödev tarafı daha ağır basıyor. Onun için yani gene böyle bırakılır “Hem hak ödev hem ödevdir.” denir ama haklar bölümünde düzenlenmeyebilir, onun için söylemiştim. Yani her Türk’ün ve her vatandaşın mı hakkıdır? Ya askerlik hizmeti vatandaşlıktan kaynaklanan bir şey, vatandaş olan askerlik hizmetini yapar.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Olmayanın zaten böyle bir yükümlülüğü olmaz.

RIZA TÜRMEN (İzmir) – Yani vatandaş olmayan ama Türk olan, Türk anadan, babadan doğup da vatandaşlığı bir şekilde kaybetmiş olan askerlik… Ya çifte vatandaşlık mesela.

OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Türklüğü nasıl tarif ettiğine bağlı Rıza Bey. Bakın bir açın, kurduğunuz partinin ortaya koyduğu Anayasa’nın Türklük tarifine bir bakın ya.

RIZA TÜRMEN (İzmir) – Şimdi, Almanya’da çift vatandaşlık kabul edilmiyor. Çift vatandaşlık kabul edilmediği için birçok Türk, Türk vatandaşlığından çıkıp Alman vatandaşlığına geçiyor.

OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Evet.

RIZA TÜRMEN (İzmir) – Şimdi, bu Türkler, efendim vatandaş olmadıkları hâlde askerlik hizmeti mi yapacaklar?

OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Hayır.

RIZA TÜRMEN (İzmir) – Onun için yani bunu vatandaşlıkla sınırlı tutmak lazım diye düşünüyorum.

PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – Efendim, askerlik hizmeti değil vatan hizmetinden bir defa söz ediyoruz zaten.

RIZA TÜRMEN (İzmir) – İşte, vatan hizmeti.

PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – Yani konu askerlik hizmeti değil. Bunun, vatan hizmetinin, bir hak olması bir ruh meselesidir. Yani vurgulanan bir ruh meselesidir ve bu milletin doğrudan doğruya istiklalini kazanmasındaki, bağımsızlık savaşındaki ruh hâletini ifade eden bir meseledir. Bazen sosyolojik köklerine de olayın bakmak gerekir. Bu konunun hak olarak, hak yönünün de vurgulanarak ve öncelenerek üstelik, düzenlenmesi ve temel hak ve özgürlükler içerisinde bir siyasal hak olarak düzenlenmesi bizim bakış açımızda özel bir önem arz etmektedir.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Evet.

Nasıl yapalım?

PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Bir şey ifade edebilir miyim?

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Buyurun.

PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Yusuf Bey’in yaptığı açıklamalara ek olarak: Şimdi, bazı haklar bakımından tarihsel olarak ve bu haklara yüklenen aslında toplumlardaki geleneksel anlamlar doğrultusunda ödev niteliği de tartışma konusu olmuş. Aynısı aslında seçme hakkı için de geçerli. Yani seçme hakkı aynı zamanda bir ödevdir yaklaşımı da vardır, işte Fransız İhtilali filan sonrasında…

PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – Ceza da veriyordu şey yapmayanlara.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Bir ara ceza da vardı bizde oy kullanmayanlara.

PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Evet. Oy hakkı ödevdir şeklinde, hâlen daha Türkiye’deki yerleşik hukuksal kurallara baktığımızda aynı sonucu çıkartırız. Burada da tabii ki hak olması, özellikle yasa koyucunun farklı düzenlemeler yaptığı yani seçenekler sunduğu durumlarda karşımıza çıkıyor. Yani bu seçeneklerden bir tanesini tercih etmiştir, kamu hizmetinde mi yerine getirecek, yoksa askerlik yoluyla mı yerine getirecek, durumu söz konusu olduğu zaman tartışılabilecek bir olgu ama bazı anayasalar, işte Alman Anayasası’na baktığımız zaman, hem askerlik vardır orada hem de kamu hizmetinde bu görevinizi yerine getirebilirsiniz. Orada ödev olarak tanımlanmıştır ama temel hak kataloğunda tamamlanmıştır. Temel hak kataloğunun ilgili maddesinde zaten bir düzenleme söz konusu. Türkiye bakımından hak oluşu, özellikle askerliğe yüklenen toplumsal ve kültürel anlamlarla daha çok ilintili. Birtakım bedensel engelleri nedeniyle, askerlikten engellendiğini düşünen yurttaşların verdiği dilekçeler var söz gelimi orada da hak argümanı daha fazla öne çıkıyor. Şimdi, bu toplumsal kültürel algıya katılabiliriz, katılmayız o ayrı bir şey, siyasi partilerin farklı tutumları olabilir ama bu toplumsal, kültürel algı ve buna bağlı olan alternatif düzenleme seçenekleri nedeniyle zaman zaman hak, zaman zaman ödev niteliği karşımıza çıkabiliyor vatan hizmetinde, tıpkı seçme hakkında olduğu gibi. Mesela engellilere bir günlük sembolik askerlik yaptırılıyor yani manevi değerlendirme bu tamamen.

OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Aynen katılıyoruz ve temel haklarda yer almasını istiyoruz.

Bir de tabii burada vatandaşı tarif ederken anayasalarımızdaki tarifi de dikkate almak gerekiyor.

RIZA TÜRMEN (İzmir) – Vallahi yani buradaki, bizim için en önemli mesele yer meselesi değildir. Yani hem hak hem ödev diyorsunuz burada, bunun için hem haklarda olabilir hem ödevlerde olabilir yani yer bakımından. Mademki hem haktır hem ödevdir, haklarda da yer alabilir.

OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – O zaman önemine binaen temel haklarda yer alması…

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Peki metinde CHP ile MHP arasında bir uzlaşma var mı? Yani bizim bir önerimiz yok.

RIZA TÜRMEN (İzmir) – O vatandaşlıktan kaynaklanan bir hak.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Yani metinde uzlaşma varsa, ikinizin teklifi olarak yazılır metine.

OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Uzlaşamıyoruz orada.

PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – Şöyle, aslında uzlaşmış oluyoruz. Biz “Türk” demekle vatandaşlığı kastediyoruz, onlar da “vatandaş” demekle büyük ihtimal Türk’ü kastediyorlardır. Aslında uzlaşmış oluyoruz.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Peki metni nasıl yazacağız? Yani yazımda bir anlaşma var mı?

OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – 1921-1924 Anayasası’na bakın orada anlaşırız. İsterseniz okuyayım Rıza Bey.


Yüklə 8,47 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   71   72   73   74   75   76   77   78   ...   111




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin