Allah’in sifatlari : Âl-i İmrân Suresi



Yüklə 5,21 Mb.
səhifə124/227
tarix07.01.2022
ölçüsü5,21 Mb.
#87546
1   ...   120   121   122   123   124   125   126   127   ...   227
M. Pickthall (English)

Who hath created seven heavens in harmony. Thou (Muhammad) canst see no fault in the Beneficent One's creation; then look again: Canst thou see any rifts?

Mülk Suresi
20


أَمَّنْ

yahut kimdir?



هَٰذَا

bu


الَّذِي هُوَ

o ki


جُنْدٌ

askerinizdir



لَكُمْ

sizin


يَنْصُرُكُمْ

size yardım edecek



مِنْ دُونِ

başka


الرَّحْمَٰنِۚ

Rahman'dan



إِنِ

şüphesiz


الْكَافِرُونَ

kafirler


إِلَّا

ancak


فِي

içindedirler



غُرُورٍ

derin bir gaflet ve aldanma




















Türkçe Transcript (*)

Emmen hâżâ-lleżî huve cundun lekum yensurukum min dûni-rrahmân(i)(c) ini-lkâfirûne illâ fî ġurûr(in)

Ali Bulaç Meali

Rahmana karşı size yardım edecek olan kimmiş? Şu sizin ordunuz mu? Kafirler yalnızca bir gurur (kesin bir aldanış) içindedirler.

Edip Yüksel Meali

Rahman'ın dışında size yardım edecek o ordularınız nerede? Gerçekten, inkarcılar bir aldanma içindedirler.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Rahmân olan Allah'a karşı şu size yardım edecek askerleriniz hani kimlerdir? İnkârcılar, ancak derin bir gaflet içinde bulunmaktadırlar.

Süleyman Ateş Meali

Yahut Rahman'dan başka size yardım ed(ip sizi O'nun azabından kurtar)acak askeriniz kimdir? Kafirler derin bir gaflet ve aldanma içindedirler.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Rahman'a karşı/Rahman'dan başka size yardım edecek ordunuz kimdir? İnkârcılar bir aldanış/gurur içindeler; hepsi bu!

Yusuf Ali (English)

Nay, who is there that can help you, (even as) an army,(5578) besides (Allah) Most Merciful? In nothing but delusion are the Unbelievers. *

M. Pickthall (English)

Or who is he that will be an army unto you to help you instead of the Beneficent? The disbelievers are in naught but illusion.

Mülk Suresi
21


أَمَّنْ

yahut kimdir?



هَٰذَا

o


الَّذِي يَرْزُقُكُمْ

size rızık verecek



إِنْ أَمْسَكَ

tutacak olursa



رِزْقَهُۚ

O rızkını



بَلْ

doğrusu


لَجُّوا

onlar direnmektedirler



فِي

içinde


عُتُوٍّ

azgınlık


وَنُفُورٍ

ve nefret











Türkçe Transcript (*)

Emmen hâżâ-lleżî yerzukukum in emseke rizkah(u)(c) bel leccû fî ‘utuvvin ve nufûr(in)

Ali Bulaç Meali

Eğer O, rızkını tutsa (vermese), rızkınızı verecek olan kimmiş? Hayır; onlar, bir azgınlık ve nefret içinde inatla direniyorlar.

Edip Yüksel Meali

O, verdiği besinleri kesse, sizi besleyecek olan kimdir? Gerçekten azgınlık ve nefret içinde direnmektedirler.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Allah size verdiği rızkı kesiverse, size rızık verecek olabilen kimdir? Hayır, onlar azgınlık ve nefrette direnip durmaktadırlar.

Süleyman Ateş Meali

Yahut Allah, rızkını tutacak olursa size rızık verecek kimdir? Doğrusu onlar, azgınlık ve nefret içinde direnmektedirler.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Peki, O, rızkını tutarsa kim var sizi rızıklandıracak? Hayır, bir azgınlık ve nefret içinde inat etmekteler.

Yusuf Ali (English)

Or who is there that can provide you(5579) with Sustenance if He were to withhold His provision? Nay, they obstinately persist in insolent impiety and flight (from the Truth). *

M. Pickthall (English)

Or who is he that will provide for you if He should withhold His providence? Nay, but they are set in pride and frowardness.

Mülk Suresi
23


قُلْ

de ki


هُوَ

O'dur


الَّذِي أَنْشَأَكُمْ

sizi yaratan



وَجَعَلَ

ve veren


لَكُمُ

size


السَّمْعَ

işitme (duyusu)



وَالْأَبْصَارَ

ve gözler



وَالْأَفْئِدَةَۖ

ve gönüller



قَلِيلًا مَا

ne kadar az



تَشْكُرُونَ

şükrediyorsunuz











Türkçe Transcript (*)

Kul huve-lleżî enşe-ekum ve ce’ale lekumu-ssem’a vel-ebsâra vel-ef-ide(te)(s)kalîlen mâ teşkurûn(e)

Ali Bulaç Meali

De ki: 'Sizi inşa eden (yaratan), size kulak, gözler ve gönüller veren O'dur. Ne az şükrediyorsunuz?'

Edip Yüksel Meali

De ki, "Sizi yaratan, size duyma, görme duyuları ve beyinler veren O'dur. Ne kadar seyrek şükredersiniz!"

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

De ki: "Sizi yaratan, size kulaklar gözler ve gönüller veren O'dur. Ne kadar az şükrediyorsunuz!"

Süleyman Ateş Meali

De ki: "Sizi yaratan, size işitme (duyusu), gözler ve gönüller veren O'dur. Ne kadar az şükrediyorsunuz?

Yaşar Nuri Öztürk Meali

De ki: "Sizi oluşturan O'dur. O size, işitme gücü, gözler ve gönüller verdi. Ne kadar da az şükrediyorsunuz!"

Yusuf Ali (English)

Say: "It is He Who(5582) has created you (and made(5583) you grow), and made for you the faculties of hearing, seeing, feeling and understanding: little thanks it is ye give. *

M. Pickthall (English)

Say (unto them, O Muhammad): He it is Who gave you being, and hath assigned unto you ears and eyes and hearts. Small thanks give ye!

Mülk Suresi
24


قُلْ

de ki


هُوَ

O'dur


الَّذِي ذَرَأَكُمْ

sizi üreten



فِي الْأَرْضِ

yerde


وَإِلَيْهِ

ve O'na


تُحْشَرُونَ

huzuruna toplanacaksınız























Türkçe Transcript (*)

Kul huve-lleżî żeraekum fî-l-ardi ve-ileyhi tuhşerûn(e)

Ali Bulaç Meali

De ki: 'Sizi yeryüzünde üretip-türeten O'dur. Siz O'na toplanıp götürüleceksiniz.'

Edip Yüksel Meali

De ki, "Sizi yeryüzünde üreten O'dur ve siz O'nun huzurunda toplanacaksınız."

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

De ki: "Sizi yerden üreten O'dur ve O'na toplanıp götürüleceksiniz."

Süleyman Ateş Meali

De ki: "Sizi yerde üreten O'dur ve toplanıp O'na götürüleceksiniz."

Yaşar Nuri Öztürk Meali

De ki: "Sizi, yeryüzünde yaratıp yayan O'dur. O'nun huzurunda haşredileceksiniz."

Yusuf Ali (English)

Say: "It is He Who has multiplied you through the earth,(5584) and to Him shall ye be gathered together." *

M. Pickthall (English)

Say, He it is Who multiplieth you in the earth, and unto Whom ye will be gathered.

Mülk Suresi
26


قُلْ

de ki


إِنَّمَا

şüphesiz


الْعِلْمُ

bilgi


عِنْدَ

yanındadır



اللَّهِ

Allah'ın


وَإِنَّمَا

ve ancak


أَنَا

ben


نَذِيرٌ

bir uyarıcıyım



مُبِينٌ

apaçık













Türkçe Transcript (*)

Kul innemâ-l’ilmu ‘inda(A)llâhi ve-innemâ enâ neżîrun mubîn(un)

Ali Bulaç Meali

De ki: '(Bununla ilgili) Bilgi ancak Allah'ın katındadır. Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.'

Edip Yüksel Meali

De ki, "Bu bilgi ALLAH'ın katındadır. Ben sadece apaçık bir uyarıcıyım."

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

De ki: "(O'na ait) bilgi, Allah'ın yanındadır. Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım."

Süleyman Ateş Meali

De ki: (Ona ait) Bilgi, Allah'ın yanındadır. Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım."

Yaşar Nuri Öztürk Meali

De ki: "Bilgi Allah'ın katındadır. Bana gelince, ben ancak açıkça uyaran biriyim."

Yusuf Ali (English)

Say: "As to the knowledge of the time, it is with Allah alone:(5586) I am (sent) only to warn plainly in public." *

M. Pickthall (English)

Say: The knowledge is with Allah only, and I am but a plain warner;

Mülk Suresi
28


قُلْ

de ki


أَرَأَيْتُمْ

baksanıza



إِنْ

eğer


أَهْلَكَنِيَ

beni öldürse



اللَّهُ

Allah


وَمَنْ

ve olanları



مَعِيَ

benimle beraber



أَوْ

yahut


رَحِمَنَا

bize acısa da



فَمَنْ

kim?


يُجِيرُ

kurtarabilir



الْكَافِرِينَ

kafirleri



مِنْ عَذَابٍ

azabdan


أَلِيمٍ

acı
















Türkçe Transcript (*)

Kul eraeytum in ehlekeniya(A)llâhu vemen me’iye ev rahimenâ femen yucîru-lkâfirîne min ‘ażâbin elîm(in)

Ali Bulaç Meali

De ki: 'Haber verir misiniz; eğer Allah, beni ve benimle birlikte olanları yıkıma uğratır ya da bizi esirgerse, (peki) bu durumda kafirleri acı bir azabtan kurtaracak olan kimdir?'


Yüklə 5,21 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   120   121   122   123   124   125   126   127   ...   227




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin