Azerbaycan’da Müstakil Hanlıklar Devrine Umumî Bir Bakış



Yüklə 8,92 Mb.
səhifə11/178
tarix17.01.2019
ölçüsü8,92 Mb.
#98430
1   ...   7   8   9   10   11   12   13   14   ...   178

9 Abdullayev G., Azerbaycan v XVIII Veke i Vzaimootnoseniya Ego s Rossiey (Azerbaycan XVIII. Yüzyılda ve Onun Rusya İle İlişkileri) Bakü 1965, s. 127.

10 “Kratkiy İstoriceskiy Ocerk Norodov Zakavkazskoyo Kraya”, Kavkazskiy Kalendar na 1846 Goda (Zakafkazya Ülkesi Kentlerinin Kısa Tarihi Denemesi. 1846 yılın Kafkazya takvımi), s. 51.

11 “İzvestiya Obşestva Obsledovaniya i İzuceniya Azerbaycana” (Azerbaycanı Tadkik Eden ve Ögrenen Cemiyyetin Haberi), 1926 sayı 6, s. 126-136.

12 M. İsmayil; M. Bağırova, a.g.e. s. 24-25.

13 Aktı Kafkazskoy Arxeorraficeskoy Komissii (Kafkazya Arheoloji Komisyonunun Aktları), VII. cilt, sened no 412, s. 463.
14 Milman A. S., Politiceskiy Stroy Azerbaycana v XIX - Naçale XX Vekov (XIX. yüzyıl – XX. Yüzyılın Başlarında Azerbaycanın Siyasi Kuruluşu), Bakü 1966, s. 45.

15 A.g.e., s. 44-47.

16 M. İsmayil; M. Bağırova, a.g.e., s. 27.

17 A.g.e., s. 27-28.

18 Mirze Camal Cavanşir Garabaği, Garabağ Tarihi, Bakü 1959, s. 15-16.

19 Hamidova Ş. P., XVIII Esrin II. Yarısında Azerbaycan –Gürcistan Münasebetleri Tarihi, Bakü 1985. s. 41-42.

20 A.g.e., s. 43.

21 Bakihanov A., Gulustan-i İram (Rusca basını), Bakü 1990, s. 163-164.

22 Kerim Ağa Fatih, a.g.e., s. 48.

23 İskender Bey Hacıniski, Gubalı Feteli Han, Bakü 1959, s. 11.

24 M. İsmayil, M. Bağırova, a.g.e. s. 36-37.

25 Abdullayev G., a.g.e. s. 221-225.

26 A.g.e., s. 257-259.

27 Bakıhanov A., a.g.e., s. 172.

28 A.g.e., s. 173.

29 Leviatov V. H., Oçerki iz İstorii Azerbaycana v XVIII. Veke, (XVIII. Yüzyılda Azerbaycan Tarihinden Denemeler), Bakü 1948, s. 150.

30 Haci Seyid Abdulmecid, a.g.e., s. 60.

31 Bakihanov A, a.g.e., s. 20.

32 Bakihanov A, a.g.e., s. 173, İskender Bey Haciniski, a.g.e., s. 24-25.

33 Leviatov V. H., a.g.e., s. 153.

34 M. İsmayil, M. Bağirova, a.g.e., s. 42.

35 Rossiyskiy Gosudarstvennıy Voenno-İstoriceskiy Arhiv (Rusya Devlet Askeri-Tarih Arşivi-RGVİA), Fond 52, Opis (liste) 1, dosye 416, II. his, 1787, s. 3 ve arka yüzü.

36 Leviatov V. H., a.g.e., s. 143.

37 Kerim Ağa Fatih, a.g.e., s. 20.

38 Kerim Ağa Fatih, Şeki Hanlarının Kısa Tarihi, s. 21.

39 M. İsmayil; M. Bağirova, a.g.e., s. 56.

40 M. İsmayilov; M. Bağirova, a.g.e., s. 59.

41 Abdullayev G., a.g.e., s. 159-165.

42 M. İsmayilov; M. Bağirova, a.g.e., s. 58.

43 İ. P. Petruşuşevskiy, Ocerki po İstorii Feodalnıx Otnoşeniy v Azerbaycane i Vostocnoy Armenii, Moskva-Leninrrad 1949, s. 304-305.

44 M. İsmayilov; M. Bağirov, a.g.e., s. 59.

45 A.g.e., s. 59-60.

46 A.g.e., s. 60.

47 A.g.e., s. 5, 60.

48 A.g.e., s. 563.

49 Efendizade R, Şeki Toprağinda İpekçilik Hakkinda Tarihi Malimatlar. Azerb. EA Tarih İnstitutunun İlmi Arşivi, eşyasi 11, s. 7.

50 A.g.e., s. 15.

51 A.g.e., s. 16.

52 M. İsmayilov; M. Bağirova, a.g.e., s. 62-63.

54 A.g.e., s. 63.

55 Azerbaycan Respublikası Devlet Arşivi, f. 24, liste 1, d. 155.

56 M. İsmayilov; M. Bağirova, a.g.e., s. 64.

57 A.g.e., s. 66.

58 Efendizade R., a.g.e., s. 15.

59 M. İsmayilov; M. Bağirova, a.g.e., s. 67.

60 Efendizade R., a.g.e., s. 10.

61 ARTDA, f. 24, d. 155, v. 24.

62 M. İsmayilov; M. Bağırova, a.g.e., s. 69.

63 A.g.e., s. 69-70.

64 Mumtaz B., Azerbeycan Edebiyyati El Şairleri, I. cilt, Bakü 1928, s. 101.

65 H. Araslı, XVII-XVIII. Esrler Azerbaycan Edebiyyatı Tarihi, Bakü 1956, s. 239-240.

66 M. İsmayilov; M. Bağırova, a.g.e., s. 71.

67 A.g.e., s. 72.

68 M. İsmayilov; M. Bağırova, a.g.e., s. 72.

69 Azerbeycan Tarihi 7-ci cilt Baki 2000, s. 19.

70 AKAK, cilt 2, s. 637.

71 Potto. Utver√deniye Russkogo Vladıcestva na Kavkaze (Kafkazyada Rus Ağalığının Kurulması) I. cilt, 5pb. 1901, s. 190.

72 M. İsmayilov; M. Bağırova, a.g.e., s. 49.

73 A.g.e., s. 49-50.

74 A.g.e., s. 50.

75 Kerim Ağa Fatih, a.g.e., s. 52.

76 Bakihanov A., a.g.e., s. 197-198.

77 M. İsmayil, M. Bağirova, a.g.e., s. 54.

78 Osmanlı Devleti ile Azerbaycan Türk Hanlıkları Arasındaki Münasibetlere Dair Arşiv Belgeleri. İ (1578-1914) Ankara-1992-69, s. 195-196.

79 Aynı yer, no 70, s. 196-200.

80 Aynı yer, no 71, s. 200-201.

81 Aynı yer, II. cilt, no 43, s. 110-111.

82 M. İsmayil; M. Bağırova, a.g.e., s. 55.

Guba Hanlığı

PROF. DR. TOFIQ TEYYUBOĞLU MUSTAFAZADE

Azerbaycan Bilimler Akademisi Tarih Enstitüsü / Azerbaycan

ilindiği gibi 1747 yılında Nadir Şah Afşar, saray çalışanlarının suikastı sonucunda öldürülünce onun devleti dağılmış, Azerbaycan yeniden kendi bağımsızlığını elde etmişti. Fakat o zaman bazı tarihi nedenler yüzünden Azerbaycan’da tek bir devlet değil, 20 bağımsız ve yarı bağımsız hanlık ortaya çıkmıştı. Hanlıklar XIX. yüzyılın başlarına (Kuzey Azerbaycan’ın Rusya tarafından işgaline) kadar bağımsızlığını korumuş, bazıları ise bir süre Rusya ve İran’a bağlı oldukları halde bile kendi varlıklarını kaybetmemişlerdir. Hanlıklar arasında güç ve siyasi rol bakımından Guba Hanlığı’nın yeri önemlidir.

Meşhur Azerbaycan tarihçisi H. B. Abdullayev’in eseri1 hariç bu güne kadar, Guba Hanlığı’nın tarihine ait ciddi bir araştırma yapılmamıştır. H. B. Abdullayev’in eseri de Hanlığ’ın tarihinin tamamını değil, yalnız 1750-1780’li yıllarını kapsamaktadır. Bu eser aynı zamanda eski Sovyet metodu ile yazıldığından birçok meseleye önyargılı yaklaşılmıştır. Bütün bunları göz önünde bulundurarak makalemizde Rusya ve kısmen de Osmanlı arşivlerinde bulunan materyaller, sözlü kaynaklar esasında tarihi araştırmaların müsbet sonuçlarını düşünerek Guba Hanlığı’nın tarihini genel olarak aydınlatmaya çalışacağız.

Guba Hanlığı, yarı bağımsız bir “ülke” olarak daha XVII. yüzyılın son çeyreğinden itibaren mevcut olmuştur.

A. Bakıhanov’un yazdığına göre Safevi şahları, Dağıstan hakimlerinden Gaytak Usmisine mevaciple beraber Şirvan’daki bazı köylerin gelirleri ve idaresini de vermişlerdi. O dönemde usminin nesli iki kola ayrılmaktaydı, büyük kol Mecaliste, küçüğü ise Yengikent’te yaşıyordu. Bu kollar sıra ile usmilik görevini yürütürlerdi. 1670’li yıllarda iki kol arasında çekişmeler başlar. Yengikent’teki kol, diğerine üstünlük kurar ve küçük yaştaki Hüseyin istisna buradaki kolun bütün üyelerini öldürürler. Ayda Bay adlı birisi Hüseyini kurtarır ve Dağıstan’ın en büyük hakimi olan Terki Şamhalı’nın yanına götürür. Hüseyin, gençlik çağında İran’a gider, yolda bir süre için Salyan’ın Rudbar köyü’nde bir kadının yanında misafir olur ve onun kızı ile evlenir.2

İsfahan’a giden Hüseyn Bey uzun müddet şah tarafından kabul edilmemiştir. Hüseyin burada da Kacar neslinden Zehra Hanım adlı bir kızla evlenir. Bu nikahtan Ahmad Han doğmuştur. Eşinin aracılığıyla şah onu tanımış, yiğitliğini ve mertliğini değerlendirerek, onu Guba ve Gülhan’ın Hanlığına atamıştır.3

İran’da yaşarken Hüseyn Han Şii mezhebini kabul eder. A. A. Bakıhanov, Hüseyn Han’ın Hudat Kalesi’ni yaptırdığını yazmaktadır.4 Böylece yarı bağımsız Guba Hanlığı ortaya çıkmış olur.

1689 yılında Hüseyn Han, Gaytak’a akın etmiş ve Başlı’yı ele geçirmişti. Fakat o zamanki usmi Ali Sultan, çeşitli dağlı halklardan 30 binlik ordu toplayıp Hüseyn Han’ı Guba’ya geri püskürtmüştü. Hüseyin Han 1689 yılında Guba’da vefat etmiştir.5 Yerine oğlu Ahmet Bey geçmiştir. XVII. yüzyılın sonlarına doğru Ahmet Han, Gubalıların ve Gaytak’taki taraftarlarının yardımı ile Başlı’yı tutmuş ve kendini usmi ilan etmişti. Bir müddet sonra Ulubay usminin oğlu Ahmet Han ordu toplayıp Gubalı Ahmed Han’ı Mecalis’e geri püskürtmüştü. Ama burada Guba Hanı düşmanlarının desteği ile kendi hizmetçisi tarafından öldürülmüştür.6

Bazı tarihi kaynaklar ilk başta Guba hanlarının ikamatgahı olarak Hudat’ı gösterseler de muteber kaynaklar bu fikri kabul etmezler.

Rusya Büyükelçiliği’nin temsilcisi A. Lopuhin ise 1718 yılında Guba’nın hanlığın merkezi olduğunu, Gubalı Sultan Ahmed Han’ın onu saygıyla kabul ettiğini belirtir. Lopuhin, Hanın yanında 500 savaşçı olduğunu yazıyor

du.7 Tahminen bu dönemde, Sultan Ahmed suikast sonucunda öldürülür. Taraftarları, hanın oğlu Hüseyneli’yi alarak Samur’un yukarısındaki Tahir Car köyüne götürürler.8

Hanlığ’ın arazisi, Şirvan isyanlarının lideri Hacı Davud’un hakimiyeti altına geçmişti. 1722 yılında Rus ordularının Hazarboyu eyaletlere seferi sırasında Guba Hanlığı’nın denize yakın topraklarıyla birlikte, Hudat, Ruslar tarafından işgal edilmişti. Dağlık bölgeler ve Guba bir süre daha Hacı Davud’un hakimiyeti altında kalmıştı. Bu yüzden de Sultan Ahmed’in taraftarları dağlarda sakladıkları Hüseyneli Bey’i Rusların denetimi altında olan Hudat’a getirmiş, Rusya’nın himayesine geçmek bahanesi ile hanlığı yeniden ele geçirmek istemişlerdi.

1726 yılının sonu, 1727 yılının başlarında Guba Hanlığı Rusya’nın yönetimi altına girer ve 1718 yılında öldürülen Sultan Ahmed Han’ın küçük yaştaki oğlu Hüseyneli, Guba Hanı ilan edilir. Meşhur Azerbaycan tarihçisi H. B. Abdullayev, Guba Hanlığı’nın 1722 yılında Rusya’ya katıldığını, Hüseyneli’nin I. Petro tarafından han ilan edildiğini yazıyor.9 Ama ilk kaynaklarlarda ise bu bilgi doğrulanmıyor. H. B. Abdullayev, bu fikrini doğrulamak için XVIII. yüzyılın 70’li yıllarında Azerbaycan’da olan Rus sayyahı, akademik S. G. Gmelin’e ve XVIII. yüzyılın ikinci yarısında Guba Hanı olan Feteli Han’ın Rus sarayına yazdığı mektuba ve aynı zamanda Feteli Han’ın Rus Konsolosluğunun memuru Matveyev’le konuşmasına dayanıyor. Ama araştırmacı, Feteli Han ve elçisinin, Guba hanlarının hakimiyetini tanıdığını göstermek için, Hüseyneli’nin Guba Hanlığı’na atanmasını bilerek I. Petro gibi tarihi şahsiyete bağlayabileceklerini unutuyor. S. G. Gmelin’e gelince, o da bilgileri bu kaynaklardan aldığına göre o da hata yapabilirdi. 1722 yılında I. Petro, Derbend’e geldiğinde Hüseyneli Bey kendi adamları ile onun yanına gitmiş ve Rusya himayesini kabul etmek istediğini söylemiş olabilir (bu konuda hiçbir güvenilir kaynak yoktur). Fakat o zaman Guba Hanlığı daha resmen Rusya himayesine kabul olunmamıştı, Hüseyneli Han ise Guba Hanı olarak atanmıştı.

Resmi kaynaklar Guba Hanlığı’nın Rusya himayesine kabul edilmesinin ve Hüseyneli Han’ın Guba Hanı olarak atanmasının 1726 yılının sonu 1727 yılının başlarında gerçekleştiğini gösterir. Rusya’nın Dış Siyaset Arşivi’nde bulunan bir resmi belgede: “20 Ekim 1926’da Derbend’e gelen Gubalı Hüseyneli Bey’in, Rusya’nın himayesini kabul ederek sadakat yemini ettiği” belirtilir.10 Hüseyneli Bey, Rusya hükümeti tarafından Guba Hanı olarak tanındı ve Hanın yaşı küçük olduğundan ona kayyumlar atandı. Afrasiyab naib, Feremez ise nazır oldu.11 Aynı zamanda Guba Hanlığı’nın kedhuda ve aksakkalları Hüseyneli Han’a ve Rusya imperatoriçesine bağlılığını bildirdiler. Önceki hanın öldürülmesinde rolü olanlar önce yemin etmekten kaçsalar da sonunda onlar da sadakat yemini ettiler.12

Bilindiği gibi 1735 yılında Rusya’yla İran arasında yapılan Gence Anlaşması’na göre yeni ele geçirilen Hazar civarı vilayetler, özellikle de Guba Hanlığı’nın arazisi İran için önem arz etmekteydi. Hüseyneli Han, İran’a görünürde itaat ediyor gibi gözükmesinden olacak ki Nadir’in Azerbaycan’a ilk seferi sırasında Şah, Salyan’ı da Guba Hanı Hüseyneli Han’a vermişti13 ve böylece Salyan yeniden Guba ile birleşmişti.

1747 yılında Nadir Şah Afşar, yakın adamları tarafından katledildiğinde Gubalı Hüseyneli Han, bağımsızlığını tam olarak ilan etti. XVIII. yüzyılın ortalarında bazı bilgilere göre Guba Hanlığı 100 köyden oluşmakta idi.14 Hanlık eski sınırları içinde tekrar kurulmuştu. Gülhan ve Şabran yeniden Guba’ya dahil edilmiş ve daha sonraları Feteli Han, Şabran’da kale yaptırmıştı.15

Guba Hanlığı’nda toprakların büyük kısmı hana ve onun aile üyelerine aitti. Bu topraklar iki kategoriye ayrılırlardı: 1) Has veya halise; Farsça temiz sözünden gelmektedir; bu toprakların gelirleri hanın ve ailesinin masrafları için harcanıyordu. 2) Divan torprakları; bu topraklar, hazineye aitti ve devlet memurlarının ve ordunun masraflarını karşılamak için kullanılırdı. Divan topraklarının bir hissesi tiyul şeklinde ayrı ayrı beylere verilirdi. Beyler hizmetlerine karşılık para almıyorlardı, ama bu toprakların vergileri onların oluyordu.

Diğer Azerbaycan hanlıklarında olduğu gibi, toprak mülkiyetinin yaygın olan bir şekli de mülk (yahud halise) idi. Mülkü almak, satmak, bağışlamak, kiraya vermek mümkündü. Guba Hanlığı’nda XVIII. yüzyılda vakıf toprakları da vardı. Bu topraklar esasen camilere ve diğer dini kurumlara verilirdi ve onlardan han hazinesi için vergi alınmazdı.

Hanlıkların ortaya çıkması sanatkarlık ve ticaretin de artması için uygun ortamı yaratmış oldu ve şehirler büyümeye başladı. Guba ve çevre bölgelerde halı dokuma tezgahları olan iş yerleri de çoğalmıştı. Bu iş yerlerinde “çiçi” diye adlandırılan halı dokunuyordu ve dış pazarlarda satılıyordu. Guba’nın iç ticareti komşu hanlıklarla, dış ticareti ise İran, Osmanlı ve Rusya ile yapılıyordu.

Hanlık’ta monarşi idare tarzı hakimdi. Bu monarşinin başında sınırsız yetki sahibi olan Han durmaktaydı.

Hanın yanında “divan” veya “han şurası” olarak adlandırılan devlet kurumu kurulmuştu. İdare etmede yüksek memurlardan vezir, sarkar-i ali (maliye işlerine bakan memur), eşik ağası (hanın iç ve dış işlerine bakan memur), amir ahur (baş seyis) ve hazinedar önemli yer tutmaktaydılar.

Hanlık’ta daimi ordu vardı. Savaş zamanında ordunun halktan toplanan askerler sayesinde artırılırdı. Yukarıda da söylendiği gibi orduya paralı askerler de alınırdı.

Hanlık idari açıdan bölgelere ayrılırdı. 1796 yılında Hanlığ’ın Guba, Rustov, Buduk, Hınalık, Şabran, Barmak, Müşkür, Sedan olmak üzere altı bölgesi vardı. Bölgelerin idaresi ile mahal beyleri veya naibler uğraşıyorlardı. Bu görev genellikle babadan oğula geçiyordu. Köyler yüzbaşı ve kendhudalar, şehirler ise kelenter ve kalebeyi tarafından yönetilirdi.

Hanlığ’ın mahkeme sisteminde şeriat mahkemesi başlıca yer tutmaktaydı ve mahkeme sisteminde hanın sınırsız yetkisi vardı.

Guba Hanlığı çok büyük olmasa da savaşlarda önemli zaferler kazanmışlardı. Nadir Şah’ın Azerbaycan’a seferleri sırasında ve feodallarla mücadelenin güçlendiği sonraki yıllarda Guba Hanlığı Azerbaycan’ın diğer hanlıklarına nazaran daha az zarar görmüştü. Guba Hanlığı’nda çok sayıda dağ kaleleri olduğundan, gerektiği zaman halk bu kalelere sığınıyordu. Guba Hanlığı arazisinde olan büyük kalelerden biri büyük yolun kenarında olan, yüksek surlarla ve hendeklerle kuşatılmış olan “Şeherçe» Kalesi idi.16 Diğer önemli kale eski “Çırakkale” idi. Yüksek kayaların üstünde Feteli Han ev yaptırmış, sonra ise dağın eteğinde çok sayıda ev yapılmıştı. Yüzyılın sonlarında buraya 800 aile sığınabilirdi. Çırakkale’ye gizli yeraltı kanalları aracılığıyla su temin edilirdi. Kale’nin 12 kulesi vardı ve onların altından geçmek zorlaştırılmıştı. Kaleye çıkılması çok zor olan tek bir yol vardı. Kale duvarı dağın eteğinden büyük kayalarla ve eğri biçimde yapılmıştı.17 Guba’dan Şamahı’ya giden yol üzerinde bulunan Beşbarmak’ta düşman saldırılarına karşı 500 ailenin sığınabileceği eski bir kale vardı.18

Hanlığ’ın arazisinin hemen her yanında bekçi mıntıkaları vardı. Defalarca düşman saldırılarına uğrayan Hanlık’ta insanlar artık savaşa alışmıştı. Marşal fon Biberşteyn bu bölgenin insanlarının savaştaki başarılarıyla ün kazandıklarını belirtmiştir.19

Bütün bu etkenler, Azerbaycan’ın düşman hücumlarından ve feodallara karşı mücadelesinden daha çok zarar çekmiş olan güney ve güneydoğu bölgelerindeki halkın buraya gelmelerine neden olmuştur. Bu da Hanlığ’ın ekonomik gücünün artmasına neden olmuştur. 1757 yılında Muğan Çölü’nden birçok şahsevenin Guba Hanlığı’na göçürülmesi Hanlığ’ın askeri gücünün de artmasına önemli ölçüde yardım etmiştir.20

Ekonomik ve askeri gücüne güvenen Guba Hanlığı, diğer hanlıkların arazilerini kendi topraklarına katmaya başladı. Guba’ya ilk katılan bölge Salyan oldu. XVIII. yüzyılın ortalarında Salyan da bağımsız hanlığa çevrilmiş, burada hakimiyeti İbrahim Rudbarlı ele geçirmişti.21 İbrahim Han’ın hakimiyetinden şikayetçi olan Salyan feodalları gizlice Guba Hanı ile ilişki kurdular ve ondan İbrahim Han’ı hakimiyetten uzaklaştırıp, Salyan’ın idaresini başka birisine vermesini istediler. Bu istek Guba Hanı’nın Salyan’ı ele geçirmesi için iyi bir bahane idi ve 1757 yılında Hüseyneli Han’ın veliahtı Feteli’nin önderlik ettiği Guba ordusu Salyan Hanlığı’na saldırdı. İbrahim Han, kaçıp Rudbar’da saklandı.22

1753 yılında Hüseyneli Han vefat etdi ve Feteli, Guba hanı oldu. Feteli Han oldukça akıllı bir devlet adamı, cesur komutan ve çok yetenekli bir diplomat idi. Yürüttüğü uzak görüşlü siyaset sonucu kısa bir zamanda bütün Azerbaycan’da itibar kazandı. Çoğu hanlıkların halkının Feteli Han’a, halkı zulümden kurtaran bir şahsiyet olarak bakmaları ve ondan yardım ummaları tesadüf değildi.

Feteli Han ilk olarak büyük stratejik önemi olan Derbend Hanlığı’nı ele geçirmeyi düşündü. Arazice küçük ve nüfusu az olan bu hanlığın askeri gücü çok değildi. Diğer taraftan Derbend ahalisinin hakimiyette olan Mehemmed Hüseyin Han’dan pek hoşnut olmamaları ve Feteli Han’dan kurtuluş ummaları bu planın gerçekleşmesi için elverişli ortam hazırlıyordu. A. A. Bakıhanov, 1759 yılında Mehemmet Hüseyn Han’ın kardeşi Tahir Bey’in davranışlarına sinirlenen Derbendlilerin gizlice Feteli Han’ın yanına giderek ondan yardım istediklerini ve Feteli Han’ın ordusuyla gelerek kısa sürede Derbend’i tuttuğunu yazmaktadır. Hakimiyetten indirilen Mehemmed Hüseyn Han, Bakü’ye göçer.23 Böylece Derbend, Hanlığın ikinci merkezine dönüşür.

Derbend’i tutmaya yardım ettiklerine göre Guba Hanlığı’nın Garadağlı, Azaglı, Naburlu, Çiçi, Babaşli ve Babali köyleri şamhala, Derbend dairesinin Malagalıl adlı bölgesiyle, Derbend vergilerininin toplanması yetkisi usmiya, pul mükafatı ise kadıya verildi.24

Feteli Han’ın çabaları sonucunda 1750’li yıllarda Guba Hanlığı, Salyan’ı ve Derbend’i de alarak bir hayli güçlendi. Bu hanlık Azerbaycan’da önemli rol oynamaya başladı.

Feteli Han Azerbaycan’ı deniz yolu ile Rusya ve İran’a bağlayan Bakü Hanlığı’nı yönetimi altına almak istiyordu. Bu hanlık ekonomik açıdan zengin (özellikle petrol ve tuz) idi. Bakü o zaman Hazar Denizi sahilinde en önemli ve elverişli liman şehri idi.

Feteli Han Bakü Hanlığı’nı savaş yoluyla değil, barış yoluyla kendi güdümü altına almayı başardı. Bu işte “nikah diplomasisinden” yararlandı. 1767 yılında Feteli Han, kız kardeşi Hatice Bike’yi daha Mirza Mehemmet Hanın Dönemi’nde Bakü’yü idare eden oğlu Melik Mehemmet Han’a verdi.25 Karşılığında Bakü Hanı, Feteli Han’a bağlılığı kabul etti.26 Devrinin akıllı kadınlarından biri olan Hatice Bike, kardeşinin tavsiyeleri ile Ba

kü Hanlığı’nın idari işlerine etki edip, hep Guba Hanlığı’nın çıkarları doğrultusunda çalışıyordu.

Bakı Hanlığı’nı kendisine bağımlı duruma getirdikten sonra Feteli Han, gözlerini Şamahı Hanlığı’na dikmişti. Şamahı Hanlığı hem ekonomik, hem de askeri-stratejik açıdan Feteli Han’ın dikkatini çekiyordu. Hanlık kuzeydoğudan Guba, doğudan Bakü, güneybatıdan Karabağ Hanlıkları ile, güneyde ise Kür Nehriyle sınırdı. Şamahı Hanlığı’nın merkezi olan Şamahı şehri bilindiği gibi İran Şahı Nadir Şah tarafından dağıtılmış halk yeni Şamahı olarak adlandırılan Ağsu’ya göçürülmüştü. Yüzyılın ikinci yarısında şehir yeniden inşa edilmiştir.27

Derbendi birleştirdikten ve Bakü Hanlığı’nı kendine bağımlı hale getirdikten sonra güçlenen Guba Hanı, Şamahı Han’ından onun arazisini Dağıstanlıların hücumundan korumak için yılda 10 bin manat talep etmiş ve kaynakların verdiği bilgilere göre Şamahı Hanı tam dört sene bu miktarı ödemiştir.28

Bir süre sonra Şamahı hakimleri Guba Hanı’na haraç vermekten imtina ederler ve iki hanlık arasındaki ilişkiler kötüleşir. Sonuşta 1765 yılından 1769 yılına kadar devam eden 4 senelik Guba-Şamahı mücadelesi başladı. Şekili Hüseyin Han’ın Şamahı’ya yardım etmesi Feteli Han’ın zafer kazanmasına engel olmaktaydı.

Bu durumdan çıkış yolu arayan Feteli Han, Şeki Hanı Hüseyn Han’la Şamahı Hanı Mehemmet Seid’in aralarına nifak soktu. Hüseyn Han’ı kendi tarafına çekti. Bundan sonra büyük bir askeri güçle Şamahı’ya hücum kararını aldı. İskender Bey Hacınski’nin yazdığına göre Feteli Han, 1767 yılında Akuşa, Tabasaran, Derbend ve Guba ahalisinden ordu toplayarak, Bakü Hakimi Malik Mehemmet Han’ı da yanına alıp, Şirvan’a saldırır. Şekili Hüseyn Han da birleşmiş güçlerle Şamahı’yı almak için Feteli Han’la beraber harekete geçer.29

Şamahı hakimleri Mehemmet Seid Han ve kardeşi Ağası Han, Feteli Han’a değil de Hüseyin Han’a teslim olmayı daha uygun bulurlar. Feteli Han’ın emriyle Hüseyin Han, Ağasi Han’ın gözlerini oydurtur. Eski Şamahı şehri de dahil Hanlığ’ın büyük bir kısmı Guba Hanı’na verilir.30

Sedari ve Gesari bölgeleri Yeni Şamahı ile birlikte Şeki Hanı’na verildi. Bu yerlerin idare olunması için onlar kendi naiplerini belirlediler. Eski Şamahı’nın naibi Feteli Han’ın kardeşi Abdulla Bey oldu.31

1768 yılının Ağustos ayında Yeni Şamahı’da Feteli Han’ın aleyhine bir suikast düzenlendi. Suikaste naip Manaf Bey ve diğer Şeki feodalları liderlik ediyorlardı ve Hüseyin Han’ın bu olaydan haberi vardı. Amaç Şamahı Hanlığı’nı tamamen Şeki Hanlığı’na katmaktı. Fakat Şekililer ile Şamahılılar arasında ihtilaf oluştu. Şamahı sakinleri Şamahı’da Şeki hakimiyetinin kurulmasını istemiyorlardı. 17 Ağustos 1768’de Feteli Han iki bin kişilik orduyla Yeni Şamahı’ya geldi ve ona karşı çıkanları ortadan kaldırdı. Şeki’nin payına düşen bölgeler onlardan alındı ve Guba’ya katıldı.32

Şamahı’nın idaresi Feteli Han’ın kardeşi Abdullah Bey’e verildi. Ama o, vergileri artırıp, halkı incitiyordu. Bu yüzde, 1769 yılında Şamahı’da yeni isyan başladı. İsyancılar Şekililerin yardımıyla Şamahı’da Guba hakimiyetini yok etmek istiyorlardı. Feteli Han, önce Mehemmet Said Han’ı gizlice görüşmek bahanesiyle çağırıp hapsettirdi. Sonra Şeki ordusunun üzerine hücum edip onu darmadağın etti. Şeki Hanı teslim oldu ve Şamahı konusundaki iddialarından vazgeçti. Yeni Şamahı dağıldı ve halkı ise eski Şamahı’ya yerleştirildi.33

Feteli Han ileride Şamahı’da çıkabilecek her hangi karışıklığa sebebiyet vermemesi için Mehemmet Seid Han’ı Derbend’e sürdü. Kör Ağası Han ise 1769 yılında Karabağ’a kaçtı.34

Fakat Şamahı Hanlığı’nın arazisini bütünlükle ele geçirmekle Feteli Han, Şekili Hüseyin Han’ı açıktan açığa kendisine düşman etmişti. Feteli Han, eski Şamahı Hanı Mehemmet Seid’i 1774 yılında yeniden Şamahı hakimi ilan etti ve O, yeniden Şamahı’yı “Han” rütbesiyle yönetmeye başladı. Sonra Feteli Han’ın fermanı ile Mehemmet Said Han’ın oğlu Mehemmet Rza Bey, Şamahı’ya hakim olarak atandı. 1786 yılından itibaren Feteli Han, Şamahı’da Serkarlar Sülalasi’nin hakimiyetini tamamıyla bitirdi ve Şamahı’yı Guba valisinin aracılığıyla bizzat kendisi yönetmeye başladı.

Şamahı Hanlığı’nın birleştirilmesi ile aynı dönemde, 1768 yılında Kür’le Araz’ın kavuştuğu yerde kurulan ve çok büyük arazisi olmayan Cavad Hanlığı da kuzeydoğu Azerbaycan Devleti’ne katıldı. Cavadlı Hasan Han, gönüllü olarak Feteli Han’la birleşmeyi kabul etti.35

Guba Hanlığı’nın hızla genişlemesi komşu feodal hakimlerini rahatsız etmeye başladı. Guba Hanlığı ve ona bağlı topraklarla sınırları bulunan Karabağ, Şeki Hanları, Güney Dağıstan hakimleri bu durumdan pek memnun değillerdi. Böylece iki feodal bloğu oluştu: Birine Şeki, Karabağ hanları ve Şamahı’dan kovulan Şamahılı Ağasi Han dahil idi; diğer bloğa Güney Dağıstan Hakimlerinden Karakaytak Usmisi Amir Hamza, Gazıkumuklu Mehemmet Han, Avar hanları Nutsal ve Ümma, Tabasaran Kadısı Rüstem, Cangutaylı Ali Sultan, Dişsiz Mehemmet, Tavlin feodalları, Kostyukovlu Hamza Alişov dahil idi. Andari beyleri Temuf Hamzin, Alisultan Kazanlıyev ve diğerleri de onlara yardım ediyorlardı.36

Güney Kafkasya’da yönetimi ele geçirmek için can atan Gürcistanlı II. İrakli de Feteli Han’ın Azerbaycan

topraklarını birleştirme siyasetine karşı çıkıyordu. O, Karabağ ve Şeki hanlarının Guba’ya karşı yönelmiş ittifaklarını savunuyordu. Feteli Han’ın dış siyaseti, Gilan Hanı Hidayet Han’ı bile rahatsız ediyordu.

1773 yılının Kasım sonu-Aralık başlarında Şeki, Avar, Karabağ Hanlıklarının ve Guba’ya düşman diğer feodal hakimlerin birleşik güçleri Şamahı üzerine yürüdüler. Avar Hanı sürekli Gürcistan topraklarına akınlar yaptığı halde bu kez II. İrakli kendi topraklarından geçerek, onun Şamahı’ya saldırmasına izin vermesi olayı da dikkat çekicidir. Hatta II. İrakli onun hakimiyeti altında yaşayan Borçalılardan, Gazahlılardan onlara yardım bile vermişti. Feteli Han gücü az olduğundan Şamahı’yı terk etmek zorunda kaldı. Müttefikler Cavadlı Hasan Han’ı öldürdüler. Ağasi Han kendi birlikleriyle Eski Şamahı’ya girdi.37


Yüklə 8,92 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   7   8   9   10   11   12   13   14   ...   178




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin