Ayetullah uzma


KENDİ MALINDA TASARRUF HAKKI OLMAYANLAR



Yüklə 2,18 Mb.
səhifə65/92
tarix24.11.2017
ölçüsü2,18 Mb.
#32820
1   ...   61   62   63   64   65   66   67   68   ...   92

KENDİ MALINDA TASARRUF HAKKI OLMAYANLAR


2211- Mükellef olmayan bir çocuk, her ne kadar iyi ve kötüyü anlayan, ergenlik yaşına yaklaşan, olsa da, zimmetinde veya kendi malında şer’i açıdan tasarruf hakkına sahip değildir. Velinin daha önce vermiş olduğu iznin de hiçbir faydası yoktur. Aynı şekilde daha sonra verilecek iznin de sakıncalıdır. Bazı yerlerde çocuk tasarruf edebilir: 2041. meselede açıklandığı gibi, kıymeti düşük olan şeylerin alış ve verişinde, aynı şekilde 2655. meselede anlatılacağı gibi, çocuğun yakınlarına yapmış olduğu vasiyet. Kız çocuğunun ergen olması hicri kameri yılından, dokuz yaşını bitirip on yaşına girmesidir. Erkeklerde ise aşağıdaki üç şeydir;
a) Avret mahallinin üzerinde kalın tüy bitmesi.
b) Meni gelmesi.
c) Hicri kameri yılından on beş yaşı bitirip on altı yaşına girilmesidir.
2212- Yüzde kalın sakalın ve bıyıkların çıkmasının ergenlik alametleri olabileceği uzak bir görüş değildir. Ancak sinede, koltuk altlarında tüy çıkması, sesin gürleşmesi ve benzeri şeyler, ergenlik alametlerinden değildir.
2213- Deli ve müflis kendi mallarında tasarruf edemezler. Aynı şekilde malını anlamsız yerlerde harcayan aptal, velisinden izinsiz malında tasarruf edemez.
2214- Bazen deli, bazen de akıllı olan kişi, delilik döneminde malında yapmış olduğu tasarruf sahih değildir.
2215- İnsan, ölümüne neden olacak bir hastalık nedeniyle, malından kendisi, ailesi ve misafirleri için, aşırı ve israf olmayacak bir şekilde, harcayabilir. Malını değerine satıp ve kiraya verebilir. Servetinin üçte biri ve aşağısını, değerinden daha ucuza bir başkasına satabilir veya bağışta bulunabilir. Üçte birden fazla olur, varisler de izin verirlerse, sakıncası yoktur. İzin vermemeleri halinde, üçte birden fazla olan kısmında tasarruf edemez.
VEKÂLET HÜKÜMLERİ

Vekâlet, insanın müdahale hakkı olduğu bir işi, ondan taraf yapması için bir başkasına müdahale hakkı vermesidir. Mesela; evini satması için veya bir bayanı ona nikâh etmesi için, vekil edebilir. Aptal, kendi malında tasarruf hakkı olmadığı için, malını satmaya bir başkasını vekil edemez.


2216- Vekâlette akit okunması gerekmez. Bir kişiye vekâlet verdiğini anlatır, karşı taraf kabul ettiğini anlatabilirse yeterlidir. Mesela, malını satması için birine verir, oda malı teslim alırsa, vekâlet sahihtir.
2217- İnsan başka şehirde bulunan birisini, vekâletname yazarak onu vekil eder, oda kabul ederse, vekâletname, her ne kadar bir müddet sonra ulaşsa da, vekâlet sahihtir.
2218- Müvekkil ve vekil, akıllı olup,  kendi iradeleriyle vekâlet anlaşmasını yapmalıdırlar. İyiyle kötüyü ayırt eden mümeyyiz çocuklarda sahih olan anlaşmalar dışında, Müvekkil mükellef olmalıdır.
2219- İnsan yapamayacağı veya şer’i açıdan yapmaması gereken konularda, başkasından taraf vekil olamaz. Mesela, hac ihramında olan, nikâh akdi okumaması gerekirken, nikâh akdini okumak için başkası tarafından vekil olamaz.
2220- İnsan, tüm işleri için bir başkasını vekil edebilir. Ama işlerinden birisi için vekil eder ve o işi tayin etmezse, yapılan vekâlet sahih değildir. Ama birkaç iş içerisinden birini yapmak için onu vekil eder, mesela, evini satmak veya kiraya vermek için vekil ederse, vekâlet sahihtir.
2221- Eğer vekil azledilirse, azil haberini aldıktan sonra, vekâlet verilen işi yapamaz. Haber ulaşmadan vekâlet aldığı işi yaparsa, yapılan iş sahihtir.
2222- Müvekkil olmasa da, vekil kendini vekâletten düşürebilir.
2223- Vekil, yapması gereken işten dolayı, bir başkasını vekil edemez. Ancak müvekkil vekilin bir başkasını vekil tutması için yetki vermişse, vermiş olduğu yetki doğrultusunda hareket edebilir. Buna göre, eğer benim için vekil tut demişse, ondan taraf vekil tutmalıdır, kendinden taraf değil.
2224- Vekil müvekkili için bir başkasını vekil tutarsa, o vekili azledemez. Birinci vekil ölür veya müvekkil onu azlederse, ikinci vekâlet batıl olmaz.
2225- Vekil müvekkilinin izniyle bir başkasını kendisine vekil tutarsa, müvekkil ve birinci vekil ikinci vekili azledebilirler. Birinci vekil ölür veya azledilirse, ikinci vekâlet batıl olur.
2226- Bir işi yapmak için birkaç kişi vekil edilir, her birine kendisinin yalnız o işi yapması için izin verilirse, onlardan her biri o işi yapabilir. Onlardan biri ölürse, diğerlerinin vekâleti bozulmaz. Ama hepsinin birlikte işi yapmaları söylenir veya mutlak olarak siz ikiniz benim vekilimsiniz derse, yalnız olarak o işi yapamazlar. Vekillerden biri ölürse, başka vekillerin vekâleti de, bozulur.
2227- Vekil veya müvekkil ölürse, vekâlet bozulur. Aynı şekilde bir şeyin üzerinde tasarruf edilmesi için vekâlet verilir ve o şey telef olursa, mesela, satmak için vekil olduğu koyun ölürse, yapılan vekâlet batıl olur. Aynı şekilde, vekil veya müvekkilden birisi devamlı baygın veya deli olursa, vekâlet bozulur. Ama bazen baygın veya deli olursa, baygın ve delilik anında ve onların dışında vekâletin batıl olması sakıncalıdır.
2228- İnsan birisini bir işi yapmak için belli bir meblağ karşılığında vekil eder, o iş yapıldıktan sonra belirlenen meblağı ona ödemelidir.
2229- Vekil, kendisine bırakılan malın korunmasında tembellik yapmaz, ona verilen tasarruf izninin haricinde onda tasarruf etmez, tesadüfen o mal telef olursa, ondan sorumlu değil.
2230- Vekil, ona bırakılan malı korumakta tembel davranır, veya verilen iznin dışında ondan faydalanırsa, o mal telef olursa, ondan sorumludur. Satılması için verilen elbiseyi giyer, oda telef olursa, bedelini müvekkile ödemelidir.
2231- Vekil, ona izin verdikleri tasarrufun haricinde başka bir tasarrufta bulunur, mesela, satılması için verilen elbiseyi giyer, daha sonra izin verdikleri tasarrufta bulunursa, yapılan tasarruf sahihtir.
BORÇ HÜKÜMLERİ

Müminlere borç vermek, özellikle muhtaç olanlara, hadislerde çok tavsiye edilen müstehap amellerdendir. Hz. Peygamber(s.a) şöyle buyurmuş: kim mümin kardeşine borç verir, genişliye çıkana kadar ona zaman tanırsa, malını geri alıncaya kadar, malı çoğalır ve melekler ona rahmet gönderir.


İmam Caferi sadık (a.s) şöyle buyurur: mümin diğer bir mümin için Allah’a yaklaşmak kastıyla borç verirse, malını geri alıncaya kadar, Allah ona sadaka sevabı verir.
2232- Borçta, akit okunmasına gerek yoktur. Borç kastıyla biri bir şey verir, karşı taraf da o maksatla alırsa, sahihtir.
2233- Borçlu  borcunu verdiğinde, alacaklı kabul etmelidir. Ama borcun geri ödenmesi için, alacaklı veya her ikisinin isteğiyle belli bir tarih belirlenmişse, bu durumda, alacaklı müddet dolmadan alacağını almaya bilir.
2234- Borç anlaşmasında, geri ödenmesi için bir vakit belirlenirse, vakit belirlemek borçlunun veya her ikisinin isteğiyle olmuşsa, alacaklı müddet dolmadan alacağını isteyemez. Ama müddetin belirlenme isteği alacaklı tarafından olur veya hiç müddet belirtilmemişse, alacaklı istediği zaman alacağını talep edebilir.
2235- Belli bir vakti olmayan veya vakti ulaşan borcu alacaklı talep ederse, borçlu ödeme gücüne sahipse, anında ödemelidir. Geciktirirse, günahkârdır.
2236- Borçlu, oturduğu ev ve olmadığı taktirde zahmete düşeceği ev eşyaları dışında hiçbir şeye sahip değilse (sahip olduğu ev ve eşyalar da onun toplumsal kişiliğine münasip ise) alacaklı, alacağını ondan talep edemez. borcunu ödeyebilecek duruma gelmesini beklemelidir.
2237- Borçlu olup borcunu ödeyemeyen, alış veriş yapabilirse veya işi alış veriş olursa, çalışıp borcunu ödemesi vaciptir. Bunun dışında şanına layık bir iş yapıp ihtiyatı vacip gereği borcunu ödemelidir.
2238- Borçlu, borç verene ulaşamaz, ilerde de ona veya varislerine ulaşmaktan ümidini keserse, vacip ihtiyat gereği şer’i hâkimden izin alarak, sahibinden taraf fakire vermelidir. Ancak bulacağına ümitli olursa, bekletmeli ve araştırmalıdır. Onlara ulaşamazsa, ölümünden sonra bulunmaları durumunda malından onu vermelerini vasiyet etmelidir.
2239- Ölen birinin malı onun kefen, defin ve borçları gibi vacip harcamalarından fazla değilse, varlığının bu masraflara harcanması gerekir, varislere bir şey ulaşmaz.
2240- İnsan bir miktar para, buğday veya arpa borç olarak alır, değeri düşer veya artarsa, almış olduğu miktarı, cins ve tüm özelliklerine uygun olarak geri vermesi yeterlidir. Alacaklı ve borçlu başka bir şeye razı olurlarsa, sakıncası yoktur. Borç aldığı şey değerle biçilirse, koyun gibi, borç aldığı günün değerini ödemelidir.
2241- Borç alınmış malın kendisi duruyor, alacaklı onun kendisini talep ediyorsa, borçlunun onu vermesi vacip değildir. Aynı şekilde, borçlu aldığının aynısını alacaklıya vermek isterse, alacaklının onu kabul etmesi, vacip değildir.
2242- Borç veren geri aldığında daha fazla almayı şart koşarsa, mesela; on kg buğday verir, on beş kg buğday alacağını şart koşarsa veya on adet yumurta verir on bir adet yumurta almayı şart koşarsa, faiz ve haramdır. Borçlunun verilen borçla birlikte alacaklıya bir iş yapması, borcu geri verirken yanında başka bir şeyde vermesi, mesela, bir lira borcu geri verirken yanında birde kibrit vermesini şart koşarsa, faiz ve haramdır. Aynı şekilde almış olduğu borcu özel bir şekilde geri vermeyi şart koşulursa, mesela, işlenmemiş bir miktar altın borç verir işlenmiş halde geri almayı şart koşarsa, faiz ve haramdır. Hiçbir şart olmadan borçlunun kendisi borcundan fazla vermesinin sakıncası olmadığı gibi müstehaptır.
2243- Faiz vermek faiz almak gibi haramdır. Borçlanma olayı ise sahihtir. Faizli borç alan aldığına malik olur, borç veren ise aldığı fazlalığın maliki olmaz, onda tasarruf etmesi de haramdır. Fazlalıkla aldığı bir şeyin maliki olamaz. Faiz kastı olmadan borçlu vermiş olduğu fazlalığın borç veren tarafından kullanılmasına razı olacak idiyse, alacaklının tasarruf etmesi caizdir. Aynı şekilde meselenin hükmünü bilmediğinden faiz alır, öğrendikten sonra tövbe ederse, bilmediği dönemde aldığı faizler onun için helaldir.
2244- Buğday ve benzeri şeyleri faizli olarak borç alır, onunla ziraat yaparsa, elde etmiş olduğu mahsule maliktir.
2245- Bir elbise alınır, faiz veya faizli parayla karışan parayla elbisenin borcu ödenirse, elbiseye malik olur. Onu kullanmasının ve onunla namaz kılmasının sakıncası yoktur. Elbiseyi alırken satana, bu elbiseyi faizli parayla alıyorum derse, elbisenin maliki olmaz, onu kullanması da haramdır.
2246- İnsan, birisine bir miktar para verir, başka bir şehirde ondan taraf verdiği miktardan daha az alırsa, sakıncası yoktur. Buna serfi berat denir.
2247- İnsan birisine bir şey verir, başka şehirde fazlasını alırsa, verdiği şey kiloyla tartılan ölçüyle ölçülen altın, gümüş, buğday ve benzeri şeylerden olursa, faiz ve haramdır. Fazlalığı alan o fazlalık karşısında bir şey verir veya bir iş yaparsa, fazlalığı almanın sakıncası yoktur. Banknot olarak borç verilirse, fazla alınması caiz değildir. Banknotu peşin veya veresiye başka cinsten bir banknota satılır, mesela, bir lira verir karşılığında iki dinar alırsa, sakıncası yoktur. Ancak para aynı cinsten ve veresiye olursa, fazla alınması sakıncalıdır.
2248- Tartılan ve ölçülen dışında, insanın bir başkasından alacağı olursa, onu nakit olarak daha az bir miktara borçluya veya bir başkasına satabilir. Buna göre günümüzde alacaklı borçludan almış olduğu çek veya senetleri daha az değerine banka veya bir başkasına satabilir. Buna günümüzde çek veya senet kırmak deniyor.
HAVALE HÜKÜMLERİ

2249- İnsan kendisinden alacaklı olan kişiyi, borcunu almak için bir başkasına havale eder, alacaklı da kabul ederse, ileride açıklanacağı gibi, havale şartlarıyla gerçekleşirse, havale edilen şahıs borçlu durumundadır. Talebini birinci borçludan isteyemez.


2250- Borçlu, alacaklı ve borcu ödemesi için havale edilen kişi, mükellef ve akıllı olmalı, onları kimse mecbur etmemeli, malını anlamsız yerlerde harcayan aptal biri olmamalı, borçlu ve alacaklı, müflis olmamalıdır. Havalede havale eden borçlu olmadığı için müflis olursa sakıncası yoktur.
2251- Havalenin tüm şekliyle, ister borçlu olsun ister olmasın, havale edilen kişi havaleyi kabul etmelidir.
2252- İnsan havale ettiğinde borçlu olmalıdır. Birisinden borç almak istiyorsa, borçlanmadan daha sonra borçlanacağı borcu ödemesi için bir başkasına havale edemez.
2253- Havale anlaşmasında, havalenin cins ve miktarı belli olmalıdır. İnsanın birisine on kg buğday ve on lira borcu olur, belirlemeden, havale ettiği kişiye, bunlardan birisini falan şahıstan al derse, yapılan havale anlaşması sahih değildir.
2254- Borç miktarı aslında belli olur, borçlu ve alacaklı havale ederken onun miktar ve cinsini bilmezlerse, yapılan havale sahihtir. Mesela, alacaklı alacağını deftere yazar, deftere bakmadan havale eder, daha sonra deftere bakıp miktarını alacaklıya söylerse, yapılan havale sahihtir.
2255- Her ne kadar havale olunan kimse varlıklı olur, borcu ödemekte kusur göstermese bile, alacaklı havaleyi kabul etmeyebilir.
2256- Havale edene borcu olmayan, havaleyi kabul ederse, havalenin miktarını ödemeden havale edende talep edebilir. Havalenin belli bir müddeti olur,  borcu olmayan havale edilen şahıs müddet dolmadıkça, havaleyi vaktinden önce ödese bile, havale edenden talep edemez. Alacaklı alacağını havale edildiği kişiden daha az bir miktarda anlaşırlarsa, yalnız verdiği miktarı havale edenden alabilir.
2257- Havale anlaşması yapıldıktan sonra, havale anlaşmasını Yapan taraflar havaleyi bozamazlar. Havale olunan şahıs havale yapıldığında fakir değildi, daha sonra fakirleşse de, alacaklı da anlaşmayı bozamaz. Aynı şekilde havale yapılırken fakir olur, alacaklı da fakir olduğunu biliyorduysa, anlaşmayı bozamaz. Ama fakir olduğunu bilmez daha sonra anlarsa, o ana kadar ödemeye imkânı olmamışsa, alacaklı anlaşmayı bozup alacağını havale edenden talep edebilir. Ama o an vermeye gücü yeterse, anlaşmayı bozmak sakıncalıdır.
2258- Borçlu, alacaklı ve havale olunan şahıs veya bunlardan birisi havale anlaşmasını bozma hakkı anlaşmada bırakırsa, bırakılan anlaşma gereği havale anlaşmasını bozabilirler.
2259- Havale eden kendisi borcu öderse; havale edilen kişi havale edene borçludur. Ödemesini o istemişse, havale eden o miktarı havale edilen kişiden alabilir. Ama havale edilen borçlu değil ve havale edenin ödemesini o istememişse, ödenen şeyi havale edilen şahıstan talep edemez.


Yüklə 2,18 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   61   62   63   64   65   66   67   68   ...   92




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2025
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin