Eğer sana şeytandan yana bir kışkırtma (vesvese veya iğva) gelirse, hemen Allah'a sığın. Çünkü O, işitendir, bilendir.
Edip Yüksel Meali
Şeytandan ne zaman kötü bir düşünce zihnini tırmalarsa, ALLAH'a sığın; O İşitendir, Bilendir.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Eğer şeytandan bir vesvese, bir gıcık gelirse hemen Allah'a sığın. Muhakkak ki, Allah hakkıyla işiten, kemaliyle bilendir.
Süleyman Ateş Meali
Ne zaman şeytandan bir kötü düşünce seni dürtüklerse, Allah'a sığın; çünkü O, işitendir, bilendir.
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Şeytandan bir dürtük seni dürtüklediğinde, Allah'a sığın. Çünkü O, her şeyi işitir, her şeyi bilir.
Yusuf Ali (English)
If a suggestion from Satan assail thy (mind),(1171) seek refuge with Allah. for He heareth and knoweth (all things). *
M. Pickthall (English)
And if a slander from the devil wound thee, then seek refuge in Allah. Lo! He is Hearer, Knower.
Bakara Suresi 77
أَوَلَا يَعْلَمُونَ
bilmiyorlar mı ki?
أَنَّ
şüphesiz
اللَّهَ
Allah
يَعْلَمُ
bilir
مَا يُسِرُّونَ
onların gizlediklerini
وَمَا يُعْلِنُونَ
ve açığa vurduklarını
Türkçe Transcript (*)
Eve lâ ya’lemûne enna(A)llâhe ya’lemu mâ yusirrûne vemâ yu’linûn(e)
Ali Bulaç Meali
(Peki) Onlar, bilmiyorlar mı ki, Allah, gizli tuttuklarını da, açığa vurduklarını da bildiğini biliyor?
Edip Yüksel Meali
Bilmezler mi ki ALLAH gizledikleri ve açıkladıkları herşeyi biliyor?
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Peki bilmezler mi ki, onlar neyi sır olarak saklar ve neyi açıkça söylerlerse Allah hepsini bilir.
Süleyman Ateş Meali
Bilmiyorlar mı ki, Allah onların gizlediklerini ve açığa vurduklarını biliyor?
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Bilmezler mi ki, Allah onların sakladıklarını da açıklarını da çok iyi bilmektedir.
Yusuf Ali (English)
Know they not that Allah knoweth what they conceal and what they reveal?
M. Pickthall (English)
Are they then unaware that Allah knoweth that which they keep hidden and that which they proclaim?
Bakara Suresi 107
أَلَمْ تَعْلَمْ
bilmez misin?
أَنَّ
şüphesiz
اللَّهَ
Allah
لَهُ مُلْكُ
sahibidir
السَّمَاوَاتِ
göklerin
وَالْأَرْضِۗ
ve yerin
وَمَا
ve yoktur
لَكُمْ
size
مِنْ دُونِ
başka
اللَّهِ
Allah'tan
مِنْ وَلِيٍّ
ne bir koruyucu
وَلَا نَصِيرٍ
ne de bir yardımcı
Türkçe Transcript (*)
Elem ta’lem enna(A)llâhe lehu mulku-ssemâvâti vel-ard(i)(k) vemâ lekum min dûni(A)llâhi min veliyyin velâ nesîr(in)
Ali Bulaç Meali
(Yine) Bilmez misin ki, gerçekten göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. Sizin Allah'tan başka veliniz ve yardımcınız yoktur.
Edip Yüksel Meali
Yerin, göklerin egemenliğinin ALLAH'a ait olduğunu ve ALLAH'tan başka bir sahip ve yardımcın olmadığını bilmez misin?
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Bilmez misin ki, hakikaten göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır, hepsi O'nundur. Size de Allah'dan başka ne bir dost, ne de bir yardımcı vardır.
Süleyman Ateş Meali
Bilmedin mi ki, göklerin ve yerin mülkü (hükümranlığı, yönetimi, mülkiyeti) yalnız Allah'ındır. Sizin için Allah'tan başka ne bir koruyucu, ne de bir yardımcı yoktur.
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Bilmedin mi ki göklerin de yerin de mülk ve saltanatı yalnız Allah'ındır. Sizin için Allah'tan başka ne bir velî vardır ne de bir yardımcı.
Yusuf Ali (English)
Knowest thou not that to Allah belongeth the dominion of the heavens and the earth? And besides Him ye have neither patron nor helper.
M. Pickthall (English)
Knowest thou not that it is Allah unto Whom belongeth the sovereignty of the heavens and earth; and ye have not, beside Allah, any friend or helper?
Böylece biz sizi, insanlara şahid (ve örnek) olmanız için orta (vasat) bir ümmet kıldık; Peygamber de üzerinizde şahid olsun. Senin üzerinde bulunduğun (yönü, Ka'be'yi) kıble yapmamız, elçiye uyanları, topukları üzerinde gerisin geri dönenlerden ayırdetmek içindir. Doğrusu (bu,) Allah'ın hidayete ilettiklerinin dışında kalanlar için büyük (bir yük)tür. Allah, imanınızı boşa çıkaracak değildir. Şüphesiz, Allah, insanlara şefkat edendir, esirgeyendir.