Alevi İslam iLMİhali


İMÂM HZ. ZEYNELÂBİDÎN’İN @ HAYÂTI



Yüklə 1,97 Mb.
səhifə16/87
tarix21.08.2018
ölçüsü1,97 Mb.
#73751
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   87

4. İMÂM HZ. ZEYNELÂBİDÎN’İN @ HAYÂTI

İmâm Zeynelâbidîn @ Medîne-i Münevvere’de dünyâya geldi. İsm-i şerîfleri Ali, lakapları ibâdet edenlerin süsü, zîneti manasına gelen “Zeynü’lâbidîn” dir.

Babası İmâm Hüseyin, Kerbelâ’da hunharca zâlimlerin eliyle şehîd edildiğinde, hikmet-i ilâhî, ağır hastalık geçiren İmâm, savaşa katılamamış, hâinler de, nasıl olsa bu genç, ağır hasta, zaten ölümle burun buruna diyerek kendilerine dokunmamışlardır.

Hz. Zeynelâbidîn (a) babasının vefâtını müteâkip, Hz. İmâm Hüseyin’in vasiyeti üzere ümmete İmâm oldular. Hazret’in İmâmlık dönemi, Ümeyye oğullarının en şiddetli zulümlerini icra ettikleri, Emevist diktatörlüğün zirvede olduğu, Ehl-i Beyt’e ve Ehl-i Beyt taraftarlarına dünyâda eşi-benzeri görülmemiş düşmanlık ve işkenceleri revâ gördükleri bir döneme rastlar.

İmâm @, babasının şehâdetinden sonra şehirlerde esîr olarak dolaştırıldığı zamanlarda, Yezît ve Yezîdîlerin Ehl-i Beyt’e yaptıkları zulmü ve cinâyetleri anlatarak bir bir ifşâ etmiş, İmâm Hüseyin’in Kerbelâ’daki kıyâmının esas ideal ve hedefinin ne olduğunu halka açıklamıştır. Bu sâyede, siyâsî arenada ve savaş ortamında zâhiren gâlibiyet elde etmiş, kan içici Tâğûtların, Müslüman’ların inanç ve itikadlarını istedikleri doğrultuda yönlendirerek, düzenlerini oturtmalarının önüne geçilmiş, İslâm’ın iç düşmanı münâfıkların gerçek çehreleri tüm çıplaklığı ile ortaya serilmiştir.

İmâm Zeynelâbidîn tarafından rivâyet edilen Cevşenü’l Kebîr ve Cevşenü’s Sağîr duâlarının yanı sıra, daha bir çok duânın da içerisinde bulunduğu Sahîfe-i Seccâdiye kitabında, İmâm’ın, ümmete her zaman diliminde ve her insana lazım olan siyâsî, içtimâî ve ferdî nizamlar ile ilgili öğretmek istediği hakîkatleri duâ kalıbı şeklinde sunduğu görülmektedir.

Bu duâlarda, Allâh’a yakarışın en güzel örnekleri gösterilmekle birlikte, en zor şartlar altında bile olsa zâlimler karşısında susmamanın gerekliliği herkese öğretilmiş olmaktadır.

İmâm Zeynelâbidîn (a)’de ataları gibi içteki İslâm düşmanı münâfıkların elleri ile zehirlenmiş ve şehît edilmiştir. Şefâati üzerimize olsun!



Allâh’ın selâmı, rahmeti sana, pâk âbâ ve ecdâdına olsun Ey aşk yolunun serveri!

Nûr Güneşinin ışığı İmâm Zeynelâbidîn’den @ inci misâli bir buyruk; “Ey İnsanlar! Allâh’tan korkun. Biliniz ki; O’na döneceksiniz. Âhirette herkes kötü amelinin kendisinden uzaklaştırılmasını istediği halde, yaptığı iyi ve kötü amellerini karşısında hazır bulacaktır. Allâh sizleri kendisinin azâbıyla korkutuyor. Eyy gaflete dalan Âdemoğlu! Yazıklar olsun sana, Allâh senden gâfil değil. Ölümün hızla sana yönelmiş ve süratle sana doğru ilerliyor. Seni arıyor, seni yakalamasına bir şey kalmamıştır. Ömrün tükenir tükenmez, ölüm meleği Azrâîl canını alır, yalnız olarak kabre girersin. Rûhun tekrar sana döner. Münker ve Nekir adlı iki melek seni sorguya çekmek ve sıkı imtihan etmek için âniden, habersiz olarak yanına gelirler. Biliniz ki, onların ilk sorguları, ibâdet etmiş olduğun Rabb’inden, sana gönderilmiş olan Peygamber’den, kendisine inanmış olduğun Din’den, okumuş olduğun Kitâbın Kur’ân’dan, velâyetini ikrar edip itaat ettiğin İmâm’dan, ömrünü nerede geçirdiğinden, malını nerede ele geçirip nerede harcadığından olacaktır...”81[81]

Göz, O ki Hak’kı göre, yol, O ki Hak’ka vara!

5. İMÂM HZ. MUHAMMED BÂKIR’IN @ HAYÂTI

İmâm Muhammed Bâkır da Medîne’de dünyâya geldi. Babası İmâm Seccâd’ın @82[82] vefâtı ile birlikte vasiyeti üzere Ümmet-i Muhammed’e İmâm olmuşlar, ümmeti zâhiren ve bâtınen, hakka ve güzele irşât eylemişlerdir.

Temiz, mutahhar ve yüce mertebelere sâhip ataları gibi, bir çok keşf-i kerâmeti bulunan İmâm (a), ilim ve irfânını, zamanın sosyal ve siyasal zemini müsâit olması münâsebetiyle, biraz olsun açıklama ve yayma fırsatı bulmuş, İslâm mektebine gönülden bağlı yüzlerce ilim adamı, Kur’ân ve Ehl-i Beyt âşığı fedâkar, cefâkâr insanlar yetiştirmiştir. Bu, ilminin derinliğinden dolayı, kendisine “Bâkıru’l Ulûm” (İlimlerin hakikatini ortaya koyan, öze vâkıf olan) lakâbı verilmiştir.

İmâm Muhammed Bâkır da (a) Ümeyyeoğulları tarafından zehirletilerek şehâdet makâmına erişmişlerdir.



Allâh’ın sonsuz Rahmet ve Selâmı, Ona ve pâk soyuna olsun!.

Zâhir ve bâtın’ın kutbu İmâm Muhammed Bâkır @ buyurdular; “Eyy Câbir!83[83] Teşeyyü-Alevîlik dâvâsı güdüp biz Ehl-i Beyt’i sevdiğini söylemek insana yeter mi? Allâh’a yemîn olsun ki, gerçek Alevî (Şîi-taraftarlarımız) ancak Allâh’tan çekinen ve O’na itâat edenlerdir. Onlar (Alevîler), alçak gönüllü olmalarıyla, Allâh’tan hakkıyla korkmalarıyla, O’na itâat etmeleriyle, emîn, güvenilir olmalarıyla, Allâh’ı çok anmalarıyla, orucu tutmaları, namâzı kılmalarıyla, ana-babaya saygı gösterip yardım etmeleriyle, komşularından yoksul borçlu ve yetîm olanları görüp gözetmeleriyle, doğruyu söylemeleri, Kur’ân (çok) okumalarıyla, insanların ancak hayırlarında bulunup, onlara kötülük yapmamalarıyla tanınırlar. Onlar toplum içerisinde en emîn kimselerdir.” Câbir dedi: “Ey Resûlullâh’ın oğlu-torunu! Biz bugün saydığınız sıfatlara sâhip kimseyi göremiyoruz.” İmâm buyurdu; “Ey Câbir! Çeşit çeşit yollara gitme! Bu yollar öyle yollardır ki; bir kimse ben Ali’yi seviyorum, O’nu velî ediniyorum, der, ondan sonra da hiç bir amel etmez. Yine o kimse, ben Resûlullâh’ı seviyorum der -Resûlullâh ki Ali’den daha hayırladır- ne O’nun yoluna uyar, ne de sünneti ile amel eder, O’nu sevmesi de kendisine hiç bir fayda vermez. Ey Câbir! Allâh’tan korkun. Allâh neyi emretmişse onu yerine getirin. Allâh ile hiç kimse arasında bir akrabalık yoktur. Allâh katında kulların en sevimlisi, O’ndan en fazla çekinen ve O’na en fazla itâat edendir. Eyy Câbir! Allâh’a ancak itâatle yaklaşılır. Bizim yanımızda ne cehennemden kurtuluşa dâir bir berâat vardır, ne de bir kimseye Allâh’a karşı sunabileceği bir delîl. Kim Allâh’a itâat ediyorsa, o, bizim dostumuz (şîamız) dur. Kim de Allâh’a isyân ediyorsa, o da düşmânımızdır. Bizim dostluğumuz, şefâatımız, ancak ibâdet ile, itâat ile ve Allâh’tan hakkıyla çekinmekle (takvayla) elde edilir.”84[84]

Kul, O ki yola gele, Rabb’ini bilip, nefsini yene!


Yüklə 1,97 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   87




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin