ALMAŞIK MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM
Okulda, eğitim merkezinde ya da işyerinde alternatif dönemler halinde yapılan eğitim ya da öğretimdir.
krş. İkili sistem (Dual sistem)
Açıklama
Yukarıda Avrupa Birliği kurumlarından CEDEFOP tarafından kullanılan tanım veril-miştir. Almaşık eğitim, olanaklara bağlı olarak haftalık, aylık ya da yıllık olarak planlanabilir. Çıraklık eğitiminden farklı olarak, eğitime ka-tılanlar pratik eğitimlerini yaptıkları işverene sözleşmeyle bağlı değillerdir ve ücret de al-mazlar.
Eşdeğer terimler
İNG : alternance vocational education and
training
ALM : Dualbildung
FR : formation en alternance
İlgili terimler
Çıraklık eğitimi
İkili sistem (dual sistem)
UZLAŞMA STRATEJİSİ
ALT DÜZEY ORTAÖĞRETİM
Bazı ülkelerde ilkokul düzeyindeki temel programların üzerinde yer alan ve çoğun-lukla üç yıl süreli genel eğitim veren okul-lardır.
Açıklama
Türk eğitim sisteminde, 1997 yılında kabul edilen 4306 sayılı Kanunla zorunlu eğitimi beş yıldan sekiz yıla çıkarılmış; bazı kanunlarda birlikte ya da ayrı ayrı geçen ilkokul ve ortaokul terimleri ilköğretim okulu olarak değiştirilmiş-tir. Böylece, ilkokul ile alt düzey ortaöğretim niteliğindeki ortaokul, ilköğretim okulu adı al-tında birleştirilmiştir.
Eşdeğer terimler
İNG : lower secondary level of education
ALM : Mittelstufe
FR : secondaire premier cyle
İlgili terimler
Genel eğitim
İlköğretim
Ortaöğretim
EĞİTİM PİYASASI
ALT İŞVEREN
İşverenlerin işyerinde yürüttükleri mal ve hizmet üretimine ilişkin yardımcı işleri görmek üzere veya işletmenin ve işin ge-reği olarak ya da teknolojik bakımdan uzmanlık gerektiren işler dolayısıyla, asıl işin bir bölümünde iş verdikleri, aldığı işi kendi işçileriyle yürüten diğer işverendir.
Açıklama
Türk İş Kanunu, iş hukuku anlamında asıl işveren alt işverenlik ilişkisinin kurulabilmesi için ayrıca, bir işverenin diğer bir işverenden aldığı iş için görevlendirdiği işçilerini sadece o işte çalıştırması koşulunu da aramaktadır. Bu koşulun bulunması durumunda, iş hukuku an-lamında ortaya çıkan asıl işveren alt işveren ilişkisinin en önemli sonucu, asıl işverenin, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili ola-rak, İş Kanunundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işverenle birlik-te sorumlu olmasıdır.
Eşdeğer terimler
İNG : subcontractor
ALM : zweiter Kontrahent
FR : sous entrepreneur
İlgili terimler
İstihdam
İstihdam sistemi
İşgücü
İşveren
İşveren vekili
Paydaş-çıkar grubu
PAYDAŞ-ÇIKAR GRUBU
AMAÇ, NESNELLİK, TARAFSIZLIK
İngilizce “objective” sözcüğü Türkçe’de üç ayrı sözcüğü karşılamaktadır. Sözcük, isim olarak “amaç”, sıfat olarak “nesnellik” ya da “tarafsızlık” anlamı taşır. Aşağıda, söz-cüğün anılan üç anlamı tanımlanmakta ve açıklanmaktadır.
1.Başarmaya, yaratmaya, elde etmeye ça-lıştığınız bir şeydir. (amaç anlamı)
2.Üçüncü kişi tarafından değerlendirile-bilecek olay ya da olgulara dayalı bil-gidir. (nesnellik anlamı)
3. Kişisel ön yargılardan uzak bir değerlen-dirmeye dayalı, adil davranıştır. (taraf-sızlık anlamı)
Açıklama
-
krş.: Eğer politikamızı değiştirirsek hiçbir zaman amaçlarımıza ulaşamayız. Bu prog-ramın amacı, bilgisayar beceri düzeyini yük-seltmektir. Bu firmanın asıl amacı, tüm pa-zarlarında söz sahibi olmaktır.
-
krş.: Eğitim masraflarının, işverenlerin yatı-rımını etkilediğine dair nesnel (objektif) bir kanıt bulunmamaktadır. Bu nesnel (objektif) bir rapordur; içindeki bilgi ve sonuçlar uz-manlar tarafından kontrol edilebilir.
-
krş.: Durumu daha nesnel (objektif) olarak anlamak için yardıma ihtiyaçları var. Bizler dürüst ve tarafsızız; sizler namuslu fakat öznelsiniz (sübjektifsiniz); ama onlar ön yargılılar.
Eylemin amaçlı olması kavramı, yirminci yüzyılın büyük kısmında, endüstriyel hayatın teori ve uygulamalarına hâkim olmuştur. Sos-yolojide işlevsellik teorisiyle, psikolojide in-sanın güdülenmesi teorileriyle yakından ilişki-lidir.
Pratikte, eylemin planlanması ve uygulan-masından önce nelerin başarılacağına karar ver-meye büyük değer verilmektedir. Hatta bu iş o kadar ileri gitmektedir ki, karar verme konu-munda olanları amaçlar kararlaştırılıp tanım-lanana kadar harekete geçmekten alıkoymak-tadır.
Batıda uygulanan yönetim teorisi ve uy-gulamasında, amaç ifadelerinin bazı asgari özellikleri taşıması hususunda görüş birliği bu-lunmaktadır. Bu bağlamda:
-
Amaçlar, bir hareket sonucunda hangi du-rumun ya da davranışın olacağını belirten son durumu tanımlamalıdır.
-
Değerlendirilebilir olmalı; başarılı olmanın niteliksel ve niceliksel göstergeleri bulunma-lıdır.
-
Bir organizasyonun kapasitesi ve bireylerin yeterlilikleri içinde nelerin başarılacağını ta-nımlamalıdır.
Amacın herkes tarafından önemsenmesinin nedeni, sahip oldukları psikolojik etkide yat-maktadır. Neyin başarılacağına ilişkin açık ol-mayan tanımlar (özellikle de bireyin neyi başa-racağına ilişkin olarak saptanan hususlar) bir derecede kesinlik sağlar ve belirsizliği insanla-rın çalışma hayatından çıkarır. Amaçlar, özel-likle büyük kurumlarda insanları denetlemede yararlı bir araç olduklarını kanıtlamışlardır. Büyük işletmelerin amaçlarıyla bu işletmelerde çalışan bireylerin başarmayı bekledikleri amaç-lar arasında bir bağ kurmak üzere, “Amaçlarla Yönetim” başlığı altında amaçlar geliştiril-miştir. Bu tür sistemler, amaçları yeniden tar-tışarak ele almayı gerektirse de başarılı oldu-ğunu kanıtlamıştır.
“Amaçlarla Yönetim”in zayıflıkları bu sis-temlerdeki otokratik özelliklerden dolayı orta-ya çıkmıştır. Şimdilerde daha demokratik yak-laşımlar kullanılmaktadır. Bugün amaçları be-lirlemede, hedeflenen amaçlara ulaşacak kişiler-le birlikte müzakere etme ve aynı görüşe varma eğilimi ortaya çıkmıştır.
Mesleki eğitim ve öğretimde amaçların sap-tanması normal bir işlemdir ve aşağıdaki biçim-lerde yapılmaktadır:
-
Politika amaçları, politikayı uygulamak için başarılacakları ortaya koyar.
-
Program amaçları, üzerinde anlaşmaya va-rılmış ve yapılandırılmış eylem dizisinin bir sonucu olarak başarılacakları ortaya koyar.
-
Öğretim amaçları /Eğitim amaçları / Dersin amaçları, bir programın ya da eğitim veya öğretimin ne başaracağını tanımlar.
-
Öğrenme amaçları, öğrencilerin, öğrenme deneyimlerinin bir sonucu olarak, ne bilecek-lerini ve ne yapabileceklerini tanımlar.
-
Başarım (performans) amaçları, bir bireyin, grubun, örgütün ya da sistemin performans düzeyini (performans hacmini ve kalitesini) tanımlar.
-
Kurumsal amaçlar, bir kurumun rolünü yeri-ne getirebilmek için neyi başaracağını tanım-lar. Bu terim, daha geniş anlamı olan örgüt-sel amaçlar teriminin özel bir uygulamasıdır.
Eşdeğer terimler
İNG : objective
ALM : Ziel
FR : objectif
İlgili terimler
Amaç
Bilgi
Eğitim profili
Know-how
GENEL KAVRAMLAR
ANA AKTÖRLER
Ana aktörler, paydaş-çıkar grupları arasın-da yer alan ve belirli kararların alınmasında ya da belirli sonuçlara ulaşılmasında önem-li rol oynayan kişilerdir.
Açıklama
Genel anlamda, kimlerin ana aktörler oldu-ğuna ilişkin kesin bir tanım yoktur.
Alınacak bir karardan etkilenecek olanlar-ca, bazı paydaş-çıkar gruplarının gücü, etkin-liklerinin büyüklüğü ve bir karara varılması için bunlarla anlaşmaya varılması gerektiği kabul ediliyorsa, söz konusu paydaş-çıkar grupları ana aktörlerdir.
Belirli ana aktörlere danışılması bazen bir yükümlülük olarak yasalarda öngörülebilir. Fa-kat, danışmanın kapsamı ve yapısı genellikle yönetsel bir kararla biçimlenir.
Eşdeğer terimler
İNG : key actors
ALM : Schlüsselpersonen
FR : acteurs clé
İlgili terimler
Grup/Takım
Kurum
Paydaş-çıkar grubu
Sonuç
Yasama/(Yasa)/(Tüzük)
Yönetim/(Yönetsel)
PAYDAŞ-ÇIKAR GRUBU
Dostları ilə paylaş: |