Türkistanm ahalisinin medenî hususta birliğine, İdarî ve siyasî husus-
kırda da birbirinden farksız olmasına sebep olmuştur. Bazan aynı hükümdarlar bir kışı Ferganede «Özgend», «Yeti Kent» mmtakasında, ikinci kışı «Kaşgar» veya «Turfan» taraflarında geçirmişler, «Atbaş», < Susamır» vc «Kuyas» yaylalarında ise her yılın yazında bulunmuşlardır. Dağlarla yaylaların böylelikle Doğu ve Batı Türkistanda, hüküm sürmeyi kolaylaştırması bakımından, türkler için büyük ehemmiyeti olmuştur. ihtimal ki bu coğrafî durum Orta Tiyanşan türklerini («Saka», «Şu», «Usun» 1ar, «Türk» 1er ve «Khakânîler» i) daha tarihin bilmediği zamanlarda hâkimiyet yoluna sevketmiştir. Netekim türklerir. kendileri de bunun böyle olduğuna inanmışlardır.
On birinci asır türk bilgini Kaşgarlı Mahmudun şu cümleleri dikkate değer: «-.Tanrı, kendisinin öz çerisi olan «tiirk» leri. istediği zaman dünyanın her tarafına saldırtmak için doğuda, dünyanın en yüksek ve havası en güzel yerlerinde yerleştirdi. Tanrının öz çerisi olmak vc iyi yerlerde oturmak başka milletlere göre «türk» lerin üstünlüğüdür» l:î).
İhtimal yine bu ehemmiyetleri dolayısı iledir, ki eski türkler hayat kaynağı olan cümudiyeli yüksek dağları canlandırarak «Khan Tenri», «Muz Tagh Ata» gibi ülûhî ve «Afrâsiyâb», «Gök Türk», «Manas» gibi destanî isimler vermişlerdir.
o- i- r~.. ... Türkistanm şimal bölümünde ehemmiyetleri ikinci Şimali Türkistan , . , , „ . . .. . . ■ ı