Allah’in sifatlari : Âl-i İmrân Suresi



Yüklə 5,21 Mb.
səhifə21/227
tarix07.01.2022
ölçüsü5,21 Mb.
#87546
1   ...   17   18   19   20   21   22   23   24   ...   227
Yaşar Nuri Öztürk Meali

Ayetlerimizi yalanlayanları, hiç bilemeyecekleri bir yerden ağır ağır çöküşe götüreceğiz.

Yusuf Ali (English)

Those who reject Our signs, We shall gradually visit with punishment, in ways they perceive not;(1154-A) *

M. Pickthall (English)

And those who deny Our revelations step by step We lead them on from whence they know not.

A’râf Suresi
183


وَأُمْلِي

mühlet veriyorum



لَهُمْۚ

onlara


إِنَّ

şüphesiz


كَيْدِي

benim tuzağım



مَتِينٌ

sağlamdır





Türkçe Transcript (*)

Veumlî lehum(c) inne keydî metîn(un)

Ali Bulaç Meali

Onlara bir süre tanıyorum. Hiç şüphesiz benim düzenim (cezalandırmam) sapasağlamdır.

Edip Yüksel Meali

Hatta onlara umut veririm. Planım çetindir.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Ayrıca ben onlara mühlet de veririm. Fakat benim tuzak kurup helâk edişim pek çetindir.

Süleyman Ateş Meali

Onlara mühlet veriyorum, çünkü benim tuzağım sağlamdır.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Süre tanıyorum onlara. Çünkü benim tuzağım pek yamandır.

Yusuf Ali (English)

Respite will I grant unto them: for My scheme is strong (and unfailing).

M. Pickthall (English)

I give them rein (for) lo! My scheme is strong.

A’râf Suresi
200


وَإِمَّا

ne zaman


يَنْزَغَنَّكَ

seni dürtüklerse



مِنَ الشَّيْطَانِ

şeytandan



نَزْغٌ

bir kötü düşünce



فَاسْتَعِذْ

sığın


بِاللَّهِۚ

Allah'a


إِنَّهُ

çünkü O


سَمِيعٌ

işitendir



عَلِيمٌ

bilendir













Türkçe Transcript (*)

Ve-immâ yenzeġanneke mine-şşeytâni nezġun feste’iż bi(A)llâh(i)(c) innehu semî’un ‘alîm(un)

Ali Bulaç Meali

Eğer sana şeytandan yana bir kışkırtma (vesvese veya iğva) gelirse, hemen Allah'a sığın. Çünkü O, işitendir, bilendir.

Edip Yüksel Meali

Şeytandan ne zaman kötü bir düşünce zihnini tırmalarsa, ALLAH'a sığın; O İşitendir, Bilendir.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Eğer şeytandan bir vesvese, bir gıcık gelirse hemen Allah'a sığın. Muhakkak ki, Allah hakkıyla işiten, kemaliyle bilendir.

Süleyman Ateş Meali

Ne zaman şeytandan bir kötü düşünce seni dürtüklerse, Allah'a sığın; çünkü O, işitendir, bilendir.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Şeytandan bir dürtük seni dürtüklediğinde, Allah'a sığın. Çünkü O, her şeyi işitir, her şeyi bilir.

Yusuf Ali (English)

If a suggestion from Satan assail thy (mind),(1171) seek refuge with Allah. for He heareth and knoweth (all things). *

M. Pickthall (English)

And if a slander from the devil wound thee, then seek refuge in Allah. Lo! He is Hearer, Knower.

Bakara Suresi
77


أَوَلَا يَعْلَمُونَ

bilmiyorlar mı ki?



أَنَّ

şüphesiz


اللَّهَ

Allah


يَعْلَمُ

bilir


مَا يُسِرُّونَ

onların gizlediklerini



وَمَا يُعْلِنُونَ

ve açığa vurduklarını























Türkçe Transcript (*)

Eve lâ ya’lemûne enna(A)llâhe ya’lemu mâ yusirrûne vemâ yu’linûn(e)

Ali Bulaç Meali

(Peki) Onlar, bilmiyorlar mı ki, Allah, gizli tuttuklarını da, açığa vurduklarını da bildiğini biliyor?

Edip Yüksel Meali

Bilmezler mi ki ALLAH gizledikleri ve açıkladıkları herşeyi biliyor?

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Peki bilmezler mi ki, onlar neyi sır olarak saklar ve neyi açıkça söylerlerse Allah hepsini bilir.

Süleyman Ateş Meali

Bilmiyorlar mı ki, Allah onların gizlediklerini ve açığa vurduklarını biliyor?

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Bilmezler mi ki, Allah onların sakladıklarını da açıklarını da çok iyi bilmektedir.

Yusuf Ali (English)

Know they not that Allah knoweth what they conceal and what they reveal?

M. Pickthall (English)

Are they then unaware that Allah knoweth that which they keep hidden and that which they proclaim?

Bakara Suresi
107


أَلَمْ تَعْلَمْ

bilmez misin?



أَنَّ

şüphesiz


اللَّهَ

Allah


لَهُ مُلْكُ

sahibidir



السَّمَاوَاتِ

göklerin


وَالْأَرْضِۗ

ve yerin


وَمَا

ve yoktur



لَكُمْ

size


مِنْ دُونِ

başka


اللَّهِ

Allah'tan



مِنْ وَلِيٍّ

ne bir koruyucu



وَلَا نَصِيرٍ

ne de bir yardımcı























Türkçe Transcript (*)

Elem ta’lem enna(A)llâhe lehu mulku-ssemâvâti vel-ard(i)(k) vemâ lekum min dûni(A)llâhi min veliyyin velâ nesîr(in)

Ali Bulaç Meali

(Yine) Bilmez misin ki, gerçekten göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. Sizin Allah'tan başka veliniz ve yardımcınız yoktur.

Edip Yüksel Meali

Yerin, göklerin egemenliğinin ALLAH'a ait olduğunu ve ALLAH'tan başka bir sahip ve yardımcın olmadığını bilmez misin?

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Bilmez misin ki, hakikaten göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır, hepsi O'nundur. Size de Allah'dan başka ne bir dost, ne de bir yardımcı vardır.

Süleyman Ateş Meali

Bilmedin mi ki, göklerin ve yerin mülkü (hükümranlığı, yönetimi, mülkiyeti) yalnız Allah'ındır. Sizin için Allah'tan başka ne bir koruyucu, ne de bir yardımcı yoktur.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Bilmedin mi ki göklerin de yerin de mülk ve saltanatı yalnız Allah'ındır. Sizin için Allah'tan başka ne bir velî vardır ne de bir yardımcı.

Yusuf Ali (English)

Knowest thou not that to Allah belongeth the dominion of the heavens and the earth? And besides Him ye have neither patron nor helper.

M. Pickthall (English)

Knowest thou not that it is Allah unto Whom belongeth the sovereignty of the heavens and earth; and ye have not, beside Allah, any friend or helper?

Bakara Suresi
143


وَكَذَٰلِكَ

böylece


جَعَلْنَاكُمْ

sizi kıldık



أُمَّةً

bir ümmet



وَسَطًا

vasat


لِتَكُونُوا

olmanız için



شُهَدَاءَ

şahit


عَلَى النَّاسِ

insanlara



وَيَكُونَ

ve olması için



الرَّسُولُ

rasulün de



عَلَيْكُمْ

size


شَهِيدًاۗ

şahit


وَمَا جَعَلْنَا

ve yaptık



الْقِبْلَةَ

kıble


الَّتِي كُنْتَ عَلَيْهَا

üzerinde bulunduğunu (eskiden yöneldiğin Kabeyi)



إِلَّا

sadece


لِنَعْلَمَ

bilmek için



مَنْ يَتَّبِعُ

uyanı


الرَّسُولَ

Elçi'ye


مِمَّنْ يَنْقَلِبُ

geriye dönenden



عَلَىٰ

üzerinde


عَقِبَيْهِۚ

ökçesi


وَإِنْ كَانَتْ

elbette


لَكَبِيرَةً

ağır gelir



إِلَّا

başkasına



عَلَى الَّذِينَ هَدَى

yol gösterdiğinden



اللَّهُۗ

Allah'ın


وَمَا كَانَ

değildir


اللَّهُ

Allah


لِيُضِيعَ

zayi edecek



إِيمَانَكُمْۚ

sizin imanınızı



إِنَّ

Şüphesiz


اللَّهَ

Allah


بِالنَّاسِ

insanlara



لَرَءُوفٌ

şefkatlidir



رَحِيمٌ

merhametlidir








Türkçe Transcript (*)

Vekeżâlike ce’alnâkum ummeten vesetan litekûnû şuhedâe ‘alâ-nnâsi veyekûne-rrasûlu ‘aleykum şehîd(en)(k) vemâ ce’alne-lkiblete-lletî kunte ‘aleyhâ illâ lina’leme men yettebi’u-rrasûle mimmen yenkalibu ‘alâ ‘akibeyh(i)(c) ve-in kânet lekebîraten illâ ‘ale-lleżîne heda(A)llâhu vemâ kâna(A)llâh(u)(k) liyudî’a îmânekum(c) inna(A)llâhe bi-nnâsi leraûfun rahîm(un)

Ali Bulaç Meali

Böylece biz sizi, insanlara şahid (ve örnek) olmanız için orta (vasat) bir ümmet kıldık; Peygamber de üzerinizde şahid olsun. Senin üzerinde bulunduğun (yönü, Ka'be'yi) kıble yapmamız, elçiye uyanları, topukları üzerinde gerisin geri dönenlerden ayırdetmek içindir. Doğrusu (bu,) Allah'ın hidayete ilettiklerinin dışında kalanlar için büyük (bir yük)tür. Allah, imanınızı boşa çıkaracak değildir. Şüphesiz, Allah, insanlara şefkat edendir, esirgeyendir.


Yüklə 5,21 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   17   18   19   20   21   22   23   24   ...   227




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin