It is not fitting for a messenger that he should have prisoners of war until he hath thoroughly subdued(1234) the land. Ye look for the temporal goods of this world; but Allah looketh to the Hereafter: And Allah is Exalted in might, Wise. *
M. Pickthall (English)
It is not for any Prophet to have captives until he hath made slaughter in the land. Ye desire the lure of this world and Allah desireth (for you) the Hereafter, and Allah is Mighty, Wise.
Bedir savaşı sonunda Resûlullah’a yetmiş tane savaş esiri getirilmişti. İçlerinde Peygamber’in amcası Abbas ile diğer amcası Ebu Talib’in oğlu Âkil de vardı. Hz. Peygamber, esirler hakkında yapılacak işlem için ashapla istişarelerde bulundu. Hz. Ebu Bekir, “Bunlar senin kavmin ve akraban. Onları öldürme. Onlardan fidye al. Tövbe edebilirler. Böylece mü’minleri de kuvvetlendirmiş olursun” demişti. Hz. Ömer ise, öldürülmelerini teklif etmişti. Nihayet, fidye alınması ve esirlerin serbest bırakılması benimsendi. Bunun üzerine bu âyet indi.