3.2.6. Farklı Üretim Örgütlenmesi Modellerinin İşgücü Açısından Anlamı
Dünyada değişen ekonomik koşullar, işçi sınıfının geçmiş dönemlerdeki pazarlık gücünü azaltmaya yönelik değişimleri beraberinde getirmektedir. 1970 bunalımı, genel olarak örgütlü işgücünün ücret düzeyini ve kazanımlarını korumada zorluklar ortaya çıkarmıştır. Gelişmekte olan birçok ülkede izlenen model; sektörlere göre çok farklılaşmadan, üretimin düşey ayrışması ve fason ilişkilere dayalı olarak şekillenen üretim modeli olmuştur. Birçoğunun kayıt dışı olduğu küçük üretim birimlerine fason iş yaptırmanın yaygınlaştığı, eve iş vermenin artış gösterdiği ve işgücünün yoğun olarak kullanıldığı bu tür bir üretim örgütlenmesi, az gelişmiş ülkeler için dünya pazarlarına ulaşmanın tek yolu olarak görülmüştür (Eraydın, 1999:24-25).
Gelişmekte olan ülkelerdeki işgücü piyasası esnekliği genellikle, formel sektörde yer alan az sayıda ücretli çalışan üzerinde yoğunlaşmakta, enformel sektörde ve tarım sektöründe birikmiş ve büyük çoğunluğu oluşturan kendi hesabına çalışan, ücretsiz aile işçisi ve yevmiyeli işçiler göz ardı edilmektedir. Oysa, gelişmekte olan ülkelerdeki her türlü yasal düzenlemeden uzak bir enformel sektörün varlığı, işgücü piyasalarına büyük bir esneklik sağlamaktadır (Ansal, 2000:10).
Gelişmekte olan ülkelerde formel sektörün katılığı da tartışmalıdır. Çünkü, bir çok gelişmekte olan ülkede formel sektörde de reel ücretlerin aşağı doğru oldukça esnek olduğuna dair çok çeşitli kanıtlar bulunmaktadır. Ayrıca, formel sektördeki firmalarda dahi yasal düzenlemelere uyulmama eğiliminin oldukça yaygın olduğu bilinmektedir.
Dünyada, hızla büyüyen ekonomilerin hemen tümü esnek işgücü piyasasına sahiptir. 1986-1994 döneminde, yıllık büyüme oranı kişi başına % 5 ve üzerinde olan Hong-Kong, Singapur, Güney Kore, Tayvan, Malezya, Şili, Mauritius ve Tayland gibi ülkelerin çoğu, aktif toplu ticaret anlaşmalarına taraftır. Ancak, sendikal görüşmeler, endüstriyel boyutlu görüşmeler olmaktan öte, işletme bazlı özellik gösterirler. Hızlı büyüyen ülkelerin işgücü piyasalarındaki esnekliğin kanıtlarından bir diğeri, ücret piyasalarındaki esnekliğin, işe alma ve işten çıkarma ile düşük vergilendirme oranlarını da içeriyor olmasıdır. Esneklik konusunda izlenecek politikalar, gelişmekte olan ülkelerin uluslararası ekonomiyle başarılı bir şekilde bütünleşmesi açısından oldukça önemlidir (Sachs, 2000:238). Ancak, bu konuda oldukça dikkatli olunmalıdır. Latin Amerika ülkelerinin pek çoğunda işgücü piyasalarını esnekleştirmeye yönelik önemli atılımlarda bulunulmuş, ancak işsizlik oranlarını aşağı çekme konusundaki başarı, göreli olarak düşük ya da ihmal edilebilir düzeyde kalmıştır (Ansal, 2000:11). Ayrıca, esnek çalışma ile ortaya çıkan bir takım sorunların çözümlenmesi gerekmektedir. ILO, İşyerinde Temel Haklar Bildirgesi doğrultusunda, esnek çalışmanın olumsuzluklarını önlemeye yönelik yeni Sözleşmelerin kabulü için çaba göstermektedir. Henüz gerçekleşmemiş olsa da, taşeron çalışma biçimlerini sınırlamay amaçlayan sözleşme çalışmaları buna örnek gösterilebilir (Dereli, 2000: 19). Bulutay (1991) da bu konuda, Türkiye işgücü piyasasının oldukça esnek olduğu görüşünü taşımaktadır ve Türkiye'de de işsizlik oranı oldukça yüksektir.
3.2.7. Endüstri İlişkilerinin Ana Karakteristiğindeki Değişimler
Endüstri ilişkileri sistemi, sanayileşmenin başlangıcından bu yana iş ilişkilerindeki temel değişiklikleri yansıtacak şekilde esas olarak üç ana evreye ayrılabilir. Bu evreler aşağıdaki Çizelge 12'den görülebilir:
Çizelge 12: Endüstri İlişkilerinin Ana Karakteristiğindeki Değişim
Evre
|
Baskın Üretim Türü
|
End. İlişkilerinin Baskın Özelliği
|
Sözleşmelerin Niteliği
|
1.Sanayileşmenin Başlangıç Dönemi
|
* Kitle Üretimi
|
*Mavi Yakalı (Vasat) İşçiler *Sendikalizmin Başlangıcı
|
*Bireysel Sözleşmeler
|
2.Sanayileşme Dönemi (Industrialization)
|
*Mekanize Kitle Üretimi (Üretim Hatları)
|
*Mavi Yakalı (Vasat) İşçiler *Sendikaların ve İşçi Partilerinin Artan Ağırlığı
|
*Toplu Sözleşme
|
3. Sanayi-Ötesi Dönem (Post-Industrialization)
|
*Megateknolojiler; Mikro-prosesörler, Robotlar, Telekomünikasyon, Stratejik-endüstriler
|
*Üstün Vasıflı İşçiler, *Sendikaların Azalan Önemi, *End. İlişk. Yeniden Yapılanması: İnsan Kay. Yön. , Sendikasızlaşma, Mikro-corporatizm, Mikro Düzeyde Toplu Pazarlık
|
* Bireysel Sözleşmelere Dönüş Trendi
|
Kaynak: Kurtulmuş, N. 2001, s. 101.
Birinci Evre: İşçi-işveren ilişkilerinin bireysel sözleşmelerle gerçekleştiği, iş piyasalarının genel arz-talep dengeleri kapsamında çalıştığı sanayileşmenin başlangıç evresini kapsayan dönemdir. Bu dönemde iş piyasalarında, vasat nitelikli işçiler çoğunluktadır bulunmakta ve işçiler yalnızca temel gereksinimlerini karşılamaya yönelmiş bulunmaktadır.
İkinci Evre: Endüstri ilişkilerinin altın çağı olarak adlandırılan, akademik ve sendikal ağırlığın arttığı dönemdir. Bu dönemde sendikalar, toplu sözleşmelerde ve eşit işe eşit ücret konusunda önemli başarılar elde etmişlerdir. Bireysel sözleşmeler yerini toplu sözleşmelere bırakmış, işçilerin güvenlik gereksinmeleri gibi gelişmiş gereksinmelerinin karşılanmasına yönelinmiştir.
Üçüncü Evre: 1970’li yıllarda başlayıp 1980’lerde büyük bir çıkış yapan enformasyon ve mikro-teknoloji çağıdır. Bu dönemde; üretim ilişkilerinden insan ilişkilerine, uluslararası pazarlardaki değişimden farklılaşan güç dengelerine kadar birçok alanda yapısal ve niteliksel değişimler yaşanmaktadır. Post-endüstriyel dönemde, sendikaların güç ve ağırlıklarında önemli bir düşüş görülmektedir. Sanayileşme dönemindeki kurumların- özellikle işçi sendikalarının yerini, yeniden birey almıştır (Kurtulmuş, 2001:99).
Post-Fordizm olarak adlandırılan ve üretimin küreselleşmesi sürecinde bir dönüm noktası olan yeni üretim sistemi, bir yandan şiddetlenen rekabete ve daralan pazarlara uyum sağlama, diğer yandan işgücü verimliliğindeki yavaşlama ve sermaye birikim sürecini kesintiye uğratan kısıtları aşabilme çabasının bir sonucudur. Artık, küçük ve istikrarsız pazarlarda değişken nitelikli talebe yanıt veren, üretimin ileri teknolojiye ve nitelikli işgücüne dayalı yapıldığı, ürün niteliklerinin ön plana çıktığı yeni bir üretim sistemi söz konusudur.
Dostları ilə paylaş: |