2000 yilindan iTİbaren tüRKİYE’de iŞSİZLİk-genç İŞSİZLİK



Yüklə 0,89 Mb.
səhifə4/5
tarix29.10.2017
ölçüsü0,89 Mb.
#20940
1   2   3   4   5
İKİNCİ BÖLÜM
ROSETTA PLANININ ANALİZİ VE TÜRKİYE’DE UYGULANABLİRLİĞİ
I- ROSETTA PLANININ ANALİZİ


  1. GENEL OLARAK

Belçika’da aktif işgücü piyasası politikası olarak 24 Aralık 1999 tarihinde “İstihdamın Desteklenmesi Hakkında Yasa” ile temel hedefi; hızlı şekilde bir eğitimin ardından veya bir eğitim olmaksızın mesleki bir deneyim imkanı yaratılarak kronik işsizlik sorununu yaşamalarını önlemek için Rosetta Planı çerçevesinde İlk İş Sözleşmesi (CPE) uygulamaya getirilmiştir.


Bu plan ile iki temel özellik ortaya çıkmaktadır. İlk İş Sözleşmesi bir taraftan, bir basamak sistemiyle 30 yaş altı gençlerin tümünü kapsayan belirli bir nüfusu hedeflemekte; diğer taraftan da özel ve kamu sektöründeki işverenleri, belirli kriterler içerisinde çalıştırmış oldukları personel sayısının belli bir yüzdesi kadar sayıda CPE statüsünden yararlanan kişileri istihdam etmekle yükümlü tutmaktadır. Bu uygulamada, özellikle nitelikli olmayan gençlerin istihdamı hedef olarak alınmış ve bu grupta yer alan gençleri istihdam edenlere finansal teşvikler öngörülmüştür.
Gençler arasında genel olarak işsizlik oranının yaklaşık % 22,6 olduğu Belçika’da, yüksek nitelikli olanlarda işsizlik %14,4 iken düşük nitelikli ya da niteliksiz olan gençlerde bu oran %30,4 civarındadır. Bunun yanında bölgelere göre de çok çarpıcı farklılıklar gösteren işsizlik oranları Belçika’da ciddi bir sorun olarak yaşanmaktadır. Ayrıca kadın-erkek işsizlik oranları genel ortalamada benzer iken niteliksel dağılımda kadınlar aleyhine bir durum vardır. Aynı şekilde göçmen geçmişe sahip gençler arasındaki işsizlik oranı ise yerli gençlerin oranlarının yaklaşık iki katını bulmaktadır.
Bu veriler ışığında öncelikle düşük nitelikli veya niteliksiz gençlerin hedef olarak belirlendiği Rosetta Planı ile, mesleki tecrübe ve uzun süreli işsizlik sorununun önlenmesi amacının ön plana çıktığını söyleyebiliriz.
2. PLANDA YER ALAN TEMEL UNSURLAR
A) Hedef Nüfus ve Uygunluk
İstihdam oranı AB ortalaması altında seyreden Belçika’da bu durumun özellikle 15-24 yaş grubu ile 55-64 yaş grubunun istihdam oranlarındaki yetersizliğinden kaynaklandığı görülmektedir. Konumuz açısından istihdam oranlarında 15-24 yaş grubunun AB ortalamasından %11,2 daha düşük olduğu Eurostat verilerinden görülebilmektedir. Bu nedenle, AB İstihdam Stratejisi çerçevesinde, 1999 yılında AB üyesi ülkelere ve burada Belçika’ya yapılan tavsiyelere cevap verebilmek amacıyla da ortaya konulan Rosetta Planı ele aldığı genç kategorileri 3 noktada şekillendirmiştir.
A Kategorisi

İşe alınmadan önce;

* Eğitim zorunluluğu olmayanlar



  • 25 yaşın altındaki

  • 6 aydan az süreli, tam zamanlı ya da yarı zamanlı eğitimi bırakmış ya da bir mesleğe giriş programından yararlanmayan kişiler

B Kategorisi

  • İş arayan

  • 25 yaş altındaki kişiler

C Kategorisi

  • İşe alınmadan önce iş arayan

  • 30 yaşın altındaki kişiler

Uygulama esas olarak A kategorisine giren gençleri hedef almakta; burada noksanlık olması halinde diğer kategorilerde yer alanlar sisteme dahil edilmektedirler.


Uygulamada önemli olan bir diğer husus ise, Plan içerisine giren gençler ancak ikamet ettikleri bölgede Alt Bölge Çalışma Kurulu (CSE) bünyesinde çalışabilmektedirler. Başka bir bölgede bu statüde çalıştırılabilme olanağı bulunmamaktadır.
Federal bir yapı taşıyan Belçika’da uygulama alanının ikamet şartına bağlı olması, bölgeler arasındaki işsizlik oranlarındaki farklılıklar düşünülerek getirilmiş olabilir. Ancak, aynı zamanda bölgelerarası gelişme farkları ve işgücünün tamamlayıcılık özelliği dikkate alınmış mıdır? Bu durum, bölgeler arasında ortaya çıkacak dengesizliklerin farklı sorunlar yaratma potansiyelini taşımakta mıdır?
B) Rosetta Yükümlülükleri
Rosetta Planı ile, bireysel olarak, kar amacı güden, süren yıl içinde en az 50 kişi çalıştıran her özel sektör işverenine önceki yılın II. üç aylık dönemindeki personel sayısının %3’ü oranındaki işçiyi CPE (İlk iş Sözleşmesi) altında çalıştırma yükümlülüğü getirmektedir. Bunun yanısıra tüm kamu işverenleri ve kar amacı gütmeyen, süren yıl içinde en az 50 işçi çalıştıran her özel sektör işverenine, önceki yılın II. üç aylık dönemindeki personel sayısının %1,5’i oranındaki işçiyi CPE altında çalıştırma yükümlülüğü getirmektedir.
Bu yükümlülük yanında, özel işverenlerin tamamı için önceki yılın II. üç aylık döneminde en az 50 işçi çalıştıran işletmelerin toplam personel sayısının %1’i oranındaki işçiyi CPE altında çalıştırma yükümlülüğü getirilmiştir. Toplu olarak getirilen bu yükümlülüğün temel amacının özel sektörün bir bütün olarak en az 50 işçi çalıştıran işletmelerin personel sayısının % 4’üne ulaşması olarak belirtilmektedir.
C) Muafiyetler
İstihdam şartlarından kısmi ya da tam muafiyet, aşağıdaki unsurların birine dayanılarak tanınabilir;
* Çalışma Bakanı tarafından imzalanan bir anlaşma;

* Sektörel muafiyet

* Zor durumda olduğu bilinen şirketlere tanınan muafiyet
Ulusal İşgücü Konseyinin (CNT) devam etmekte olan bir değerlendirmesine göre, şimdiye kadar tanınan muafiyet oranı oldukça düşüktür ve gençleri istihdam etme oranı hemen hemen %4’tür.
D) Ücret

Özel sektörde CPE statüsünde çalışan bir kişinin ücreti, işletmede ücret baremine göre aynı işi yapan bir işçinin ücretine eşit olması hükmüne göre belirlenmektedir. Kamu sektöründe ise, CPE’den yararlanan bir kişi diploma veya eğitim sertifikasına dayalı olarak aynı mesleki niteliğe sahip personele verilen ilk ücrete eşit bir ücret alma hakkına sahiptir. İşveren, kesilen tutar gence bir eğitim verme amacını taşıyorsa ücreti % 90’a kadar düşürebilir, ancak bu tutar garanti edilen asgari ücretten aşağı olamamaktadır.


E) Plan Teşvikleri
Rosetta Planı işverenlere prim indirimleri vasıtasıyla teşvik getirmektedir. Bu teşvikler ise;


  1. Bir CPE çerçevesinde en az 12 ay süreyle, yarı zamanlı bir sözleşmeyle nitelikli olmayan bir gencin istihdam edilmesi, önceki yılın II. üç aylık dönemindeki personel sayılarının % 3’ü kadar yeni işçi istihdam etmek şartıyla, tam zamanlı istihdam edilen genç başına üç ayda bir 495,79 € sosyal sigorta işveren primi indirimi getirilmektedir. Bu indirimlerin arttırılabilmesi için işverenlerin %3 yükümlülüklerini aşması halinde sağlanabilmektedir.




  1. İşverenlere sağlanan prim indirimleri aynı zamanda sözleşme süresince CPE’den yararlanan gençlere iş vermeyi sürdüren işverenler için de geçerlidir. Bu indirim oranı ödenecek sigorta primlerinin %10’u kadardır. CPE’nin bitiminden sonraki her yıl için hem nitelikli hem de niteliksiz gençler için geçerlidir. Ancak, bu işçinin istihdamı, işverenlerin CPE konusunda yükümlülüklerine uyması ve personel sayısının net artış oluşturması şartına bağlanmıştır.


F) Sözleşme Türü
Plan kapsamında getirilen iş anlaşmaları şu şekilde oluşabilmektedir;

  1. İlk yılı, bir ilk iş anlaşması gibi dikkate alınan, açık uçlu ya da belirli süreli tam zamanlı ya da yarı zamanlı (asgari yarım gün olmak zorundadır) bir iş sözleşmesi,

  2. Bir ya da iki yıl, temel eğitim üç yıl sürdüğü takdirde ise üç yıl süreli ve eğitim ile tamamlanan bir yarı zamanlı ( en azından yarım günlük ) bir iş sözleşmesi,

  3. Ücretli ya da serbest meslek esaslı bir çıraklık sözleşmesi, serbest meslek esaslı bir staj sözleşmesi ya da bir entegrasyon anlaşması ki bu koşulda süre en az bir ila iki yıldır. Temel eğitimin üç yıl sürmesi halinde üç yıldır.


G) Planın Uygulanması ve Sonuçları
Bu bölümde aktif işgücü piyasası önlemi olarak uygulanan Rosetta’nın Belçika işgücü piyasası ve özellikle hedef kitle üzerindeki değişimlerini aktarmaya çalışmakta fayda vardır.
Önlemin uygulamaya konulduğu ve ilk iş sözleşmelerinin yapıldığı Nisan 2000’den Aralık 2001 sonuna kadar yapılan CPE’ler üzerinde Federal İş, Çalışma ve Sosyal Uyum Servisi’nden elde edilen bilgiler doğrultusunda sonuçlar ortaya konulmaktadır.
İlgili dönem içerisinde uygulamada 73.006 CPE yapılmış ve hedef kategorilerden 69.356 kişi yararlanmıştır. Bu durum bir kişinin birden fazla sözleşmeden yararlanabilmesi imkanından kaynaklanmaktadır.
CPE’den yararlananların kişisel özellikleri şu şekilde ortaya çıkmıştır;
Proje ikametgâh uygunluk kriteri getirdiğinden toplanan verilere göre Flandre Bölgesi’nde sözleşmelerin %68,8’inin, Wallanie Bölgesi’nde %23,4’ünün, Brüksel’de ise %7,8’inin yapıldığını görmekteyiz. Bölgeler arası dağılımın genel olarak dengesiz bir görünüm oluşturduğu, bunda tabi olarak kapsam içerisine giren işletmelerin dağılımının rol oynadığını söylemek zor olmayacaktır.
Cinsiyet dağılıma göre CPE’den yararlananların %56,3’ü erkek, % 43,7’si kadındır. Kadınların işgücü piyasasına girmelerindeki sıkıntıların bu uygulamada da görülebildiği söylenebilir.
CPE kapsamında sözleşme imzalayan hedef nüfusun ancak %32,7’si niteliksiz kişilerden oluşmuştur. Nitelikli gençler bu kapsamda %67,3 oranı ile özellikle teşvik sağlanması öngörülen niteliksiz grubun iki katından fazla sözleşme imzalamıştır.
Planda öncelikli hedef kategorilerin sisteme girişini de dikkate alacak olursak, A kategorisinin genel olarak CPE’nin %37’sini, B kategorisinin %48,5’ini, C kategorisinin ise %14,5’ini oluşturduğu elde edilen bilgilere göre ortaya çıkmıştır.
Planın en önemli hedeflerinden biri olan eğitim sisteminden çıkan gençlerin, eğitimlerini bitirdikten sonra altı ay içerisinde işgücü piyasasına girişlerinin sağlanması yolunda ne kadar mesafe kat edilmiştir? Gerçekleşme oranlarına bakıldığında 25 yaş altı CPE’den faydalananların başka bir ifadeyle A kategorisinde bulunan bu kişilerin, önlemden faydalanan diğer iki kategoride bulananlara oranı Wallomie’de %37, Brüksel’de %42, Flandre’de %46 şeklinde ortaya çıkmıştır ki bu oranlar sistemin öncelikli grubunun hedefinin yarısına ulaşamamıştır.
Niteliksel açıdan CPE kapsamında alınan sonuçlar da ilgi çekicidir. Sistem içerisinde; an az yüksek öğrenim, ikinci diploma sahibi nitelikli gençler CPE’den yararlananların üçte ikisini oluşturmuşlardır. Burada yine teşviklere rağmen işverenler nitelikli işgücü istihdamını tercih etmişlerdir. Öncelikli grup olan A kategorisinde CPE’den yararlananların içerisinde de nitelikliler (% 44,3) niteliksizlerden (% 22,1) daha fazla olmuştur. Ancak, B kategorisinde ise CPE’den yararlanan niteliksizlerin oranı (%61,3) niteliklilerden (%42,2) fazla olmuştur. Bu ise, B kategorisinde yer alanların genelde niteliksiz olması, bunların daha uzun süre beklemek zorunda oldukları, nitelikli gençlerin bu kategoriye geçmeden daha kısa sürede istihdama dahil olabildikleri sonucunu ortaya çıkarabilir.
Bölgesel dağılımı açısından CPE’den yararlanan niteliksiz gençlerin % 36’sının Brüksel’de, %31,9’unun Flandre’da olduğu Wallonie’de bu oranının %33,8 olarak gerçekleştiği görülmektedir. Buna ilişkin bir değerlendirme yapabilmek için bölgesel demografik yapılar, ekonomik faaliyet alanları ve genç işgücünün niteliksel bölgesel dağılımlarının bilinmesi gerekmektedir. Nitelikli bayanların CPE’den yararlanma oranlarının (%73,6) erkeklere nazaran (%62,5) yüksek olduğu görülmektedir. Genel dağılım olarak CPE’den yararlananların erkeklerde daha fazla olmasına rağmen niteliksel açıdan bayanların sistemden daha yüksek oranda yararlandığı görülmektedir. Bu durumda nitelikli kadın işgücünün istihdam sürecine adapte edilmesi açısından projenin katkıda bulunduğu söylenebilir.
3. SÖZLEŞMENİN ÖZELLİKLERİ
Rosetta Planı’nın uygulanmasıyla, yapılan CPE Sözleşmelerinin dağılımlarında da değişikliklerin olduğu görülmektedir. Yapılan sözleşmelerin genel dağılım özelliklerine bakıldığında, 11-12 ay süreli sözleşmelerin en yüksek (%84) oranı oluşturduğu görülmektedir. 6 aylık sözleşmelerin %13,1 ile bunu takip ettiği görülmüştür. Ancak, sözleşme türlerine göre dağılıma bakıldığında belirli süreli sözleşmelerin %57,8, belirsiz süreli sözleşmelerin % 42,6 oranlarında gerçekleştiği, %0,2 oranında sözleşmenin türünün belirlenemediği anlaşılmaktadır. Bu noktada, 1 yıl süreli yapılan sözleşmelerin önemli bir kısmının belirsiz süreli yapıldığı sonucu ortaya çıkmaktadır. Ancak, genel olarak sözleşme özelliklerine kategoriler açısından bakıldığında en çok CPE’nin B grubunda (%51,7), diğerlerine nazaran daha yüksek oranda yapıldığı, A grubunda %33,3, C grubunda ise %15 oranında kaldığı bir gerçektir.
Daha önce herhangi bir mesleki deneyimi olmayan A kategorisinde bulunanların yaptıkları sözleşmelerin %39,8’i belirsiz süreli (CDI) olarak gerçekleşmiştir ki, bunların istihdam edildikleri alanların özellikleri ve yaptırılan işlerin niteliği ve içeriği incelenmelidir. Bu durumu, yalnızca proje başarısı olarak değil, istihdamın niteliği, sektörel özellikler, teşviklerden yararlanma oranları, işgücü piyasasının diğer aktörlerinden etkilenme dereceleri gibi faktörlerin elde edilerek değerlendirilmesi daha anlamlı olacaktır.
Hiç şüphesiz ki Planın getirdiği hususlar dahilinde özel sektörlerde yapılan CPE (%93,7) kamu sektörüne nazaran (%6,3) fazla olacaktır. A kategorisine bu sistemde yine olağan bir sonuç olarak özel sektörde daha fazla CPE imkanı tanınmıştır.
4. UYGULAMA SÜRECİNDE CPE’LERİN ÖZELLİKLERİNDEKİ DEĞİŞİM
Burada, genel hatlarıyla uygulamaya konulan planın çerçevesi ve muhteviyatı ile plana dahil olan grupların temel özelliklerini ortaya koymaya çalıştık. Planın uygulama sırasında gösterdiği dinamizm ve değişimin yine eldeki veriler ışığında sürece nasıl yansıdığı da oldukça önemlidir.
İlk olarak CPE’den yararlanan gençlerin istihdam edilme süreçlerinde mevsimsel dönemlerin dikkat çektiği görülmektedir. CPE’ye girişlerin özellikle Temmuz-Eylül ayları arasında yükseldiği uygulamada görülmüştür. Bu göstergelerin, özellikle A kategorisinde yer alan gençlerin eğitim sisteminden ayrıldığı aylara denk gelmesi ile olağan bir görüntü sergilediği söylenebilir.
Diğer bir dikkat çekici husus, ilk çıkışların da sözleşme başlangıç tarihlerinden 6 ay sonra başladığı, giriş ve çıkış eğrilerinin paralellik sergilediği ifade edilmektedir. Burada önemli olan husus yaklaşık %84’ünün bir yıllık sözleşmelerin bitiminde plana uygunluk çerçevesinde yeni bir sözleşme mi yoksa daimi istihdam sürecine giren yeni bir iş sözleşmesine dönüşüm mü ya da bitim tarihinin gencin işgücü piyasasından tekrar çıkması anlamına geldiğini belirlemek için daha detaylı raporların varlığı gerekmektedir.
Genel anlamıyla, ilgili dönemde en dikkat çekici gelişme ise, Mayıs 2001 tarihinden itibaren biten sözleşmelerin yerine giderek daha az sayıda yeni sözleşmelerin imzalanmasıdır. Bu da Plan dahilinde geçerli sözleşme sayısında düşüş olmasına yol açmaktadır. Planın yürürlüğe konulduğu 2000 yılına göre imzalanan sözleşmelerdeki özellikle 2001 yılında görülen azalma nedenleri, genel ekonomik konjonktürdeki daralma ve buna bağlı istihdam hacminin daha az işgücü ihtiyacı yanında, 2000 yılında daha sık yapılan sistematik kontrollerin azalmasından dolayı işverenlerin yükümlülüklere uyma motivasyonlarını kaybetmeleri olarak ortaya çıkmaktadır.
Yukarıda belirtmiş olduğumuz genel hareket trendine bağlı olarak bölgesel hareketlerde de sapma olmadığı belirlenmiştir. Ancak, bunların yanında Rosetta Değerlendirme Raporlarında kategoriler, nitelik durumları ve cinsiyete dayalı izleme sonuçları hakkında yeterli analiz ve bilgilerin olmaması kesin yargılı değerlendirme yapılmasına imkan tanımamaktadır.

5. ROSETTA PLANI VERİLERİ ve ETKİNLİĞİ
Aralık 2001 tarihine kadar elde edilen veriler ışığında Rosetta’nın genel yönüne ilişkin birtakım sonuçları, özellikle de buraya kadar yapılan değerlendirmeler göz önünde tutularak ortaya koymaya çalışacağız.
Rosetta gençlerin işgücü piyasasına entegre olmalarını sağlamak amacıyla uygulanan ilk aktif işgücü piyasası önlemi değildir. Bundan önce, 21.12.1983 tarih ve 230 sayılı Kraliyet Kararnamesiyle, henüz bir mesleki faaliyet yapmamış olan genç iş arayanlara işletmelerde veya kamu sektöründe yine yaptırımlar ve teşvik uygulamalarını da içeren ONE’m stajı adıyla uygulama yapılmış ve bu önlem yoluyla 18.000 genç staj yapma imkanı bulmuştur. İlk tecrübe kazanmaları açısından 1990’lı yılların başında başarı ile uygulanmış ancak sonraları gittikçe başarısı düşen bu önlemde hedeflenen 30.000 gence staj imkanı noktasına ulaşamamıştır. Özellikle, denetim sisteminin zayıflığı bu sonuçta en önemli neden olarak gösterilmiştir.
Yine buna paralel ve aynı hedef gruba yönelik Rosetta Planı da gençlerin sisteme entegrasyonu yönünde uygulanmaktadır. 2001 sonu itibari ile eldeki sınırlı veriler ile Planın başarı durumunu ortaya koymak, biten CPE’lerin bilgileri sınırlandırıcı etkisi de ilgili dönemdeki değerlendirmelerde sapmalara yol açabilecektir.
Öncelikle, ONE’m stajına göre daha ciddi bir başarı elde eden bu Plan vasıtasıyla 70 bin civarındaki genç sistemden yararlanmış ve dolaşım hızı 35000 iş olarak gerçekleşmiştir. Burada gerek ekonomik konjonktür gerekse denetim işlerinin etkinliği kendisini hissettirmiştir.
Ücretli istihdam oranı açısından Mart 2001 dönemi verilerine göre;
Toplam ücretli istihdamın %1.22’si, 30 yaş altı ücretli istihdamın %4.58’ine tekabül etmektedir. Bu rakamlar özel sektörde %1.51 ve %5.04; kamu sektöründe %0.2 ve %1.8 şeklinde gerçekleşmiştir.
Genel hedefler açısında bakılacak olursa yine Mart 2001 dolaşım hızı itibariyle özel kesimde %2.75 kamu kesiminde %0.03 şeklinde gerçekleşmiştir.
Uygulamaya başlandığı dönemde %4 ve %1.5 olarak belirlenen hedeflerin teoride kaldığı görülmektedir.
CPE’den yararlananların yaklaşık %33’ü bu plan dahilinde kategorilere ayrılan gençler içerisinde “bilinmeyen” olarak nitelendirilen ve çoğunlukla eğitimden gelen; bir iş kurumundan geçmeden doğrudan CPE statüsü altında iş bulan kişilerden oluşmaktadır. Bunların yanında, %29’u işsizlik ve bekleme döneminden, %34’ü ise tam zamanlı ya da yarı zamanlı işten gelenlerden CPE statüsünde işe girmişlerdir. Özellikle, işgücüne katılımı artırma hedefi dikkate alındığında aktif olmayan nüfustan gelen CPE yararlanıcıları ise toplamın yalnızca %4’ünü oluşturmaktadır. Dikkati çeken çok önemli bir nokta ise, CPE’den yararlanan kişilerin geneline göre, iş kurumundan geçmeden yaralananların daha nitelikli oldukları, başka bir işten gelen veya işsizlik/bekleme döneminden gelen kişilerin ise genellikle düşük nitelikli olduklarıdır.
Planın etkinliğinin hedef gruplar açısından değerlendirilmesinde yine dikkat çekici göstergelerden biri de; ilk CPE’sini birinci, ikinci ve üçüncü üç aylık döneminde bitirmiş olan üç kategorinin, bu yararlananlardan yalnızca %10 ila %15’inin CPE’lerinin bitimini izleyen birkaç ay içinde işsizliğe düşmeleridir. Ancak, burada ilk CPE’lerini bitirdikten sonra işte kalmayı başaran gençlerin, CPE’lerini özel sektörde yapan ve nitelikli kişiler oldukları gerçeği de unutulmamalıdır. Yine bunlara ait çarpıcı bir özellik bu gençlerin belirsiz süreli sözleşmeye dayalı CPE’leri olduğu ve önce bir iş kurumundan geçmedikleri veya başka bir işten gelmedikleridir.
Bu veriler ışığında işverenlerin yaptırımlara rağmen ihtiyacı olan niteliklere sahip gençleri işe alma eğilimlerinde bir değişim olmadığını, nitelikli insanların yaş grupları ne olursa olsun iş kurumundan geçmeden de işe yerleşebildikleri gerçeğinin değişmediğidir. Ancak, CPE sonrası işlerini kaybedenlerin neden işsiz grubuna döndükleri gerçeği ve bunları ortaya çıkaran faktörlerin de değerlendirmede yer alması gerekmektedir.
Ekonomik konjonktürün de plan uygulamasına doğrudan etki eden bir faktör olduğu görülmektedir. 2001 yılında konjonktürdeki daralma eğilimi denetim etkinliğinin bu süreçte etkin kullanılabilme zeminini bulamaması ve muafiyet kapsamına dahil olan işletme sayısının artması CPE sayısını giderek düşürmüştür.
CPE kapsamında bölgesel yararlanma oranları çok farklı gerçekleşmektedir. Flaman’lı gençler CPE’den yararlananların %68.8’ini, Wallen’liler %23.4’ünü, Brükselliler ise, %7.8’ini oluşturmuşlardır. Doğal olarak bu bölgesel dengesizliklerin en temel nedeni ekonomik faaliyetlerin bölgesel dağılımındaki farklılıklardır. Ancak, Rosetta’nın bu noktada ikamet şartı ve mobiliteyi önleyici bir işlevi uzun vadede başka sıkıntıları ortaya çıkarmaya aday bir zayıflıktır. Bu durumu bölgeler arası farklılıklar ve gelirin dağılımında uçurumların daha derin oluşmasına da zemin teşkil etmektedir.
Aslında bu tür önlemlerin en önemli amaçlarından biri de ki Rosetta Planı’nda da bu amaca yönelik düzenleme bulunmasında görülmektedir; istihdam edilebilme imkanının artırılabilmesi yanında eğitim sürecinin de spesifik olarak devam ettirilerek istihdam edilebilirliği sürekli hale getirmektir. Ancak, Rosetta işlerine bakıldığında büyük çoğunluğunun belirli süreli (CDD) ya da belirsiz süreli (CDI) iş sözleşmeleri olduğu, bir eğitimi de içeren iş sözleşmelerinin yalnızca %0.6 oranında gerçekleştirilebildiği görülmektedir. Bu yapı ise özellikle niteliksiz ve uzun bekleme dönemleri yaşayan grubun sürekli istihdam edilebilirlik yeteneklerinin geliştirilmesine hizmet edememektedir.
Rosetta işlerinin sektörel uygulama alanı ile de farklı görüntü oluşturduğu söylenebilir. CPE’den yararlanma oranlarında elektrik sektörü %4.06, birincil sektör %3.54, üretim endüstrileri %2.10 ve finansal faaliyetler %2.39 ekonominin diğer sektörlerine göre daha yüksek pay almaktadırlar. CPE’den yararlanan 30 yaş altı ücretli istihdam içindeki yüzdesi de bu oranı desteklemektedir (4.58). Eğitim %0.38, otel, restoran, kafe %1.75, inşaat %2.11 ve hizmetler %2.48 ile ekonominin geneline oranla daha düşük oranlara sahiptirler.
Özel sektörde birincil sektör (tarım, avcılık, tali hizmetler, ormancılık, balıkçılık, madencilik vb.) ve ulaşım sektörü CPE’den yararlananların %4’ünü istihdam etmektedir. Birincil sektör CPE’den yararlananların %20’si ile net olarak önde gelmektedir. Ancak, bu sektör ücretli istihdamın %1’inden azını temsil eden marjinal sektördür. Buna karşılık, inşaat, gayrimenkul ve sağlık sektörlerinde önemli bir katkı sağlanamamıştır. Ancak, bu sektör ise, özel sektörde ücretli istihdamın %33.24’ünü oluşturmaktadır. Yasa ile getirilen hedeflere neredeyse varan sektörler elektrik, ticaret, otel, restoran, kafe işletmeleri %3.5 oranına ulaşabilmişlerdir. Özel sektörün en önemli işvereni konumunda olan ve hedeflenen amaçlara ulaşabilmenin en önemli alanı olarak değerlendirilebilecek üretim endüstrilerinde CPE %2.97 oranında gerçekleştirilebilmiştir.
Kamu sektöründe ise, CPE altında işçi istihdam edebilen elektrik, sağlık, kamu yönetimi ve hizmetler sektöründen, yalnızca elektrik ve sağlık sektörlerinde %1.5’lik hedefe ulaşılabildiği görülmektedir. Bir de alınan verilerin en iyi istatistiklerin olduğu düşünüldüğünde beklentilerin karşılanabildiğini söylemek mümkün olamayacaktır.
II- TÜRKİYE’DE UYGULANABİLİRLİĞİ AÇISINDAN ROSETTA PLANININ DEĞERLENDİRİLMESİ
Çalışmanın bu bölümünde şu ana kadar yapılan açıklamalar doğrultusunda Rosetta Planı üzerinde genel bir sonuç değerlendirmesi yapılarak, Türkiye açısından benzer bir modelleme yapılabilme imkanlarının tartışmaya açılması amaçlanmaktadır. Bu noktada Rosetta üzerinde diğer ülkelerde yapılan tartışmalara da atıfta bulunularak Türkiye açısından projenin ne şekilde değerlendirilebileceği, hangi noktalarda soruların oluşup, planın hangi şartlarda uygulanabilir olma özelliği kazanabileceği araştırılacaktır.
Sosyal politikanın önemli bir amacı insanlara, topluma pozitif katkıda bulunmak ve toplumsal bütünleşmenin sağlanmasına yardımcı olmaktır. Uygulamada bunun pratik anlamı, insanları istihdam edilebilir duruma getirmek ve bu durumun sürekliliğini sağlamaktır. Bu anlamda istihdamı artırmak amacıyla geliştirilen politikalar, istihdam edilebilirliği sağlama politikaları sosyal politikanın önemli bir bileşenidir. Bu politikalar işgücü piyasasındaki çeşitlilik dikkate alındığı sürece başarılı olabilme potansiyelini taşımaktadır.
Konumuz açısından tüm toplumlar küresel bir sorun haline gelen istihdam yaratma sürecini daha etkin duruma getirebilmek için birçok program uygulamakta ve bunlar diğer toplumlar tarafından da değerlendirilmeye çalışılmaktadır.
İşsizliğin azaltılması konusunda bir ülkede başarılı olan bir programın diğer ülkelerde de başarılı olacağının kabul edilmesi ve soruna bir reçete olarak algılanması hedeflere ulaşılamaması durumunda söz konusu programın sorgulanmasına neden olmaktadır. Dolayısıyla, bir ülkedeki politika araçları, programları ya da kurumları bunların transfer edileceği ülkenin kendine özgü koşulları, sosyal, ekonomik ve ahlaki yapıları dikkate alınmadan uygulanmamalıdır. Sorgulanması gereken programın kendisi değil, uygulanacağı ülkenin sosyo-ekonomik yapısına ne derece uygun olduğudur.
Yüklə 0,89 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin