2 nolu alt komisyon tutanaklari iÇİndekiler



Yüklə 2,59 Mb.
səhifə4/37
tarix07.01.2019
ölçüsü2,59 Mb.
#90806
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   37

16.01.2012 Tarihli Toplantı




  • Açılma Saati: 10.13

  • -----o-----

  • HAK-İŞ KONFEDERASYONU GENEL BAŞKANI MAHMUT ARSLAN – HAK-İŞ Konfederasyonu Anayasa sürecini bir özetle sunmak istiyorum, daha sonra da metinle ilgili değerlendirme veya sorular olursa da o bölümde cevap vermeye çalışacağım.

  • Aslında sadece son bir yıl içerisinde değil, otuz yıla yakın bir dönem HAK-İŞ Konfederasyonunun gündeminden Anayasa hiç düşmemiştir. 1982 Anayasası’nın hazırlık sürecine Konfederasyonumuz müdahil olmak istemiştir. En azından nasıl bir Anayasa yapılması konusunda bir organizasyon yapmak istedik fakat Sıkıyönetim Komutanlığı tarafından o toplantımıza izin verilmemişti. Daha sonraki süreçte Anayasa yapım süreci, referanduma sunulma sürecinin tamamının antidemokratik, gerçekten Türkiye toplumunun onaylamadığı, kabul etmediği bir zorlama olduğunu, her ne kadar sonuçların yüzde 93 “Evet” olsa bile bunun tamamen gerçeği yansıtmadığından hareketle bir süreç yaşamıştır Konfederasyonumuz. Bu süreçte yeni bir Anayasa yapım sürecini seslendirmeye başladık biz henüz 80’li yılların başında ve 1987 yılında yapılan referandumda, siyasi yasakların kalkması konusundaki referandumda Konfederasyonumuz yine, bu yasakların kalkması yönünde “Evet” yönünde tavır almış ve bu süreci desteklemiştir.

  • 1992 yılında Konfederasyonumuz yine, Türkiye’de, çok o zaman alışılmamış bir yöntemle, üç gün süreyle bir Anayasa kurultayı gerçekleştirmiş, Anayasa kurultayımızda çeşitli tartışmalardan sonra çok sayıda bilim insanı, gazeteci, siyasetçi, sendikacının katıldığı çeşitli oturumlar yapılmış ve sonuç itibarıyla yeni bir Anayasa'ya ihtiyaç olduğunun altı çizilmiş veya talebimiz o tarihte de kamuoyuyla paylaşılmıştır.

  • Daha sonraki süreçlerde, Konfederasyonumuz hem genel kurullarında hem de -dergimizin bir özel sayısını Anayasa'ya ayırdık biz, baştan sona yeni bir Anayasa konusu masaya yatırılmış- dergimizin özel sayısında bu konu kamuoyuyla paylaşılmıştır.

  • 2003 yılında, 2007 yılında ve 2011 yılındaki genel kurullarımızda… Konfederasyonumuzun genel kurul kararı olarak açık ve net bir şekilde, 2003 yılı genel kurulumuzda “Sivil ve demokratik bir Anayasa Türkiye’nin ihtiyacıdır.” şeklinde genel kurul kararımız… 2007 yılında “AB müzakere sürecinde sendikal örgütlenme için yeni Anayasa'nın sosyal boyutu.” konusunda geniş bir sempozyumu gerçekleştirdik. Yine, 2007 yılı genel kurulumuzda “Türkiye’nin ihtiyacı olan sivil ve demokratik bir Anayasa hayata geçirilmelidir.” talebimizi yeniledik. 2010 yılında yapılan referandumda, HAK-İŞ Konfederasyonu “Yetmez ama evet.” kampanyası başlatmıştır. “Darbelerin karanlığından demokrasinin aydınlığına evet." diyerek, referandumda HAK-İŞ olarak Anayasa'nın kısmi değişikliğine destek verilmiştir.

  • 2011 yılında gerçekleştirdiğimiz 12’nci olağan genel kurulumuzda ise -en son Ekim ayında 2011 yılının- “Türkiye'nin ihtiyacı olan yeni ve sivil Anayasa için tüm kesimler sorumlu ve azami gayret içinde olmalıdır." şeklinde genel kurulumuz bir çağrı yapmıştır bütün kamuoyuna.

  • Bu kendi içimizde yaptığımız otuz yıllık tecrübemiz, Anayasa serüvenimiz, Anayasa konusundaki HAK-İŞ’in kararlılığı, baştan itibaren 82 Anayasası’nın antidemokratik bir yöntemle topluma dayatıldığını ve yeni bir Anayasa talebimizi hep kamuoyunda seslendirmeye devam ettik. Sadece bununla kalmadık, aynı zamanda, toplumun değişik kesimlerinde gerçekleştirilen Anayasa konusundaki çabaları HAK-İŞ olarak destekledik, Anayasa platformunun bir üyesi olarak yer aldık, sivil dayanışma platformunda yer aldık, ortak akıl hareketinde yer aldık. Bütün bu yer aldığımız platformlarda da yine sivil bir Anayasa konusunda görüşlerimizi paylaşmaya devam ettik.

  • 12 Haziran seçimlerinden sonra, Türkiye Büyük Millet Meclisinde oluşan yeni Anayasa konusundaki kararlılığı HAK-İŞ olarak destekliyoruz. Bütün siyasi parti gruplarına teşekkür ediyoruz. Sayın Başkanın başlattığı ve siyasi partilerimizin eşit olarak temsil edildiği Anayasa Uzlaşma Komisyonunu önemsiyoruz ve bunun başarılı olmasını bütün gönlümüzce arzu ediyoruz. Umarım bu süreç tıkanmadan, siyasi partilerimizin uzlaşacağı ve toplumun önüne yeni bir Anayasa’yla çıkacağımız günü HAK-İŞ olarak sabırsızlıkla bekliyoruz.

  • Biz HAK-İŞ Konfederasyonu olarak, buradan da aldığımız cesaretle, yeni bir yol haritası oluşturduk. Meclis Başkanlığımızın bize yazmış olduğu “Anayasa konusundaki görüşlerinizi bizimle paylaşın.” hususu bize gelmeden önce, HAK-İŞ olarak bir dizi çalışmayı başlatmıştık. Bu çalışmalar üç ana boyutta gerçekleşmiştir:

  • Birincisi; Konfederasyonumuz yönetim kurulu, bir “Anayasa Hazırlık Komitesi, Anayasa Komisyonu” dediğimiz bir komisyon oluşturmuştur. Bu komisyonda, HAK-İŞ’e bağlı sendikalarımızın yöneticileri, uzmanlarımız, avukatlarımız ve yardımcı personelimiz yer almıştır.

  • Komisyonun özgün yapısı şudur: HAK-İŞ olarak biz kendimiz bir Anayasa çalışması yapalım istedik. Burada, dünyanın, Türkiye’nin en ideal Anayasa’sını yapmak iddiamız yok ama biz, çalışanlar olarak, emekçiler olarak, Türkiye emekçilerinin bir temsilcisi olarak, HAK-İŞ olarak “Anayasa'ya nasıl bakıyoruz, nasıl bir Anayasa arzu ediyoruz?”dan yola çıkarak, kendimize de güvendiğimizi ve otuz yıllık bir tecrübenin olduğunu, aynı zamanda dünyadaki gelişmeleri, Türkiye’deki gelişmeleri de yakından takip eden bir örgüt olarak, kendimize güvenerek yeni bir Anayasa çalışmasını yapabileceğimizi düşündük.

  • Sayın Meclis Başkanının da zaman zaman eleştirdiği “Türkiye’de işte otuz civarında Anayasa hocası var, her örgüt bir hocaya sipariş veriyor, o siparişlerden yapılmış anayasalar da örgütün anayasası gibi takdim ediliyor; bu çok şık değil, açıkçası biz bunu istemiyoruz.” demişti. Tabii, biz Sayın Başkan istemediği için değil de biz kendimiz böyle bir yolu tercih ettiğimiz için bu yola başvurduk ve Anayasa Komisyonumuz öncelikli olarak bir anket çalışması yaptık.

  • Bütün Türkiye’deki HAK-İŞ mensubu il temsilciliklerimizden, o ildeki üye sayımıza paralel olarak bir anket dağıtımı yaptık. Doğrudan temsilcilerimizin, sendika yetkililerimizin ve üyelerimizin katıldığı 5 bin kişilik bir anket çalışması yaptık. Bu anketten 3.714 tanesi değerlendirilebilir bir noktada, bilimsel değerlendirilebilir noktasında olduğu için onlar değerlendirildi. Bu 3.714 anketin değerlendirilmesi sonucunda -ayrıntıya girmeyeceğim- iki üç tane temel sonuç buradan çıktı:

  • Birincisi; çalışanların yüzde 66,84'ü mevcut Anayasa’dan memnun olmadıklarını ifade ettiler. Yine, çalışanlar, Konfederasyonumuz mensuplarının yüzde 73,45’i oranında çalışan ise mevcut Anayasa’daki çalışma hayatını düzenlemeleri yeterli görmediğini ifade ediyor yani bu Anayasa, çalışanların taleplerini karşılamaktan uzak; yüzde 73,45.

  • Yeni ve sivil bir Anayasa yapılması konusundaki sorumuza ise yüzde 78,2, yeni sivil bir Anayasa’nın yapılması sürecini desteklediğini ifade etmiştir. Bu anket çalışması, bizim için, Anayasa Komisyonumuz için önemli bir veri olarak dikkate alınmıştır ve o bizim çalışmalarımızda önemli bir unsurdur.

  • İkincisi; ilkesel talep ve önerilerimizi belirledik. Konfederasyonumuza bağlı on iki tane sendikanın bizzat kendi iç çalışmaları “Yeni bir Anayasa'nın felsefesi, ruhu, yeni bir Anayasa'nın ilkeleri ne olmalıdır?” konusundaki sorumuza sendikalarımızın yaptığı çalışmalar, yine Anayasa Hazırlık Komisyonumuzun ikinci yaptığı bir önemli çalışmadır.

  • Burada da HAK-İŞ olarak şunu tespit etmeye çalıştık: Yeni Anayasa yapım süreci ve yöntemi nasıl olmalı? Yeni Anayasa'nın temel felsefesi nasıl olmalı? “Temel hak ve özgürlükler”, “Ekonomik ve sosyal haklar”, “Çalışma hayatı”, “Mali ve ekonomik hükümler”, “Yasama, yürütme, yargı kurumları arasındaki ilişkiler”, “Çevre”, “Yerel yönetimler” gibi başlıklarda HAK-İŞ’in nasıl bir Anayasa düşlediğini tespit etmeye çalıştık, sendikalarımızın bu konudaki taleplerini aldık ve Anayasa Komisyonumuz, hem bir taraftan anketlerle, bir taraftan örgütümüzden gelen doğrudan taleplerle yeni bir Anayasa, madde bazlı Anayasa yazım sürecini başlatmıştır.

  • Burada, Konfederasyonumuzun bu Anayasa yazım sürecinde hassasiyet gösterdiği bazı konular vardır:

  • Bir; biz, bir başka Anayasa'yı alıp üzerinde çalışmadık. Tamamen, HAK-İŞ kendi tecrübesinden, kendi birikimlerinden, kendi çalışmalarından yola çıkarak Anayasa çalışmalarını başlattık.

  • İkincisi; “Örnek, model elimizde, dünyada şöyle bir model var, biz ona ulaşmaya çalışalım.” şeklinde asla böyle bir kompleksimiz de olmadı. Biz, bu ülkeye yönelik bir Anayasa çalışmaları başlatmak istedik.

  • Üç; bir anayasacıdan yardım almadık; kendi hukukçularımız, kendi sendikacılarımız, uzmanlarımızdan yola çıkarak böyle bir süreci başlattık. Kurumsal birikimimize güvendik. otuz yıllık HAK-İŞ’in Anayasa konusundaki söylediklerinden, yazdıklarından, genel kurul kararlarından -kendimizle de çelişkiye de düşmeden, tarihsel hafızamızı da yok saymadan- birikimlerimizi, tecrübelerimizi bu işin içine katarak HAK-İŞ orijinli bir Anayasa yazım sürecini başlattık.

  • Anayasa süreci üç ay sürdü. Gerçekten bu üç aylık dönemde, üzerinde belki çok durduğumuz özgürlükçü bir Anayasa ruhu oluşturma konusunda çaba sarf ettik. Mümkün olduğunda herkesin anlayabileceği bir dilde yazımına özen gösterdik ve çok sayıda maddeden ziyade, daha az ve içeriğiyle de ilgili herkesin anlayabileceği bir Anayasa yazım sürecini gerçekleştirmeye çalıştık. Bunu, Sayın Başkanımızın ve Komisyonumuzun bizden talep ettiği “31 Aralık’a kadar bu süreci tamamlayın, bize gönderin.” talebini de dikkate alarak, biz, 30 Aralık 2011 tarihinde Komisyona Anayasa metnimizi sunduk. 3 Ocak 2012 tarihinde basın toplantısı ile bunu kamuoyuyla paylaştık ve altını çizdiğimiz bir sloganımız var: "Birlikte başarıyoruz, birlikte yapıyoruz." Biz “HAK-İŞ Konfederasyonu olarak bizim yaptığımız Anayasa metni, bizim yaptığımız Anayasa.” iddiasında değiliz. Herkes bizim gibi çalışmışsa, bu çalışmaları bir araya getirip “Birlikte yapmalıyız ve birlikte başarmalıyız.” sloganımızın altını çiziyoruz.

  • Anayasa önerimizin özellikleri, seksen dört maddeden oluşuyor, on bir bölümden oluşmaktadır. Yine, bu Anayasa'yı metin hâline dönüştürürken, belli ilkelerimizden sapmadan bu Anayasa'nın ruhunu inşa etmeye çalıştık. Hiçbir ötekileştirmeye imkân tanımayan; insanı ve emeği merkeze alan; insan onurunu yükselten; demokratik, özgürlükçü, katılımcı ve çoğulcu nitelikte; adaleti ve eşitliği temel alan; din, kanaat ve inanç özgürlüğünü güvence altına alan; yasama, yürütme ve yargı olmak üzere her birinin erkine dayanan ahenkli işleyişlerini esas alan; cinsiyete duyarlı bakış açısını yansıtan; dezavantajlı konumda bulunanları önceleyen; sosyal hakları, sosyal devlet olmanın gereklerine uygun şekilde düzenleyen bir yapıda olmasına özen gösterdik.

  • Ayrıca, önerimizin başından sonuna "Hakkın varlığının kural, kısıtlamanın istisna." olduğu ilkesini özellikle korumaya çalıştık ve her metnin, her maddenin altında “ama, ancak, fakat”larla değil, o bölümün “Temel hak ve özgürlükler” bölümünün sonuna temel hak ve özgürlüklerin hangi anlamda kısıtlanabileceği konusunu bir maddede birleştirerek yeni bir yöntem oluşturmaya çalıştık.

  • Yine, Anayasa’mızda “değiştirilemez, vazgeçilemez, ertelenemez” gibi bir kısım maddelere yer vermedik. Bizim için, hazırladığımız Anayasa’nın bütününün önemli ve anlamlı olduğunu düşündük; o yüzden “Belli maddelere dokunulmazlık getirme.” görüşü kabul görmedi.

  • Anayasa'mızın “Giriş” bölümü çok uzun değil, kısa bir “Giriş” bölümü var. “Anayasa'nın bağlayıcılığı ve üstünlüğü” konusu ilk maddemiz olarak yer alıyor. “Devletin temel esasları”, “Birey hak ve özgürlükleri”, “Siyasi haklar ve ödevler”, “Sosyal ve ekonomik haklar”, “Devletin işleyişi”, “Kamu idaresi ve kuruluşu”, “Savunma ve güvenlik”, “Mali ve ekonomik hükümler”, “Koruma ve sürdürülebilirlik konuları”, “Anayasa'nın değiştirilmesi” bölümlerinden oluşmaktadır.

  • Özellikle “Giriş” bölümü, önerimizin temel felsefesini ve ruhunu yansıtan “Giriş” bölümümüzde, ortak gelecek idealine vurgu yapmaya çalıştık. Ayrıca, bu bölümde, Anayasa’nın her alanda toplumun gelişmesini güvence altına alan bir toplumsal sözleşme olduğunun altı çizilmiştir.



  • altı çizilmiştir.

  • Birinci bölümde Anayasa önerimizin önemli bir yeniliği "Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü" maddesi birinci bölümde ilk madde olarak düzenlenmiştir.

  • Bu maddeyle Anayasa'nın yasama, yürütme ve yargı organlarını içeren devlet yönetimi ile diğer tüm kurum ve kuruluşları ve kişileri bağlayan temel hukuk kuralları olduğunu bir kez daha vurgulamaya çalıştık.

  • İkinci bölümde ise -yine Konfederasyonumuzun tercihidir- önerimizin ikinci bölümü "Devletin temel esasları" başlığı altında düzenlenmiştir.

  • Bu bölümde ilk maddemiz,

  • - Temel haklar ve özgürlükler

  • - Devletin şekli ve nitelikleri

  • - Devletin temel amaç ve görevleri

  • - Egemenlik ve kullanımı

  • - Vatandaşlık

  • - Ayrımcılık yasağı, eşitlik ve adalet gibi başlıklarda düzenlenmiştir.

  • Özellikle temel hak ve özgürlükler konusu, Anayasa’mızın ikinci bölümünün 1’inci maddesi olarak yer almıştır, “Herkes, insan olma onurunun gereği olarak dokunulmaz, devredilmez ve vazgeçilmez temel hak ve özgürlüklere sahiptir.” şeklinde metin yer almıştır.

  • Burada temel hak ve özgürlükler bizim için en önemli husus olduğu için Anayasa’mızın başına bunu yerleştirmeye çalıştık.

  • Özellikle devletin şekli ve nitelikleri konusunda yine farklı bir format geliştirdik. “Türkiye Devleti demokratik ve özgürlükçü bir Cumhuriyettir.” ifadesinde, ne yazık ki, cumhuriyetin başına bazı sıfatlar ekleme zorunda kaldık çünkü kavram kargaşasını ortadan kaldırmak istedik.

  • Yine, Türkiye Cumhuriyeti; temel hak ve özgürlükleri esas alan, milletin irade ve yönetimini esas alan demokratik; din ve vicdan hürriyetinin teminatını esas alan laik; hak, adalet ve eşitliği esas alan sosyal; toplumsal dinamikleri esas alan sivil; insan erdem, onur ve özgürlüğünü korumayı ve yüceltmeyi esas alan bir hukuk devletidir.” diye bu niteliklerin de açılımını yapma gereği duyduk.

  • Yine “Türkiye Cumhuriyeti Devleti, demokratik usul ve teamüllere dayalı olarak yasama, yürütme, yargı olmak üzere her birinin erkine dayanan ahenkli işleyişlerini esas alır. Devletin resmi dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Millî marşı ‘İstiklâl Marşı’dır. Başkenti Ankara'dır.”

  • Yine bizim için önemli gördüğümüz, düzenlememizin başında yer alan “Devletin temel amaç ve görevleri” maddesi “Devletin temel amaç ve görevi, ülke bütünlüğünü, toplumun birliğini, insan onurunu korumak, toplumsal dinamikleri güçlendirmek, örgütlülüğü ve sivil toplumu geliştirmek, ulusal ve uluslararası düzeyde kişilerin hak ve özgürlüklerini kullanımlarını, haIkın güvenliğini, huzurunu, mutluluğu ve refahını sağlamak suretiyle insanın maddî ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları yerine getirmektir.” şeklinde, devlete temel bir sorumluluk yüklemekteyiz.

  • Yine egemenliğin kullanımı konusunda “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.” ifadesinin altını çizdik.

  • Yine, vatandaşlık kavramına yeni bir yaklaşım getirdik. “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı” ifadesini Anayasa’mıza yerleştirdik. “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı, bireyin devlet ile arasındaki hukuki bağı ifade eder.” şeklinde bireyin devletle arasındaki hukuki bağa işaret edilmiş “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı” ifadesi bu maddede değerlendirilmiştir.

  • Ayrımcılık yasağı, eşitlik ve adalet konuları yine Anayasa’mızda önemli bir yer almaktadır. Eşitlik ilkesinin kapsamı genişletilmiştir. Ayrıcılık yasağı ve adalet vurgusu yapılmıştır. Kişilerin eşit muamele görme hakkının güvence altına alınması, ayrımcılığa karşı korunması yönünde hükümler yer almıştır.

  • Üçüncü bölüm de “Birey hak ve özgürlükleri” başlığını taşımaktadır. Burada,

  • - Yaşama hakkı

  • - Kişi özgürlüğü ve güvenliği

  • - Ailenin korunması

  • - Özel hayatın ve aile hayatının gizliliği ve korunması

  • - Kadın hakları

  • - Çocuk Hakları

  • - Eğitim ve öğrenim hakkı

  • - Sağlık hakkı

  • - Din, kanaat ve inanç özgürlüğü

  • - İfade özgürlüğü

  • - Örgütlenme özgürlüğü

  • - Basın yayın özgürlüğü

  • - Yerleşme ve seyahat özgürlüğü

  • - Göçmen ve sığınmacı hakkı

  • - Mülkiyet ve miras hakkı

  • - Hak arama özgürlüğü ve adil yargılanma hakkı

  • - Suç ve cezalara ilişkin esaslar

  • - İnsan hakları ihlalleri ve ayrımcılıkla mücadele

  • - Temel hak ve özgürlüklere ilişkin sınırlandırmalar gibi hususlar yine Anayasa’mızda yer almıştır.

  • Bu bölümün temel özellikleri;

  • - Kadın hakları ayrı bir madde olarak kapsamlı şekilde düzenlenmiştir. Ayrıca devletin kadınların çalışma hayatına girişine, aile ve çalışma hayatını uyumlaştırmasına, eğitim imkânlarından ve sağlık hizmetlerinden yararlanmasına, karar alma mekanizmalarına katılımının artırılmasına yönelik geçici ya da sürekli özel tedbirler alması, devletin kadınlara karşı her türlü şiddeti önlemekle yükümlü olması gibi son derece önemli hükümlere yer verilmiştir.

  • - Çocuk hakları yine Anayasa maddelerimizde yer almıştır.

  • - Aile ve özel hayatı koruma;

  • - Eğitim ve öğretim dili Türkçe olarak belirlenmiştir. Ancak Türkçeden başka dillerde eğitim ve öğretim yapılması ile ilgili esasların demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olarak kanunla düzenlenmesi imkânı getirilmiştir.

  • - Din kültürü ve ahlâk öğretiminin, ilk ve ortaöğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alması ancak bu derslerden muafiyetin, kişinin kendisinin, küçüklerin ise kanunî temsilcilerinin talebine bağlı olarak devam etmesi istenmiştir.

  • - Laiklik, meşruiyetini insan haklarından alan; din, vicdan, düşünce ve ibadet hürriyetinin teminatı olarak ifade edilmiştir.

  • - Göçmen ve sığınmacı hakkına yer verilmiştir.

  • - Örgütlenme özgürlüğü geniş bir şekilde kaleme alınmıştır.

  • Herkesin, önceden izin almaksızın sendika, örgüt kurma hakkı güvence altına alınmıştır.

  • - “Hak arama özgürlüğü ve adil yargılanma hakkı” başlığı altında, insan hakları ihlalleri ve ayrımcılıkla mücadele ve eşitlik kurulu gibi kurullar oluşturulmuştur.

  • Bu bölümün en önemli özelliği maddelere ilişkin sınırlamaların bölüm sonunda, demin de ifade ettim, tek maddede sade bir dille yazılmış ve o bölümde yer almasıdır.

  • Dördüncü bölüm siyasi haklar ve ödevler bölümüdür. Burada,

  • - Seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakları

  • - Siyasi parti kurma

  • - Siyasi partilerin uyacakları esaslar

  • - Kamu hizmetlerine giriş ve kamu hizmetlerinden yararlanma hakkı

  • - Vatan hizmeti

  • - Vergi yükümlülüğü

  • - Bilgi edinme, dilekçe verme, kamu denetçisine başvuru hakkı gibi bölümler düzenlenmiştir.

  • Siyasi partilerin, demokrasinin vazgeçilmez unsurları olduğuna vurgu yapılmıştır.

  • Yine, siyasi partilerin, tüzük, program, eylem ve söylemlerinin anayasaya aykırı olamayacağı, siyasi partilerin şiddete dayalı ve kaos oluşturmaya yönelik eylem, söylem ve faaliyette bulunamayacakları belirtilmiştir.

  • Siyasi partiler hakkında sadece anayasaya aykırılık iddiası ile kapatma davası açılabileceği hükme başlanmıştır.

  • Ayrıca Türkiye Büyük Millet Meclisinin üçte 2 çoğunluğunun kararı olmaksızın kapatma davası açılamayacağı hükmü yer almıştır.

  • Beşinci bölümde “Sosyal ve ekonomik haklar” başlığı düzenlenmiştir. Bu bölüm de,

  • - Çalışma hakkı

  • - Zorla çalıştırma yasağı

  • - Çalışma, teşebbüs ve sözleşme özgürlüğü

  • - Sendikal haklar

  • - Ekonomik ve sosyal denge başlıkları altında düzenlenmiştir.

  • Özellikle çocukların bedensel, ruhsal ve sosyal gelişimini engelleyen herhangi bir işte çalıştırılmaması, istismar edilmelerini önleyecek tedbirleri almakla yükümlü olduğu belirtilmiştir.

  • Çalışanların dinlenme, ücretli hafta ve bayram tatili ile yıllık izin haklarına sahip olduğu vurgulanmıştır.

  • Devletin, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri için gerekli tedbirleri alması hükme bağlanmıştır.

  • Çalışanların, kıdem tazminatının kazanılmış bir hak olduğu ve devletin bu hakkı güvence altına aldığı ifade edilmiştir.

  • Devletin, istihdamı artırmak, çalışanların yaşama ve çalışma koşullarını iyileştirmek ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alacağı ifade edilmiştir.

  • Hiç kimsenin zorla ve yasaların öngördüğü kurallar dışında çalıştırılmayacağı belirtilmiştir.

  • Herkesin, dilediği alanda çalışması hakkı getirilmiştir.

  • Önceden izin almaksızın; çalışanların sendika ve üst kuruluşlarını, işverenlerin işveren örgütü ve üst kuruluşlarını kurma; bunlara üye olma ve üyelikten çekilme haklarına sahip olduğu vurgulanmıştır.

  • Emeklilerin sendikalara üye olma hakkı getirilmiştir.

  • Herkesin eğitim, sağlık, beslenme, gıda güvenliği, temiz suya erişim, barınma ve konut, istihdam, özgürlük, güvenlik, sosyal koruma ve sosyal güvenlik haklarına sahip olduğu ifade edilmiştir. Devletin, bu hakları uluslararası hukuktan kaynaklanan yükümlülüklerle paralel olarak güvence altına almakla ve geliştirmekle yükümlü olduğu vurgulanmıştır.

  • Ekonomik ve sosyal politikaların dengeli şekilde yapılmasının esas alınacağı, ekonomik nedenlerle sosyal yükümlülüklerinden kaçınılamayacağı ifade edilmiştir.

  • Asgari ücretin gelirin adil dağılımını gözeten, insan onuruna yaraşır bir hayat düzeyinin karşılığı olarak çalışanın ve ailesinin harcama/tüketim standardı esas alınarak tespit edileceği; devletin asgari ücrete ilişkin vergi muafiyetini düzenlemekle yükümlü olduğu düzenlenmiştir.

  • Devletin hayat boyu öğrenme ile mesleki eğitimi yaygınlaştırma ve güçlendirme yükümlüğüne işaret edilmiştir.

  • Sağlık hakkı düzenlenmiştir.

  • Devletin, kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınması ile kuralsız ve kayıt dışı çalışmanın önlenmesi için tüm tedbirleri almakla yükümlü olduğu belirtilmiştir.

  • Ekonomik ve sosyal politikaların oluşturulmasında, sorunların çözümünde sosyal diyalog ve yönetişimin belirleyici olması için önlem almak ve düzenleme yapma yükümlülüğü hükme bağlanmıştır.

  • Ekonomik ve sosyal politikaların oluşturulmasında ve uygulanmasında Ekonomik ve Sosyal Konsey'in etkin şekilde işletilmesine yönelik düzenlemeye yer verilmiştir.

  • Yine, önerimizin altıncı bölümü “Devletin işleyişi” başlığını taşımaktadır. Bu bölümde yasama, yürütme ve yargıyla ilgili düzenlemelere yer verilmiştir.

  • Milletvekili sayısı toplam 600 olarak belirlenmiş, 50'si Türkiye milletvekilliğinden oluşturulmuştur.

  • Genel seçim dönemi dört yıl olarak ifade edilmiştir.

  • Çalışma hayatının sosyal taraflarının üst kuruluşlarının ikili yapıda karşılıklı uzlaşmayla hazırladığı taslakların kanun teklifi olarak verebilecekleri belirtilmiştir. Avrupa Komisyonunun çalışma yöntemlerine benzer bir düzenleme bu bölümde yer almıştır.

  • Yine, Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıl olarak ve iki defa…

  • Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Sayıştay gibi yüksek mahkemelere ilişkin genel esaslar kaleme alınmış, yapısı, üyelerin seçimi, görev süresi ve üyeliğin sona ermesi, çalışma ve yargılama usulüne ilişkin esasların kanunla düzenlenmesine yer verilmiştir.

    Yüklə 2,59 Mb.

    Dostları ilə paylaş:
  • 1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   37




    Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
    rəhbərliyinə müraciət

    gir | qeydiyyatdan keç
        Ana səhifə


    yükləyin