Bakirköy ruh ve siNİr hastaliklari hastanesi



Yüklə 7,73 Mb.
səhifə21/899
tarix09.01.2022
ölçüsü7,73 Mb.
#96304
1   ...   17   18   19   20   21   22   23   24   ...   899
BALIK PAZARLARI

16

17

BALIKÇILIK

Günümüzde balık pazarlarının en ünlüsü olan Beyoğlu Balık Pazarı'ndan bir görünüm (üstte) ve Sarıyer'deki pazardan bir balıkçı tezgâhı (sağda). Ahmet Kuzik (üst), Erdal Yazıcı (sağ)

n II. Mahmud (hd 1808-1839) ve Abdül-mecid (1839-1861) devirlerinde "Osmanlı Devleti Muzikaları Umum Mürebbisi" olarak Giuseppe Donizetti'nin(->) (Doni-zetti Paşa) çabalarıyla gelişir. Eylül 1828' de İstanbul'a çağrılan Donizetti, Osmanlı sarayına Batı müziği ilkelerinin yanısı-ra, opera, operet ve bale örnekleri de getirerek bu türlerin Türkiye'de benimsenmesinin öncülüğünü yapmıştır. Hekim ismail Paşa'nın kızı Leylâ Saz'ın(->) yazdıklarına göre, Dolmabahçe ve Çıra-ğan saraylarının haremlerinde birer bölüm, kız fanfarı ve bale heyeti çalışmaları için "meşkhane" (derslik) olarak ayrılmıştı. Donizetti'nin italya'dan çağırdığı bale eğitmenleri, kızlara "Garp musiki-siyle raks" dersleri veriyordu. Haremağaları ve hizmet cariyeleri dansçıların emrinde bulunur, havluyla terlerini siler, su getirir, yelpazelerlerdi. Kız bale heyeti yalnızca kız fanfarının müziği eşliğinde dans ederdi. Günümüzde başbalerin unvanını taşıyan dansçı o çağlarda "kız çavuş" olarak anılırdı. Konuyla ilgili araştırmaları olan Refik Ahmet Seven-gil'e göre 90 sanatçıdan oluşan ve haftada iki gün çalışma yapan kız fanfan ve bale heyetinin bir örnek yaptırılmış elbiseleri vardı. Defne yaprağı işlenmiş, 2 cm genişliğinde sırma zırhlı, narçiçeği kadifeden pantolon ve etekleri, kolları, boyun tarafları yine sırma işlemeli ceket giyerlerdi. Kızların saçları kısa kesilirdi; başlarında elbiselerinin kumaşından, kenarı sırma zırhlı ve ferahili fes, ayaklarında parlak potinler bulunurdu.

19. yy'da İstanbul'da, konuk İtalyan bale toplulukları da izlenirdi. Naum Efendi'nin Galatasaray Sahne Sokağı'n-daki Beyoğlu Tiyatrosu'nda (buraya İtalyan Tiyatrosu da denirdi) İtalya'dan çağrılan topluluklar bale gösterileri sunarlardı. 19 Nisan 1860'ta "La Fille Mal Gar-dee", 13 Ekim 1860'ta "İl Travestimente Amoroso" baleleri, 21 Kasım 1860' ta Verdi'nin "Leş Vepres Siciliennes" operasının "Dört Mevsim Balesi" burada ramp ışıklarına çıkmıştı.

Sevengil, önceleri Soulie Cambaz Kumpanyası, sonra Gedikpaşa Tiyatrosu, ardından Osmanlı Tiyatrosu adını alan küçük ahşap yapıda değişik bale yapıtlarının sergilendiğini belgeler. Osmanlı Tiyatrosu'nun 8 Şubat 1866 tarihli program dergisinde "Hint Balesi", "İki Balerina, Yani Oyuncu Kızın Amerikan Dansları" gibi notlar yer alır. Topluluğun 12 Şubat 1866 günü yayımladığı tanıtım yazısındaysa "Çin Balesi", "Balerin Kızlardan Birinin Halka Dehşet Verir Surette Gülle Üzerinde Latif Oyunları" türünden açıklamalar bulunur. Cumhuriyet Dönemi İstanbul'da ilk klasik bale adımlan 1920' lerde atıldı. St. Petersburg Bale Okulu'n-da eğitim gören Krassa Arzumanova 1921' de Türkiye'ye geldi ve ciddi bir bale eğitiminin başlatılabilmesi için girişimlerde bulundu. Arzumanova ve öğrencilerinin İstanbul'daki ilk gösterileri Casa d'Italia salonunda 8 Kasım 1931'de gerçekleşti, l Nisan 1933'te, Union Fran-

Lidya Krassa

Arzumanova

(ortada)


1930'lu yıllarda

öğrencileriyle

birlikte.

L. Krassa

Arzumun,

1933-1975 Türkiye

Çalışmaları adlı

istanbul Devlet

Opera ve Balesi'ne

ait bir tanıtım

kitapçığının

kapağından.

çaise'deki "Temsilli ve Musikili Müsame-re"nin ardından, Yardımseverler Derneği, Kızılay ve Fukaraperver Cemiyeti yararına yapılan bale gösterileri geldi. Eminönü Halkevi'nin ilk bale gösterisi 59 kız ve l erkek öğrenciyle 1942'de ramp ışıklarına çıktı. Eminönü Halkevi'nin ardından Beyoğlu ve Şişli halkevlerinde de bale çalışmaları yapıldı. "Bir Orman Masalı", "Antikacı Dükkânı", "Çiçek Bahçesi", "Köy Düğünü", "İnci'nin Rüyası", "Bora" gibi klasik-folklorik yapıtların sahnelenebilmesinde, daha sonra Leyla Arzuman adını alan Krassa Arzumano-va'nın büyük emeği vardı.

1940'larda Türkiye'ye gelen Macar göçmeni Olga Nuray Olcay, İstanbul Devlet Operası'na dansçı olarak girdi. 1953'te İstanbul Belediye Konservatuva-n Bale Bölümü'nü kurdu. Kuruma 1955'te katılan Rezzan Abidinoğlu'yla birlikte öğrenci yetiştirmeyi sürdürdü. Bu arada İstanbul'da özel bale dershaneleri de açılmaya başladı.

1960'ların sonlarında İstanbul Devlet Balesi kuruldu ve 1969-1970 sezonunda ilk oyunlarını sergiledi (bak. Devlet Opera ve Balesi).

JAK DELEON




Yüklə 7,73 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   17   18   19   20   21   22   23   24   ...   899




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2025
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin