a) Geçmeleri Kullanılış Şekline Göre: 1- Şemse zemininde, 2- Şemse dışında bütün zeminde, 3- Bordür ve zencirekte, 4- Mikleb’de kullanılırken, Yapılış Tekniğine göre de; 1- Kendisiyle (sade olarak), 2- Zemin veya ana tezyînâtın ortasındaki (kare, yuvarlak, üçgen) gibi merkezlerin etrafında uygulanmıştır. Geçmelerin; Yatay, dik ve çapraz birbirini kesen şekillerden müteşekkil, sarmalı, 3 iplik, 2 iplik, 4 kollu yıldızın varyantları gibi tiplerini görmekteyiz.
b) Örgüleri Kullanılış Yerlerine Göre: 1- Köşebentlerde, 2- Zencirek ortalarında, 3- Şemse içlerinde, 4- Geometrik yıldızlar arasında görürken, Yapılış Tekniğine göre ise: 1- Tek Çizgili, 2- Çift hatlı, 3- Çift hatlı içleri taramalı olarak görebilmekteyiz. Örgülerin de: 2 sıralı, 3 sıralı, 4 sıralı, 5 sıralı, müstakil motif şeklinde tipleri bulunmaktadır.
6. Muhtelif Tezyînât
Ciltte, gerek diğer Türk, gerekse Anadolu Selçuklu sanatında ki motif zenginliği, yukarıda saydıklarımızla bitmemekte, bir grup teşkil etmemekle birlikte, Anadolu Selçuklu tezyînâtının bir çeşnisi olan birçok motif ve tezyînî unsur daha bulunmaktadır. Bunları şöyle sıralayabiliriz:
a- Noktalamalar: Noktalı, noktalamalı tezyînât, Türk sanatı içinde, motiflerin aralarında kalan boş zeminlerin doldurulmasında önemli bir yer tutar. Bu tezyînât, ahşap sanatında çok görülmekle birlikte Anadolu Selçuklu ciltlerinde de sık sık uygulanmıştır.
Noktalamalı tezyînât, altın kakmalı ve sade (soğuk) olarak kullanıldığı gibi, tek ve çift sıralı noktalı şekillerde de kullanılmıştır.
b- Post-Sâmarrâlı Tezyînât: Bilhassa Anadolu Selçuklu ciltlerinin zencireklerinde sıkça kullanılan Sâmarrâ tezyînâtının birçok çeşidi görülmektedir: 1- Ters Düz Post-Sâmarrâlı, 2- Sırt sırta 2 sıra Post-Sâmarrâ’lı, 3- Aralarında tepeliklerin bulunduğu, 4- 3 dilimli ters-düz Sâmarrâ’lı.
c- Balık Pulu: 1- Tek tahrirli, 2- Çift tahrirli, 3- İçi noktalı.
d- Gamalı Haç: e- Rüzgar Gülü (Çark-ı Felek), f- Zencîr-i Saâdet, g- Saâdet Sembolü, h- Hilâl, ı- Muhtelif dilimli gülçe, j- Zig-zaglı ve baklava dilimli, k- Fırfır, l- Tam daire ve çeyrek güneş kursu (İstiridye-Münhani).
Anadolu Selçuklu cilt kapaklarında kullanılan tezyînâttaki motiflerin hemen hepsini, başta m’mârî olmak üzere, aynı dönemin taş, ahşap, çini, maden ve alçı, tezhîp ve kumaş sanatlarında da görebilmekteyiz.
Anadolu Selçuklu Ciltlerinde Malzeme ve Teknik
Malzeme
Anadolu Selçuklu ciltlerinde kullanılan malzemeyi iki kategoride inceliyoruz: 1- Cildin kendi malzemesi, 2- Cildi yaparken kullanılan malzeme ve âlet.
1- Cilt Malzemesi: Diğer ciltlerde olduğu gibi, Anadolu Selçuklu ciltlerinde kullanılan malzemeler şunlardır:
a) Deri: Cilt kapaklarında koyun (meşin), keçi (sahtiyan) ve ceylan (rak) derisi kullanılmıştır. Anadolu Selçuklu ciltlerinde en çok kullanılan ise keçi derisidir. (sahtıyan)
Ciltlerde, derinin açık kahve, koyu kahve, kestane rengi tonları en çok kullanılan renk olup bunun yanında, sarıya yakın kahve, kızılaçalar kahve tonları da kullanılmıştır. Anadolu Selçuklu ciltlerinde kırmızı, vişne çürüğü, yeşil ve siyah renkli deriye hiç rastlanmaz.
Ciltlerin dış ve iç kapaklarında, istisnalar dışında aynı renk deri kullanılmıştır. Bilhassa iç kapaklarda deri o derece inceltilmiştir ki, konunun mütehassısı olmayan kişilerce kolaylıkla kağıt zannedilebilmektedir.
b) Murakka’ Mukavvâ: Anadolu Selçuklu ciltlerinde deri, mukavvâ üzerine kaplanır. Daha önceki dönemlerde ve ilk İslâm ciltlerinde olduğu gibi tahta kullanılmaz.17
Mukavvâ da şimdi olduğu gibi hazır halde bulunmaz, normal kalınlıkta kağıtların, suyunun bir düz, bir ters üstüste yapıştırılmaları ve iyice muşta ile döğülerek sıkıştırılmaları ile elde edilirdi. Hattâ bunların kullanılmış kağıtlardan yapılarak, hurda malzeme ile tasarruf edildiğini de yıpranmış kapakların altındaki mukavvâların üzerindeki yazılardan anlıyoruz. Kağıtların böyle
ce yapılışına da “murakka mukavvâ ” denilmektedir.
Murakka’ mukavvâ’nın hazırlanmasındaki bir başka incelik de kağıtları yapıştıran maddenin içine, ileride kapları kurttan korumak için şap, tenekâr, tütün suyu gibi zehirli bir maddenin konmasıdır.18
c) İpek İplik ve İbrişim: Kitabın formalarını birbirine tutturmak için; kağıdın da âherli rengine uydurarak sarı renkli ipek iplikler kullanılmıştır. Kitabı daha çok sağlamlaştırmak için örülen şirâzede ise çok renkli ibrişimler kullanılmıştır.
d) Kakma Altın ve Zer-Mürekkep: Anadolu Selçuklu ciltlerini, önceki devir ve bilhassa Osmanlı ciltlerinden ayıran önemli özelliklerinden birisi, altının ancak kakma diyebileceğimiz bir teknikle kullanılmasıdır. Çünkü, ciltler üzerinde çok sık gördüğümüz, belli bir kalınlığı olan ve bazen düştüğü anlaşılan altınlı noktaları ancak bununla izah edebiliyoruz. Çünkü, bu altınlı noktalar fırça ile sürülmüş zer-mürekkepli süslemelerden çok farklıdır.
Anadolu Selçuklu son dönem ciltlerinde, kakma altın ve sürme altın, birlikte kullanılmış olup, son yıllara doğru sürme altın daha çok görülmektedir.
2) Cilt Yapımında Kullanılan Âletler: Anadolu Selçukluları’nın cilt yaparken kullandıkları âletleri şimdilik 3 kısma ayırabiliyoruz. Elimizde Anadolu Selçukluları’na ait olduğu bilinen bir âlet olmamakla birlikte, ciltlerin yapılışları incelendiğinde bu neticeye varılmaktadır.
a) Büyük Kalıplar: Bazı ciltlerde, bilhassa şemse, mikleb ve kapak içlerinde “ yekpâre ” dediğimiz büyük kalıplar kullanılmıştır ki bunu, aynı eb’ad ve motifin birçok ciltte görülüşünden anlıyoruz.
b) Küçük Kalıplar: Bunların bazılarına “ minik kalıplar ” da denilebilir. Bu kalıplar daha çok zencireklerde, bordürlerde, şemse motifi iç dolgularında, köşebentlerde, sertâb’ın muhtelif yerlerinde kullanılmıştır. Bunlar bazen müstakil olarak kullanıldığı gibi ekseriyetle aynı kalıbın yan yana, alt alta üst üste basılması şeklinde de kullanılmıştır.
c) Muhtelif Âletler: Cilt yapılırken kullanılan âletlere, zencirek çivisi, kör âlet, yekşâh, teber vs. gibi muhtelif isimler verilmektedir. Bu âletler daha çok kızdırılarak ve deri üzerine bu şekilde bastırılarak kullanılmıştır. Bunu, deri üzerinde sıcaklığın tesiri ile meydana gelen renk değişikliğinden anlamaktayız. Bu âletler, soğuk olarak da kullanılmıştır.
Bilhassa dış kapaklardaki hendesî ve rûmî desenler bu şekildeki âletlerle yapılmışlardır. Çünkü kapağın bütün yerlerinde kalıbın sağladığı standart ve yeknesaklığı görmek mümkün değildir. Simetrik motiflerdeki bu farklı durum daha bâriz olarak görülmektedir.
Bu âletler, çizgi, cetvel çekmek, basit motifleri yapmak, örgü ve geçmelerde kullanılmak üzere ayrı ayrı yapıldıkları gibi, bunların bir çoğu birbirinin yerine de kullanılmıştır. Bunları şöyle sıralayabiliriz:
1- Zencireklerin kenarlarındaki cetvelleri çekmek, düz köşebentleri çekmek, hendesî ciltlerde yıldız ve yıldız kollarını yapmak için kullanılan, ucu kavisli, ucunda bir sap bulunan madeni âlet. Bu âletler, çizginin uzun, kısa oluşuna göre, küçük veya büyük olabilir. Biz bunu, bugün bile yaldız basmak veya soğuk cetvel çekmek için ciltçilikte kullanılan âletlerden anlıyoruz.
2- Çok küçük çizgiler için ise ucu düz âletler kullanılmış olmalıdır. Bunun da muhtelif boyları-kullanıştaki pratiklik açısından-bulunsa gerektir.
3- Balık pulu zemin dolguları için, ucu yarım daireden küçük, tepesi biraz sivrice şekilli metal âletler kullanılmıştır.
4- İki, üç, dört, beş kademeli örgüler ve geçmeler için, uçları yarım daireden biraz fazla olan demir âletler kullanılmıştır.
5- En incesinden en kalınına kadar muhtelif büyüklükteki noktalar için ucu sivri metal âletler kullanılmıştır.
6- Zencirekleri oluşturmak için, yaklaşık 1 cm2 boyutundaki metal zencirek çivisi kullanılmıştır.
7- Altın’ı parlatmak için mühre kullanılmıştır. Mühre pürüzsüz mermer veya taşlardır.
Teknik
Anadolu Selçuklu ciltlerinde aşağıdaki teknikler kullanılmıştır: 1-Baskı (pres) tekniği, 2-Kakma Tekniği, 3-Boyama Tekniği
1- Baskı Tekniğinde Değişik Uygulamalar görülmektedir:
a- Kalıpla Baskı Tekniği: Bu tarzda yekpâre veya parçalı kalıplar, çok defa ısıtılarak deri üzerine bir presle
bastırılır. Bu kalıplarda motifler dişi olarak (negatif) olarak hazırlanır, böylece kapak üzerine motifler kabartma (erkek) olarak çıkarlar.
b- Küçük Motifli, Çiçekli Âletlerle Baskı Tekniği: Bu teknikte de küçük metal âletler deri üzerine bastırılarak veya küçük bir çekiçle hafifçe vurularak desenler çıkartılır. Baskı tekniğinde desenler altın yaldızsız, sade olarak kalırsa soğuk baskı, altın yaldızlı olursa sıcak baskı adını alır. Bu teknik bir Uygur tekniğidir.
2- Kakma Tekniği: Bu teknik Anadolu Selçuklu ciltleri geç dönemlerinde daha çok ve sık kullanılmıştır. Kakma Tekniği şöyle tatbik edilmiştir:
Tezhîbte kullanılan varak altın ve miksiyon için kullanılandan daha kalın levha halindeki altın; çok kuvvetli yapıştırıcı sürülmüş deri üzerine içi dolu veya boş bırakılan yuvarlak bir çelik kalem ile vurularak deriye âdetâ çakılır. Bu şekildeki uygulamada; altın kaldırıldığı zaman deride hafif bir çukurluk kalmaktadır.19 Âletin çok keskin olması, çok hızlı vurulması, iyi yapıştırılamama ve yılların tahribi gibi sebeble de bu altınlar yer yer dökülmektedir.
3- Boyama Tekniği: Boyama Tekniğinde; boya kıvamına getirilmiş olan varak altın, fırça ile cetvel çekilir veya sürülür. Kuruduktan sonra mühre ile sürtülüp parlatılır.
Anadolu Selçuklu Cilt Sanatı’nda ilik dönemlerde sadece baskı tekniği kullanılırken, daha sonra kakma ve boyama teknikleri de kullanılmıştır.
Üslûp ve Kompozisyon
Özellikleri
Anadolu Selçuklu ciltlerinde görülen üslûbun özelliklerini şöylece sayabiliriz:
1- Bu ciltlerin en önemli özelliklerinden birisi; ön ve arka kapaklarda ayrı ayrı motifli şemselerin kullanılmasıdır. Meselâ; Ön kapakta rûmî’li bir tezyînât görülürken arka kapakta yuvarlak bir şemse kullanılmıştır. Gene tamamen geometrik, yıldızlı bir kapağıın arkası, yuvarlak vs. olabilmektedir.
2- Bir başka önemli özellik, bir kapak, tam zeminli olarak yapılmışken diğerinin şemse tarzında yapılmasıdır.
3- Tam zeminli ciltlerde istisnâlar dışında köşebent yoktur.
4- Kapakları çevreleyen mutlaka bir zencirek veya bordür vardır. Bu zencirek ve bordür 1 ve 2 sıradan fazla da olabilmektedir.
5- Mikleb genellikle yapılmıştır. Basen miklebsiz kapaklar da görülmektedir.
6- Sertâb ilk devirlerde genellikle boş bırakılırken, daha sonraları tezyin edilmiştir.
7- Anadolu Selçuklu ciltlerinde sırt daima düz’dür. Bombeli (kamburalı) cilte rastlanmaz.
8- Geometrik tezyînât, dönemindeki diğer ciltlere göre daha girift ve sıktır.20 Zemini tam olarak örten tezyînât’ta 6-8-10-12-16 kollu yıldızlar, bunların uzantılarından meydana gelen açık ve kapalı kollu yıldızlar ve çeşitli geometrik şekiller görülmektedir. Bu tezyînât tek merkezli olduğu gibi çok merkezli de olmaktadır. Bunlar kapak içlerinde nebâtî tezyînât ile içiçe olarak da kullanılmıştır.
9- Anadolu Selçuklu Cildi’nin önde gelen alâmet-i fârikalarından birisi de iç kapaklardır. İç kapaklar deri ile kaplıdır ve umûmiyetle kabartmalı olarak ve rûmîlere bezenmiştir. Bu deri nâdiren boş bırakılmıştır. Buradaki rûmîleri, kıvrımdal, helezon ve yuvarlak formlar üzerinde, çok sık ve küçük veya çok iri hallerde görmekteyiz. İç kapaklarda, rûmîden daha az olmakla birlikte geometrik ve nebâti tezyînât görüldüğü gibi, bunların hepsinin birarada uygulanışına şahit olmak da mümkündür.
10- Selçuklu Dönemi son zamanlarında, Beylikler Dönemi’nde ve nihâyet, Selçuklu üslûbu tesiri altındaki erken Osmanlı Dönemi’nde şemseler ovalleşmiş, uçlarına salbekler eklenmiştir.
11- XV. yüzyıl’da Anadolu’da Selçuklu üslûbu hakim olmuştur.21 Anadolu Selçuklu cildi ile beraber, muasırı İlhanlı, Memlûk vs. cildi arasında bir kompozisyon birliği söz konusudur. Ancak, kompozisyon birliği içinde uygulamada farklılıklar mevcuttur. Anadolu Selçuklu cildinde kompozisyon ne olursa olsun, bir kapaktaki zencirek (bordür), köşebent, şemse iskeleti daima korunmuştur. Bu sadâkat içindeki tam zeminli, yuvarlak, dilimli yuvarlak, yıldızlı, dört kollu, beşgen, altıgen, sekizgen gibi şemseleri görmekteyiz.
Anadolu Beylikleri ve Erken Osmanlı devirlerinde de aynı kompozisyon bozulmamıştır.
Anadolu Selçuklu ve bu üslûbu taşıyan ciltleri yapan usta isimleri, ciltlerin köşebent içlerinde, şemse merkezinde, mikleb şemsesinde, sertâbda, köşebent önünde, zencirek kartuşunda ve kapak içlerinde görülmektedir. Bu imzâlar, çoğunlukla 4-6-11 mm. çapında yuvarlak mühürler şeklinde, ayrıca zencirek kartuşu içinde ve geç dönemlerde kapak içlerinde, daha iri yuvarlak ve diğer geometrik şekiller içinde yapılmaktadır. Ciltler üzerindeki en erken tarihli imzâ 1256 tarihli ve Topkapı Sarayı Müzesi III. Ahmet Kütüpha
nesi’ndeki 2334 numaralı yazmanın köşebentindeki “Mecdüddin” dir. Bu imzâlar, daha çok Anadolu ve Suriye’deki ciltlerde görülmektedir.22 Bu ciltlerde, “İbrahim. Yusuf el-Konevî, Muhammed er-Reşîd, Sermedî, Esed, Hasan, Mücellid, el-Mağribî, Muhammed es-Seyyîd, Mahmûd, Emîn, Abdurrahman, Mecdüddin, Ahmed, Eyyûb, Hasbiyallah” şeklinde imzâlara rastlanmaktadır.23 Ciltteki imzâlar 1434 yılında bile görülmektedir. Bazan aynı imzâ geniş bir zaman diliminde kullanılabilmektedir.
Araştırmalar sonucunda Selçuklu Cildi, bazı noktalarda muasırı diğer İslâm ülkeleri ciltleriyle bazı benzerlik göstermektedir. Ancak, taranan yayınlarda, geçmişten o günlere ulaşan ve anonimleşen bazı motifler dışında paralellikler de bulunmamaktadır.24 1970’li yıllara kadar yapılan diğer yayınlardaki Mısır, İspanya, Kuzey Afrika Cilt örneklerinin de Selçuklu Ciltleri ile paralellikleri bulunmamaktadır.25 Ancak 1970’lerden sonraki yayınlarda26 ise, “ Kur’ân ” ve “ İslâm ciltleri ” gibi genel başlıklar altında, Türk cildinden hiç bahsedilmemektedir. Bizim araştırmalarımızda tespit ettiğimiz örneklerin benzeri veya aynısı olan ciltlere, “ Mısır, Suriye veya Irak ”, Mısır, Suriye olabilir ” gibi muğlak ifadeler ve 1-2 hattâ 3 asır gibi bilimsel anlayış için çok geniş bir yelpâze kullanılmaktadır. Ayrıca, burada XIII. yüzyıl örnekleri çok nâdirdir, XIV-XV. yüzyıl örnekleri ağırlıktadır. Buradan iki önemli sonuç çıkmaktadır:
1- XIII. yüzyıl III. çeyreği ve öncesine ait örnekler Anadolu Selçuklu örneğidir.
2- XIII. yüzyılın II.yarısından itibaren görülen üslûb birliği, bilhassa Memlûk Devleti’nin 1250’de kurulması itibarıyla Anadolu Selçuklu Sanatı ve Cildinden mülhem olmalıdır. Çünkü, 1246 zelzelesinden sonra, zamanın Diyarbakır’dan sonra en büyük kültür ve sanat şehri olan Ahlat’tan Kâhire’ye 12.000 aile göç etmiştir.27 Bunlar içinde mutlaka, her sanat şubesinden yüzlerce usta, tabiatıyla mücellidler de bulunmakta olup, dolayısıyla Orta Asya’dan beri süzülüp gelen ve Anadolu Selçukluları ile daha da olgunlaşan cilt üslûbu buraya da taşınmış olmaktadır.
Ayrıca biliniyor ki, Memlûk Sultânı I. Baybars’ın 1277 yılında Anadolu’ya yaptığı bir seferden sonra Memlûk Sanatı’nda bazı Anadolu Selçuklu Sanatı izleri görülmeye başlanmıştır.
Ayrıca, Anadolulu gezgin mücellidlerin Memlûk ülkelerine gidip orada ciltler yaptıklarını ve bunun da Memlûklulara nispet edildiğini düşünmekteyiz.
XV. yüzyıldan itibaren Anadolu Selçuklu’nun son örnekleri ve Anadolu Beylikleri örnekleriyle paralellik arzeden örnekler de gene ısrarla Arap, İran, Mısır cildi olarak takdim edilmektedir. Meselâ; Vakıflar Genel Müdürlüğü’nde bulunan ve Beylikler Dönemi’ne ait 3 Kur’ân cüzündeki 8 dilimli yuvarlak şemseli örneğin28 çok benzeri XV. yüzyıl Kuzey Afrika ve Güney Arabistan cildi olarak takdim edilmiştir.29
Bu ve diğer eserlerdeki böyle örnekler çok fazladır.
Araştırmalarımızda ortaya çıkan 8 dilimli ve varyantları olan 10 ve 12 dilimli yuvarlak şemseli ciltler gösteriyor ki, bu üslûb, o asırda birden çok İslâm ülkesinde kullanılmaktadır.
Bu bilgilerin ışığı altında ortaya çıkan sonuç şudur:
Ortaçağ Türk-İslâm cildi, ciddî ve uzun araştırmalara muhtaç bir plâtformdur. Aynı üslûbu taşıyan Anadolu Selçuklu, İran, Suriye, Mısır ciltlerindeki örnekler sabırla incelenmeli, aralarındaki bazen çok bâriz, bazen çok küçük olan uygulama farklılıkları ortaya konulmalıdır.
O zaman “ Ortaçağ İslâm Cildi ” gibi oldukça yuvarlak olan ifadeler, yerini “ Anadolu Selçuklu Cildi ”, “ Mısır-Memlûk Cildi ”, “ Tunus-Fas-Endülüs Cildi ” hattâ “ Karamanoğulları Beylikleri Cildi ” gibi daha reel başlıklara bırakacaktır.
1 Celâl Esat Arseven, Sanat Ansiklopedisi, C. 1, İstanbul, 1975, s. 341.
2 A.g.e., s. 343.
3 Wolfram Eberhard, Çin Tarihi, Ankara, 1947, s. 221.
4 İsmet Binark, Eski Kitap Sanatlarımız, Ankara, 1975, s. 3-4.
5 Emel Esin, “ BİTİG: İlk Devir Türk Kitap Sanatları ”, Kemal Çığ Armağan Kitabı, İstanbul, 1984, s. 113 ve 120 (Resim: 1, Uygur başkenti Hoço’da, Mani dinine ait VIII-IX. asırlardan tapınakta (Grünvedel, K. ) bulunan cilt kalıntısı Berlin Dahlem, Statliche Museen, Preussischer Kulturbesitz, Turfan Sammlung, III 6268; (Resim: 2, A Von le Coq, Chotscho, Berlin, 1913, s. 8).
6 Bu ciltleri A. Von le Coq (Chotscho, Archiv fur Bunderei, Berlin 1913, X. Jahrgang, Heft III, 8) VI. IX. yüzyıllar arasına; Emel Esin (“ BİTİG: İlk Devir Türk Kitap Sanatları ”, Kemal Çığ Armağan Kitabı, İstanbul, 1984, 113 ve120), VIII-IX. yüzyıllara; İsmet Binark ise (“ Türk Kitapçılık Tarihinde Cilt Sanatı ”, F. Ü. Fırat Havzası Yazma Eserler Sempozyumu Bildirileri, Elazığ, 1987, 92) VII. yüzyıla tarihlemektedir.
7 Mehmet Ağaoğlu, Persian Bookbindings of The Fifteenth Century, Michigan, 1935, s. 1.
8 Oktay Aslanapa, “Türk Kültürünün Değerlendirilmemiş Kaynakları”, Türk Kültürü, S. 1, Ankara, 1962, s. 39-40.
9 Kemal Çığ, Türk Kitap Kapları, İstanbul, 1971, s. 7.
10 A. Süheyl Ünver, “Anadolu Selçuklu ve Beğlikleri Kur’ân-ı Kerîm Hattatları ve Tezyînatı Üzerine “, VI. Türk Tarih Kongresi, Bildiriler, Ankara, 1967, s. 131-132.
11 Bu konuda daha geniş bilgi için bknz., Ahmet Saim Arıtan, Konya Müzelerinde Bulunan Selçuklu Ciltlerinin Özellikleri, Konya, 1987, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi.
12 Kemal Çığ, a.g.e., s. 11.
13 Arabesk’in menşeinin Arapların değil, Ortaasya Türk Sanatı olduğunu J. Strzygowski şöyle ifade eder: Bilumum şimâl ve göçebe kavimlerinde olduğu gibi, Türk Sanatı’nın esâsî şekli hendesî’dir. İslâm Sanatı’na “Arabesk” i getirenler, Araplar olmayıp Türklerdir. Bu tarz, Arnavut hazinesinden ve bilhassa bu hazinenin altın ziynet eşyasından pekiyi tanıdığımız fârıkavî kesâfeti hâiz palmetleri hâvî nihayetsiz hendesî helezonlardır. Tulunların ziynet eşyası gösteriyor ki, helezon, Türkler’in en çok sevdikleri bir biçimdir. Meydana çıkarılan Arnavut hazinesi bunu teyit etmektedir. Fazla bir isti’câl ile “Arabesk” tesmiye edilen sanat eserlerinin, eski Türk menşeinden olduğu ve daha evvel, muahhar Helenizm ve Hıristiyan sanatında izleri mevcut olmadığına göre, İslâmiyet vasıtasıyla bütün dünyaya nakledildiği muhtemel telâkkî edilmektedir. “ (Bkz. Strzygowski, Josef, “Türkler ve Orta Asya Sanatı Meselesi”, Türkiyât Mecmâası, C. III (1926-1933) İstanbul, 1935, s. 31 ve 37).
14 Semra Ögel, Anadolu Selçukluları’nın Taş Tezyînâtı, Ankara, 1987, s. 124 ve 146.
15 Azâde Akar-Câhide Keskiner, Türk Süsleme Sanatlarında Desen ve Motif, İstanbul, 1987; İnci Ayan Birol-Çiçek Derman, Türk Tezyini Sanatlarında Motifler, İstanbul, 1991, s. 179.
16 Cahide Keskiner, Türk Motifleri, İstanbul, 1990, s. 68.
17 Kemal Çığ, a.g.e., s. 7.
18 Kemal Çığ, a.g.e., s. 9.
19 Bu şekildeki yapıştırma altını, tezhîbte de görmekteyiz (Bknz., A. Süheyl Ünver “ Doğudaki Kitap Süslerinden Bir Kısım Geçmeler Hakkında ”, Arkitekt, S. 11-12’den ayrı baskı, İstanbul, 1947, s. 8.
20 Müjgân Cunbur, “ Türklerde Cilt Sanatı ”, Türk Dünyası El Kitabı, Ankara 1976, s. 679-680.
21 Oktay Aslanapa, “ Osmanlı Devri Cilt Sanatı ”, Türkiyemiz, S. 38, İstanbul, 1982, s. 12.
22 A. Süheyl Ünver, “ Anadolu Selçukluları Kitap Süsleri ve Resimleri “, Atatürk Konferansları V, 1971-72, Ankara, 1975, s. 79.
23 Daha geniş bilgi için bknz; Ahmet Saim Arıtan “ Selçuklu Ciltlerinde İmzâlar ”, I. Uluslar Arası Selçuklu Kültür ve Medeniyeti Kongresi, Bildiriler, C. I, Konya, 2001, s. 29-42 ve 511-518.
24 K. A. C. Cresswell “ The Works of Sultan Bibars al-Bundukdârî in Egypt ”, Bulletin de I’İnstitut Française d’ Archeologie Orientale T. XXVI’dan ayrı basım, Cairo 1926, s. 129-193; İslamic Architecture in Egypt, Egypt an the Sudan. 8th. Ed. Leipzig, 1928; The Muslim Architecture of Egypt II. Ayyubids and Early Bahrite Memlûks (1171-1326), Oxford 1959; Richard Ettinghausen, “ Foundation-moulded Leatherwork a Rare Egyptian Technique also Used in Britain ” Studies in İslamic Art and Architecture in Honour of Prof. K. A. C. Creswell, London, 1965, s. 63-71; Georges Marçais, “ Sur les mosaïques de la Grande Mosquée de Cordoue ”, Studies in İslamic Art and Architecture in Honour of Prof. K. A. C. Creswell, London, 1965, s. 147-165.
25 Richard Ettinghausen, “ Near Eastern Book Covers And Their İnfluence on European Bindings ”, Ars Orientalis, III, Baltimur 1959, s. 113-131; R. Ettinghausen, Arab Painting, Geneva, 1962.; “ On the Cover of Morgen Manafî Manuscripts and Other Early Persian Bookbindings ” Studie in Art and Literature for Bella da Costa Greene, Princeton, 1954; Nâci Zeyneddin, Musavveru’l Hatti’l-Arabî, Bağdad, 1968, s. 276; T. C. Petersen “ Early İslamic Bookbindings and Their Coptic Relation ”, Ars Orientalls I (1954).
26 G. Bosch, C. Carswell, G. Petherbridge, “ İslamic Binding and Bookmaking ” A Cataloque of an Exhibition, Chicago, 1981; David James, Qur’ans And Bindings, London, 1980; Qur’ans of the Mamlûks, London, 1988; Martin Lings, and, Y. Hamîd SAFADİ, The Qur’ân, London 1976; M. Lings, The Quranic Art of Calligraphy and İllumaniton, England 1976; Hayward Gallery, Teh Art of İslâm, Great Britain, 1976; Duncan Haldane, İslamic Bookbindings, London, 1983; Johannes Pedersen, The Arabic Book, Nex Jersey 1984; H. C. Graf Von Bothmer, Meisterwerke İslamischer Buchkunts Koranische Fund aus der Grossen Mosche İn Sanaa ”, Yemen 1987; Duncan Haldane, “ Bookbindings ”, Encylopaedia İranica, C. IV, Newyork 1990, s. 363-365.
27 Evliya Çelebi, Seyâhatnâme, C. IV, İstanbul, 1938, s. 138-139.
28 Sadi Bayram, “ XIV. asırda Tezhiplenmiş Beylik Dönemi’ne Ait Üç Kur’ân Cüzü ”, Vakıflar Dergisi, C. XVI, Ankara, 1982, s. 144-154.
29 Duncan Haldane, Sahhâfî ve Cilthâyi İslâmî, Terc. Hoşâzer Âzernûş, Tahran, 1366, s. 62.
KAYNAKLAR
AĞAOĞLU, M., Persian Bookbindings of The Fifteenth Century, Michigan, 1935.
AKAR A., KESKİNER C., Türk Süsleme Sanatlarında Desen ve Motif, İstanbul, 1978.
AKSOY., Ş., “Kitap Süslemelerinde Türk Barok-Rokoko Üslûbi”, Sanat, S. 6, İstanbul, 1977.
ARITAN, A. S., Konya Müzelerinde Bulunan Selçuklu Ciltlerinin Özellikleri, Konya, 1987, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi.
–––, Konya Dışındaki Müze ve Kütüphanelerde Bulunan Selçuklu ve Selçuklu Üslûbunu Taşıyan Cilt Kapakları, Konya, 1992, Basılmamış Doktora Tezi.
–––, “Anadolu Selçuklu Cilt Sanatı’nın Özellikleri”, I. ve II. Millî Selçuklu Kültür ve Medeniyeti Semineri, Bildiriler, Konya, 1993.
–––, “Selçuklu Ciltlerinde İmzâlar”, I. Uluslar Arası Selçuklu Kültür ve Medeniyeti Kongresi, Bildiriler, C. 1, Konya, 2001.
–––, “Selçuklu Cildi’nin Osmanlı Cildi’ne Etkileri”, Hacettepe Üniversitesi, V. Ortaçağ ve Türk Dönemi Kazı ve Araştırmaları Sempozyumu, Bildiriler, Ankara, 2001.
ARSEVEN, C. E., Sanat Ansiklopedisi, C. 1, İstanbul, 1975.
ASLANAPA, O., “Osmanlı Devri Cilt Sanatı”, Türkiyemiz, S. 38, İstanbul, 1982.
–––, “Türk Kültürünün Değerlendirilmemiş Kaynakları”, Türk Kültürü, S. 1, Ankara, 1962.
BAKIRER, Ö., XIII. ve XIV. yüzyıllarda Anadolu Mihrâbları, Ankara, 1976.
BAYRAM, S., “XIV. Asırda Tezhiplenmiş, Beylik Dönemine Ait Üç Kur’ân Cüzü”, Vakıflar Dergisi, C. XVI., Ankara, 1982.
BERCHEM, M., “İnscriptions Mobilières arabes en Russie”, Journal Asiatique, Vol. XIV., 1909.
BİNARK, İ., Eski Kitapçılık Sanatlarımız, Ankara, 1975.
–––, “Matbaacılığın Tarihçesi”, T. Küt. Der. Bül. C. VII., S. 2, Ankara, 1968.
–––, “Türk Kitapçılık Tarihinde Cilt Sanatı”, F. Ü. Fırat Havzası Yazma Eserler Sempozyumu Bildirileri, Elazığ, 1987.
BİROL, İ. A. -DERMAN Ç., Türk Tezyînî Sanatlarında Motifler, İstanbul, 1991.
BOSCH, G., C. CARSWELL, C., PETHERBRİDGE, G., “İslamic Binding and Bookmaking”A Catalogue of an Exhibition, Chicago, 1981.
BOTHMER, H. C. Graf Von Meisterwerke İslamischer Buchkunst Koranische Fund aus der Grossen Moschee in Sanaa, Yemen, 1987.
BÜNGÜL, N. R., Eski Eserler Ansiklopedisi, C. 1, İstanbul, …….
CAHEN, C., “The Empire of The Great Seljukids”, Prés Ottoman Turkey, Newyork, 1968.
CRESWELL, K. A. C., “The Works of Sultan Bibars al-Bundukdârî in Egypt”, Bulletin de I’İnstitut Française d’ Archeologie Orientale T. XXVI’dan ayrı basım, Cairo 1926.
–––, İslamic Architecture in Egypt, Egypt an the Sudan. 8th. Ed. Leipzig, 1928.
–––, The Muslim Architecture of Egypt II. Ayyubids and Early Bahrite Memlûks (1171-1326), Oxford 1959.
CUNBUR, M., “Kânûnî Devri Kitap Sanatı, Kütüphaneleri ve Süleymaniye Kütüphanesi”, T. Küt. Der. Bül., C. XVII, S. 3, Ankara, 1969.
–––, “Türk Kitap Sanatlarına ve Minyatürlerine Genel Bir Bakış”, T. Kül. Der. Bül. C. XVII., S. 2, Ankara, 1968.
–––, “Türklerde Cilt Sanatı”, Türk Dünyası El Kitabı, Ankara, 1976.
ÇIĞ, K., Türk Kitap Kapları, İstanbul, 1971.
–––, “XVIII. Asır Lâke Müzehhiplerinden Ali el-Üsküdârî”, T. T. Ark. Etn. Der. S. V., İstanbul, 1949.
DİMAND, M. S., A Handbook of Muhammedan Art, Chapter 5, Bokkbinding, Newyork, 1958.
EBERHARD, W., Çin Tarihi, Ankara, 1947.
ESİN E., “BİTİG: İlk Devir Türk Kitap Sanatları”, Kemal Çığ Armağan Kitabı, İstanbul, 1984.
ETTİNGHAUSEN, R., Arab Painting, Geneva, 1977.
–––, “Foundation-moulded Leatherwork a Rare Egyptian Technique also Used in Britain “Studies in İslamic Art and Architecture in Honour of Prof. K. A. C. Creswell, London, 1965.
–––, “Near Eastern Book Covers And Their İnfluence on European Bindings”, Ars Orientalis, III, Baltimur 1959.
–––, “On the Cover of Morgen Manafî Manuscripts and Other Early Persian Bookbindings “Studie in Art and Literature for Bella da Costa Greene, Princeton, 1954.
EVLİYA ÇELEBİ, Seyâhatnâme, C. IV, İstanbul, 1938.
HALDANE, D.,”Bookbindings”, Encylopaedia İranica, C. IV, Newyork, 1990.
–––, İslamic Bookbindings, London, 1983.
–––, Sahhâfî ve Cilthâyi İslâmî, Terc. Hoşâzer Âzernûş, Tahran, 1366, s. 62.
JAMES, D., Qur’ans And Bindings, London, 1980.
KAFESOĞLU, İ., “Selçuklular”, İslâm Ans., C. X. İstanbul, 1966.
KESKİNER, C., “Süsleme Sanatlarımızda Rûmî”, Antika, S. 39, İstanbul, 1988.
–––, Türk Motifleri, İstanbul, 1990.
LİNGS, M., SAFADİ, Y. H., The Qur’ân, London, 1976.
LİNGS. M., The Quranic Art of Calligraphy and İllumination, England, 1976.
MARÇAİS, G., Sur les mosaïques de la Grande Mosquée de Cordoue”, Studies in İslamic Art and Architecture in Honour of Prof. K. A. C. Creswell, London, 1965.
MERİÇ, R. M., Türk Cilt Sanatı Tarihi Araştırmaları I, Vesikalar, Ankara, 1954.
–––, “Türk Sanatı Tarihi Vesikaları”, Türk Sanatı Tarihi Araştırma ve İncelemeleri I, İstanbul, 1963.
MUTLU, B., “Türk Cilt Sanatına Toplu Bakış”, Akademi, S. 5, İstanbul, 1966.
MÜLAYİM, S., Anadolu Türk Mimârisinde Geometrik Süslemeler-Selçuklu Çağı-, Ankara, 1982.
ÖCAL, O., Kitabın Evrimi, Ankara, 1971.
ÖGEL, S., Anadolu Selçukluları’nın Taş Tezyînâtı, Ankara, 1987.
ÖZERGİN, M. K., “Temürlü Sanatı’na ait Eski Bir Belge: Tebriz’li Ca’ferin Bir Arzı”, Sanat Tarihi Yıllığı VI, İstanbul, 1976.
PEDERSEN, J., The Arabic Book, New Jersey, 1984.
PETERSEN, T. C., “Early İslamic Bookbindings and Their Coptic Relation”, Ars Orientalis I, 1954.
SAKİSİAN, A., La Miniature Persane du XII è Siècle, Paris, 1939.
SARRE, F., Konya Köşkü, Çev. Şehâbeddin UZLUK, Ankara, 1967.
STRZYGOWSKİ, J. “Türkler ve Orta Asya Sanatı Meselesi”, Türkiyât Mecmûası, C. III, (1926-1933), İstanbul, 1935.
ŞEKER, M., “Anadolu’da Yazma Eser ve Kütüphanelerin Çok Oluşunun Sebebleri”, Diyanet Dergisi, C. XXV, S. 3, Ankara, …….
TANINDI, Z., “Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi’nde Ortaçağ İslâm Ciltleri “Topkapı Sarayı Müzesi Yıllığı, S. 4, İstanbul, 1990.
–––, “1278 Tarihli En Eski Mesnevî’nin Tezhipleri”, Kültür ve Sanat, S. 8, Ankara, 1990.
–––, “Karamanlı Beyliği’nde Kitap Sanatı”, Kültür ve Sanat, S. 12, Ankara, 1991.
–––, “Seçkin Bir Mevlevî’nin Tezhipli Kitapları”, M. Uğur Derman 65. yaş Armağanı, İstanbul, 2000.
ÜNVER, A. S., Doğudaki Kitap Süslerinden Bir Kısım Geçmeler Hakkında, (Arkitekt 11-12, 1946’dan ayrı baskı) İstanbul, 1947.
–––, Selçuklularda ve Osmanlılarda Resim, Tezhip ve Minyatür, İstanbul, …….
–––, Türklerde Resim, Tezhib ve Minyatür Tarihi (Orta Asya Kısmı).
–––, “Anadolu Selçuklu ve Beğlikleri Kur’ân-ı Kerîm Hattatları ve Tezyînatı Üzerine”, VI. Türk Tarih Kongresi, Bildiriler, Ankara, 1967.
–––, “Anadolu Selçukluları Kitap Süsleri ve Resimleri”, Atatürk Konferansları V, 1971-72, Ankara, 1975.
VON le COQ, A. C., Arşiv für Buchbinderei, Berlin, 1913. X. Jahrgang, Heft III.
ZEYNEDDİN, N., Musavveru’l Hatti’l-Arabî, Bağdâd, 1968.
Dostları ilə paylaş: |