Alevi İslam iLMİhali


Ehl-i Beyt yoluna göre İmâmete inanç ile ilgili bazı temel deliller



Yüklə 1,97 Mb.
səhifə11/87
tarix21.08.2018
ölçüsü1,97 Mb.
#73751
1   ...   7   8   9   10   11   12   13   14   ...   87

Ehl-i Beyt yoluna göre İmâmete inanç ile ilgili bazı temel deliller;


Âyet-i Kerîmelerden bâzıları;

Mâide sûresi (5): 67.ayetindeki:“Ey Elçi! Rabbinden sana indirileni teblîğ et, eğer bunu yapmazsan, O’nun elçiliğini yapmamış olursun. Allâh seni insanlardan korur... buyruğunda insanlara duyurulması istenen mesaj, İmâm Ali’nin İmâmet ve Velâyeti olup, bu âyet Ğadîr-i Hum’da53[53] nâzil olmuş görevi gereği peygamberimiz @, İmâm Ali’nin Velâyetini bütün ashâbına (r.a.) îlân etmiş ve ...Ben kimin velîsi isem, Ali’de onun velîsidir. Ey Allâh’ım Ali’yi velî edineni sen de velî edin! O’na düşman olana, sen de düşman ol! O’na yardım edene sen de yardımcı ol! O’nu aşağılamaya çalışanı da zelîl et!..” buyurarak Velâyet ve İmâmet tezkeresini o mübârek kelamları ile mühürlemişlerdir.

Nisâ sûresi (4): 59. ayetindeki: “Ey îmân edenler! Allâh’a itaat edin, Resûle ve sizden olan Ulu’l- Emre’ de itaat edin!..” buyruğunda yer alan “Ulul Emr” in kimler olduğu Ehl-i Beyt kanalıyla gelen rivâyetlerde ve bir çok Ehl-i Sünnet âlimlerinin beyânıyla da açıklanmıştır ki; onlar; altın soy olan Ehl-i Beyt İmâmlarıdır ve Oniki muhterem zâttırlar.

Mâide sûresi (5): 55. ayetindeki: “Sizin velîniz ancak Allâh, O’nun elçisi ve namazlarını kılan ve rüku halinde zekâtını (sadakasını) veren müminlerdir.” buyruğunda peygamberimizden sonra müminlerin velîsi olduğu belirtilen ve bâzı özellikleri bildirilen zât, bir çok Alevî (şîi) ve Sünnî rivâyetlerde ifâde edildiği üzere İmâm Ali (a)’dir.

Ahzâb sûresi (33): 33. âyetindeki: “...Ey Ehl-i Beyt! Muhakkak ki Allâh sizden her türlü kiri, günâhı (ricsi) uzak tutup, sizleri tertemiz kılmayı murâd ediyor.” buyruğunda, günah ve her türlü maddî ve manevî pislikten mutahhar olmalarını, Allâh’ın kendi üzerine aldığı, Ehl-i Beyt’in fertlerinin kimler olduğu sahîh ve güvenilir yollarla günümüze kadar ulaştırılmış ve bu zâtların; Hamse-i Âl-i Âbâ” tabîr edilen; Hz. Muhammed (s.a.a.), Hz. Fâtıma (a), Hz. İmâm Ali (a), Hz. İmâm Hasan (a) ve Hz. İmâm Hüseyin (a) efendilerimiz olduğu açıklanmıştır.

Şûrâ sûresi (42): 23. âyetindeki: ...(Ey Resûlüm) De ki; yapmış olduğum tebliğe karşılık, sizden, yakınlarımı sevmenizden başka bir ücret istemiyorum...” buyruğunda, sevilmeleri Allâh tarafından emredilen, farz kılınan “yakınların” kimler oldukları sağlam rivayetlerle ortaya konulmuş, bu zâtların da Ehl-i Beyt’in fertleri olduğu sübût bulmuştur.

Mâide (5): 3; İkmâlüddîn âyeti, Âl-i İmrân (3): 61; Mübâhale âyeti ve daha nice âyet-i kerîmeler...
Sünnet’e, hadîs-i şerîflere gelince;

Hazreti Ali’nin, Resûlullâh’tan sonra, bütün müminlerin velîsi olduğunu beyân eden ĞADÎR-İ HUM” hadîsi, Hazreti Ali’nin, Resûlullâh’ın yanındaki konumunun, Hazreti Hârun (a.s.)’un Hz. Mûsâ (a.s.)’nın yanındaki konumu gibi olduğunu bildiren “MENZİLET” hadisi, ilk inen âyetlerden olan Şuarâ (26): 214. âyeti; “(önce) en yakın akrabânı uyar. nâzil olduğunda teblîğ amaçlı yapılan yakın akrabâ toplantısında, Hz. Ali’nin vasî, vezîr ve halîfe olarak tanıtıldığı YEVMÜ’D-DÂR” hadîsi, Ehl-i Beyt’i Nûh (a.s.)’un gemisine teşbîh ederek, binenlerin kurtulacağı müjdesini veren, ayrılanların ise helâk olacaklarını inzâr eden “SEFÎNE-İ NÛH” hadîsi, “Benden sonra Oniki halîfe (İmâm-emir) gelecektir, hepsi de kureyştendir...” buyrularak, Oniki İmâm’ların geleceğini bildiren ONİKİ HALİFE” hadîsi, vedâ haccında ve muhtelif zamanlarda ümmete emânet olarak bırakıldığı bildirilen, iki emânetten bahseden KUR’ÂN VE EHL-İ BEYT EMÂNETİ” (SEKALEYN-HALÎFETEYN) hadîsi, İmâm Mehdî (a.f.) ile ilgili onlarca hadîs ve daha nice hadîs-i şerîfler...54[54]



Hazreti Peygamber @ buyurdular; “Ey İnsanlar! Aranızda iki ağır (önemli) emânet bırakıyorum. Birisi, Allâh’ın gökten yere uzanan bir ipi olan Kur’ân, diğeri ise itret’im, Ehl-i Beyt’imdir. Bunlar, kıyâmette Kevser havuzunun başında bana ulaşıncaya kadar birbirlerinden ayrılmazlar. Bu ikisine sarılırsanız aslâ dalâlete düşmezsiniz.”55[55]

Canlar cânı (s.a.a.) buyurdular; “Oniki halîfe olduğu müddetçe İslâm azîz olacaktır. Onların hepsi de Kureyş’tendir.”56[56]

Oniki halîfenin kimler olduğunu beyân eden ve Ehl-i Sünnet âlimlerinden bâzı kimselerin nakletmiş oldukları aşağıdaki rivâyette oldukça dikkat çekicidir.

Hz. Resûlullah @ efendimiz şöyle buyurdular; “Ben peygamberlerin efendisiyim. Ebû Tâlibin oğlu Ali’de vasîlerin efendisidir. Benden sonra Oniki vasîm vardır. İlki, Ali b. Ebî Tâlib, sonuncusu ise Mehdî’dir.”

Yine Nebîler başbuğundan @ nakledildiğine göre şöyle buyurdular; “Mîrac gecesi göğe yükseldiğimde yüce Rabb’im bana şöyle buyurdu: “Peygamber, Rabb’inden kendisine nâzil olanlara îman etti...” [Bakara (2): 285] dedim ki: “müminler de”, buyurdu ki; “doğru söyledin ey Muhammed! Ben yeryüzü ehline şöyle bir nazar kıldım ve içlerinden seni seçtim. Sonra, kendi isimlerimden birinden senin için bir isim seçtim. Benim zikrolunduğum her yerde sen de benimle zikrolundun. Ben Mahmûd’um, sen de Muhammed’sin. Sonra bir nazar daha kıldım, diğerlerinin içinden de (velî) olarak Ali’yi seçtim. O’nu da kendi adlarımdan birisi ile adlandırdım. Ey Muhammed! Seni, Ali’yi, Fâtıma’yı, Hasan’ı, Hüseyin’i ve Hüseyin’in soyundan olan İmâmları kendi nûrumdan yarattım, sizlerin velâyetinizi göklerin ve yerin ehline sundum...

Ey Muhammed! Eğer kullarımdan bir kul nefesi kesilinceye kadar ve derisi kemiğe yapışıncaya kadar bana ibâdet etse dâhi eğer sizin velâyetinize karşı çıkarsa onu affetmem. Ey Muhammed! Onları görmek ister misin?” Dedim ki; “Evet ey Rabb’im.” Bana buyurdu ki; “Arşın sağ tarafına bak.” bakınca; Ali, Fâtıma, Hasan, Hüseyin, Ali b. Hüseyin, Muhammed b. Ali, Cafer b. Muhammed, Mûsâ b. Cafer, Ali b. Mûsâ, Muhammed b. Ali, Ali b. Muhammed, Hasan b. Ali ve Muhammed Mehdî b. Hasan’ı gördüm. O (Mehdî) onların içinde inci misâli parlayan bir yıldız gibiydi. Buyurdu ki; “Ey Muhammed! Onlar, benim kullarıma hüccetimdir. Onlar, senin vasilerindir...”57[57]

Gönüller Sultânı @ buyurdular; Dünya, ömründen bir gün bile kalmış olsa, Allâh, Ehl-i Beyt’imden ismi ismime uygun Arap birini zulüm ile dolmuş olan dünyâyı adâletle doldurması için göndermedikçe yok olmayacaktır.”

“Mehdî, Fâtıma’nın evlatlarından olan soyumdandır.58[58]

Aleviyim” demekle, Alevî olunmaz.



Alevî, Ali @ gibi yaşamakla olunur.

Yüklə 1,97 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   7   8   9   10   11   12   13   14   ...   87




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin