BEYLERBEYİ
203
BEYLERBEYİ CAMÜ
Çengelköy'e doğru devam eden yolun saraya bitişik sahil kesiminde, aynı biçimde pembe renkli, restorasyon görmüş ve tüm bu restorasyonu yaptırmış olan Sabancı Sermaye Grubu'nun adını taşıyan üç bina yer almaktadır. Kız Olgunlaşma Enstitüsü binası, Beylerbeyi Karakolu binası ve Polisevi. Olgunlaşma Enstitüsü ile karakol binası arasında
Beylerbeyi'nin denizden genel görünümü. Tahsin Aydoğmuş, 1993
ğal görünümünden çok şey kaybetmişse de özellikle son yıllarda Boğaziçi'n-deki gelişigüzel yapılaşmayı bir ölçüde durdurabilen Boğaziçi Yasası(~->) uygulamasıyla, yine de eski Boğaz köyü havasını, diğer yerlere göre daha iyi koruyabilmiş bir semttir. Beylerbeyi Lisesi'ni ve Beylerbeyi Sarayı'nı solda, Futbol Federasyonu tesislerini sağda bırakarak
Beylerbeyi'ndeki eski yapı dokusunun uzantısı olan ahşap evler. Fotoğraflar Nazmı Timuroğlu, 1993
sahilde bir park düzenlemesi görülür. Polisevi'nin önünden anayolda ayrılıp aşağı sahile doğru kısa bir yokuşla inen yolda, sahildeki turizm işletmelerinin ihtiyaçlarına cevap veren turistik eşya, kilim, deri eşya dükkânlarının yer aldığı "Asiatic Bazaar" levhalı sokak (Beylerbeyi İskele Yolu), İskele Meydanı'na açılır. İskele Meydanı çevresindeki birkaç yalı restore edilmiş, buraya, bütün meydanı kaplayan ve masalarını iskele binasına kadar meydana dizen, camiye yakınlıkları nedeniyle içkisiz olan lokanta ve kahvehaneler kurulmuştur. Tarihi Beylerbeyi Kahvesi, meydanın caminin karşısındaki köşesinde yer alır. Buradaki Beylerbeyi Camii'nin denize bakan ön tarafı bütünüyle düzenlenmiştir. İskelenin hemen yanında küçük bir kayıkhane, burada balıkçı kayıkları, çevresinde midyeciler ve balıkçılar vardır. İskele Meydanı'ndan caminin önünden geçerek anayola (Yalıboyu Caddesi) kavuşan kısa sokak üzerinde daha çok deniz ürünleri veren küçücük lokantalar ve birkaç dükkân sıralanmıştır. Anayolun bu noktadan bakıldığında hemen karşısında son yirmi yılda oluşmuş Ki-razlıtepe'ye doğru çıkan Çamlıca Caddesi vardır. Beylerbeyi Çarşısı iki yanlı olarak bu bölgede yer alır. Çarşı özellikle gıda maddeleri açısından gelişkindir. Pastacı, tatlıcı, fırın ve mezeciler hem Beylerbeyi'nin orta sınıf halkına, hem yarılardaki ve korudaki orta-üst ve üst gelir gruplarına, hem de tepelerdeki daha mütevazı ve geleneksel bir yaşam biçimi sürdüren kesimlere hizmet vere-
bilecek çeşitlilikte örgütlenmiştir. Özellikle Çamlıca Caddesi ile kesiştiği noktada çok yoğun bir trafiğe sahne olan ve Boğaz'ın Anadolu yakasının bütün trafiğinin de yükünü çeken anacadde-den, yokuşlarla Beylerbeyi'ni doğudan çevreleyen tepelere doğru yükselen sokaklar üzerinde, oldukça harap eski ahşap evler, restorasyon görmüş köşkler, kagir binalar ve manzaraya hâkim yüksek apartmanlar iç içedir. Bu sokaklarda hâlâ küçük bakkal dükkânları, marangoz atölyeleri, terziler, küçük esnaf ve zanaatkar işlikleriyle eski İstanbul sokaklarından bir iz bulunabilir. Çarşı ve Beylerbeyi otobüs durağı aşıldıktan sonra, deniz tarafında, çoğu son yıllarda restore edilmiş veya halen edilmekte olan yalılar, yüksek duvarlı bahçeler içinde uzanır. Eski yalıların çoğu, halen dış görünüşlerine sadık kalınmaya çalışılarak içlerinde yapılan tadilatla çok daireli konutlar haline getirilmektedir. Yalıboyu Caddesi'nin sağ yanında, ağaçlar arasında tek tuk köşkler görülür ve burada Beylerbeyi Korusu başlar. Beylerbeyi semtinin de sınırı sayılabilecek Ha-vuzbaşı'nda dik bir yamaçla alçalan bu korulukta eski ve seyrek ahşap köşklerin yerine yeni inşaatlar 1960'larda başlamıştır. Korulukta halen en fazla dört kata kadar, çoğu 1960-1965 yapımı a-partman tipi konutlar ve bir-iki katlı kagir evler vardır. Koruya sapan Koruluk Sokağı, yukarıda Küplüce'nin uzantısı olan ve 1970'lerden sonra gelişen mahalleye kavuşur.
Beylerbeyi'nin çarşı içi ve çarşı kesiminden yukarılara, sırtlara doğru uzanan kesiminin toplumsal yapı özellikleri, sahil boyundaki yalıların ve koru-nunkinden büyük ölçüde farklıdır. Yalılar büyük holding sahiplerinin, İstanbul'un en üst gelir gruplarının yazlık veya sürekli konutları durumundayken, koruda daha çok orta-üst katmanlar, serbest meslek sahipleri ve sanatçı, bilim adamı, yazar, gazeteci türünden meslek gruplarına mensup kişiler yaşarken Beylerbeyi'nin çekirdeğinin nüfusu ağırlıklı olarak küçük esnaf, sanatkâr, emekli ve diğer orta katman halkından oluşur. Tepelerde ise, geleneksel ve İslami bir yaşam biçimini sürdüren, gelir düzeyi açısından orta ve orta-alt dilimde yer alan bir nüfus yerleşmiştir. Beylerbeyi günümüzde aynı zamanda Boğaziçi'nin Anadolu sahilinin önemli turistik yörelerinden biri durumundadır.
Turist grupları, turizm şirketleri tarafından deniz motorlarıyla ya da otobüslerle Beylerbeyi'ne getirilmekte, burada özel olarak bu amaçla kurulmuş turistik çarşıda alışveriş yapmaları sağlanmaktadır. Beylerbeyi İskele Meydanı'nı çevreleyen dükkânların, kahve ve restoranların da aynı amaca hizmet ettikleri görülmektedir.
Bibi. "Beylerbeyi", İKSA, s. 1228-1229-1230; C. Germiyanoğlu, "Beylerbeyi", İSTA, 2671-2675; H. Y. Şehsuvaroğlu, "Beylerbeyi Sahil-sarayı", İSTA, 2690-2698; İncidyan, istanbul,
Beylerbeyi
Camii'nin batı
cephesinden
boyuna kesit.
Selçuk Batur
131-132; Eyice, Boğaziçi, 54-55; M. Tayyip Gökbilgin, "Boğaziçi", lA, 689; Evliya Çelebi, Seyahatname, ist., 1976, s. 321-322; Kömür-ciyan, istanbul Tarihi, 47, 276.
İSTANBUL
Dostları ilə paylaş: |