(106-) Ma nensah min Âyetin ev nünsiha ne'ti Bi hayrin minha ev misliha* elem ta'lem ennAllahe alâ külli şey'in kadiyr;
* Biz herhangi bir âyetin hükmünü yürürlükten kaldırır veya onu unutturur (ya da ertelersek), yerine daha hayırlısını veya mislini getiririz. Allah’ın gücünün her şeye hakkıyla yettiğini bilmez misin?
Biz Âyetlerden bazılarını nesh ederiz yani hükümlerini kaldırırız veya unuttururuz, onun yerine ondan daha hayırlısını getiririz veya benzerini getiririz, bilmezmisin
223
Allah herşey üzerine kadir’dir. Bu hükmü duyan küfür ehli, bu nesh etme olayını alay konusu yapmışlar, halbuki bu yerli yerinde bir Âyettir ve böyle de olması lâzım gelir, onlar ise Allah bir Âyeti koymuşsa onu kaldırmaz diyorlar, niye yapsın bunu diyorlar, halbuki onlar düşünmüyorlar İncil ile birlikte Tevrat’ın bir çok Âyetleri neshedildi, Kûr’ân ile birlikte İncil ve Tevrat’ın bir çok Âyetleri neshedildi, eğer nesih hadisesi olmasaydı Tevrat gelir kalırdı başka kitaba gerek kalmazdı yani yeni hükümlere gerek kalmazdı, tabi onlar her gelen Âyeti kendi istikametlerine göre yorumladıklarından böyle düşünmüşlerdir.
Şimdi biz onları bir tarafa bırakıp gelelim kendimize, bizde her mertebeye geçtiğimiz zaman bir nesih olması lâzımdır, kaldırılması lâzımdır, kaldırılması lâzımdır derken o Âyetin tamamen hükümsüzlüğü değil ondan sonra onunla birlikte gelen Âyetin hükmü altına girmek yani sonraki mertebedeki Âyetinde tatbikatını yapmak, daha evvelce o Âyeti kendi bünyemizde tatbik edemezken ki o zaman bizce o Âyet müteşabih Âyet hükmünde idi, ne zaman ki bizde muhkem Âyet hükmüne geçti işte o zaman bir evvelki görevli olduğumuz Âyet veya mertebesinde olduğumuz Âyet “Nâsûh” Âyeti hükmüne geçiyordur.
Dostları ilə paylaş: |