Araştirma yöntemi



Yüklə 0,69 Mb.
səhifə8/10
tarix27.10.2017
ölçüsü0,69 Mb.
#17112
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10

17.TERMAL TURİZMİN ÖNEMİ




17.1.TERMAL TURİZMİN GELİŞMESİNDE GENEL YAKLAŞIM

Geçmişten günümüze birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış ülkemiz toprakları üzerinde, şifalı suların sağlık amaçlı kullanımı binlerce yıllık geçmişe sahiptir. Anadolu, tarih boyunca medeniyetlere şifa dağıtmış ve sağlık ortamı sunmuştur.

Antik kentler bu tür kaynakların çevresine kurularak hastalıkların tedavisi amacı ile özel kaplıcalar inşa edilmiştir. Şifa özelliğiyle vazgeçilmez tedavi merkezleri haline dönüşen kaplıcalar İskandinav ülkelerinden, Kuzey Afrika’ya, Anadolu’dan Uzak Doğu’ya çok geniş bir coğrafi alan üzerine yayılmıştır.

Selçuklu ve Osmanlı döneminde de şifalı sulardan yararlanmak amacıyla kaplıca tesislerinin oluşturulması sürdürülerek döneme özgü mimarisi ile “Türk Hamamı” olgusu ön plana çıkmıştır.

Roma, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde yapılan ve bir önceki dönemin izlerini taşıyan kaplıca tesisleri ile günümüzde oluşturulan modern tesislerin aynı topraklar üzerinde bulunması ve halen birlikte kullanıyor olması da mistik bir atmosfer ortamı oluşturmaktadır.

Günümüzde, doğal sıcak su kaynakları, tedavi amacı ile banyo kürleri olarak kullanılmakta olup, balneoterapi, spa terapi ve hidroterapi gibi farklı isimlerle, tedavi edici, koruyucu ve zindelik sağlayıcı amaçlarla kullanılan çok eski ve geleneksel yöntem olarak varlığını sürdürmektedir.

Türkiye jeotermal kaynaklar açısından Dünyada ilk yedi ülke arasında yer almakta olup, Avrupa’da kaynak potansiyeli açısından birinci, kaplıca uygulamaları konusunda ise üçüncü sıradadır.

Alpin-Orojenik Kuşağı olarak adlandırılan genç bir dağ zinciri ve aynı zamanda önemli bir jeotermal kuşak üzerinde yer alan ülkemizde bulunan 1500’ün üzerindeki kaynaktan temin edilen termal sular, gerek debi ve sıcaklıkları gerekse de çeşitli fiziksel ve kimyasal özellikleri ile Avrupa’daki termal sulardan daha üstün nitelikler taşımaktadır.

Ülkemiz, yüksek mineralizasyon içeriği sayesinde etkin tedavi edici özelliklere sahip termal su potansiyelinin, zengin kültürel, doğal değerleri ve iklimsel özellikleri ile birleşmesi sonucunda benzersiz bir sağlık turizmi ortamı sunmaktadır.

Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde değişen dünya görüşü ile beraber yaşam kalitesine verilen önemin artması, insan sağlının korunmasında, doğal kaynakların kullanılmasına da öncelik verilmesiyle doğal tedavi unsuru olan termal suların daha verimli kullanılması büyük önem kazanmaktadır.

2000’li yıllarda nüfusunun % 17’si 65 yaşın üzerinde olan Avrupa’da bu oranın 2025 yılında % 20’ye yükseleceği tahmin edilmektedir. Özellikle alım gücü çok yüksek olan 3. kuşak olarak tabir edilen 50 yaş ve üstü insanlar, sağlıkta önleyici tedavi ve zinde kalma arzusu ile sürekli artan yüksek kaliteli wellness olanaklarına yönelik talep oluşturmaktadır.

Gerek tedavi gerekse zinde kalma ihtiyacında yaşlanan Avrupa nüfusunun daha fazla termal kür gereksinimini ortaya çıkarmaktadır. İklim avantajları nedeniyle özellikle romatizmal hastalıkların görüldüğü Kuzey Avrupa ve İskandinav ülkelerinde bu talep daha yoğunlukla hissedilmektedir. Ayrıca, coğrafi yakınlık faktörü de göz önünde bulundurulduğunda Ortadoğu ülkeleri için de Türkiye önemli bir termal destinasyon ülkesi olabilecek konumdadır.

Ayrıca gelişmiş ülkelerde sağlık giderlerinin fazla olması nedeniyle hastaların tedavi hizmetlerini azaltmaya yönelik olarak sağlık hizmetlerinin daha düşük maliyetli ülkelerden temin edilmesi eğilimini artmaktadır. İsveç, Norveç ve Danimarka’dan sonra Almanya ve Hollanda’daki bazı özel sigorta şirketlerinin de termal tedavileri için Türkiye’ye göndereceği hastalarının masraflarını karşılama kararı almaları ülkemiz termal turizmi açısından önemli bir pazar payı oluşturmaktadır.

Ülkemiz çok zengin jeotermal potansiyele ve tedavi edici özeliği yüksek termal sulara sahip olmasına rağmen kür parkı, kür merkezi ve konaklama tesisi bütünlüğü sağlayan tesislerin nicelik ve nitelik yönünden yetersizliği, uluslar arası standartlarda termal tesislere sahip termal kent niteliğindeki destinasyonların oluşturulamaması nedenleriyle Avrupa ülkeleri ile rekabet ortamı sağlanamamıştır.

Bu nedenlerle dünyada giderek büyüyen termal turizmi pastasındaki Türkiye’nin payının ve rekabet gücünün artırılması amaçlanmaktadır.

Termal Turizme yönelik çalışmalar, turizmin çeşitlendirilerek ülke geneline yayılması politikası içinde önemli yer tutmaktadır.

Termal Turizminin geliştirilmesi yönünde kür parkı, kür merkezi ve konaklama entegrasyonu sağlayan tesisleri bünyesinde bulunduran uluslararası standartlara sahip nitelikli tesislerin sayısı ile birlikte, turizm geliri ve turist sayısının arttırılması hedeflenmektedir.

Termal Turizmdeki anlayış, termal sularımızın yıkanma amaçlı kullanımı dışında insan sağlığı, zindelik, rekreasyon, eğlence, dinlence ve spor tesisleri gibi imkanların yer aldığı ve 12 ay boyunca hizmet verebilen tesisler yaratmaktır.


17.2. TERMAL TURİZM MASTER PLANI

Termal tesisler başta olmak üzere kıyı bölgelerinde thalasso (deniz kürü) turizmi, golf, doğa turizmi, su sporları vb. alternatif turizm türlerinin bütünleşmesi ve yakın çevredeki diğer kültürel ve doğal değerlerle de ilişkilendirilmesi amaçlanarak Kültür ve Turizm Bakanlığınca Termal Turizm Master Planı hazırlanmıştır.

Türkiye Turizm Stratejisinin ana kararlarına da uygun olarak, termal turizmindeki;

• 12 Ay turizm imkanı

• Sürekli istihdam

• Yatırım ve işletme karlılığı

• Yüksek iç turizm talebi

• Bölgesel kalkınma aracı olması

• Yaşlanan avrupa nüfus yapısı

• Orta doğu pazar payının olması

avantajları dikkate alınarak, ülkemiz zengin şifalı termal kaynaklarının, kültürel ve doğal güzellikleriyle yoğunlaştığı benzer iklimsel özelliklere ve ortak ulaşım imkanlarına sahip destinasyon niteliğinde termal kentler oluşturabilecek Güney Ege (Afrodisya), Güney Marmara (Troya), Frigya, ve Orta Anadolu olmak üzere dört bölgede termal turizm master planları hazırlanmıştır.

Termal Turizm Master Planı;

•Güney Ege Termal Turizm Bölgesi: Aydın, Denizli, İzmir, Manisa

•Güney Marmara Termal Turizm Bölgesi: Balıkesir, Çanakkale, Yalova

•Frigya Termal Turizm Bölgesi: Afyonkarahisar, Ankara, Eskişehir, Kütahya, Uşak

•Orta Anadolu Termal Turizm Bölgesi: Aksaray, Kırşehir, Nevşehir, Niğde ve Yozgat

illerini kapsamaktadır.

İllerin belirlenmesinde coğrafi olarak bir bütünlük oluşturan termal kaynakların bulunması yanında termal turizm ile bütünleşebilecek ulusal ve uluslararası öneme sahip kültür ve doğa değerlerini içermesi, ortak ulaşım imkanlarının olması ve uygun iklim koşulları ile birlikte destinasyon oluşturabilecek yakınlıkta olma kriterleri dikkate alınmıştır.

İllerde ise, jeotermal potansiyel, endikasyon özellikleri, yerleşime uygun alanlar, çevre ve iklim değerleri, doğal bitki örtüsü, ulaşım, teknik altyapı olanakları, turizm olanakları ile turizm potansiyeli termal destinasyon planlama kriterleri dikkate alınarak öncelikli geliştirilecek termal alanların her birinin destinasyon merkezi olarak geliştirilmesi hedeflenmektedir.

Master plan kapsamında termal turizm merkezlerinin diğer turizm türleri ile günübirlik mesafe kriteri dikkate alınarak antik kentlerin, yer altı şehirlerinin ve türbelerin yer aldığı kültür tur güzergahları ve önemli doğa odaklarının yer aldığı doğa tur güzergahları ile entegrasyonu sağlanmıştır.

Termal turizm merkezlerinde konaklayacak turistlerin en az 14 ile 21 günlük kür programıyla konaklayacağı öngörüsü ile 14 günlük tur programları hazırlanmıştır. Böylelikle termal turizm merkezlerine gelecek olan turistlerin eğlenme ve dinlenme imkânlarının maksimum düzeye çıkartılması sağlanmıştır.

Termal Turizm Master Planı doğrultusunda toplam olarak 73 adet Turizm Merkezi ve 5 adet Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi ilan edilmiştir.

Türkiye’nin sağlık ve termal turizminde dünyaya açılım projesi olan termal turizm master planı kapsamında,

Kısa Dönem (2007-2012) : 50.000

Orta Dönem (2012-2017) : 250.000

Uzun Dönem (2017-2023) : 500.000

termal yatak kapasitesinin işletmeye açılarak, “Dünya’nın en önemli sağlık ve termal destinasyonu” olunması hedeflenmektedir. Termal turizm master planı “Türkiye’nin Dünyaya Açılım Projesi” olarak nitelendirilmiştir.

Termal Turizm Master Planında, Güney Ege Bölgesi kapsamında İzmir İli birlikte, Manisa, Aydın ve Denizli İlleri de kapsam içine alınmıştır.


17.3. TÜRKİYE TURİZM STRATEJİSİ

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca, hazırlanan Türkiye Turizm Stratejisi kapsamında Turizm Çeşitlendirilmesi Eylem Planı Sağlık Turizmi ve Termal Turizm için de stratejiler belirlenmiş ve eylem planı hazırlanmıştır.

Türkiye Turizm Stratejisi 2006-2023 eylem planı ana kararları kapsamında Troya, Frigya ve Afrodisya Kültür ve Termal Gelişim Bölgelerinde ana tema olarak termal turizm belirlenmiş ve bu bölgelerin her birinin bölgesel destinasyon olarak geliştirilmesi hedeflenmiştir.

Bu bölgelerin her birinin bölgesel varış noktası olarak geliştirilmesi ve bu bölgelerde termal kaynaklı tesisler başta olmak üzere golf, doğa turizmi, su sporları vb. turizm türleri ile bütünleşmesi ve yakın çevredeki diğer kültürel ve doğal değerlerle de ilişkilendirilmesi hedeflenmektedir.

Ülkemizde termal turizmin istenilen noktaya gelebilmesi amacıyla jeotermal kaynaklarımızın bulunduğu aşağıdaki bölgeler dikkate alınarak etaplamalar şeklinde tüm kaynaklarımızın değerlendirilmesine yönelik çalışmalar başlamıştır.

Orta vadede, Bakanlığımızca bugüne kadar ilan edilen termal turizm merkezlerine ilişkin imar planları ve revizyon imar planlama çalışmalarının tamamlanması, uzun vadede ise ülkemizin Avrupa’da termal turizm konusunda birinci varış noktası olması hedeflenmektedir.

Termal kaynakların bulunduğu alanlarda yürütülecek çevre düzeni planlama çalışmaları sonrasında kısa vadede 50 bin, orta vadede 250 bin ve uzun vadede 500 bin yatak kapasitesinin oluşturulması hedeflenmektedir.

Jeotermal suyun etkin bir şekilde dağıtımı amacıyla belirlenen pilot bölgelerde mahalli idareler birliği ve dağıtım şirketi kurulması yönünde çalışmalar yapılacaktır.

Yukarıda sıralanan bölgeler içinde yer alan jeotermal kaynak odaklı ‘Turizm Merkezi’ ve/veya “Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi” ilan edilebilecek alanlar belirlenerek fiziki planlarının tamamlanmasından sonra turizm yatırımcılarına tahsisi kısa bir sürede gerçekleştirilecektir. Bunlara ek olarak sağlık ve termal turizmde aşağıdaki politikalar uygulanmalıdır.

• Özel sektörü teşvik amacıyla kamu arazisi ve termal su tahsisleri yapılmalıdır. Termal alanlar genelde Belediye veya Özel İdare mülkiyetinde olduğundan bu çeşit arazileri Kültür ve Turizm Bakanlığına yetki verilerek yatırımcılara tahsisi sağlanmalıdır. Kamulaştırma gibi olanaklar içinde gerektiğinde kaynak yaratılmalıdır.

• Yerel yönetimlerce başlatılacak termal projeler için mutlaka uzman kurum ve kişilere fizibilite etütleri yaptırılmalı, aşırı maliyetli projelerden kaçınılmalıdır.

• Tüm termal turizm yatırımları termal otel + kür merkezi ve kür parkı entegrasyonu çerçevesinde ele alınmalı, sadece yıkanma amaçlı (hamam) veya sadece tedavi (hastane) amaçlı düşünülmemelidir. Kür (tedavi) üniteleri için Sağlık Bakanlığı onayı alınarak Kaplıca Ruhsatı alınmalı, konaklama birimleri için Kültür ve Turizm Bakanlığı onayı alınarak Turizm Yatırım ve İşletme Belgesi alınmalıdır. Termal turizm her gün 2-3 defa banyo yapmak olmadığından, suyun şifa özelliğine göre doktor ve uzman denetiminde 14-21 gün süren bir tedavi süreci olduğundan ve ayrıca sağlıklı insanlarında rekreasyon amaçlı kullanımı söz konusu olabileceğinden, tedavi sürecinin günde 2 saati aşması söz konusu olmadığından termal tesislerin eğlenme ve dinlenme imkanlarını da azami / (en fazla ya da maksimum) düzeye çıkartması gerekmektedir. Bu nedenle termal tesisler bir kompleks şeklinde; otel ve kür merkezleri etrafında yeşil alanlar, koşu ve gezi parkurları,(aquapark gibi su oyunları v.b.) eğlence mekanları oluşturulmalı doğal kalite de yükseltilmelidir. Günümüzde özellikle kamu kuruluşları eli ile /(tarafından) yapılan ve genelde kaplıca olarak adlandırılan tesisler daha ziyade yerel halk ihtiyacına yönelik olarak yıkanmaya mahsus düzenlenmekte, doğal kalite düşük olmakta, sağlıkla ilgili doktor eşliğinde ve kontrolünde uygulamalar bulunmamakta, yıkanma amaçlı havuzlar turistik ve rekreatif kullanıma uymadığından özellikle dış turizme hitap etmemektedir. Çağdaş termal tesisler; konaklama, kür ve rekreatif (oyun, eğlence ve dinlenme) etkinliklerin ortak kullanımı olmak durumundadır.

• Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkisinin bulunmadığı Turizm Merkezleri dışında kaplıca sahalarına ilişkin imar planları uzmanlarınca hazırlanmalı, onay öncesinde gerekiyorsa Bakanlık teknik görüşü alınmalıdır. İlgili ve uzman kurum ve kuruluşlarca jeolojik-hidrojeolojik etütler, kaynak koruma alanları tespitleri yapılmadan imar planları yürürlüğe konulmamalıdır.

• İmar planlarında otel + kür merkezi + kür parkı entegrasyonu iyi kurulmalı yatırım alanları termal su potansiyeline göre belirlenmeli, termal suya ilişkin tespitler yapılmadan imar planları yapılmamalıdır. Termal alanlar imar planları mümkün mertebe geniş tutularak çarpık yapılaşma tehdidi asgari düzeye indirilmeli, yapılacak planlarda termal suyun taşınabilme özelliğinde dikkate alınmalı, kaynak üzerinde tesis yapma zorunluluğu asgariye indirilmelidir.

• Termal su bir yeraltı kaynağı olduğundan özel mülkiyete konu edilmemelidir. Termal turizm merkezlerinde termal turizm amacına uygun olmayan (Sağlık Bakanlığı’ndan alınmış Kaplıca Ruhsatı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan alınan Turizm Yatırım ve İşletme Belgesi olmayan, imar planında termal turizm tesis alanı veya kür merkezi v.b şekilde termal suyun ortak kullanımının söz konusu olduğu tesis alanları olarak ayrılmamış) tesislere termal su kullanım izni verilmemelidir.

• Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca Turizm Merkezi ilan edilmiş yerlerde yerel idarelerce Bakanlık izni alınmadan termal su sondajı izni verilmemeli ve tahsis yapılmamalıdır.

• Kaplıca tesislerindeki mimarinin tarihsel ve dokusal yapıya (Osmanlı, Selçuklu ve Roma mimarisi gibi) uygun şekilde yapılması, bu sayede özellikle dış turizm talebini arttırıcı görünüm kazandırılmalıdır. Bu anlamda “Türk hamamı” gibi dekorlar kullanılarak cazibe yaratılmalıdır.

• Termal kaynakların değerlendirilmesinden önce Kültür ve Turizm Bakanlığından teknik yönlendirme alınmalıdır.

• Tanıtım amaçlı broşürlerde termal tesis ve termal su varlığı ile bilinen yörelerimize ağırlık verilmelidir. Sağlık Bakanlığı ile koordineli olarak Kaplıca Ruhsatı olan tesislerde endikasyon ve su şifa özellikleri tıbben rapora bağlanmış bilgileri, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan belgeli tesis özelliklerini içerir enformatif broşürler hazırlanmalıdır.

• Altyapı (sondaj, yol, içme ve kullanma suyu, kanalizasyon v.b) ve çevre tanzimi için sağlanan mali yardımların öncelikle pilot bölgelerde yoğunlaştırılması ekonomik olacaktır.

• Finans kredisi, ithalat kolaylığı, KDV iadesi gibi özel sektör teşvikleri arttırılmalı, termal turizm öncelikli teşvikler içerisinde ele alınmalıdır.

• Yerel idarelerce yürütülecek şehir ısıtması, seracılık v.b entegre uygulamalarda termal turizm potansiyeli de hesaba katılmalı birbirlerinin yararını ortadan kaldıran tek taraflı uygulamalara gidilmemelidir. Turizm Merkezlerinde yer alan jeotermal merkezi ısıtma sistemlerinde ısısı alınarak sistemden çıkan mineralli sıcak suların termalizmde değerlendirmesinin sağlanması, jeotermal enerji ile kaplıcanın insan sağlığına katkısının kesin çizgilerle belirlenmesi gerekmektedir.

• Termal otel + kür merkezi içeren termal komplekslerin en büyük müşterileri yaşlı ve sağlık sorunları olan insanlardan oluşmakta olup bu kesime yönelik özellikle dış pazarlama imkanları araştırılmalıdır. Yabancı ülkelerdeki sağlık ve sosyal yardım kuruluşları kurulacak ilişkiler bu açıdan önemlidir.

• Özel sektör ve toplumun bilgilendirilmesi için ulusal ve uluslararası düzeyde toplantı, seminer ve tanıtım programları yapılmalıdır.


18. KAMU KURUM VE KURULUŞ GÖRÜŞLERİ


Planlama alanı ile ilgili olarak ilgili aşağıda belirtilen kamu kurum ve kuruluşlarının görüşleri alınmıştır.

*Kültür ve Turizm Bakanlığı(Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü)

*Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın (Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü) Pasinler Belediye Başkanlığı’na hitaplı 28.03.2013 tarih ve 61691 sayılı yazısı ile görüş istenen alanın büyük bir bölümü 2634 sayılı Turizm Teşvik Kanunu uyarınca 17.10.1993 tarih ve 21731 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak Erzurum Pasinler Termal Turizm Merkezi olarak ilan edilmiştir. Anılan Turizm Merkezine ait 1/2000 ölçekli Nazım İmar Planı Revizyonu 18.01.2001 tarihinde mülga Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nca onaylanmış ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Revizyonu ise 28.02.2001 tarihinde Bakanlıa onaylanmıştır.

2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu uyarınca yürürlükte bulunan Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgeleri ile Turizm Merkezlerinde İmar Planlarının Hazırlanması ve Onaylanmasına ilişkin Yönetmelik kapsamında turizm merkezleri içerisinde imar planlarının hazırlanabilmesi için öncelikle Bakanlıktan izin alınması gerektiği belirtilmiştir.

Ayrıca söz konusu turizm merkezi sınırları içerisinde kalan mülga Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 24.02.1994 gün ve 607 sayılı kararı ile 3.derece doğal sit alanı olarak tescil edilen termal su kaynaklarının bulunduğu alana ilişkin hazırlanacak koruma amaçlı imar planları Bakanlıkça 644 ve 648 sayılı Kanunu Hükmünde Kararname uyarınca korunan alanlarda imar planı onaylama yetkisine sahip bulunan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na iletilecek olup korunan alan sınırları dışında yer alan alanlar için ise Bakanlıkça onama işlemi gerçekleştirileceği bildirilmiştir.



*Kültür ve Turizm Bakanlığı(Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü)

*Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın (Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü) Pasinler Belediye Başkanlığı’na hitaplı 02.04.2013 tarih ve 64424 sayılı yazısı ile görüşünde 18.01.2013 gün ve 12610 sayılı makam oluru ile yürürlüğe giren ‘’Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüklerinin Çalışma Esasları ile Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu Çalışmalarına İlişkin Yönerge”nin 4. Maddesinin (m) fıkrası doğrultusunda gerekli işlemlerin yapılması ve ilgili müdürlüklere bildirilmesi gerektiği belirtilmiştir.



*Kültür ve Turizm Bakanlığı(Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü)

*Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın (Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü) Pasinler Belediye Başkanlığı’na hitaplı 16.04.2013 tarih ve 563 sayılı yazısı ile görüşünde söz konusu alan herhangi bir sit alanı içinde olmayıp Korunması Gerekli Kültür Varlığı olarak tescil kaydı bulunmadığı,

İlgi yazı eki haritada koordinattı olarak işlenmiş ve sınırları belirtilmiş alan üzerinde yapılan incelemede 2863 sayılı yasa kapsamına giren herhangi bir kültür varlığına rastlanmamakla birlikte taşınmazlarda yapılacak hafriyat çalışmaları sırasında herhangi bir buluntuya rastlanması durumunda 2863 sayılı yasanın 4. maddesi gereği çalışmaların hemen durdurularak en yakın müze müdürlüğüne mülki idare amire haber verilmesi gerektiği belirtilmiştir.

*Erzurum Valiliği (Defterdarlık Milli Emlak Müdürlüğü)

Erzurum Valiliği’nin (Defterdarlık Milli Emlak Müdürlüğü) Pasinler Belediye Başkanlığı’na hitaplı 22.03.2013 tarih ve 1314 sayılı yazısı ile koruma amaçlı imar planı yapılması düşünülen alanda kalan taşınmazların mülkiyetlerinin hazineye ait olmadığı belirtilmiştir.

*T.C. Jandarma Genel Komutanlığı (İlçe Jandarma Komutanlığı)

T.C. Jandarma Genel Komutanlığı’nın (İlçe Jandarma Komutanlığı) Pasinler Belediye Başkanlığı’na hitaplı 18.04.2013 tarih ve 1389 sayılı yazısı ile görüş istenen alanın Erzurum İl Jandarma Komutanlığı’na ait herhangi bir tesis-bina ve İl J. K.’lığına ait herhangi bir bağlısının bulunmadığı belirtilmiştir.

*Kara Kuvvetleri Komutanlığı (9. Kolordu Komutanlığı)

*Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın (9. Kolordu Komutanlığı) Belediye Başkanlığı’na hitaplı 08.04.2013 tarih ve 491 sayılı kurum görüşü yazısında görüş istenen alanda koruma amaçlı imar planı yapılmasında Kara Kuvvetleri birlikleri yönünden bir sakınca olmadığı, Jandarma birlikleri açısından, Erzurum J.Blg.K.lığının da görüşünün alınmasının uygun olacağı belirtilmiştir.

*Orman ve Su İşleri Bakanlığı (Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 8. Bölge Müdürlüğü)

*Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın (Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 8. Bölge Müdürlüğü) Pasinler Belediye Başkanlığı’na hitaplı 01.04.2013 tarih ve 182352 sayılı yazısında söz konusu koruma amaçlı imar planı sınırları dahilinde ilgili Kuruma ait mevcut taşkın koruma tesisleri ve Pasinler Regülatörü Sulama Kanallarına ait güzergahlar vaziyet planına işlenmiş olup eklerde yer almaktadır.

Pasinler İlçe Belediyesi Koruma amaçlı imar planı hazırlanırken "Yeraltısularının Kirlenmeye ve Bozulmaya Karşı Korunması Hâkkındaki Yönetmeliğe" uyulması, mevcut dere ve taşkın koruma tesis güzergahlarına 10 m'den fazla yaklaşılmaması, söz konusu taşkın koruma tesislerinde ileride DSİ’nin yapacağı, tesis revizyonu, bakım ve onarım çalışmalarına engel olunmaması, ekte vaziyet planında belirtilen Pasinler Regülatörü Kanalları ve sanat yapılarına zarar verilmemesi, DSİ kanalının kamulaştırma alanının sit alanı dışında bırakılması ve ilende kanal bakım, onarım çalışmalarına engel olunmaması kaydıyla ilgili Kurumca herhangi bir sakınca bulunmadığı belirtilmiştir.

*Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın (Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 8. Bölge Müdürlüğü) Pasinler Belediye Başkanlığı’na hitaplı 10.11.2013 tarih ve 660752 sayılı yazısında söz konusu alan için tekrardan talep edilen görüş beyanında eklerde bulunan imar paftalarının kurum tarafından teknik elemanlarca incelenmiş ve imar planında bulunan ilgili Kuruma ait taşkın koruma tesisleri, Pasinler regülatörü sulama kanallarına ait güzergahlar ve sanat yapılarında ileride Kurum tarafından yapılabilecek revizyon, bakım ve onarım işlerine engel olunmaması kaydıyla uygun görüldüğü bildirilmiştir.

*Orman ve Su İşleri Bakanlığı (XIII. Bölge Müdürlüğü-Erzurum Şube Müdürlüğü)

*Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın (XIII. Bölge Müdürlüğü-Erzurum Şube Müdürlüğü) Pasinler Belediye Başkanlığı(Fen İşleri Müdürlüğü)’na hitaplı 20.03.2013 tarih ve 54287 sayılı ve 27.03.2013 tarih ve 58705 sayılı yazısında söz konusu koruma amaçlı imar planı teklifinin sunulduğu alanın, Milli Park, Tabiat Parkı, Yaban Hayatı Geliştirme Sahası, Sulak alan vb. koruma bölgelerinde kalmadığı belirtilmiştir.

*Orman ve Su İşleri Bakanlığı (Erzurum Orman Bölge Müdürlüğü)

*Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın (Erzurum Orman Bölge Müdürlüğü) Pasinler Belediye Başkanlığı’na hitaplı 08.04.2013 tarih ve 2675 sayılı yazısında söz konusu koruma amaçlı imar planı teklifinin sunulduğu alanın, 6831 Sayılı Orman Kanunu kapsamında kalmadığından Kurum açısından imar planı yapılmasında bir sakınca bulunmadığı belirtilmiştir.

* T.C. Erzurum Valiliği (İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü)

T.C. Erzurum Valiliği’nin (İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü) Pasinler Belediye Başkanlığı’na hitaplı 27.03.2013 tarih ve 2692 sayılı yazısı ile görüş istenilen alanın;

-1380 Sayılı Su Ürünleri Kanunun 7. ve 20. Maddelerinde belirtilen hususlara uyulması halinde ilgili Kanunu yönünden sakınca bulunmadığı,

-Koruma amaçlı imar planı yapılması planlanan alanlar, Pasinler Belediyesi’ne ait onaylı imar planı içerisinde kaldığından 4342 sayılı Mera Kanunu kapsamı dışında olup. Mera Kanunu açısından sakınca bulunmadığı,

-Koruma amaçlı imar planı yapılması planlanan alanlardan, ilçenize ait onaylı imar planı içerisinde kalan yerlerde 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu açısından sakınca bulunmadığı, ancak; ilçeye ait onaylı imar planı dışında yeni alanlarda koruma amaçlı imar planı yapılması durumunda mevzuatlar çerçevesinde yeniden görüş alınması gerektiği belirtilmiştir.

*Ulaştırma Bakanlığı (TCDD 4. Bölge Müdürlüğü)

*Ulaştırma Bakanlığı’nın (TCDD 4. Bölge Müdürlüğü) Pasinler Belediye Başkanlığı’na hitaplı 26.03.2013 tarih ve 10180 sayılı yazısı ile görüş istenilen alanın Pasinler istasyon sahasında yer alan tapunun;

-Erzurum ili, Pasinler ilçesi, Kethüda Mahallesindeki 24.550,62 m2. miktarlı 118 Ada 1 parsel,

-Erzurum ili, Pasinler ilçesi, Kethüda Mahallesindeki 15.059,14 m2. miktarlı 110 Ada 1 parsel,

-Erzurum ili, Pasinler ilçesi, Kethüda Mahallesindeki 1.872,03 m2. miktarlı 110 Ada 2 parsel,

-Erzurum ili, Pasinler ilçesi, Kethüda Mahallesindeki 1.420,93 m2. miktarlı 100 Ada 1 i parsellerin bir kısmı koruma amaçlı plan sınırlaması içerisinde yer aldığı tespit edilmiştir.

Koruma amaçlı plan sınırlandırmasının ilgili Kuruluş taşınmazlarımızın mülkiyet sınırlarının dışına çıkartılmasını, ilgili Kuruluşun mülkiyet sınırları dışındaki taşınmazlarda koruma amaçlı imar planlaması yapılmasında Kuruluş açısısından sakınca bulunmadığı belirtilmiştir.

*Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı (Karayolları Genel Müdürlüğü – 12. Bölge Müdürlüğü)

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın (Karayolları Genel Müdürlüğü – 12. Bölge Müdürlüğü) 02.04.2013 tarih ve 39579 sayılı yazısı ile söz konusu alanda koruma amaçlı imar planı yapılmasında herhangi bir sakınca olmadığı belirtilmiştir.



*TEİAŞ (15. İletim Tesis ve İşletme Grup Müdürlüğü-Tesis Kontrol Müdürlüğü)

*TEİAŞ’ın (15. İletim Tesis ve İşletme Grup Müdürlüğü-Tesis Kontrol Müdürlüğü) Pasinler Belediye Başkanlığı Fen İşleri Müdürlüğü’ne hitaplı 19.03.2013 tarih ve 2124 sayılı kurum yazısı ile görüş istenen alanda koruma amaçlı imar planı yapılmasında herhangi bir sakınca olmadığı belirtilmiştir.



*Aras Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi (Erzurum İl Müdürlüğü- Proje ve Tesis Müdürlüğü)

*Aras Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi’nin (Erzurum İl Müdürlüğü-Proje ve Tesis Müdürlüğü) Pasinler Belediye Başkanlığı Fen İşleri Müdürlüğü’ne hitaplı 21.03.2013 tarih ve 218 sayılı kurum yazısı ile görüş istenen alanda koruma amaçlı imar planı yapılmasında herhangi bir sakınca olmadığı belirtilmiştir.



*Erzurum Valiliği (Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü)

Erzurum Valiliği’nin (Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü) Pasinler Belediye Başkanlığı hitaplı 18.03.2013 tarih ve 104 sayılı yazısı ile görüş istenilen alanda koruma amaçlı imar planı yapılmasında herhangi bir sakınca olmadığı belirtilmiştir.



*T.C. Erzurum Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı(İmar ve Şehircilik Şube Müdürlüğü)

*T.C. Erzurum Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı’nın (İmar ve Şehircilik Şube Müdürlüğü) Pasinler Belediye Başkanlığı’na hitaplı 26.03.2013 tarih ve 78 sayılı yazısı ile görüş istenilen alanda koruma amaçlı imar planı yapılmasında herhangi bir sakınca olmadığı belirtilmiştir.



* T.C. Erzurum Valiliği (İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü)

* T.C. Erzurum Valiliği’nin (İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü) Pasinler Belediye Başkanlığı (Fen İşleri Müdürlüğü) ’na hitaplı 27.03.2013 tarih ve 790 sayılı yazısı ile görüş istenilen alanda koruma amaçlı imar planı yapılmasında herhangi bir sakınca olmadığı belirtilmiştir.



*T.C. Pasinler Kaymakamlığı (İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü)

*T.C. Pasinler Kaymakamlığı’nın (İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü) Pasinler Belediye Başkanlığı’na hitaplı 01.04.2013 tarih ve 1764 sayılı yazısı ile görüş istenilen alanda koruma amaçlı imar planı yapılmasında herhangi bir sakınca olmadığı belirtilmiştir.



*T.C. Pasinler Belediye Başkanlığı (Fen İşleri Müdürlüğü)

*T.C. Pasinler Belediye Başkanlığı’nın (Fen İşleri Müdürlüğü) Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne hitaplı 24.09.2013 tarih ve 1027 sayılı yazısı ile, Belediye Başkanlığınca 18.04.2013 tarih ve 426 sayılı yazı ekinde gönderilen Erzurum İli, Pasinler İlçesi, Kaplıcalar Mahallesinde bulunan III. Derece Doğal Su Alanı ve II. Derece Kaynak Koruma Alanı için hazırlanmış olan Koruma amaçlı imar planı Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonunda görüşüldüğü belirtilmiştir.

Bahse konu alan 2634 sayılı turizm teşvik kanunu ile ilan edilen turizm merkezi içerisinde kalmaktadır. Ancak 2634 sayılı kanun ve ilgili yönetmelikler devremülk sistemine imkân vermemekte olduğu; ancak bölgedeki termal turizmin gelişiminin de ancak devremülk sistemine bağlı termal tesisler yolu ile gerçekleşebileceği anlaşılmıştır. Bu nedenle 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununa göre devremülk sisteminin kurulabilmesi amacı ile 120 Ada 9 nolu parselin olduğu kısmın konut kullanımına açılması zaruri hale geldiği ve bu nedenle mevzuat doğrultusunda yapılan çalışmalar ışığında hazırlanan koruma amaçlı imar planı yazı eklerinde bildirilmiştir.

* T.C. Erzurum Valiliği (Kadastro Müdürlüğü)

* T.C. Erzurum Valiliği’nin (Kadastro Müdürlüğü) Pasinler Belediye Başkanlığı’na hitaplı 09.10.2013 tarih ve 4606 sayılı yazısı ile alana ilişkin pafta örneklerinin elden teslim edildiği belirtilmiştir.



*Botaş (Boru Hatları İle Petrol Taşıma A.Ş.-Erzurum Şube Müdürlüğü)

*Botaş’ın (Boru Hatları İle Petrol Taşıma A.Ş.-Erzurum Şube Müdürlüğü) Pasinler Belediye Başkanlığı’na (Fen İşleri Müdürlüğü) hitaplı 25.03.2013 tarih ve 9638 sayılı kurum yazısı ile Müdürlük sorumluluğunda söz konusu alana ilişkin herhangi bir doğalgaz boru hattı bulunmamaktadır.



* T.C. Erzurum Valiliği (Halk Sağlığı Müdürlüğü)

* T.C. Erzurum Valiliği’nin (Halk Sağlığı Müdürlüğü) Pasinler Belediye Başkanlığı’na hitaplı 25.03.2013 tarih ve 5797 sayılı yazısı ile görüş istenilen alanda koruma amaçlı imar planı yapılmasında herhangi bir sakınca olmadığı belirtilmiştir.



*Erzurum İl Özel İdaresi (İmar ve İnşaat İşleri Daire Başkanlığı)

*Erzurum İl Özel İdaresi’nın (İmar ve İnşaat İşleri Daire Başkanlığı) Pasinler Belediye Başkanlığı’na (Fen İşleri Müdürlüğü) hitaplı 27.03.2013 tarih ve 2843 sayılı kurum yazısı ile Müdürlük sorumluluğunda söz konusu alana ilişkin herhangi bir doğalgaz boru hattı bulunmamaktadır.



* T.C. Erzurum Valiliği (Bayındırlık ve İskân Müdürlüğü)

* T.C. Erzurum Valiliği’nin (Bayındırlık ve İskân Müdürlüğü) Kaymakamlığı(Pasinler Belediye Başkanlığı)’na hitaplı 07.11.2003 tarih ve 4506 sayılı yazısı ile koruma amaçlı imar planı yapılmak istenilen alana ait jeoteknik etüt raporları eklerde sunulmuştur.



Yüklə 0,69 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin